Ummu Mabed (ra)ın hayatı,Ummu Mabed (ra) kimdir,Ummu Mabed (ra) hakkında bilgi,kadın sahabeler Ummu Mabed (ra)
Ummu Mabed radıyallahu anha hicret yolunda bir bekci RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi hicrette misafir edip, sut ve et ikram eden bahtiyar bir hanım Kıtlık senesinde cadırına uğrayan yolcuların su ve yiyecek ihtiyaclarını gideren comertliğiyle meşhur bir hanım sahabi RasUlullah (sa)’in duası ve mubarek ellerinin surulmesiyle kısır koyunundan sut sağıp misafirlere ikram eden gonlu sevgi dolu bir ana
O, Mekke’nin Kudeyd bolgesinde bir cadırda otururdu Asıl adı Atike’dir Ummu Mabed kunyesiyle meşhur olmuştur Baba adı Halid İbni Huleyf’dir Huzaa kabilesine mensuptur
Ummu Mabed, akıllı, iffetli ve guclu bir kadındı Amcasının oğlu Temim İbni Abdiluzza ile evliydi Mekke’ye yakın Kudeyd bolgesinde colde yaşardı Koyun suruleri vardı Eli acık, comert bir kadındı Cadırına uğrayan yolcuların su ve yiyecek ihtiyaclarını gorurdu İcecek olarak sut, yiyecek olarak da koyun keser pişirir et ikram ederdi Onun bu guzel ahlakı İslam’ın nUruna kavuşmasına vesile oldu İki Cihan Guneşi Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi, hicrette cadırında karşısında buldu
O, sevgi dolu, eli acık, gonul zengini comert bir ana idi Gunduzleri hep cadırın dışına cıkar otururdu Gelen gecen yolculara ikram etmek icin beklerdi Birgun Allah RasUlu (sa)’in cadırına uğrayacağını nerden bilebilirdi? İki nur yuzlu insanın karşısına gelip de kendinden yiyecekicecek bir şeyin var mı? diye soracaklarını nasıl tahmin edebilirdi? Onların vesilesi ile nice bereketlere ereceğini, kısır bulunan koyunundan bile sut alacağını ve uzun seneler o hayvancağızın sutu ile ikramda bulunacağını nasıl duşunebilirdi? Hele hele o nurlu insanlar sayesinde İslam’ın nUruna kavuşacağını nerden umit edebilirdi? İşte onun bu guzel ahlakı ve İslam’la şerefleniş hikayesi:
“Ummu Mabed kendi cevresinde comertliğiyle tanınan, misafirperver, saf ve temiz kalbli bir hanımdı Kuraklık, kıtlık yıllarında Kudeyd’deki cadırının onunde oturur, gelen gecen yolcuların, su ve yiyecek ihtiyaclarını karşılamağa calışırdı
İki Cihan Guneşi Efendimiz de hicret yolculuğunda arkadaşları Hz EbU Bekir (ra), Amir İbni Fuheyre ve Abdullah İbni Ureykıt (ra) ile birlikte Ummu Mabed’in cadırına uğradı Efendimiz o’na: “Sut bulunur mu? diye sordu Ummu O da: “Yoktur vallahi! diye cevap verdi ResUli Ekrem (sa) Efendimiz cadırın yakınında kucuk, zayıf bir hayvan gordu “Bu nedir? dedi O da: “O suruden geri kalmış, zayıf, dermansız kısır bir koyundur dedi Efendimiz: “Onu sağmama musade eder misiniz? dedi Ummu Mabed de: “Eğer onda sut bulabilirsen, sağ dedi Koyunu tutup yanına getirdi Fahri Kainat (sa) Efendimiz, Besmele cekerek hayvanın memelerini sıvazladı ve: “Ey Allahım! Koyununu bereketli kıl! diye dua etti Koyunun memeleri birden sutle doldu Efendimiz