SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Türkiye'nin bugünkü sınırlarının çizildiği antlaşma hangisi,
Vatanımızın bugünkü sınırlarının büyük ölçüde çizildiği antlaşma hangisidir kısaca bilgi,
Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarından bir türlü memnun olmayıp yeni anlaşmazlıklar çıkaran düşman devletleri, geniş Osmanlı toprakları üzerindeki çıkar kavgalarını sürdürmeye yeni bir savaş derecesinde devam etmiştir. 1918 yılında sona eren savaş, fiilen Anadolu’nun birçok yerinde 4 – 5 yıl daha devam etmiştir.
Bu zaman zarfında, bitkin, bıkkın, yılgın ve birçok şehit vermiş, maddi ve manevi açıdan kayba uğramış, yoksulluk içinde kıvranan Anadolu halkı, büyük bir mücadele örneği göstererek geriye kalan son toprakları canı ve malı pahasına eli silah tutan herkes tarafından müdafaa etmiştir.
Bu büyük direniş, tarihe Milli Mücadele olarak geçerken, kurulan hükümetler ve meclislerde Misak-i Milli olarak kabul edilen vatan topraklarından ödün verilmemesi fikri çıkmıştır. Misak-i Milli, Doğu’da Batum, Güney’de Halep, Musul, Kerkük, Kıbrıs, Batı’da adalar ve Batı Trakya gibi yerleri çevrelemekteydi.
1923’de Lozan’da taviz verilmesiyle oraya giden diplomatların vazgeçmesi, sehven yanlış raporlamalar sonucunda vatan toprakları bugünkü sınırları şeklinde oluşmuştur. Mustafa Kemal bu duruma razı olmayıp Hatay’ı geri almış ve boğazların statüsünü değiştirmiştir. Devam eden yıllarda 1925 -26’lı yılların sonucunda Ankara Antlaşması ile Musul ve Kerkük de elden tamamen çıkarak vatan toprakları bugünkü şeklini son olarak almıştır.
1974’te başlayan Kıbrıs Harekatı ile de Kıbrıs’ın yarısı yeniden fethedilerek vatan toprağı olarak özerk bir statüye kavuşmuştur. Böylece Türkiye Cumhuriyeti toprakları son şeklini almıştır.
Vatanımızın bugünkü sınırlarının büyük ölçüde çizildiği antlaşma hangisidir kısaca bilgi,
Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarından bir türlü memnun olmayıp yeni anlaşmazlıklar çıkaran düşman devletleri, geniş Osmanlı toprakları üzerindeki çıkar kavgalarını sürdürmeye yeni bir savaş derecesinde devam etmiştir. 1918 yılında sona eren savaş, fiilen Anadolu’nun birçok yerinde 4 – 5 yıl daha devam etmiştir.
Bu zaman zarfında, bitkin, bıkkın, yılgın ve birçok şehit vermiş, maddi ve manevi açıdan kayba uğramış, yoksulluk içinde kıvranan Anadolu halkı, büyük bir mücadele örneği göstererek geriye kalan son toprakları canı ve malı pahasına eli silah tutan herkes tarafından müdafaa etmiştir.
Bu büyük direniş, tarihe Milli Mücadele olarak geçerken, kurulan hükümetler ve meclislerde Misak-i Milli olarak kabul edilen vatan topraklarından ödün verilmemesi fikri çıkmıştır. Misak-i Milli, Doğu’da Batum, Güney’de Halep, Musul, Kerkük, Kıbrıs, Batı’da adalar ve Batı Trakya gibi yerleri çevrelemekteydi.
1923’de Lozan’da taviz verilmesiyle oraya giden diplomatların vazgeçmesi, sehven yanlış raporlamalar sonucunda vatan toprakları bugünkü sınırları şeklinde oluşmuştur. Mustafa Kemal bu duruma razı olmayıp Hatay’ı geri almış ve boğazların statüsünü değiştirmiştir. Devam eden yıllarda 1925 -26’lı yılların sonucunda Ankara Antlaşması ile Musul ve Kerkük de elden tamamen çıkarak vatan toprakları bugünkü şeklini son olarak almıştır.
1974’te başlayan Kıbrıs Harekatı ile de Kıbrıs’ın yarısı yeniden fethedilerek vatan toprağı olarak özerk bir statüye kavuşmuştur. Böylece Türkiye Cumhuriyeti toprakları son şeklini almıştır.