AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Türk tarihine yön veren olayları anlatan şiir ve roman örnekleri

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Türk tarihine istikamet veren olayları anlatan şiir ve roman örnekleri
Çanakkale Destanı Mehmet Akif Ersoy Yaban Yakup Kadri Karaosmanoğlu Şu Deli Türkler Turgut Özakman Alparslan ve Malazgirt Destanı Mustafa Akgün Ateşten Gömlek Halide Edip Adıvar Vurun Kah peye Halide Edip Adıvar Gazi Osman Pasa Tuna Nehri Akmam Diyor Konstantinopolis Düstü
Şiir
Mustafa Kemal ’in Kağnısı
Yediyordu Elif kağnısını,
Kara geceden geceden
Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu,
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,
İnliyordu dağın ardı, yasla,
Her bir heceden heceden
Mustafa Kemal ’in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Tez giderdi, fazla götürürdü Elifçik,
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez yeniden herkesten evvel almıştı yükünü,
Doğrulmuştu yola evvelden önceden
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,
Kocabaş, çok ihtiyardı, fazla zayıftı,
Mahzundu hep Sarıkız, yanısıra,
Gecenin yüce ağırlığına aleyhinde,
Hafiftiler, inceden inceden
İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına
Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti,
Niceden, niceden
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, değil Dahha dedi gitmez,
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur
Nasıl dururdu Mustafa Kemal ’in kağnısı
Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni
Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır,
Düşerim gerilere, iyceden iyceden
Kocabaş yığıldı çamura,
Büyüdü gözleri, büyüdü yürek dek,
Örtüldü gözleri örtüldü daima
Kalır mı Mustafa Kemal ’in kağnısı, bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik,
Yürüdü düşman üzerine, yüceden yüceden
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Bir Adım ÖzgürlükBir Adım Mustafa Kemal
‘İstiklali tam
benim karekterimdir ’
Mustafa Kemal
Kuvvet verdi bitmiş
Baştanbitkin Türkeli ’ne
Umut verdi
Işık verdi
Ses verdi
Sesimize
Bir kez daha seslendi
Amasya ’da
Sivas ’ta
Erzurum ’da
hepimize
Güveniyordu budun ’una
Güveniyordu kendisine
Çakınlar çakardı beyninde
Ve en önde o giderdi
Komutan yok
Yarı bir erdi
Gök gözlü kurt bakışlı
Bir subay
Ve bir budun ölüme koştu
Ardında alay alay
‘Ya vefat dedim ya istiklal
Bir adım özgür
Bir adım Mustafa Kemal ’
İstiklali bütün
Benim karekterimdir
Kurtuluş benim
düşüncem
göz ışığım
alın terimdir
Bir tek andımız vardı
Dağtaşormanarıçiçek
Kadınerkekgençihtiyar
Ya vefat dedik ya istiklal
Bir yiğit dikildi karşımıza
Ben varım dedi
Ardımda bir budun var
Geleceği görüyorum ak
Türkeli ’nin geleceği aydınlık
Hür
Bir türkü olur dolanır
Türkün dudaklarında
Ekitler yeşerir baştan
Türkeli topraklarında
Daha durmaz bu yürüyüş
Devirir gider çağları
Dağlar koynunda saklar
Yıldızlar yolunu çizer
Bir serbest türküsü
bir anda Türkeli ’ni gezer
Al bayrak dalganır
Hür burçlarında
Yarın Türkeli ’min her burcunda
Bayrağım dalgalanır alal
Bir adım hür
Bir adım Mustafa Kemal
Nihat Yücel
Türk tarihine yön veren olayları anlatan şiir ve roman örnekleri
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ancak dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
Tepeden yol bularak geçirmek için Marmara ’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya
Ne hayâsızca tehaşşüd fakat ufuklar kapalı!
Nerdegösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
DedirirYırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, tüm akvâmı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, gerçeklik mahşer
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var besbelli: Vahşetler eşit
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci yüzyıl yok mu, o mahlûki asil,
Ne değin gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz
Medeniyyet denilen kahbe, realite, arsız
Daha Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş oysa: Eder her biri bir mülkü harâb
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üzerinde o arslan neferin
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam
Vefat indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaazı beşer
Kafa, göz, cisim, bacak, kol, çene, parmak, el, bacak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Şimşek yaylımı tûfanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret oysa bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi güç onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sisi İlahi o metin istihkâm
Sarılır, indirilir mevkii müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ölümsüz serhaddi;
'O benim sun'i bedi'im, onu çiğnetme' dedi
Asım'ın neslidiyordum yanesilmiş hakiki:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değerinde
Ne büyüksün ama kanın kurtarıyor tevhidi
Bedr'in arslanları ama, bu kadar şanlı idi
Sana kuytu gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb
Seni oysa ebediyyetler eder istiâb
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Daha Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem tüm ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin aşağı, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanında,
Türbedârın gibi tâ fecre dek bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Yeniden bir şey yapabildim diyemem hâtırana
Sen fakat, son ehli salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran
Sen ancak, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hayal kırıklığı,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen fakat, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksınHeyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber
Mehmet Akif Ersoy
Tuna Nehri Akmam Diyor
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanlı Gazi Osman Paşa
Plevne'den çıkmam diyor
Tuna nehri akar gider
Etrafını yıkar gider
Şanlı Gazi Osman Paşa
Moskofları kırar gider
Kapandı Plevne'nin yolu
Düşman sardı sağı solu
Askerim fazla cephanem yok
Yetiş Süleyman Paşa kolu
Karadeniz akmam dedi
Ben Tuna'ya bakmam dedi
Yüzbin Kazak gelmiş olsa
Osman Paşa korkmam dedi
Plevne'nin ardı bayır
Bizlerde kalmadı hayır
Değil mümkün Damat Paşa
Yaktı bizi cayır cayır
Kara kazan coştu derler
Dalga dalga aştı derler
Osman Paşa'nın askeri
Gece burdan geçti derler
Kılıcımı vurdum taşa
Taş yarıldı her tarafında
Şanlı Gazi Osman Paşa
Moskofları kırar gider
Mehmet Özbek
Rumeli *
 
