Turkiyede demokratikleşme hareketleri

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
Turkiyede demokratikleşme hareketleri ve insan hakları,
Turkiyede demokratikleşme hareketleri
Turkiye'de demokratikleşme ve insan hakları
Turkiyedeki demokratikleşme hareketleri
Gunumuzun demokrasi anlayışına gore insanlar doğal olarak eşit haklara sahiptir Sosyal eşitsizlikler insanların doğal olarak sahip bulundukları siyasal eşitliği kıyaslanamaz
Demokrasi ve insan hakları, cağdaş ve uygar ulkelerin en onemli temel değerlerini oluşturmaktadır Soz konusu kavramlara verilen onemin ozellikle sosyal gelişmişlik duzeyiyle doğru orantılı olarak artması, gelişmiş ulke haklarının sosyal bilincinin daha net bir bicimde ortaya cıkmasından kaynaklanmaktadır Tabiki demokratik standartları yuksek ve insan haklarına saygılı bir yonetim şekli sadece ekonomik acıdan gelişmiş ulke haklarının sahip olabileceği bir luks değildir Artık tum dunyada gittikce kabul goren anlayış, her ulkenin demokrasi ve insan hakları standartlarını uluslar arası sozleşmelerle belirlenmiş en ust seviyelere cıkarması gerektiği şeklindedir (İktisadi ve Kalkınma Vakfı, 19972)
Demokrasi ve insan haklarıyla ilgili ilkeleri uzun zaman once kabul etmiş ve bunlarla ilgili kurumları işler hale getirmiş ulkeler icin onemli olan bunların devamlılığını sağlamaktır Turkiyede demokratikleşme hareketleri olarak, 1876 Kanuni Esasi, 1921, 1924, 1961, 1982 anayasalarını sayabiliriz Zaten 1921 anayasası olağanustu hallerde oluştuğu icin bir cok eksiği vardır 1924 anayasası bunu tamamlamaya calışsa da 1961 anayasasında buna daha fazla yaklaşıldığını goruyoruz 1961 anayasası daha demokratik, daha ozgurlukcu bir anayasa olmasına rağmen halk boyle bir olgunluğa erişmediği icin 1980 yılında gercekleşen askeri darbeyle karşılaşılmış, ardından kargaşa ve bozulan ortamı duzeltmek icin 1982 anayasası oluşturulmuş
İkinci Dunya Savaşından sonra barışı korumak icin kurulmuş olan Birleşmiş Milletler Orgutunun kuruluş belgesinde insan haklarına ve demokratikleşmeye vurgu yapılmıştı BMnin kurucu uyeleri arasında yer alan Turkiye demokratikleşme konusunda gerekli calışmaları başlattı Cok partili siyasi yaşama geciş aşamasında ilk siyasi parti 1945 yılında kurulan Milli Kalkınma Partisidir 1946 yılı icinde ise ondan fazla siyasi parti kurulmuştur Bunların icinde en dikkat cekeni ozellikle ekonomi hakkındaki goruş farklılıkları nedeniyle CHPden ayrılan Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuad Koprulu ve Adnan Menderes tarafından kurulan Demokrat Partidir
Aynı yıl ilk defa cok partinin katıldığı bir secim yapılmıştır DP bu secimden sonra Mecliste temsil edilmiş, ancak CHP iktidarı devam etmiştir 1950 secimlerinde ise Demokrat Parti iktidara gelmiştir 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti, 1954 ve 1957 yıllarında yapılan secimleri de kazandı Ulkemizde 1946 yılında başlayan demokratik hayat ve bu sistemi yerleştirme cabaları 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylul 1980 yıllarında gercekleştirilen askeri mudahalelerle kesintiye uğradı
İnsan Haklarının Gelişimi
20 yuzyılda yaşanan iki dunya savaşı insan hakları acısından buyuk ihlallere neden olmuştu Ozellikle İkinci Dunya Savaşı oncesi ve savaş yıllarında yaşanan ihlaller İnsan haklarının yasalarla koruma altına alınması ihtiyacını doğurmuştur Bu amacla da 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini 1948 yılında kabul etmiştir Buna bağlı olarak da 1950 yılında Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi kabul edilmiştir Aşağıda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin bazı maddeleri verilmiştir
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin Bazı Maddeleri (1948)
Madde 1: Butun insanlar hur, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar
Madde 2: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir kural vb fark gozetilmeksizin butun haklardan ve butun hurriyetlerden istifade edebilir
Madde 3: Yaşamak, hurriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır
Madde 4:Hic kimse kolelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kolelik ve kole
ticareti her turlu şekliyle yasaktır
Madde 5: Hic kimse işkenceye haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi
tutulamaz
Madde 7: Kanun onunde herkes eşittir
Madde 9: Hic kimse keyfi olarak tutulamaz, alıkonulamaz veya surulemez
Birleşmiş Miletler Cemiyetinin getirdiği kurallar insan haklarının sadece ihlal edilmemesini değil sosyal, ekonomik ve siyasal anlamda geliştirilmesini de ongormektedir Ulkemizde de bu yonde birtakım calışmalar başlatılmış ve ozellikle calışma hayatı ile ilgili duzenlemeler yapılmıştır Aşağıdaki tabloda Turkiyede 19451960 doneminde insan hakları konusundaki bazı gelişmelere yer verilmiştir
Hazırlayan: Mehmet BAĞCI
 
Demokratikleşme hareketleri ve insan hakları konuları, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Demokrasi, insanların eşit haklara sahip olduğu ve temel özgürlüklerine sahip çıktığı bir sistemdir. Demokrasi ve insan hakları, çağdaş ve uygar ulusların önde gelen temel değerleridir ve gelişmişlik seviyesiyle doğru orantılı bir şekilde önem kazanmaktadır.

Türkiye'de demokratikleşme hareketleri tarihsel süreç içerisinde çeşitli aşamalardan geçmiştir. 1876 Kanuni Esasi, 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları, ülkenin demokratikleşme sürecinde önemli kilometre taşları olmuştur. Özellikle 1961 Anayasası, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya sahip olsa da zamanın siyasi ve toplumsal koşulları nedeniyle uzun ömürlü olamamış ve 1980 askeri darbesiyle karşılaşılmıştır. Bu süreçte yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin demokratikleşme çabalarının karmaşık ve zorlu bir süreç olduğunu ortaya koymaktadır.

İnsan hakları ise insanların doğuştan sahip oldukları ve devletin koruması gereken temel hak ve özgürlüklerdir. 20. yüzyılın başında yaşanan iki dünya savaşı, insan hakları konusunda büyük ihlallere neden olmuş ve uluslararası toplumu insan haklarını korumaya yönelik adımlar atmaya teşvik etmiştir. 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, uluslararası alanda insan haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik önemli bir adım olmuştur.

Türkiye'nin insan hakları alanındaki gelişimi, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yasalarla korunması ve uygulanması açısından önemlidir. Türkiye, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak insan hakları alanında ilerlemeler kaydetmeye çalışmaktadır. Ancak, geçmişte yaşanan askeri müdahaleler ve siyasi istikrarsızlıklar, demokratikleşme ve insan hakları konularında ilerlemenin önünde engeller oluşturmuştur.

Sonuç olarak, demokratikleşme hareketleri ve insan hakları, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal yapısını etkileyen önemli konulardır. Ülkenin demokratikleşme sürecinde insan haklarına saygı gösterilmesi ve demokratik standartların yükseltilmesi, toplumsal barış ve refahın artması açısından büyük önem taşımaktadır. Gelecekte daha güçlü demokratik kurumlar ve insan hakları standartlarıyla donatılmış bir Türkiye için çaba göstermek, toplumsal kalkınma ve adaletin sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir.
 
Geri
Üst