bir buyuk kabı dolduruncaya kadar sut sağdı Once sutu Ummu Mabed’e uzatıp icmesini soyledi O da: “Siz icin zira zatınız buna daha layıktır dedi Efendimiz de: “Kavmin sulayıcısı onlardan sonra icer buyurdu ve kabı ona verdi Ummu Mabed kanasıya kadar icti Sonra ResUli Ekrem (sa) Efendimiz kabı EbU Bekir (ra)’e uzattı O da kanasıya icti Onu takiben diğerleri de doyasıya sutten ictiler En sonunda İki Cihan Guneşi Efendimiz kabı aldı ve: “Kavmin sulayıcısı onlardan sonra icer buyurarak sutu icti ResUli Ekrem (sa) Efendimiz tekrar o kısır koyunu sağmaya başladı Bir kap daha doldurup Ummu Mabed’e bıraktı Bu arada et yemeği pişirmişti Ondan da yolculara ikramda bulundu ve azıklarına koyup onları uğurladı
İki Cihan Guneşi Efendimiz ve arkadaşları Ummu Mabed’in yanından ayrıldıktan biraz sonra kocası EbU Mabed koyun suruleriyle birlikte cadıra geldi Kabı sutle dolu gorunce şaşırdı “Bu sut nereden geldi? Cadırda sağılır hayvan yok! dedi Hanımı Ummu Mabed: “Bize nur yuzlu mubarek bir zat uğradı şoyle şoyle yaptı diyerek olan bitenleri birer birer anlattı EbU Mabed: “Vallahi! O Kureyşilerin aramakta olduğu kimsedir Ey Ummu Mabed! Hele sen onu bana bir tarif et bakayım? dedi O da Fahri Kainat (sa) Efendimiz’in eşkalini hayalinde kaldığı kadarıyla hayran hayran şoyle tarif etti:
“Gorduğum oyle bir kimse idi ki, nur yuzlu guzel huylu idi Şekli şemaili yerli yerinceydi Ne karnı buyuk ne de başı kucuktu Endamı, bicimi, siması hoştu Gozleri siyah, kirpikleri cok, sesi nazik idi Gozunun beyazı cok beyaz, karası da pek kara idi Kudretten surmeli idi Kaşlarının ucu ince, sacları koyu siyahtı Boynu hafif uzunca ve yuksek, sakalı da sıkca idi Sustuğunda sekinet ve vakar, konuştuğunda guzellikler gorulurdu
O guleryuzlu, tatlı sozlu idi Kelimeler mubarek ağzından teker teker cıkar, sanki dizilmiş inci gibi tatlı tatlı akardı İfadeleri net ve acıktı Cumleleri ne az ne de coktu Uzaktan bakılınca insanların en heybetlisi, yakınına gelince tatlı ve cekici idi Orta boylu olup ne uzun ne de kısa idi Yanında arkadaşları vardı Hizmet icin koşuşurlardı Hurmet olunan biriydi Asık suratlı değil, gulecti Kimseyi kınamaz, azarlamaz ve ayıplamazdı dedi
EbU Mabed hanımının bu derece tatlı tatlı anlatışı karşısında: “Vallahi, bu zat, Mekke’de kendisinden bize bahsedilen Kureyş’lidir Ey Ummu Mabed! Eğer ben ona rastlamış olsaydım, arkadaşlığına kabul edilmemi dilerdim Yine de buna bir imkan bulmaya calışacağım diyerek Efendimize karşı sevgi ve hasretini ifade etti
Ummu Mabed akıllı, zeki iffetli, guclu kuvvetli bir hanımdı Muşrikler ofkeli ofkeli onun cadırına geldi ve: “Nereye gitti o! dediler Ummu Mabed de: “Kim? dedi Onlar da: “Şekil ve şemailini tarif ederek Muhammed dediler
