SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Tevfik Fikret sanat anlayışı
Tevfik Fikret Edebiyatı
Tevfik Fikret Edebi Kişiliği ve eserleri
Tevfik Fikret eserleri
Tevfik Fikret Edebi Kişiliği
Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta Muallim Naci ile Recaizâde Mahmut Ekrem şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe'den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları göz ardı etmedi, sürekli yenilik aradı.
Tevfik Fikret; özgürlük, devrim, hak ve insanlık şairidir. Şiirlerinde, sağlam bir nesir yapısı; kendinden önceki şairlerde görülmeyen iç ve dış yenilikler; toplumsal konular; biçim, kafiye serbestliği; ustalıklı bir aruz görülür.
Türk şiirinde insan, bilim, fen, teknik sevgisi onunla gelişir. Şiirimizi, iç gözlemden dış gözleme, mistisizmden dinamizme kaydırır. Türk edebiyatının Batılılaşması hareketinde bir dönüm noktası olan Servet-i Fünûn akımının en önemli şairi Tevfik Fikret'tir. O, "Yerinde kullanılmak koşuluyla her kelimenin ayrı bir kuvveti, ayrı bir tabiatı, ruhu vardır, Halka bildirmek ve anlatmak için yazdığımız makalelerde en basit, en açık kelimeleri tercih edelim. Ancak diğerlerini de yeri geldikçe edebi zevkle ihtiyaç oldukça yazmak için saklayalım." görüşündedir.
Usta şair, aruzu, Türkçenin söyleniş ahengini bozmadan başarıyla kullanmış, anlamı birden çok beyitte tamamlayarak şiire konuşma dilini getirmiştir. Ayrıca şiirin konu alanını tamamen genişletmiş, bir söz kompozisyonu, sağlam, ahenkli bir şiir dili meydana getirmiştir. Şiirimize getirdiği yeniliklerle geleneksel olmaktan kurtulmuştur.
Tevfik Fikret'te mısra hâkimiyeti yoktur, cümleler, mısralara hâkimdir.
Cümleler, akışa göre nerede bitmeleri gerekirse orada biter. Böylelikle bir cümleden birkaç mısra kurulabildiği gibi, cümlelerin sonu da mısranın herhangi bir yerine denk gelebilir.
Ayrıca eski nazmın "müstazat"ını genişleten de yine ünlü şairdir. Avrupa nazım biçimlerinden "sone"yi ilk kullanan, aruzu imaleden, zihaftan kurtaran, Türk dilini aruza başarıyla uygulayan odur.
Tevfik Fikret, özellikle parnasizmden etkilenmiştir. Biçime verdiği önemle parnasyenlere yaklaşmasına rağmen, öz bakımından romantikleri çağrıştırır. Cenap Şehabettin'in deyişiyle: "Büyük fakat zarif ve para yakışmayan parmakları kalem ile fırçayı bırakmaz. O, aynı zamanda iyi bir ressamdır da..."
O, Divan edebiyatıyla bütün bağlarını koparmış, şiirlerinde hem öz bakımından Batı edebiyatının, özellikle Fransız edebiyatında parnasyen adı verilen şairlerin etkisi altında, gözleme dayanan, kişisel duygular yerine dışarıda görülenleri anlatan, biçim kusursuzluğuna önem veren şiirler yazmıştır.
Tevrik Fikret, sanatı yalnız güzelliğin peşi sıra koşmaktan kurtarmış, bir topluluğu kuran bütün bireylerin ortaklaşa hayatlarıyla ilgili bir gayeye yöneltmiştir. Bunun içindir ki memleketin haklarını, hayatını, düzenini tehlikeye düşüren her türlü siyasal ve sosyal baskıların, bağnazlığını, cehaletin, ahlaksızlığını karşısında durmuş, 1901'de Servet-i Fünûn dergisinden ayrıldıktan sonra sanatını tamamıyla toplumun hizmetine vermiştir.
1901'e kadar yazmış olduğu şiirler, tabiat ve yaşanmış bazı olaylar karşısında bireysel bakış açılarından ibarettir. Bu tarihten sonra yazdığı şiirler, sosyal bir özellik kazanır; vatan, millet, adalet, hürriyet gibi toplum davalarını savunur. Hürriyet, Fikret'in üzerinde en çok durduğu kavramlardan biridir.
