AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Türk ve Divan Edebiyatında Mektup Türünde Yazılmış Eserler

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Türk Edebiyatında Mektup Türünde Yazılmış Eserler,
Divan Edebiyatında Mektup,
Türk Edebiyatında Mektup Türünde Yazılı Eserlerin adları
Türk Edebiyatında Mektup Türünün Kayda Değer Temcilcileri ve Eserleri
Türk Edebiyatı'nda Mektup
Mektup Bir şey bilgi vermek bir şey sormak ya da dilemek için birine başlıca posta yoluyla gönderilen zarfa konulmuş yazılı kâğıt nâmedemektir(1) Bir diğer tarifleYazılı nesne yazılmış şeydemektir Farsçası nâme Türkçesi betik bitigdir Birbirinden uzak yer alan birey ve kurumlar aralarında haberleşmeyi karşılayan bir yazı türü Mektuplar insanların data görüntü ve düşüncelerini birbirine anlatmak istek ve dileklerini iletmek için sık sık kullandıkları bir araçtır
Mektubun Türk dünyasındaki yeri demin açıklığa kavuşmamakla beraber MS580 yılında İstanbul'a gönderilen diplomatik bir mektup ve daha sonraki yüzyıllarda Uygur prenslerinin yazdıkları mektuplar ele geçmiştir Bunların dışarıda öteki Türk hükümdarlarının da komşularına veya devlet adamlarına siyasî nitelikte mektuplar gönderdikleri şüphesizdir Türk edebiyatında mektup türünü Anadolu'ya yerleştikten sonraki tarih içinde takip edebiliyoruz
17 Yüzyıldan daha sonra edebiyat türü olarak gelişen mektup 19 yüzyılda büyük bir siklet kazanır Bunda okur yazar oranın artmasının 1820 yılından sonra mektup zarfının ve posta pulunun kullanılmaya başlanmasıyla posta hizmetlerinin uyumlu ayla gelmesinin büyük rolü olmuştur
Günümüzde en çok kullanılan nevilerden biri olan mektup temelde bir haberleşme aracıolmasıyla beraber kompozisyon ve taşıdığı üslup nitelikleri bakımından edebî bir layık ihtiva eder Bunun yanına mektuplar edebiyat tarihçisi için olduğu kadar bir tarihçi içinde doküman niteliği taşımaktadır
Mektuplar her milletin edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazınsal bir türdür Alışılmış edebiyatımızda bir şeyi meydana getiren yapı eden mânâsına umumiyetle nesir karşılığı yapı nâsir yerine münşî sıfatıkullanılırdı Münşî edebî ilimlere vâkıf bir maddeyi neşren ve surette kaleme alabilen kâtip demektir(4)
Bu münşilerin birçok Mektupçuluk Vakanüvislik Reis'ülküttaplık Sadrı azamlık vbyüksek me'muriyetler işgal eden kimseler şairler müdürrisler ilim adamlarıdır Feridun Bey Abd'ül Celil Bin Yusuf Celalzâde Salih Lâmiî Kınalızade Ali Çelebi XVI asrın; Okçuzâde Mehemmed Şâhî Yenicevardan'ndan Şeyhzâde Mehemmed Bosnalı Abd'ülKerim Dukabinzâde Osman Vânî Mehemmed Âlî Nabî Veysî ve Nergisî XVII yüzyılın; İshak Hocası Ahmet Efendi Bursalı Buhaeddin Nazmîzâde Hüseyin Murteza Kânî Ragıp Paşa XVIII asır Türk edebiyatının ünlü münşileridir ve münşeat mecmuaları vardır(5) Bunun yanına 19 yüzyılın başlarında ve Tanzimat'tan sonradan da çoğu münşinin yetiştiği görülürAntebli Mehmed Münib Diyarbakırlı Şa'ban Kâmî vb(6)
Alışılmış edebiyat döneminde mektup kavramını karşılayan kelimeler oldukça çeşitlidir: Tabiî bu öbür adlar mektubu yazanla yazılanın değişik durumları gözönüne alınarak verilmiştir Arkadaşlık kardeşlik sevgi bildiren mektuplara muhabbetnâme meveddetnâme uhuvvetnâme rütbece daha alçak durumda olanın üste yazdığı mektuplara ariza şukka; alçak gönüllülük uygulamak için ara sıra varakpâre denildiği de olmuştur Bunlara ek olarak ırk dilinde (âşık edebiyatında) mektuba kâğıt gam yükü gönül dili çile bohçası nâme gibi isimler verilmesi yanına sevgiliden âşığa sözlü olarak gelen haberin yazılmamış ferman bu haberin sevindirici olması halinde de şekerli hurma adını aldığı belirtilmelidir
