SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Ya istiklal ya olum anlamı
Bu sorunun cevabını Nutuk eserinin şu kesitinde bulabilirsiniz ;
Temel ilke, Turk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gercekleştirilebilir Ne kadar zengin ve bolluk icinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dunyası karşısında uşak olmak mevkiinden yuksek bir muameleye layık gorulemez
Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, gucsuzluk ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir Gercekten de bu seviyesizliğe duşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez
Halbuki, Turk ’un haysiyeti, gururu ve kabiliyeti cok yuksek ve buyuktur Boyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!…
O halde, ya istiklal ya olum!
İşte, gercek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır Bir an icin, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim Ne olacaktı? Esirlik!
Peki efendim Oteki kararlara boyun eğme durumunda sonuc bunun aynı değil miydi?
Şu farkla ki, istiklali icin olumu goze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefinin gereği olan butun fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve hic şuphesiz, esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geciren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve duşman gozundeki yeri bambaşka olur
Sonra, Osmanlı hanedan ve saltanatının devam ettirilmesine calışmak, elbette Turk milletine karşı en buyuk kotuluğu işlemekti Cunku, millet her turlu fedakarlığı goze alarak istiklalini kazanmış olsa da, saltanat surup gittiği takdirde, bu istiklale kazanılmış gozuyle bakılamazdı Artık, vatan ve milletle hicbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir suru delinin, devlet ve milletin istiklal ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl goz yumulabilirdi?
Halifeliğin durumuna gelince, ilim ve tekniğin nurlara boğduğu gercek medeniyet dunyasında gulunc sayılmaktan başka bir yanı kalmış mıydı?
Goruluyor ki, verdiğimiz kararın uygulanmasını sağlayabilmek icin daha milletin alışkın olmadığı bazı konulara dokunmak gerekiyordu Ortaya atılmasında, kamuoyu bakımından buyuk sakıncalar doğuracağı sanılan hususların dile getirilmesinde kacınılmaz bir zaruret vardı
Osmanlı HukUmeti ’ne, Osmanlı padişahına ve Muslumanların halifesine baş kaldırmak, butun milleti ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu
Bu sorunun cevabını Nutuk eserinin şu kesitinde bulabilirsiniz ;
Temel ilke, Turk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gercekleştirilebilir Ne kadar zengin ve bolluk icinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dunyası karşısında uşak olmak mevkiinden yuksek bir muameleye layık gorulemez
Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, gucsuzluk ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir Gercekten de bu seviyesizliğe duşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez
Halbuki, Turk ’un haysiyeti, gururu ve kabiliyeti cok yuksek ve buyuktur Boyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!…
O halde, ya istiklal ya olum!
İşte, gercek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır Bir an icin, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim Ne olacaktı? Esirlik!
Peki efendim Oteki kararlara boyun eğme durumunda sonuc bunun aynı değil miydi?
Şu farkla ki, istiklali icin olumu goze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefinin gereği olan butun fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve hic şuphesiz, esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geciren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve duşman gozundeki yeri bambaşka olur
Sonra, Osmanlı hanedan ve saltanatının devam ettirilmesine calışmak, elbette Turk milletine karşı en buyuk kotuluğu işlemekti Cunku, millet her turlu fedakarlığı goze alarak istiklalini kazanmış olsa da, saltanat surup gittiği takdirde, bu istiklale kazanılmış gozuyle bakılamazdı Artık, vatan ve milletle hicbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir suru delinin, devlet ve milletin istiklal ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl goz yumulabilirdi?
Halifeliğin durumuna gelince, ilim ve tekniğin nurlara boğduğu gercek medeniyet dunyasında gulunc sayılmaktan başka bir yanı kalmış mıydı?
Goruluyor ki, verdiğimiz kararın uygulanmasını sağlayabilmek icin daha milletin alışkın olmadığı bazı konulara dokunmak gerekiyordu Ortaya atılmasında, kamuoyu bakımından buyuk sakıncalar doğuracağı sanılan hususların dile getirilmesinde kacınılmaz bir zaruret vardı
Osmanlı HukUmeti ’ne, Osmanlı padişahına ve Muslumanların halifesine baş kaldırmak, butun milleti ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu