AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hoş Geldin!

Bize kaydolarak topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

Şimdi Kaydolun!

Uluslararasi iliskilerde bagimlilik nedir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
62.262
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Uluslararası ilişkilerde bağımlılık nedir?​

Uluslararası bağımlılık, yani karşılıklı sorumluluk ve başkalarına bağımlı olma, çoğunluğun görüşüne göre sistemin karakteridir. Marksizm’le yakından ilişkili bir teori olan bağımlılık teorisini belirtir. Buna göre gelişmiş merkez devletler, kendi refahları için, zayıf çevre devletleri sömürürler.

Bağımlılık teorisi kime ait?​

Bağımlılık teorisi 1950’lerde Paul Baran tarafından az gelişmiş ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki ilişkiler bağlamında geliştirilmiştir. P.Baran’a göre, az gelişmiş ülkelerin kalkınmaları gelişmiş ülkelerin çıkarlarına ters düşmektedir.
Karmaşık karşılıklı bağımlılık nedir?​
Uluslararası ilişkilerde karmaşık karşılıklı bağımlılık , Robert Keohane ve Joseph Nye tarafından ortaya atılan , devletlerin ve onların kaderinin ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğu fikridir .

Karşılıklı bağımlılık denince akla ne gelir?​

Karşılıklı bağımlılık denince akla ne gelir?
Yukarıda ana hatlarıyla belirtildiği gibi, karşılıklı bağımlılık, bir kişinin kendi ihtiyaçlarını veya duygularını kabul etme dışında, başka bir kişinin ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu üstlendiği dengesiz bir ilişki örüntüsünü ifade eder.

Uluslararası Bağımlılık teorisi nedir?​

Uluslararası Bağımlılık teorisi nedir?
Bağımlılık teorisi, Marx ve Lenin’in ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin çatışma odaklı ilişkiler ağı olduğunu ve sistemin ekonomik gücün durumuna göre evrildiğini ileri süren, günümüzdeki küresel eşitsizliği açıklamayı amaçlayan uluslararası politik ekonomi teorisidir.

Karşı bağımlılık nedir?​

Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler başkalarına aşırı güvenme, dayanma ve teslimiyetçi bir davranış sergilerler. Bu kişilerin teslimiyetçi ve bağımlı olmalarının sebebi, başkalarının yardımı olmadan hiçbir şey yapamayacaklarına inanmalarıdır.

Bağımlılık teorileri nelerdir?​

Merkez Uydu yaklaşımı kime ait?​
Hans Singer ve Raúl Prebisch tarafından 1940’lı yıllarda geliştirilmiştir. Uzun dönemde dış ticaret hadlerinin az gelişmiş ülkeler aleyhine gelişeceğini ifade eder.
 
Uluslararası ilişkilerde bağımlılık kavramı oldukça geniş bir konsepttir ve farklı teorilerle açıklanmaktadır. Bağımlılık teorisi, gelişmiş merkez ülkeler ile az gelişmiş çevre ülkeler arasındaki ilişkilere odaklanarak sistemin yapısal eşitsizliklerini vurgular. Bu teori, az gelişmiş ülkelerin sömürüldüğünü ve gelişmiş ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda bu süreci devam ettirdiğini savunur.

Bağımlılık teorisi, 1950'lerde Paul Baran tarafından geliştirilmiştir ve az gelişmiş ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki çelişkileri analiz eder. Baran'a göre, gelişmiş ülkelerin ekonomik çıkarları, az gelişmiş ülkelerin kalkınma çabalarını engellemektedir.

Diğer bir kavram olan karmaşık karşılıklı bağımlılık teorisi ise Robert Keohane ve Joseph Nye tarafından ortaya atılmıştır. Bu teori, devletler arasındaki ilişkilerin sadece rekabet değil aynı zamanda işbirliği ve bağımlılık üzerine kurulu olduğunu vurgular.

Karşılıklı bağımlılık kavramı ise, bir ilişkide taraflar arasında mevcut olan bağımlılığın ve sorumlulukların karşılıklı olduğunu ifade eder. Bu durumda, bir tarafın ihtiyaçlarını karşılarken diğer tarafın da aynı şekilde sorumluluk üstlendiği bir denge söz konusudur.

Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler ise başkalarına aşırı derecede bağımlı olabilirler. Bu durumda, bireyler kendi güç ve yeteneklerine güvenmekte zorlanır ve sürekli olarak başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar.

Son olarak, uluslararası ilişkilerde bağımlılığı ele alan diğer teoriler arasında Hans Singer ve Raúl Prebisch tarafından geliştirilen Merkez Uydu Yaklaşımı da önemlidir. Bu yaklaşım, dış ticaret hadlerinin uzun vadede az gelişmiş ülkeler aleyhine gelişeceğini savunur ve bu ülkelerin merkez ülkeler karşısında bağımlı konumda olduğunu vurgular.
 
Geri
Üst