Düzyazı mektup yazanlar münşî devletin ve sarayın devlete ait yazıcılığını yapanlar da nişancı tevkiî gibi adlar almışladır Münşilerin yazdığı özel ya da resmî mektuplarla başka nesirlerin toplandığı kitaba münşeat (Feridun Beyin Müşeâtu'sselâtin'i gibi) sadece mektupların toplandığı esere mektûbât (Mektûbâtı Şeyh Aziz Hüdâî) denildiği gibi çeşitli adlar taşıyanlar da vardır: Nüzhet Mehmet Efendi'nin Muaddilü'limlâ ve Mükemmelü'lyapı(1885)'sı Şaşma Efendi'nin Riyâzu'lkütebâ ve hıyâzu'lüdeba(1826)'ı böyle eserlerdir(7)
Münşilerin işledikleri konular sosyal hayattan böylece öbür olmasa da kullandıkları dil tabilikten uzaktan mutantan türlü edebî sanatları taşıyan ağdalı bir dildir Münşeatların bir kısmı didaktik nitelik taşır Ümera hükemâ sâdât şuara ulema guzât kudât meşayih vüzera için yazılacak mektup ve yazıların başlıkları hatimeleri yazılana yerinde düşecek cümleler ibareler beyitler örnekler verirler (8)
Tanzimat'dan sonradan bir fazla meşhur şahsiyet Garp edebiyatından roman tiyatro gibi nevilerden tercüme yaptığı gibi mektup türünde de tercüme yapılmıştır: JeanJacques Rousseau'nun Novvelle Heloise'inden iki mektubu Münif Paşa benzer eserde bir diğer mektubu Pertev Paşa; Recaizade Ekrem ve Ahmet Mithat Alexandre Dumas Fils'in La Dame Aux Camelias'ından birer mektubu Türkçe'ye tercüme ettiler(9)
Bir mektup çoğunlukla giriş gelişme sonuç gibi bölümlerden ve tarih hitap ve imzadan müteşekkildir Mektuplar çoğunlukla nesir olarak yazılsa da edebiyatımızda manzum olarak yazılmış edebî mektuplar da mevcuttur Hususî mektupların yanında edebiyatımızda tenkit ve münakaşa roman hikâye seyahat; makale mülâkat sohbet gibi nev'ilerde yazılan mektuplar da vardır
Tanzimat'tan daha sonra Fransız mefkûresinden mülhem olarakmemleketimizin içinde siyasî edebî ve birçok sahada meydana gelen şartların değişmesi neticesinde bir takım simaların firar etmeleri ve sürgüne gönderilmeleri sonucunda bir tenkit ve atışma ortamı doğmuştur Bu konuda yazılı mektuplara şunları misal gösterebiliriz: Namık Kemal'in Ziya Paşa kadar hazırlanan bir şiir antolojisi (Harabat) için yazdığı Tahribi Harabat (1885) ve Takibi Harabat (1885) ile Mecmuai İrfan Paşa da yeni bir şiir anlayışına karşı çıkılması üstüne kaleme aldığı Îrfan Paşa'ya Mektub'u (1885) Recaizade'nin Mes Prisons (1869) adlı çevirisiyle ilgili olarak yazdığı Mes Prisons Muahazenâmesi (1885) Muallim Naci ile Şeyh Vasfi'nin o dönem şiirimizle ilgili gösterme alışverişlerini ortaya koyan on iki mektupluk Az Çok adlı eser (1886) tekrar Muallim Naci'nin Beşir Fuada yazdığı Victore Hugo monografisi dolayısıyla başlattığı ve yedi mektup süren münakaşalarını içine bölge İntikad (1888) Corneillenin Cidini tenkitli özet biçiminde yayımlayan Ahmet Mithatın Sait Bey ile olan tartışma mektuplarını bir araya getiren Sait Beyefendi Hazretlerine Yanıt (1898) Ali Canip'in Cenap Şahabeddin ile dilde sadelik Türkçülük konularındaki münakaşalarından meydana gelen altı mektubunu topladığı Ulusal Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey'le Münakaşalarım (1918) Cenap Şahabettinin alaylı bir dille Oğluma Mektupbaşlığı altındaki didaktik hüviyetli o kadar fazla mektubunun toplandığı Evrâkı Eyyam (1915) Nurullah Ataç'ın çeşitli sanat konularındaki görüşlerini belirttiği mektuplarından oluşan Okuruma Mektuplar (1958)(10)
Edebiyatımızda mektup tarzında birincil romanı Hüseyin Rahmi Gürpınar denemiş ve karı koca geçimsizliğini ele aldığı Mutallaka'yı yazmıştır sonra yazdığı Sevda Peşinde'nin ikinci bölümü Ömer Seyfettin'in Bahar ve Kelebekler Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür Aşk ve But Parmaklan Sivrisinek Lokantanın Esrarı Memlekete Mektup hikâyeleri; Halide Edip Adıvar'ın Handan romanı Yıkılmış Mabetler'deki imzasız mektuplar hikâyesi; Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Kadınlık ve Kadınlarımız Bir Serencam Ulusal Savaş Hikâyeleri Okun Ucundan'daki hikâyeleri; Reşat Nuri Güntekin'in Sönmüş Yaldızlar Bir Damla Gözyaşı Bir Acıklı Hakikat Yalan Bir Hüsran Kumandanın Şoförü hikâyeleri mektup tarzındadır Bunlardan başka Halit Ziya Mehmet Rauf Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Sait Faik'in bir kısım hikâyeleri de mektup biçiminde yazılmışlardır(11)