Çanakkale Destanı, Mehmet Akif Ersoy'un kaleminden yazılmış bir eserdir. Bu destan, Çanakkale Savaşı'nda gösterilen kahramanlığı ve mücadeleyi anlatmaktadır. Yaban ise Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun önemli eserlerinden biridir. Bu roman, Osmanlı'dan cumhuriyete geçiş sürecinde yaşanan değişimleri ve zorlukları ele almaktadır.

Şu Deli Türkler ise Turgut Özakman'ın yazdığı bir romandır. Bu eser, Türk tarihindeki çeşitli dönemlerden kahramanlık hikayelerini ve önemli olayları anlatmaktadır. Alparslan ve Malazgirt Destanı, Mustafa Akgün'ün kaleme aldığı bir roman olup, Selçuklu hükümdarı Alparslan'ın hayatını ve Malazgirt Meydan Muharebesi'ni konu edinmektedir.

Ateşten Gömlek, Halide Edip Adıvar'ın önemli eserlerinden biridir. Bu roman, Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'da yaşanan olayları ve mücadeleyi konu almaktadır. Vurun Kahpeye ve Gazi Osman Paşa Tuna Nehri Akmam Diyor, yine Halide Edip Adıvar'ın eserlerindendir. Bu eserler, Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı dönemine ait tarihi olayları anlatmaktadır.

Mustafa Kemal’in Kağnısı hakkındaki şiir Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya aittir. Bu şiirde, Mustafa Kemal'in liderlik ve kararlılık özellikleri vurgulanarak, Kurtuluş Savaşı dönemindeki önemi anlatılmaktadır. Bir Adım Özgürlük, Bir Adım Mustafa Kemal şiiri ise Nihat Yücel'e aittir. Bu şiirde de Mustafa Kemal'in liderlik ve mücadele ruhu üzerine vurgu yapılır.

Çanakkale Şehitlerine şiiri ise Mehmet Akif Ersoy'a aittir. Bu şiir, Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen askerlere ve gösterdikleri kahramanlığa ithaf edilmiştir. Tuna Nehri Akmam Diyor şiiri ise Mehmet Özbek tarafından yazılmıştır ve Gazi Osman Paşa'nın Plevne Savunması'ndaki kahramanlığını anlatmaktadır.

Bu eserler, Türk tarihine yön veren önemli olayları ve şahsiyetleri anlatarak, tarihimizin kutlu sayfalarını okuyuculara aktarmaktadır.
 
Geri
Üst