AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Tevfik Fikret kimdir?

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Teyfik Fikret kimdir?
Tevfik Fikret hayatı, eserleri
24 Aralık 1867'de İstanbul'da doğan Tevfik Fikret'in başlıca adı Mehmet Tevfik'tir Çocuk yaşta annesinin ölümü, onu hayatı her tarafında etkiledi Ortaöğrenimini önce Mahmudiye Rüştiyesi'nde, daha sonra da Galatasaray Sultanisinde yaptı Burada Recaizade Ekrem'in öğrencisi oldu Duygulu kişiliği onu genç yaşlarda şiire yöneltti 1888'de Galatasaray'ı bitirdikten sonra Hariciye Nezareti İstişare Odası'nda (Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi), kâtip olarak göreve başladı Yeterince çalışmadan para aldığı gerekçesiyle buradan ayrıldı
daha sonra her tarafta değişik memurluklarda bulundu Ek iş olarak Ticaret Mektebi Alisi'nde hat ve Fransızca öğretmenliği yaptı 1891'de Mirsad Dergisi'nin açtığı şiir yarışmasında birinciliği kazanınca, edebiyat çevrelerinin dikkatini üzerine çekti 1892'de Galatasaray Sultanisi'nin ilk bölümüne Türkçe öğretmeni atandı 1894'te Hüseyin Kâzım Kadri ve Ali Ekrem Bolayır'la birlikte Malûmat Dergisi'ni çıkartmaya başladı 1895'te hükümetin bütçede kısıntı yapma gerekçesiyle memur maaşlarının yüzde onunu kesmesine tepki olarak Galatasaray'daki görevinden istifa etti ve inzivaya çekildi
1896'da, eski öğretmeni Recaizade Ekrem'in yoluyla Mal Varlığıi Fünun Dergisi'nin yazı işleri yönetmenliğine getirildi Aynı sene Robert Koleji'ne Türkçe öğretmeni olarak görev edildi Sultan Abdülhamid yönetimine muhalif olan Batıcılar, muhalefetlerinde uzun zaman başarı sağlayamayınca bu koşul onları toplumdan kaçış düşüncelerine sürükledi ve Tevfik Fikret ’teki inzivadüşüncesini daha da derinleşti Bu zihin, Serveti Fünun yazarlarınca da benimseniyordu
Bir ara hepsi birlikte Yeni Zelanda'ya gitmeyi, sonra Hüseyin Kâzım'ın Manisa'nın bir köyündeki çiftliğine yerleşmeyi düşündüler Ama Fikret'in Yeşil Yurtşiirinde de açıkça görülen bu sıla ütopyası ve birlikte yaşama özlemi bir türlü gerçekleşmedi Serveti Fünuncular aralarında görüş ayrılıkları başlamıştı Bazıları dergiden ayrıldılar Bir süre daha sonra Fikret de derginin sahibi ile anlaşamayarak yazı işleri yönetmeliğini bıraktı Bütün zamanını Robert Koleji'nde geçirmeye başladı 1901'de inzivadüşüncesini yapmak nedeniyle Rumelihisarı'nda Robert Koleji'nin yanına, planlarını kendisinin çizdiği Aşiyan adlı evi yaptırmaya başladı
Bugün Tevfik Fikret Müzesi olan Aşiyan, 1905'de tamamlandı Fikret, eşi ve oğlu Haluk'la birlikte buraya yerleşti Fazla eksik insanla görüşüyordu Sis, Sabah Olursa, Bir Lahzai Taahhurbu dönemin ürünleridir giderken babasının, ardından da, kızkardeşinin hayatlarını kaybetmesi onu fazla etkiledi Bu döneminde, serbest getireceğine inandığı İttihat ve Terakki'yi destekliyordu 1908'de de, IIMeşrutiyet'in ateşli savunucuları arasına katıldı Meşrutiyet'ten daha sonra inzivasından çıktı, eski arkadaşlarıyla barışarak, Hüseyin Kâzım ve Hüseyin Cahid'le birlikte Tanin Gazetesi'ni kurdu Ama, gazete İttihat ve Terakki'nin yayınlama organı durumuna getirilmek istenince buna karşı çıkıp, Hüseyin Cahid'le kavga ederek oradan da ayrıldı
Yeni yönetimin önerdiği maarif nazırlığı görevini de geri çevirdi Bu göreve getirilen Abdurrahman Itibar ’in çağrısıyla, Galatasaray Sultanisi'nin müdürü oldu ve bir zaman önce yanmış olan okulun onarımını üstlendi sırası gelmişken, görüşme salonunu mescitin üstüne yaptırdığı gerekçesiyle ağır eleştirilere uğradı O günlerde 31 Mart Olayı patlak verdi Fikret, olayı protesto nedeniyle önce kendini okulun kapısına zincirle bağlattı, ertesi gün de istifa etti Oysa öğrencilerin ve maarif nazırı Nail Bey'in ısrarlarıyla tam yetkili olarak göreve döndü Lakin sekiz ay daha sonra, yeni maarif nazırı Emrullah Efendi'yle anlaşamayarak bir daha dönmemek üzere Galatasaray'dan ayrıldı
Darülmuallim ve Darülfünun'daki görevlerinden de istifa etti ve tekrar Aşiyan'a çekildi Bundan Böyle, İttihat ve Terakki İktidarı'na da karşı taraf olmuştu 1912'de Meclis'in kapatılması üzerine, bu olayı Meclis'in 1878'de kapatılmasına benzeterek Doksan Beşe Içtenşiirini yazdı Bunu Hanı Yağma, Bayrak Şerif Huzurundagibi şiirler izledi İttihat ve Terakki'nin fedailerince izlenmeye başlandı Çağdaş pedagoji ilkelerine uygun bir okul başlamak, yeni bir edebiyat dergisi çıkartmak gibi tasarıları olduysa da bunları gerçekleştiremedi
O günlerde, ağır şeker hastalığına yakalanmış olduğu anlaşıldı 1914'te kolu şiştiği için bir ameliyat geçirdi Tedaviye yanaşmaması sonucunda hastalığı adamakıllı artarak ölümüne neden oldu 19 Ağustos 1915'te İstanbul ’da öldü *
 