Bir Takım yerlere yapılan seyahatler de bazen mektup türünde yazılmıştır Cenap Şahabeddin'in Hac Yolunda (1909) ve Avrupa Mektupları (1931) Ahmet Rasim'in Romanya Mektupları (1916) Falih Rıfkı'nın Londra Konferansı Mektupları (1931) ve gazete sütunlarında kalarak kitap haline demin getirilmeyen Danimarka Mektupları anılan yerlere yapılan yolculuk sonucunda yazılmışlardır(12)
Makale görüşme ve sohbet türünde yazılan mektuplarda şunlardır: Ahmed Mithat'ın iktisat siyaset kozmografya matematik ile ilgili bilgiler verdiği Hallu'lukd (1892) ile Schopenhauer'in Hikmeti Cedîdesi (1888) Ahbârı Asara Tamimi enzâr (1892) adlı eserleri (makalelerden); Ahmet Rasim'in Şehir Mektupları (1912 fikra ve sohbetlerden); Mahmut Yesarî'nin Yakacık Mektupları (1938 röportajlardan) meydana gelmiştir(13)
Edebiyatımızda eksik da olsa bulunan manzum mektuplarda mektupların temel taşı olan tabilik samimiyet epeyce zorlanır: Şeyhî'nin Hüsrev ü Şirin'inde Hüsrevin Şirin'e ve Fuzûli'nin Leylâ ile Mecnûn'unda Mecnûn'un Leylâ'ya yazdığı mektubu; Şehzade Beyazıd'ın Kanunî'ye Kanunînin Beyazıd'a yazdıkları mektuplar; Bağdatlı Ruhînin devrinin bütün şairleri ile arkadaşlık münasebeti için yazdığı kırk bir beyitlik kasidesi; Bayburtlu Zihnînin sevgilisine yazdığı üçer dörtlüklü iki öbür mektubu; Ali Paşa'nın Mahmut Paşa'ya Hafız Ahmed Paşa'nın Bağdat kuşatması sırasında IVMurad'a IVMurad'ın Hafız Ahmed Paşa'ya verdiği cevabî mektupları; Edhem Pertev Paşa'nın Nefise Hanım'a annesi göre yazılan manzum mektubu (22 mısra); İsmail Safa'nın kardeşi Vefa'ya (üç) ve memleketi olan Trabzon'a yaptığı ziyaret dolayısıyla yazdığı mektupları (Mevlidi Pederi Ziyaret 1894 yüz seksen dokuz beyit); Ziya Gökalp'in Atatürk'e hitap ettiği İstida (elli dört mısra) ve İkinci İstida (otuz iki dize) başlıklı mektupları manzum mektuplara örnek gösterilebilir Aka Gündüz'ün Balkan Savaşı esnasında İki Bayram'ı Esas Mektupları (Bozgun 1334) Halit Fahri'nin Bayram Mektubu(Cenk Duyguları 1933) Kemalettin Ulus'nun İzmir Yollarında Son Mektup'u (NR Evrimer Kemaleddin Millet 1949) Orhan Seyfînin Sevgili'ye Mektup'u (Gönülden Sesler 1928) Necip Fazıl Kısakürek'in Anneme Mektup'u (Ben ve Ötesi 1932) Zindandan Mehmed'e Mektup'u (Elem 1962) Bedri Rahmi'nin Birinci Mektup İkinci Mektup (ve diğerleri üçü birdenbire 1953) Orhan Velinin Oktay'a Mektupları (Bütün Şiirleri 1960) edebiyatımızda esas manzum mektuplardır(14)
Türk Edebiyatında ad yapmış şair yazan ve sanatkârların yalnız mektuplarının toplandığı müstakil eserler de vardır: Ali Şir Nevaî Lâmiî Çelebi Nâbi Ragıp Paşa Tokatlı Ebubekir Kânî Nevizâde Azmîzâde Ganîzâde Akhisarlı Abdulkerim Zaifi Pir Mehmet ve benzerlerinin münşeatları ile Akif Paşa'nın Münşeâtı Elhac Akif Efendi (1843) ve Muharreratı Hususuyei Akif Paşa (1883) adlı eserleri; Namık Kemal'in hususî mektupları (CI II III TutkuFATansel 1967 1969 1973) Abdühlak Hamid Tarhan'ın Mektuplar'ı (2 C 1918) Muallim Naci'nin Mektuplarım'ı (1886) Ziya Gökalp'in Limni ve Malta Mektupları (Zevk: FATansel 1965) Cahit Sıtkı Tarancı'nın Ziya'ya Mektupları (1957) Yaşar Nabi'nin Dost Mektupları (1972) Ahmet Hamdi Tanpınar'ın mektupları (Haz:Zeynep Kerman 1974) Nazım Hikmetin Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektupları (1968) bunlardan bazılarıdır *
 