Ummu Mabed onlar karşısında gayet vakur bir duruş sergiledi SukUt ederek onları geciştirmek istedi Muşrikler bir cevap alamayınca tekrar: “Sen onun nereye gittiğini bilmiyor musun? diyerek kabalık yapmak istediler O da: “Sizin ne dediğinizi anlamıyorum Ancak bana bir konuk uğrayıp kısır koyundan bol sut sağdı! dedi
Muşrikler baskıyı artırınca Ummu Mabed onları şoyle tehdit etti: “Başımdan cekip gitmezseniz kabilemi aleyhinize cağırır sizin başınıza yığarım dedi Caresiz kalan muşrikler cevap alamadan ayrılmak zorunda kaldılar Zira onlar Ummu Mabed’in kabilesi arasındaki şerefli yerini biliyorlardı O bir bağırırsa halkını ayaklandırır ve kavmi silahlarıyla hemen ona yardıma koşarlardı O sanki orada bir yol bekcisi gibiydi
Hicret yolcuları Sevgili Peygamberimiz ve arkadaşları Medinei Munevvere’ye ulaştıktan sonra, Ummu Mabed, kocası ve kucuk cocuğunu alarak Medine’ye geldi EbU Mabed ve cocuğu ResUli Ekrem (sa) Efendimizin huzuruna vardılar ve kelimei şehadet getirerek İslam’la şereflendiler Ummu Mabed hanımlar icerisindeydi İki Cihan Guneşi Efendimiz onlara da selam verdi ve: “Zina etmemek, hırsızlık yapmamak, cocuklarını oldurmemek, iftira yapmamak ve hic bir ma’rufa isyankar davranmamak uzere bey’at ediniz buyurdu Hanımlar hep birlikte: “Bu şartları kabul ederek bey’at ettik Ya RasUlallah! dediler Ummu Mabed ise: “Ya RasUlallah! Kendisinden men edildiğimiz ma’ruf nedir? diye sordu Efendimiz de ona: “Olunun arkasından bağırıp cağırarak, feryad ederek ağlamamaktır buyurdu Bu şekilde O da bey’at ederek İslam’la şereflendi
Ummu Mabed radıyallahu anha İslam’la şereflendikten sonra bir şeyler oğrenmek icin hep fırsat aradı Oğrendiği guzellikleri de hemen hayatında tatbik etmeğe calıştı Birgun kocası EbU Mabed (ra) namaz kılmak icin gittiği mescidden gec donmuştu Ona: “Nicin geciktin? dedi O da: “Donerken Enes İbni Malik (ra)’ın Evs’li birileriyle konuşmalarına takıldım Sohbetlerini dinledim dedi Ummu Mabed: “RasUlullah (sa)’in hizmetkarı onlara ne dedi? diye sordu EbU Mabed (ra) da:
“Enes onlara RasUlullah (sa)’den duyduğu bir hadisi nakletti Şoyle dedi: “Kim İhlas sUresini Fatiha ile birlikte abdestli olarak yuz defa okursa Allah onun derecesini yukseltir Cennette ona bir koşk bina eder Sanki o Kur’anı Kerimi otuz uc defa okumuş gibi sevab alır dedi Bunun uzerine Ummu Mabed (ranha) hayatının sonuna kadar bu duaya sarıldı Fatiha ve İhlası dilinden duşurmedi Abdestli olarak bol bol okudu
O, RasUlullah (sa) Efendimizin şoyle dediğini;
– “Allahım! Kalbimi nifaktan, amelimi riyadan, dilimi yalandan, gozumu hıyanetten temizle Cunku sen hain gozleri ve kalplerin gizlediğini bilirsin diye dua ettiğini de duymuştur
Ummu Mabed (ranha) Hz EbU Bekir (ra) halife secilince ziyaretine gitti EbU Bekir (ra) onu gorunce gulumsedi RasUlullah (sa) ile birlikte hicret ettiği gunu hatırladı Onun hal ve hatırını sordu ve mubarek koyunun sahibesine ikramda bulundu Hz Omer (ra) devrinde şiddetli bir kıtlık olmuştu Bu mubarek koyundan sabah akşam sut sağdıklarına dair rivayetler vardır Cenabı Hak şefaatlerine nail eylesin Amin
