AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Uygurlarda Mimarlık Sanatının Özellikleri Nedir - Uygurlar Döneminde Mimarlık Sanatı

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Uygurlarda Mimarlık Sanatının Özellikleri Nedir Uygurlar Döneminde Mimarlık Sanatı,Uygurlarda mimarlık sanatı nasıl yapılırdı,Uygurlarda Mimarlık Sanatının Özellikleri , Uygurlar Döneminde Mimarlık Sanatı,
Maniheist mabetler, kubbe ve köşe tromplariyle İran âteşgâhları biçiminde ya*pılıyordu Hoço ’da bir saray harabesinde tonozlu ve kubbeli kısımlar görülür Duvarlar, yontulmamış taşlardan harçla örülmüştür Sirkip ’de kule bi*çimde bir inşa nişler içersinde Buda figürleriyle bir Hint stupasından diğer bir şey değildir Buda ve Mani dinleri gibi Hint ve İran mimarî şekilleri de emrindeki yanadır Hoço yakınında yer alan kubbeli yapılar mezar anıtlarıdır Kubbe İran ’dan gelmiş olabilir, fakat bu zamanlarda İran ’da mezar yapısı yoktur Zerdüşt dininde ölülerin gömülmesi düşünülemiyeceğinden kabir fikri doğmamış*tır Uygurlar bu kuleli mezar yapılariyle ilk türbeleri meydana getirmiş oluyorlar Komul civarında lliKöl ’de, mâbet olması gerekli öteki bir kubbeli yapıda tromp yeri*ne köşeye ilk kere bir üçgen konulmuştur ama, bu İran ’da meçhul bir şeydir Halbuki, Türk Üçgenleri sonradan Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde ehemmiyetli bir rol oynamıştır
Uygurlar umumiyetle iki kanatlı kapı ile açılan ve minik bir evcik biçiminde antre yeri olan, güya yükseklikte duvarla taraflı evlerde oturuyorlardı Evler yarım metre yüksek bir tuğla Duvar üstünde yükseliyor, uzun kenarın ortasında bir meren yukarı götürüyordu Belli Başlı ev fazla defa tek katlı, duvarlar masif örgülü, pencereler birincil zamanlarda yuvarlak kemerli, sonraları dört köşeli idi Bayramlarda evin dört köşe*sine dışarıdan kızılkahverengi perdeler konuluyor, bunlar duvar köşelerinde topla*nıp, düğümleniyordu Çin evlerini andıran ağır, kiremitli, düşey sırtlı çatının iki ucu bir kuş (belki föniks, alev kuşu) biçiminde nihayetleniyordu Çin ’de, bu ejder başıdır Dik sırtın ortasında Çin ’deki gibi çok kez ateş biçiminde inciden bir nazarlık yükse*liyordu Çatı süslü ve kırmızı renkli idi, fakat Çin ’deki gibi ağır dekorlarla yüklenmemişti Bir üstteki kat yapılırsa, bu, çok kez hafif korkuluklarla pavyon biçiminde olu*yordu Çevre duvarları ile konut arasında ağaçlarla bahçe, binek ve tartı hayvanları için yer bulunuyordu Doğu Türkistan, eski Uygur ülkesinde kayalara oyulmuş bin*lerce mâbet vardır Bunların duvarları ve tavanı fresklerle süslü İdi Fresklerden ço*ğu Alman Turfan araştırıcıları göre sökülerek Berlin Etnoğrafya Müzesi ’nde duvarlara yerleştirilmişti Son harpte bunların büyük bir kısmı değil olmuş, lakin fakat*taplarda resimleri kalmıştır Fresklerin konusu itibariyle Budizm ’dir Buda MÖ 560 yıllarında Hindistan ’da yeni dinini yaymıştır *
 
Uygurlarda mimarlık sanatının bazı önemli özellikleri şunlardır:

1. Maniheist Mabetler: Uygurlarda Maniheizm dini etkili olduğu için, mimarlık eserlerinde bu inanışa uygun mabetler yapılmıştır.

2. Kubbe ve Köşe Trompları: İran âteşgâhları tarzında yapılan kubbe ve köşe trompları Uygur mimarisinde sıkça görülmüştür.

3. Duvar Yapısı: Duvarlar genellikle yontulmamış taşlar ile harçla örülmüştür. Bu yapı tarzı özellikle Hoço'daki saray harabesinde ve Sirkip'teki kule biçimli yapıda görülmüştür.

4. Buda Figürleri ve Stupalar: Bazı yapılar Buda figürleri ve Hint stupalarını anımsatacak şekilde tasarlanmıştır. Bu durum, Uygurların Hint ve İran mimarisinden etkilendiğini göstermektedir.

5. Mezar Anıtları: Hoço yakınında kubbeli yapılar mezar anıtları olarak kullanılmıştır. Bu kubbe yapısının İran'dan etkilendiği ancak o dönemde İran'da mezar yapısının olmadığı belirtilmektedir.

6. Üçgenlerin Kullanımı: Komul civarındaki bir yapıda köşeye ilk kez üçgenin konulması, İran mimarisinde pek görülmeyen bir özelliktir. Bu üçgenler sonraki dönemlerde Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde önemli bir rol oynamıştır.

7. Ev Yapıları: Uygurların evleri genellikle iki kanatlı kapı ile açılan ve minik bir evcik biçiminde olup, duvar yüksekliği genellikle yarım metre civarındaydı. Evlerin çatıları ise Çin evlerini andıracak şekilde düşey sırtlı ve iki ucunda kuş formunda nihayetlenen bir yapıya sahipti.

Uygurların mimarlık sanatı, döneminin kültür ve inanç unsurlarını yansıtan özgün ve etkileyici yapılarla doludur. Bu yapılar, günümüzde de tarihî ve sanatsal açıdan büyük bir öneme sahiptir.
 
Geri
Üst