AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Yeni Turk siirindeki degisimler ilk olarak siirin hangi alaninda baslamistir?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Editör
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
135.450
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Yeni Türk şiirindeki değişimler ilk olarak şiirin hangi alanında başlamıştır?​

Tanzimat şirinin Divan şiirine bağlı kaldığı unsurlar daha çok biçim alanındadır. Bu dönemde halk şiirine ve hece veznine olan ilgi biraz artmışsa da divan şiiri ve aruz eski hakimiyetini sürdürmüştür.

Ergenlik çağına girince ne değişir?​

Ergenlik çağına girince ne değişir?
Büyümenin ergenlikten sonra da devam ettiği, 18 ile 30 yaşları arasında çok küçük miktarda bir artış görüldüğü söylenebilir. Boy uzamasının yanında kızlarda ve erkeklerde kilo artışı ve yağlanma da gözlenir. Kızlarda bu dönemde yaklaşık 16, erkeklerde ise 20 kiloluk bir artış olabilir.

1 6 yaşlar arasını kapsayan büyüme dönemine ne denir?​

Genel olarak doğumdan sonraki ilk 2 yıl bebeklik, 3-6 yaş ilk çocukluk (oyun), ilkokul yıllarını kapsayan 7-11 yaş ikinci çocukluk , 12-18 yaş ergenlik dönemi olarak kabul edilir.

Türk edebiyatında şiir ne zaman ortaya çıkmıştır?​

Türk edebiyatında şiir ne zaman ortaya çıkmıştır?
Türkiye’de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 – 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır.

Şiir ilk ne zaman ortaya çıkmıştır?​

Şiirin çıkış noktası sözlü edebiyat kültürüdür. Yazıya geçildikten sonra dahi o kafiyeli, ahenkli oluşu ile sözsel olarak varlığını daima canlı tutar. Nitekim M.Ö. 7. ve 8. yüzyıllarda Grek yazısının kullanılıyor olmasına karşın, Grek yazını uzun bir süre, sözlü olmayı sürdürüyor.

Duyusal gelişim ne demek?​

Duyusal gelişim ne demek?
Duyusal gelişim kısaca çocuğun çevresinde olup bitenleri anlamlandırabilmesidir. Burada bahsedilen duyular; dokunma, tatma, koklama, duyma ve görmedir. Çocukların tüm bu duyularını aktif tutabilmek gelişimine olumlu sonuçlar sağlayacaktır.

Eski Türk şiiri dönemi hangi yıllar?​

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, milattan önceki yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyet’i kabul ettiği XI. yüzyıla kadar süren bir edebiyattı. Bu uzun dönemin, Göktürkler’e ait anıtların ortaya konduğu MS VIII. yüzyıla kadar olan bölümü sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.

Şiir Türk edebiyatına ne ile girmiştir?​

Şiir Türk edebiyatına ne ile girmiştir?
Sözlü olarak Asya’da başlayan Türk şiirine yır adı ile önce Orhun yazıtlarında daha sonra da Divanü Lügati’t Türk’te rastlanmıştır. Yüzyıllarca edebiyatımızın ana anlatım aracı şiir olmuştur. Edebiyatımızda hikâye bile mesnevi yoluyla şiirle anlatılmıştır.

Şiir nerede ortaya çıkmıştır?​

Şiir, Sümerlerin Gılgamış Destanı’na kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. İlk şiirler Çince’de olduğu gibi halk şarkılarından ya da Sanskritçe Vedalar, Zerdüştlük inancının Gataları ve Homeros’un “İlyada” ya da “Odysseia”sı gibi destanların yeniden sözlü anlatım ihtiyacından ortaya çıkmıştır.
 
Yeni Türk şiirindeki değişimlerin ilk olarak biçim alanında başladığını belirtmek doğru olacaktır. Tanzimat dönemi şairleri, Divan şiirine bağlı kalmış olsalar da hece ölçüsü ve halk edebiyatının etkilerini görmeye başlamışlardır. Bu dönemde Divan edebiyatının sınırlarını zorlayan şairler ortaya çıkmış ve geleneksel kalıplardan uzaklaşmaya başlamışlardır.

Ergenlik çağına girdiğinde ise vücutta çeşitli değişimler meydana gelir. Boy uzaması, kilo artışı, yağ depolanması gibi fiziksel değişiklikler ergenlik döneminde sıkça görülen belirtiler arasındadır. Bu dönem genellikle 11-18 yaş aralığında başlar ve cinsel olgunlaşma ile birlikte birçok fiziksel ve duygusal değişiklikleri de içerir.

Türk edebiyatında şiirin ilk ortaya çıkışı, genel olarak sözlü edebiyat geleneğine dayanmaktadır. Şiir, önceleri sözlü olarak Asya'da başlayıp zamanla yazıya geçerek edebi eserler arasında yerini almıştır. Türk edebiyatında şiirin Divan şiiri geleneği ile başlayıp zamanla farklı akımların etkisi altında değişerek geliştiği bilinmektedir.

Şiirin tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır. İlk şiir örnekleri, Sümerlerin Gılgamış Destanı gibi eserlerde görülmektedir. İnsanlar duygularını, düşüncelerini, inançlarını ve yaşadıkları olayları şairane bir dille ifade etmek için şiiri kullanmışlardır.

Duyusal gelişim ise çocuğun çevresindeki duyusal uyaranları algılamasını, anlamlandırmasını ve buna uygun tepkiler vermesini ifade eder. Dokunma, tatma, koklama, işitme ve görme duyularının gelişmesi, çocuğun çevresiyle etkileşim kurmasını, öğrenmesini ve dünyayı keşfetmesini sağlar.

Eski Türk şiiri genellikle İslamiyet öncesi Türk edebiyatını ifade eder. Bu dönem, milattan önceki yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyet'i kabul ettiği XI. yüzyıla kadar olan uzun bir zaman dilimini kapsar. Göktürklere ait anıtların ortaya çıktığı MS VIII. yüzyıla kadar uzanan bu dönem, sözlü edebiyat geleneğine dayanır ve Türk edebiyatının temellerini oluşturur.

Şiirin Türk edebiyatına girişi genellikle sözlü edebiyat geleneğiyle başlamıştır. Türkleri anlatan destanlar, maniler, koşuklar ve diğer edebi eserler sözlü olarak aktarılmış ve zamanla yazılı geleneğe geçerek zengin bir şiir birikimine sahip olmuşlardır. Şiir, Türk edebiyatının vazgeçilmez bir unsuru olmuş ve farklı dönemlerde çeşitli tarzlarda ürünler verilmiştir.
 
Geri
Üst