SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Tunus Ocağı Hakkında Bilgi
Tunus Ocağı
Tunus 1534’te barbaros hayreddin paşa tarafından Beni Hafs Hânedânının elinden alınarak Osmanlı ülkesine katıldı. Başlangıçta Cezâyir beylerbeyliğine bağlı olarak idâre edilen Tunus, 1573 yılında doğrudan doğruya beylerbeylik yapıldı ve idâresi Haydar Paş Aya verildi.
İnebahtı bozgununu müteâkib Tunus, haçlı donanması Komutanı Prens Donjuvan tarafından 1573’te işgâl edildi. Ancak Yemen fâtihi meşhur Sinân Paşa ertesi sene donanma ile gelerek Tunus’u geri aldı ve şehrin muhâfazası için de dört bin yeniçeri bıraktı. Tunus’un tekrar zaptından sonra daha güneyde
ve sâhile yakın olan Kayrevan Hâkimi Şeyh Abdüssamed, 1586’da Osmanlı Devletine itâat ederek, kaleyi ve elindeki bütün toprakları Tunus beylerbeyine teslim etti. Tunus’ta beylerbeylik dönemi 1594’te yeniçerilerin ayaklanarak kendi bölükbaşılarından birini üç yıl için
d ayı seçmeleri sonucu son buldu. Başlangıçta seçimle işbaşına gelen dayılar, bir müddet sonra Osmanlı hükûmetinin denizcilerden birini verâset yoluyla dayı atam aya başlamasıyla babadan oğula geçer bir duruma geldi. On yedinci asırda Tunus’un idâresi görünüşte beylerbeyi emrinde ise de, Emir-ül-Evtan denilen Vatan
Sancakbeyinin, yâni üç kişinin elindeydi. Bu üçlü kuvvetin nüfûz mücâdelesi Tunus’un idâri ve iktisâdi gücüne ö nemli ölçüde darbe vurdu. Osmanlı pâdişâhları bunlara devamlı nasihat yollu fermanlar göndermiş ise de bunlara uyan çıkmamıştı. 1705 yılında Hüseyin bin Ali dayılık yönetimine son vererek idâreyi tek elde topladı. Bu yeni durum Hüseyni Sülâlesinin idâre dönemi olarak Tunus’un 1881 yılında Fransız istilâsına kadar sürdü.
Tunus Ocağı
Tunus 1534’te barbaros hayreddin paşa tarafından Beni Hafs Hânedânının elinden alınarak Osmanlı ülkesine katıldı. Başlangıçta Cezâyir beylerbeyliğine bağlı olarak idâre edilen Tunus, 1573 yılında doğrudan doğruya beylerbeylik yapıldı ve idâresi Haydar Paş Aya verildi.
İnebahtı bozgununu müteâkib Tunus, haçlı donanması Komutanı Prens Donjuvan tarafından 1573’te işgâl edildi. Ancak Yemen fâtihi meşhur Sinân Paşa ertesi sene donanma ile gelerek Tunus’u geri aldı ve şehrin muhâfazası için de dört bin yeniçeri bıraktı. Tunus’un tekrar zaptından sonra daha güneyde
ve sâhile yakın olan Kayrevan Hâkimi Şeyh Abdüssamed, 1586’da Osmanlı Devletine itâat ederek, kaleyi ve elindeki bütün toprakları Tunus beylerbeyine teslim etti. Tunus’ta beylerbeylik dönemi 1594’te yeniçerilerin ayaklanarak kendi bölükbaşılarından birini üç yıl için
d ayı seçmeleri sonucu son buldu. Başlangıçta seçimle işbaşına gelen dayılar, bir müddet sonra Osmanlı hükûmetinin denizcilerden birini verâset yoluyla dayı atam aya başlamasıyla babadan oğula geçer bir duruma geldi. On yedinci asırda Tunus’un idâresi görünüşte beylerbeyi emrinde ise de, Emir-ül-Evtan denilen Vatan
Sancakbeyinin, yâni üç kişinin elindeydi. Bu üçlü kuvvetin nüfûz mücâdelesi Tunus’un idâri ve iktisâdi gücüne ö nemli ölçüde darbe vurdu. Osmanlı pâdişâhları bunlara devamlı nasihat yollu fermanlar göndermiş ise de bunlara uyan çıkmamıştı. 1705 yılında Hüseyin bin Ali dayılık yönetimine son vererek idâreyi tek elde topladı. Bu yeni durum Hüseyni Sülâlesinin idâre dönemi olarak Tunus’un 1881 yılında Fransız istilâsına kadar sürdü.