Türk ve Divan Edebiyatında mektup türünde yazılmış eserler oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Mektuplar, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmek, haberleşmek, dileklerini iletmek gibi amaçlarla sıklıkla kullanılan bir iletişim aracıdır.

Türk edebiyatında mektup türünde yer alan eserler arasında Feridun Bey, Abdül Celil Bin Yusuf, Celalzâde Salih, Lâmiî, Kınalızade Ali Çelebi, Okçuzâde Mehmed Şâhî, Yenicevardan Şeyhzâde Mehmed, Bosnalı Abdülkerim, Dukabinzâde Osman Vânî, Mehmed Âlî, Nabî Veysî, Nergisî gibi önemli isimlerin mektupları bulunmaktadır. Bu yazarlar farklı dönemlerde Türk edebiyatına önemli katkılar sağlamışlardır.

Türk edebiyatındaki mektup türünün önemli temsilcilerinden biri de Tanzimat döneminden sonra ortaya çıkan şahsiyetlerdir. Antebli Mehmed Münib, Diyarbakırlı Şa'ban Kâmî gibi isimler de mektup yazmış ve bu türde eserler vermişlerdir.

Mektuplar genellikle giriş, gelişme ve sonuç gibi bölümlerden oluşur ve genellikle nesir olarak yazılırken, Türk edebiyatında manzum mektuplara da rastlanmaktadır. Manzum mektuplar genellikle tabilik ve samimiyeti zorlasa da bazı şairlerin bu tarzda eserler verdiği gözlemlenmektedir.

Ayrıca, Türk edebiyatında mektup türünde yazılmış romanlar, hikayeler ve diğer eserler de bulunmaktadır. Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin gibi tanınmış yazarlar, mektup temasını işledikleri eserlerle okuyucularla buluşturmuşlardır.

Sonuç olarak, Türk edebiyatında mektup türünde yazılmış birçok eser bulunmaktadır ve bu eserler hem edebi hem de tarihsel açıdan önemli bir yere sahiptir. Mektuplar, yazarların duygularını, düşüncelerini ve iletmek istedikleri mesajları okuyucuya aktarmak için kullandıkları değerli bir iletişim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Geri
Üst