Tevfik Fikret, 24 Aralık 1867 tarihinde İstanbul'da doğmuş, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Hayatı boyunca edebiyat alanında önemli eserler vermiştir. Mehmet Tevfik adıyla da bilinen Tevfik Fikret, çocuk yaşta annesini kaybettikten sonra hayatı üzerinde derin etkiler bırakan bir olay yaşamıştır. Ortaöğrenimini önce Mahmudiye Rüştiyesi'nde, daha sonra ise Galatasaray Sultanisi'nde tamamlamıştır. Recaizade Ekrem'in öğrencisi olarak edebiyata olan ilgisini genç yaşlarda keşfetmiştir.

1888 yılında Galatasaray Sultanisi'ni bitirdikten sonra Hariciye Nezareti İstişare Odası'nda kâtip olarak çalışmaya başlamış ancak yeterince çalışmadığı gerekçesiyle buradan ayrılmıştır. Daha sonra çeşitli memurluk görevlerinde bulunmuş, aynı zamanda Ticaret Mektebi Alisi'nde hat ve Fransızca öğretmenliği yapmıştır.

1891 yılında Mirsad Dergisi'nin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanarak edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmiştir. 1892 yılında Galatasaray Sultanisi'nin ilk bölümüne Türkçe öğretmeni olarak atanmıştır. Hüseyin Kâzım Kadri ve Ali Ekrem Bolayır ile birlikte Malûmat Dergisi'ni çıkartmaya başlamıştır.

Tevfik Fikret, Sultan II. Abdülhamid yönetiminde muhalif bir tutum sergilemiş ve Batıcılar olarak bilinen grup içinde yer almıştır. Ancak zamanla arkadaşlarıyla yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu fikir ayrılıkları ortaya çıkmış ve Tevfik Fikret, inzivaya çekilerek kendi düşüncelerini derinleştirmiştir.

1901 yılında inzivaya çekilmek amacıyla Rumelihisarı'nda Aşiyan adlı evi yaptırmıştır. Bu ev günümüzde Tevfik Fikret Müzesi olarak ziyaret edilebilmektedir. Hayatının son dönemlerinde ağır şeker hastalığına yakalanan Tevfik Fikret, 19 Ağustos 1915 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetmiştir.

Tevfik Fikret'in eserlerinden bazıları arasında "Sis", "Sabah Olursa", "Bir Lahza-i Tahur" gibi önemli şiirler bulunmaktadır. Ayrıca öğretmenlik yaptığı dönemde Türk edebiyatına önemli katkılar sunmuş, dönemin edebi akımlarına yön vermiştir.
 
Geri
Üst