Ummu Mabed radıyallahu anha hicret yolunda bir bekci RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi hicrette misafir edip, sut ve et ikram eden bahtiyar bir hanım Kıtlık senesinde cadırına uğrayan yolcuların su ve yiyecek ihtiyaclarını gideren comertliğiyle meşhur bir hanım sahabi RasUlullah (sa)’in duası ve mubarek ellerinin surulmesiyle kısır koyunundan sut sağıp misafirlere ikram eden gonlu sevgi dolu bir ana
O, Mekke’nin Kudeyd bolgesinde bir cadırda otururdu Asıl adı Atike’dir Ummu Mabed kunyesiyle meşhur olmuştur Baba adı Halid İbni Huleyf’dir Huzaa kabilesine mensuptur
Ummu Mabed, akıllı, iffetli ve guclu bir kadındı Amcasının oğlu Temim İbni Abdiluzza ile evliydi Mekke’ye yakın Kudeyd bolgesinde colde yaşardı Koyun suruleri vardı Eli acık, comert bir kadındı Cadırına uğrayan yolcuların su ve yiyecek ihtiyaclarını gorurdu İcecek olarak sut, yiyecek olarak da koyun keser pişirir et ikram ederdi Onun bu guzel ahlakı İslam’ın nUruna kavuşmasına vesile oldu İki Cihan Guneşi Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi, hicrette cadırında karşısında buldu
O, sevgi dolu, eli acık, gonul zengini comert bir ana idi Gunduzleri hep cadırın dışına cıkar otururdu Gelen gecen yolculara ikram etmek icin beklerdi Birgun Allah RasUlu (sa)’in cadırına uğrayacağını nerden bilebilirdi? İki nur yuzlu insanın karşısına gelip de kendinden yiyecekicecek bir şeyin var mı? diye soracaklarını nasıl tahmin edebilirdi? Onların vesilesi ile nice bereketlere ereceğini, kısır bulunan koyunundan bile sut alacağını ve uzun seneler o hayvancağızın sutu ile ikramda bulunacağını nasıl duşunebilirdi? Hele hele o nurlu insanlar sayesinde İslam’ın nUruna kavuşacağını nerden umit edebilirdi? İşte onun bu guzel ahlakı ve İslam’la şerefleniş hikayesi:
“Ummu Mabed kendi cevresinde comertliğiyle tanınan, misafirperver, saf ve temiz kalbli bir hanımdı Kuraklık, kıtlık yıllarında Kudeyd’deki cadırının onunde oturur, gelen gecen yolcuların, su ve yiyecek ihtiyaclarını karşılamağa calışırdı
İki Cihan Guneşi Efendimiz de hicret yolculuğunda arkadaşları Hz EbU Bekir (ra), Amir İbni Fuheyre ve Abdullah İbni Ureykıt (ra) ile birlikte Ummu Mabed’in cadırına uğradı Efendimiz o’na: “Sut bulunur mu? diye sordu Ummu O da: “Yoktur vallahi! diye cevap verdi ResUli Ekrem (sa) Efendimiz cadırın yakınında kucuk, zayıf bir hayvan gordu “Bu nedir? dedi O da: “O suruden geri kalmış, zayıf, dermansız kısır bir koyundur dedi Efendimiz: “Onu sağmama musade eder misiniz? dedi Ummu Mabed de: “Eğer onda sut bulabilirsen, sağ dedi Koyunu tutup yanına getirdi Fahri Kainat (sa) Efendimiz, Besmele cekerek hayvanın memelerini sıvazladı ve: “Ey Allahım! Koyununu bereketli kıl! diye dua etti Koyunun memeleri birden sutle doldu Efendimiz bir buyuk kabı dolduruncaya kadar sut sağdı Once sutu