SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Utangaçlık Şiirleri
Utangaçlıkla İlgili Şiirler
Utangaç
Göze almış olsaydık belki dibe vuracaktık,
öyle zamanda bir dilim ayırıp kursağımıza asmazdık..
Tedirgin bizdeki hep aynı düz mantık..
Sütten ağzı yanmışlığın aciz getirisi
bu yoğurdu üflemedeki tanımsız ahmaklık..
Biziböylesine birbirimizden kaçıran
kalın bir cilt romanın vurgulu ilk cümlesi,
ilk yarasından sızan korkuların başlangıç düşüncesi..
Oysa kanında ve kanımda ansızın dolaşan,
tahrip gücü yüksek aşkın sessiz patlaması
birbirimize muhtaçlığın mutlak tepki belirtisi..
Saklama sözlerinde mutsuzluğunu artık
satır arasında bırakılmışlık bıkmış olduğun şeydi;
nasılsa belli ediyorsun gözlerinde o iki kelimeyi..
Zaten biliyorsun, konuşamıyorum senin gibi;
kaderime yara oldu bitmek bilmez utangaçlık..
Şahin Bayraktar
Bir Adamın Yüzünde Utangaçlık
Bir adamın yüzünde utangaçlık
Düştü düşecek çocukluğu
Elleri hala ürkek, kaçamak bakışları
Bir ara cesaretlendi olacak
Elleri uzandı uzanacak masanın altından
Uzanmayacak eller hissediyor gözlerinden
Formaliteler başladı başlayacak
Masadaki eşyalar kurcalanıyor
Ha oldu ha olacak
Yapamıyor, olmayacağını anlıyor
Derken çay içermisin diyor
Kalkıyor, tam arkasını dönecek
Bir el diğer eli sarıyor
Gözlerinde yanlız var
Ama yanlız değiliz diyor
Oturup güzel şeylerden söz ediyorlar
Çaylar çoktan unutuldu
Gezelim diyor bir el diğer elin sıcaklığında
Oysa hala ürkekler arsız kaldırımlarda
Bir beden diğer bedene cesaret veriyor
Acemice konuşuyorlar NEDENLİ nedensiz...
Veysi Çakır
Utanma!
Bakışların aynı bir yazdır desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Kaçışların aynı bir nazdır desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Yanakların yeni açmış gül desem
Dudakların arı yapmış bal desem
Bacakların sanki bir dal desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Aklımı başımdan aldın da desem
Yangını içime saldın da desem
Aşk ile gönlümü yakdın da desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Ayım, güneşim, denizim ve eşim
Helalim, çayım, ekmeğim ve aşım
Canım, hayatım, ahiretim de desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Utanma yarim ne olur utanma!
Sözlerimden sakın ola utanma!
Hitaf-i sana vurgundur desem,
Sözlerimden sakın ola utanma! ...
Fatih Efe
Utanma
Tel anlatıyorken aşkı, sevdayı
Gözünden dökülen yaştan utanma
Dil anlatıyorken son elvedayı
Gözünden dökülen yaştan utanma
Bu sevda ar değil inan gönüle
Bir sevda değermiş bin boş ömüre
Ümitsiz olsa da, verse de çile
Gözünden dökülen yaştan utanma
Görmek için yüzde bir tebessümü
Talipsen almaya derdi, hüzünü
Görünce uzaktan güzel yüzünü
Gözünden dökülen yaştan utanma
Hiç ayrılık olmayacak bu aşkta
Vuslat olmadı ki çünkü en başta
Beden karakışta, gönül ataşta
Gözünden dökülen yaştan utanma
İbrahim Kılınç
Utanma
Ne yapsanda sormam niçin
Yaksan bile biçim biçim
Neyin varsa almak için
Çal kapımı çal utanma
Yıktın o’ki temelimden
Ölsem demem tut elimden
Ben razıyım buna dünden
Al canımı al utanma
Bak anlımda kalmamış ak
Benzim sanki sarı toprak
Madem döktün yaprak yaprak
Kır dalımı kır utanma
Sende ki aşk vermiş söküm
Anla artık yapma kem küm
Sen cellatsın bende mahküm
Çek ipimi çek utanma
Alıştırdın hasretine
Hep dert verdin ben yetime
Ne çıkarsa kısmetime
Yak başımı yak utanma
Gün olur da nazarıma
Girer isen pazarıma
Damla damla mezarıma
Dök yaşını dök utanma!
