AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

yardımlaşma ve dayanışma nedir neden onemlidir

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
yardımlaşma ve dayanışmanın onemi nedir?
Kur'an–ı Kerim'de muhtaclara (fakir, yetim, miskin ve esirlere) yemek yedirmeyle ilgili bircok ayet–i kerime bulunmaktadır Bu ayetlerden bazıları yemek yedirmemenin ve buna teşvik etmemenin kafir alameti olduğunu, bazıları da yemek yedirmemenin cehenneme girmeye sebep olacak kadar buyuk gunahlardan olduğunu belirtir Mu'minlerin ise sadece Allah'ın rızasını kazanmak icin muhtaclara yemek yedirdiğini bildirir Ayrıca ayetlerde, işlenen bazı suclar icin keffaret olarak fakirleri doyurma cezasının olduğunun bildirilmesi de, fakirlere yemek yedirmenin onemini gosterir
İnsanın hep kendisini duşunmesi, mala duşkun olması cok cirkin bir şeydir Elinde imkan varken fakiri duşunmeyen, yetime ikram etmeyen insanın, Allah'tan ikram beklemeye hakkı yoktur Allah verdiği nimetlerle kulunu imtihan eder Onun, Allah'ın verdiği nimetlerden başkasına da yardım edip etmediğine bakar İşte insan bunu duşunmelidir ki, yoksul iken kendisi nasıl sızlanır, Allah kendisine az nimet verince nasıl gucenir, uzulurse; zenginlik zamanında ihtiyac sahiplerine yardım etmeyince o acizler, yetimler, yoksullar da kendisine gucenirler Malının icinde onların gozleri kalır O halde insan, Allah'ın aciz, yoksul kullarına ikram etmeli, onları kollamalıdır ki Allah da kendisine ikram edip onu kollasın Cunku Allah, kullarının hareketlerini gorup gozetlemektedir Servet, nimet ve mevki bulunca başkalarını hic duşunmeyen insanlar, bir gun kendileri de aynı şekilde muhtac duruma duşebileceklerini akıllarından cıkarmamalıdırlar
Kur'an sosyal yardımlaşmaya teşvik eder
İslam hukukunda mukelleflerin yapması gerektiği halde yapmamaları veya yapmaması gerektiği halde yaptığı bazı suclarından dolayı belli cezaları vardır Bu cezalardan birisi de fakirlere yemek yedirmedir Cok değişik cezalar verilebilecekken, fakirlere yemek yedirme cezasının verilmesi yemek yedirmenin ve fakiri gozetmenin onemini gosterir
Oruc tutamayanlara fidye gerekir Fidye bir fakiri doyuracak miktardır Her kim de, kendi hayrına olarak fidye miktarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır(Bakara, 2184)
Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz, ama bilerek yaptığınız yeminlerden oturu sorumlu tutar Boyle bir yemini bozarsanız onun keffareti, coluk cocuğunuza yedirdiğiniz orta halli yemek ceşidinden on fakir doyurmak, yahut on fakiri giydirmek veya bir koleyi hurriyetine kavuşturmaktır(Maide, 589)
Ey iman edenler! Siz ihramlı iken av oldurmeyin İcinizden kim onu bilerek oldururse kendisine bir ceza vardır O ceza da, oldurduğune benzer bir davar olup, oldurulenin emsali olduğuna icinizden iki adil kişinin karar vermesi gerekir Ceza, Kabe'ye ulaşıp orada kesilecek bir kurbanlıktır Yahut fakirleri doyurmak,(Maide, 595)
Eşlerine zıhar yaparak onlardan ayrılmaya kalkıp da sonra soylediklerinden donenlerin, eşleriyle temastan once bir koleyi hurriyetine kavuşturmaları gerekir İşte size emredilen budur Allah yaptığınız her şeyden haberdardır Buna imkan bulamayan kimse, temaslarından once, iki ay ara vermeksizin oruc tutmalıdır Buna da gucu yetmeyen altmış fakiri doyurmalıdır(Mucadile, 5834)
Talebeye burs vermek neden onemli?
İşlenen sucun cezası olarak belli sayıdaki fakiri doyurmada, İslam hukukcularına gore bizzat yemek yedirilebileceği gibi, yemeğin parası da verilebilir (Vehbe Zuhayli, el–Fıkhu'l–İslami ve Edilletuh, Dımeşk 1989, VII, 616) Dolayısıyla bugun boyle bir sucu işleyen Muslumanlar, talebelere bunun parasını burs olarak takdim edebilirler Sadece boyle bir sucun cezası (keffareti) olan bir para (burs) değil, Kur'an'ın (yukarıda zikrettiğimiz) yemek yedirmeyi emreden ayetlerinden hareketle bu emri yerine getirmek icin de talebeye burs verilebilir Hatta zekatlar da verebilirler Zira yine İslam hukukcularına gore talebe zengin bile olsa ona zekat verilir (V Zuhayli, age, II, 876)
