AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Yeme bozuklugu hastaligi nedir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
131.821
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Yeme bozuklugu hastaligi nedir?​

Yeme Bozuklukları anoreksiya nervoza , bulimiya nervoza ve son yıllarda tanımlanan tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıkların içinde yer aldığı bir tanı grubudur. Bu hastalıklar ruhsal kaynaklıdır ve bedensel belirtiler ön planda gibi görünse de ciddi ruhsal sorunlarla birliktedir.

Yeme bozuklugu nasil ortaya cikar?​

Yeme bozuklugu nasil ortaya cikar?
Etiyolojide biyolojik ve psikososyal nedenlerin birlikte rol oynadığı sanılmaktadır. Yeme bozukluklarının altında yatan sebepler; düşük benlik saygısı, depresyon, kontrol kaybı duygusu, değersizlik, kimlik karmaşaları, aile içi iletişimde problemler ile ilişkilendirilmektedir.

Yeme bozukluğu için nereye gidilir?​

İştahsızlık ile ilgili problemleri olanların hastanelerin Gastroenteroloji veya Dahiliye polikliniklerine başvurması gereklidir.

Tıkanırcasına yemek yeme alışkanlığına sahip bir kişinin hangi ruhsal sendrom yaşadığı söylenebilir?​

Tıkanırcasına yemek yeme alışkanlığına sahip bir kişinin hangi ruhsal sendrom yaşadığı söylenebilir?
Tıkanırcasına yeme bozukluğu içerisinde olan kişiler sıklıkla suçluluk, tiksinti ve depresyon duyguları ile yaşarlar. Kendilerini kontrol edememekten yakınır, umutsuzca bu davranışlarını durdurmak ister ancak “yapamam” gibi hissederler.
Nelerdir yeme bozuklukları?​
Yeme bozuklukları hastalıkları ciddi bir sağlık problemi olduğundan hastalığın teşhisi uzman kontrolünde olmalıdır. Yeme bozuklukları genellikle depresyon, anksiyete gibi zihinsel koşullarla birlikte ortaya çıkar. Yapılan bir araştırmada yetersiz beslenmenin bir kişinin kişiliğini bozabilecek etkiye sahip olduğunu gösteriyor.

Peki, yeme bozukluğu?​

Peki, yeme bozukluğu?
Yeme bozukluğuna sahip kişinin beslenmesinin bir diyetisyen tarafından planlanması tedaviye yanıt alabilmek açısından oldukça önemli. Çünkü bu tarz hastalığa sahip kişiler yemek yediklerini iddia etseler dahi hastalar aileden gizli yediklerini çıkarma yoluna gidebiliyor.

Peki, anne ve babaların yeme bozukluğu?​

Anne ve babalar yeme bozukluklarına sebep olmuyor fakat ebeveynler bu konuda daima suçluluk duygusu hissediyor. Bu hastalıklar her yaş grubundan kişiyi cinsiyet ayrımı yapmadan etkiliyor.
 
Yeme bozuklukları, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkanırcasına yeme bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıkların bir grup içinde yer aldığı durumlardır. Bu hastalıklar genellikle ruhsal sebeplere dayanır ve bedensel belirtilerle birlikte ciddi ruhsal sorunları da beraberinde getirebilir. Yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında biyolojik ve psikososyal etkenlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir.

Yeme bozukluklarının altında yatan sebepler arasında düşük benlik saygısı, depresyon, kontrol kaybı duygusu, değersizlik, kimlik karmaşaları ve aile içi iletişim problemleri gibi faktörler bulunmaktadır. Bu nedenler, yeme bozukluklarının gelişiminde önemli rol oynayabilir.

Tıkanırcasına yeme alışkanlığına sahip bir kişinin yaşadığı ruhsal sendrom genellikle tıkanırcasına yeme bozukluğu olarak adlandırılır. Bu durumda kişiler sık sık suçluluk, tiksinti ve depresyon gibi duygularla mücadele edebilirler. Kontrolsüz bir şekilde yemek yeme alışkanlıklarıyla başa çıkmakta zorlanabilirler ve kendilerini kontrol edememekten dolayı umutsuzluk hissedebilirler.

Yeme bozuklukları genellikle depresyon, anksiyete gibi zihinsel koşullarla birlikte görülebilir. Bu nedenle yeme bozuklukları teşhisi ve tedavisi uzman kontrolünde yapılmalıdır. Beslenme konusunda diyetisyenlerden destek almak da önemlidir, çünkü yeme bozukluklarıyla mücadele eden kişiler genellikle yediklerini gizlemeye eğilim gösterebilirler.

Son olarak, yeme bozuklukları her yaş grubundan kişiyi etkileyebilir ve anne-babaların bu hastalıklardan sorumlu olmadığı unutulmamalıdır. Ancak ebeveynler, çocuklarında yeme bozuklukları belirtileri gördüklerinde profesyonel yardım alarak destek olabilirler ve suçluluk duyguları yerine çözüm odaklı bir tutum benimseyebilirler.
 
Geri
Üst