Eserleri:
Rübab-ı Şikeste
Haluk'un Defteri
Rübabın Cevabı
Şermin
Tarih-i Kadim
Tevfik Fikret Edebiyatı
Tevfik Fikret Edebi Kişiliği ve eserleri
Tevfik Fikret eserleri
Tevfik Fikret Edebi Kişiliği
Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta Muallim Naci ile Recaizâde Mahmut Ekrem şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe'den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları göz ardı etmedi, sürekli yenilik aradı.
Tevfik Fikret; özgürlük, devrim, hak ve insanlık şairidir. Şiirlerinde, sağlam bir nesir yapısı; kendinden önceki şairlerde görülmeyen iç ve dış yenilikler; toplumsal konular; biçim, kafiye serbestliği; ustalıklı bir aruz görülür.
Türk şiirinde insan, bilim, fen, teknik sevgisi onunla gelişir. Şiirimizi, iç gözlemden dış gözleme, mistisizmden dinamizme kaydırır. Türk edebiyatının Batılılaşması hareketinde bir dönüm noktası olan Servet-i Fünûn akımının en önemli şairi Tevfik Fikret'tir. O, "Yerinde kullanılmak koşuluyla her kelimenin ayrı bir kuvveti, ayrı bir tabiatı, ruhu vardır, Halka bildirmek ve anlatmak için yazdığımız makalelerde en basit, en açık kelimeleri tercih edelim. Ancak diğerlerini de yeri geldikçe edebi zevkle ihtiyaç oldukça yazmak için saklayalım." görüşündedir.
Usta şair, aruzu, Türkçenin söyleniş ahengini bozmadan başarıyla kullanmış, anlamı birden çok beyitte tamamlayarak şiire konuşma dilini getirmiştir. Ayrıca şiirin konu alanını tamamen genişletmiş, bir söz kompozisyonu, sağlam, ahenkli bir şiir dili meydana getirmiştir. Şiirimize getirdiği yeniliklerle geleneksel olmaktan kurtulmuştur.
Tevfik Fikret'te mısra hâkimiyeti yoktur, cümleler, mısralara hâkimdir.
Cümleler, akışa göre nerede bitmeleri gerekirse orada biter. Böylelikle bir cümleden birkaç mısra kurulabildiği gibi, cümlelerin sonu da mısranın herhangi bir yerine denk gelebilir.
Ayrıca eski nazmın "müstazat"ını genişleten de yine ünlü şairdir. Avrupa nazım biçimlerinden "sone"yi ilk kullanan, aruzu imaleden, zihaftan kurtaran, Türk dilini aruza başarıyla uygulayan odur.
Tevfik Fikret, özellikle parnasizmden etkilenmiştir. Biçime verdiği önemle parnasyenlere yaklaşmasına rağmen, öz bakımından romantikleri çağrıştırır. Cenap Şehabettin'in deyişiyle: "Büyük fakat zarif ve para yakışmayan parmakları kalem ile fırçayı bırakmaz. O, aynı zamanda iyi bir ressamdır da..."
O, Divan edebiyatıyla bütün bağlarını koparmış, şiirlerinde hem öz bakımından Batı edebiyatının, özellikle Fransız edebiyatında parnasyen adı verilen şairlerin etkisi altında, gözleme dayanan, kişisel duygular yerine dışarıda görülenleri anlatan, biçim kusursuzluğuna önem veren şiirler yazmıştır.
Tevrik Fikret, sanatı yalnız güzelliğin peşi sıra koşmaktan kurtarmış, bir topluluğu kuran bütün bireylerin ortaklaşa hayatlarıyla ilgili bir gayeye yöneltmiştir. Bunun içindir ki memleketin haklarını, hayatını, düzenini tehlikeye düşüren her türlü siyasal ve sosyal baskıların, bağnazlığını, cehaletin, ahlaksızlığını karşısında durmuş, 1901'de Servet-i Fünûn dergisinden ayrıldıktan sonra sanatını tamamıyla toplumun hizmetine vermiştir.
1901'e kadar yazmış olduğu şiirler, tabiat ve yaşanmış bazı olaylar karşısında bireysel bakış açılarından ibarettir. Bu tarihten sonra yazdığı şiirler, sosyal bir özellik kazanır; vatan, millet, adalet, hürriyet gibi toplum davalarını savunur. Hürriyet, Fikret'in üzerinde en çok durduğu kavramlardan biridir.
Eserleri:
Rübab-ı Şikeste
Haluk'un Defteri
Rübabın Cevabı
Şermin
Tarih-i Kadim