Vatanını milletini seven herkesin ilim tahsilinde bulunan neslimize zekatlarıyla, sadakalarıyla, burslarıyla himmet etmesi gerekmektedir Her ne kadar talebenin, ihtiyacı olduğu halde izzetinefsi başkalarından istemesine engel olsa bile, varlıklı Muslumanların, ihtiyacı olanları tespit edip burs vermesi gerekir Dinimizin ilme ve ilim tahsiline verdiği onemi bilen kişiler olarak, ilim talibi neslimize sahip cıkmakla, ilme verdiğimiz onemi gostermeliyiz
Burada şoyle bir soru akla gelebilir: Gerek zekat, gerekse diğer yardımlar bir fonda toplanıp talebelere verilebilir mi?
Zekatın bir fonda toplanması, akla bir organizeyi getiriyor Aslında devr–i saadet ve onu takip eden donemlerde zekatın devlet tarafından yapılan bir organize eşliğinde toplandığı hemen herkesin bildiği bir gercektir Zaten zekatın verileceği yerlerin anlatıldığı ayette, Kur'an'ın zekat toplayan gorevliler anlamına gelen amilindemesi de bunu gosteriyor
Gunumuzde devlet capında boyle bir organizeden bahsetmek mumkun değildir Fakat orta ve yuksek okul seviyesinde talebeleri okutma, barındırma, burs verme gibi duşuncelerle dernek ve vakıf bunyesinde hizmet eden insanlar boyle bir fon oluşturabilir Ve bu fonda toplanan zekat paraları, talebelere verilebilir Hatta bunun, zekatın farz kılınmasındaki sebep ve zekat emrinin altında yatan hikmetlere daha uygun olduğu rahatlıkla soylenebilir
Ayetler bize ne anlatıyor?
Kur'an'da fakir, yetim, miskin ve esirlere yemek yedirme ile ilgili bazı ayetlerin mealleri şoyledir:
Kendileri de ihtiyac duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek icin fakire, yetime ve esire ikram ederler Ve derler ki: Biz size sırf Allah rızası icin ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkur bile beklemiyoruz(İnsan, 7689)
Ayette anlatılanlar; Rahmetle taşan ince ve yuksek kalpli kimselerdir Allah'a yonelmiş onun rızasını aramaktadırlar Halktan bir teşekkur ve bir karşılık da beklememektedirler Muhtac ve yoksullara karşı bir ustunluk de taslamazlar
* * *
Onlar mutlaka cennetlerde mucrimlerin hallerini hatırlarını soracaklar: Neydi bu cehenneme sizi surukleyen? Onlar şoyle cevap verecekler: Biz namaz kılanlardan değildik Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaclarıyla ilgilenmezdik(Muddessir, 744044)
Bu ayetlerde de yoksulu doyurmama, namazı terkten sonra, cehenneme girmeye sebep olan buyuk suclardan birisi olarak zikrediliyor
* * *
Baksana şu dini, mahşer ve hesabı yalan sayana! O, yetimi şiddetle itip kakar Muhtacı doyurmayı hic teşvik etmez(MaUn, 10713)
Ayette, kafirin dini yalanlamadan sonra en buyuk sucu olarak yoksulu doyurmaya teşvik etmemesi gosteriliyor Demek ki, ahiret hesap ve cezasına inanan kimse, yetime acır, yoksula yardım eder ve muhtaclara sahip cıkma hususunda teşvikci olur
Sarp yokuş, bilir misin nedir? Sarp yokuş; bir koleyi, bir esiri hurriyetine kavuşturmaktır Kıtlık zamanında yemek yedirmektir Yakınlığı olan bir yetimi, ya da yeri yatak, (goğu yorgan yapan, barınacak hicbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır(Beled, 901216)
Hayır! Siz Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama, yetime değer vermezsiniz! Muhtacları doyurmaya teşvik etmezsiniz Mirasları helal haram demeden ne gelse yersiniz(Fecr, 891718)
Bu ayetlerde anlatılanlar ise; Allah'ın kendilerine imtihan icin verdiği nimetlere karşılık, uzerlerine duşen vazifeyi yapmıyorlar Yetime iyilik yapıp ihsanda bulunmak suretiyle ikram etmiyorlar Boyle kimseler, nasıl olur da Rabbilerinin katından ikrama layık olabilirler? Ve bu kimseler, duşkunu yedirmeye, yani yoksul fakirlerin karnını doyurmaya, bakımlarını sağlayacak yollara birbirlerini teşvik etmiyor, ozendirmiyorlar Bu hususta birbirleriyle yarışmaları gerekirken, aksine ondan kacınıyor ve bunu yapanların umidini kırıyorlar
* * *
Sonra da cehenneme fırlatın! Sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğundaki zincire vurun!Cunku o, buyukler buyuğu Allah'a inanmazdı Cunku o, fakiri doyurmayı teşvik etmezdi(Hakka, 693134)
Bu ayetle, yoksulun gozetilmemesi ve onun haline hic aldırış edilmemesi, Allah'a iman etmemenin hemen akabinde buyuk gunah olarak zikredilmektedir Bu da İslam'da yemek yedirmenin ne kadar onemli olduğunu ve yedirmemenin cezasının da ne kadar ağır olduğunu gostermektedir
 