Ummu Mabed’e uzatıp icmesini soyledi O da: “Siz icin zira zatınız buna daha layıktır dedi Efendimiz de: “Kavmin sulayıcısı onlardan sonra icer buyurdu ve kabı ona verdi Ummu Mabed kanasıya kadar icti Sonra ResUli Ekrem (sa) Efendimiz kabı EbU Bekir (ra)’e uzattı O da kanasıya icti Onu takiben diğerleri de doyasıya sutten ictiler En sonunda İki Cihan Guneşi Efendimiz kabı aldı ve: “Kavmin sulayıcısı onlardan sonra icer buyurarak sutu icti ResUli Ekrem (sa) Efendimiz tekrar o kısır koyunu sağmaya başladı Bir kap daha doldurup Ummu Mabed’e bıraktı Bu arada et yemeği pişirmişti Ondan da yolculara ikramda bulundu ve azıklarına koyup onları uğurladı
İki Cihan Guneşi Efendimiz ve arkadaşları Ummu Mabed’in yanından ayrıldıktan biraz sonra kocası EbU Mabed koyun suruleriyle birlikte cadıra geldi Kabı sutle dolu gorunce şaşırdı “Bu sut nereden geldi? Cadırda sağılır hayvan yok! dedi Hanımı Ummu Mabed: “Bize nur yuzlu mubarek bir zat uğradı şoyle şoyle yaptı diyerek olan bitenleri birer birer anlattı EbU Mabed: “Vallahi! O Kureyşilerin aramakta olduğu kimsedir Ey Ummu Mabed! Hele sen onu bana bir tarif et bakayım? dedi O da Fahri Kainat (sa) Efendimiz’in eşkalini hayalinde kaldığı kadarıyla hayran hayran şoyle tarif etti:
“Gorduğum oyle bir kimse idi ki, nur yuzlu guzel huylu idi Şekli şemaili yerli yerinceydi Ne karnı buyuk ne de başı kucuktu Endamı, bicimi, siması hoştu Gozleri siyah, kirpikleri cok, sesi nazik idi Gozunun beyazı cok beyaz, karası da pek kara idi Kudretten surmeli idi Kaşlarının ucu ince, sacları koyu siyahtı Boynu hafif uzunca ve yuksek, sakalı da sıkca idi Sustuğunda sekinet ve vakar, konuştuğunda guzellikler gorulurdu
O guleryuzlu, tatlı sozlu idi Kelimeler mubarek ağzından teker teker cıkar, sanki dizilmiş inci gibi tatlı tatlı akardı İfadeleri net ve acıktı Cumleleri ne az ne de coktu Uzaktan bakılınca insanların en heybetlisi, yakınına gelince tatlı ve cekici idi Orta boylu olup ne uzun ne de kısa idi Yanında arkadaşları vardı Hizmet icin koşuşurlardı Hurmet olunan biriydi Asık suratlı değil, gulecti Kimseyi kınamaz, azarlamaz ve ayıplamazdı dedi
EbU Mabed hanımının bu derece tatlı tatlı anlatışı karşısında: “Vallahi, bu zat, Mekke’de kendisinden bize bahsedilen Kureyş’lidir Ey Ummu Mabed! Eğer ben ona rastlamış olsaydım, arkadaşlığına kabul edilmemi dilerdim Yine de buna bir imkan bulmaya calışacağım diyerek Efendimize karşı sevgi ve hasretini ifade etti
Ummu Mabed akıllı, zeki iffetli, guclu kuvvetli bir hanımdı Muşrikler ofkeli ofkeli onun cadırına geldi ve: “Nereye gitti o! dediler Ummu Mabed de: “Kim? dedi Onlar da: “Şekil ve şemailini tarif ederek Muhammed dediler
Ummu Mabed onlar karşısında gayet vakur bir duruş sergiledi SukUt ederek onları geciştirmek istedi Muşrikler bir cevap alamayınca tekrar: “Sen onun nereye gittiğini bilmiyor musun? diyerek kabalık yapmak istediler O da: “Sizin ne dediğinizi anlamıyorum Ancak bana bir konuk uğrayıp kısır koyundan bol sut sağdı! dedi