Murat Demir
Utangaçlıkla İlgili Şiirler
Utangaç
Göze almış olsaydık belki dibe vuracaktık,
öyle zamanda bir dilim ayırıp kursağımıza asmazdık..
Tedirgin bizdeki hep aynı düz mantık..
Sütten ağzı yanmışlığın aciz getirisi
bu yoğurdu üflemedeki tanımsız ahmaklık..
Biziböylesine birbirimizden kaçıran
kalın bir cilt romanın vurgulu ilk cümlesi,
ilk yarasından sızan korkuların başlangıç düşüncesi..
Oysa kanında ve kanımda ansızın dolaşan,
tahrip gücü yüksek aşkın sessiz patlaması
birbirimize muhtaçlığın mutlak tepki belirtisi..
Saklama sözlerinde mutsuzluğunu artık
satır arasında bırakılmışlık bıkmış olduğun şeydi;
nasılsa belli ediyorsun gözlerinde o iki kelimeyi..
Zaten biliyorsun, konuşamıyorum senin gibi;
kaderime yara oldu bitmek bilmez utangaçlık..
Şahin Bayraktar
Bir Adamın Yüzünde Utangaçlık
Bir adamın yüzünde utangaçlık
Düştü düşecek çocukluğu
Elleri hala ürkek, kaçamak bakışları
Bir ara cesaretlendi olacak
Elleri uzandı uzanacak masanın altından
Uzanmayacak eller hissediyor gözlerinden
Formaliteler başladı başlayacak
Masadaki eşyalar kurcalanıyor
Ha oldu ha olacak
Yapamıyor, olmayacağını anlıyor
Derken çay içermisin diyor
Kalkıyor, tam arkasını dönecek
Bir el diğer eli sarıyor
Gözlerinde yanlız var
Ama yanlız değiliz diyor
Oturup güzel şeylerden söz ediyorlar
Çaylar çoktan unutuldu
Gezelim diyor bir el diğer elin sıcaklığında
Oysa hala ürkekler arsız kaldırımlarda
Bir beden diğer bedene cesaret veriyor
Acemice konuşuyorlar NEDENLİ nedensiz...
Veysi Çakır
Utanma!
Bakışların aynı bir yazdır desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Kaçışların aynı bir nazdır desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Yanakların yeni açmış gül desem
Dudakların arı yapmış bal desem
Bacakların sanki bir dal desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Aklımı başımdan aldın da desem
Yangını içime saldın da desem
Aşk ile gönlümü yakdın da desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Ayım, güneşim, denizim ve eşim
Helalim, çayım, ekmeğim ve aşım
Canım, hayatım, ahiretim de desem
Sözlerimden sakın ola utanma!
Utanma yarim ne olur utanma!
Sözlerimden sakın ola utanma!
Hitaf-i sana vurgundur desem,
Sözlerimden sakın ola utanma! ...
Fatih Efe
Utanma
Tel anlatıyorken aşkı, sevdayı
Gözünden dökülen yaştan utanma
Dil anlatıyorken son elvedayı
Gözünden dökülen yaştan utanma
Bu sevda ar değil inan gönüle
Bir sevda değermiş bin boş ömüre
Ümitsiz olsa da, verse de çile
Gözünden dökülen yaştan utanma
Görmek için yüzde bir tebessümü
Talipsen almaya derdi, hüzünü
Görünce uzaktan güzel yüzünü
Gözünden dökülen yaştan utanma
Hiç ayrılık olmayacak bu aşkta
Vuslat olmadı ki çünkü en başta
Beden karakışta, gönül ataşta
Gözünden dökülen yaştan utanma
İbrahim Kılınç
Utanma
Ne yapsanda sormam niçin
Yaksan bile biçim biçim
Neyin varsa almak için
Çal kapımı çal utanma
Yıktın o’ki temelimden
Ölsem demem tut elimden
Ben razıyım buna dünden
Al canımı al utanma
Bak anlımda kalmamış ak
Benzim sanki sarı toprak
Madem döktün yaprak yaprak
Kır dalımı kır utanma
Sende ki aşk vermiş söküm
Anla artık yapma kem küm
Sen cellatsın bende mahküm
Çek ipimi çek utanma
Alıştırdın hasretine
Hep dert verdin ben yetime
Ne çıkarsa kısmetime
Yak başımı yak utanma
Gün olur da nazarıma
Girer isen pazarıma
Damla damla mezarıma
Dök yaşını dök utanma!
Murat Demir