Yardımlaşma ve dayanışma, toplumun dayanıklılığını ve birlik ruhunu güçlendiren önemli unsurlardır. Bu değerler, insanların birbirine destek olması, ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatması ve toplumsal dayanışma içinde hareket etmesini öngörür. Kur'an-ı Kerim'de de bu konularla ilgili pek çok ayet bulunmaktadır. Fakirlere, yetimlere, miskinlere ve esirlere yardım etmenin önemi vurgulanmış ve bunun Allah'ın rızasını kazanmak için önemli bir ibadet olduğu belirtilmiştir.

İnsanın sadece kendi çıkarlarını düşünmesi ve malına düşkünlük duyması çirkin bir tutumdur. Kişinin zenginlik zamanlarında da muhtaçlara yardım etmesi, fakirleri gözetmesi ve Allah'ın aciz kullarına ikram etmesi önemlidir. Çünkü insanlar, Allah'ın verdiklerini başkalarıyla da paylaşmadığı takdirde sorgulanabilirler.

Kur'an'ın sosyal yardımlaşmayı teşvik ettiği, fakirlere yemek yedirme cezasının önemli olduğu vurgulanmıştır. İslam hukukunda fakirlere yemek yedirme cezasının yanı sıra fakirlere giydirmek, esirleri özgürleştirmek gibi yardımların da yer aldığı belirtilmiştir.

Talebeye burs vermek de önemlidir çünkü işlenen suçların cezası olarak belirli sayıdaki fakiri doyurma gerekliliği olduğu gibi, bugün de bu cezanın burs olarak verilebileceği ifade edilmiştir. Vatanını ve milletini seven herkesin, ilim tahsilinde bulunan nesilleri desteklemesi gerektiği vurgulanmıştır. Zekat, sadaka ve burslar aracılığıyla talebe desteğinin önemine değinilmiştir.

Sonuç olarak, yardımlaşma ve dayanışma toplumun temel taşlarından biridir ve Kur'an-ı Kerim'de bu değerlerin önemi üzerinde durulmuştur. İnsanların birbirlerine yardım etmeleri, ihtiyaç sahiplerine destek olmaları ve toplumda dayanışmayı sağlamaları, hem manevi hem de toplumsal açıdan büyük bir öneme sahiptir.
 

Similar threads

Geri
Üst