Muşrikler baskıyı artırınca Ummu Mabed onları şoyle tehdit etti: “Başımdan cekip gitmezseniz kabilemi aleyhinize cağırır sizin başınıza yığarım dedi Caresiz kalan muşrikler cevap alamadan ayrılmak zorunda kaldılar Zira onlar Ummu Mabed’in kabilesi arasındaki şerefli yerini biliyorlardı O bir bağırırsa halkını ayaklandırır ve kavmi silahlarıyla hemen ona yardıma koşarlardı O sanki orada bir yol bekcisi gibiydi
Hicret yolcuları Sevgili Peygamberimiz ve arkadaşları Medinei Munevvere’ye ulaştıktan sonra, Ummu Mabed, kocası ve kucuk cocuğunu alarak Medine’ye geldi EbU Mabed ve cocuğu ResUli Ekrem (sa) Efendimizin huzuruna vardılar ve kelimei şehadet getirerek İslam’la şereflendiler Ummu Mabed hanımlar icerisindeydi İki Cihan Guneşi Efendimiz onlara da selam verdi ve: “Zina etmemek, hırsızlık yapmamak, cocuklarını oldurmemek, iftira yapmamak ve hic bir ma’rufa isyankar davranmamak uzere bey’at ediniz buyurdu Hanımlar hep birlikte: “Bu şartları kabul ederek bey’at ettik Ya RasUlallah! dediler Ummu Mabed ise: “Ya RasUlallah! Kendisinden men edildiğimiz ma’ruf nedir? diye sordu Efendimiz de ona: “Olunun arkasından bağırıp cağırarak, feryad ederek ağlamamaktır buyurdu Bu şekilde O da bey’at ederek İslam’la şereflendi
Ummu Mabed radıyallahu anha İslam’la şereflendikten sonra bir şeyler oğrenmek icin hep fırsat aradı Oğrendiği guzellikleri de hemen hayatında tatbik etmeğe calıştı Birgun kocası EbU Mabed (ra) namaz kılmak icin gittiği mescidden gec donmuştu Ona: “Nicin geciktin? dedi O da: “Donerken Enes İbni Malik (ra)’ın Evs’li birileriyle konuşmalarına takıldım Sohbetlerini dinledim dedi Ummu Mabed: “RasUlullah (sa)’in hizmetkarı onlara ne dedi? diye sordu EbU Mabed (ra) da:
“Enes onlara RasUlullah (sa)’den duyduğu bir hadisi nakletti Şoyle dedi: “Kim İhlas sUresini Fatiha ile birlikte abdestli olarak yuz defa okursa Allah onun derecesini yukseltir Cennette ona bir koşk bina eder Sanki o Kur’anı Kerimi otuz uc defa okumuş gibi sevab alır dedi Bunun uzerine Ummu Mabed (ranha) hayatının sonuna kadar bu duaya sarıldı Fatiha ve İhlası dilinden duşurmedi Abdestli olarak bol bol okudu
O, RasUlullah (sa) Efendimizin şoyle dediğini;
– “Allahım! Kalbimi nifaktan, amelimi riyadan, dilimi yalandan, gozumu hıyanetten temizle Cunku sen hain gozleri ve kalplerin gizlediğini bilirsin diye dua ettiğini de duymuştur
Ummu Mabed (ranha) Hz EbU Bekir (ra) halife secilince ziyaretine gitti EbU Bekir (ra) onu gorunce gulumsedi RasUlullah (sa) ile birlikte hicret ettiği gunu hatırladı Onun hal ve hatırını sordu ve mubarek koyunun sahibesine ikramda bulundu Hz Omer (ra) devrinde şiddetli bir kıtlık olmuştu Bu mubarek koyundan sabah akşam sut sağdıklarına dair rivayetler vardır Cenabı Hak şefaatlerine nail eylesin Amin