Taoizm
MÖ 5 - 4 yy.larda yaşamış birtakım Çinli filozoflar doğayı ve yaşamı gözlemleyerek doğanın kanunlarını anlamaya çalışmış ve bu kanunlarla nasıl daha uyumlu bir yaşam sürülebileceğini araştırmışlardır. Hayvanları bitkileri ve doğa olaylarını incelemişlerdir. Bunları örnek alarak hayatlarını düzenlemeye çalışmışlar. Sonuçta Çin kültürünün üzerinde yükseldiği üç saç ayağından biri olan Taoculuk doğmuş ( diğer ikisi Konfüçyüsçülük ve Budizm'dir). Günümüzde Taoculuğun üç farklı kolu vardır:
1- Felsefi Taoculuk: Öğretinin ilk çağlarda ortaya çıktığı en saf şekli. Bütün amaç Tao'yu anlamak ve ona uygun bir hayat sürmektir. ( buradaki yazıların asıl konusunu oluşturan Taoculuk budur)
2- Dinsel Taoculuk: Felsefi Taoculuğun birtakım inançlarla karışmış şeklidir.
3- Sağıltıcı Taoculuk: Sağlık kazanmak amacı ile uygulanan Taocu yogadır.Akupunktur Chi-Kung Tai-Chi-Chuan Feng Shui gibi uygulamalar buradan gelir.
Taoculuğun belki de kurucusu olarak kabul edilebilecek kişi 2500 yıl önce yaşamış olan Lao-Tzu'dur. Lao-Tzu Tao-Te-Ching'in yani "Yol ve Erdem Kitabı"nın yazarıdır.Bu kitap halen Taoculuk konusundaki en değerli kaynaktır.Bir nevi Tacoluğun kutsal kitabı denilebilir. Lao-Tzu'nun ardından Chuang-Tzu gelir. Bu kişi de "Meseller ve Diyaloklar" adındaki yine eski bir Taocu kitabın yazarıdır.
Tao Nedir?
Tao'nun birçok kelime anlamı vardır.Bu yüzden çok farklı manalarda kullanıldığı olur. Yol patika yöntem doğa doğallık doğa kanunu yaratıcı güç veya sistem vs.
Aslında Tao'nun ne olduğunu Taocular da bilmez. Şöyle bir söz vardır: "Bilmek yanlış anlamaktır bilmemekse kör cehalet." Tao'yu mantıki olarak anladığını düşünen kişi muhtemelen yanlış veya eksik anlamıştır.Tao-Te-Ching şu sözle başlar; "Sözü edilebilen Tao gerçek Tao değildir." Bunun nedeni Tao'nun bizim koşullandırılmış ve bu yüzden de sınırlandırılmış kavramlarımızla açıklanamamasıdır. Yani her türlü kavramın dışındadır. Hatta var olma kavramı bile Tao konusunda bizi yanıltabilir. Ne "Tao vardır" denilebilir ne de "Tao yoktur". Tao olmak veya olmamanın ötesindedir. Dolayısıyla Tao'yu anlayabilmek için kişinin bu tür ikici düşünce yapısının ötesine geçmesi gerekir. Aksi taktirde Tao bize son derece karmaşık ve akıl almaz gibi görünecektir. Tao-Te-Ching'den bir alıntı:
Yer ile gök var olmadan önce de belirsiz bir şey vardı.
Ne kadar sakin ne kadar boştu o şey.
Bir başına varlığını sürdürüyor
Değişmeden etkinliğini yitirmeden.
Her yeri kaplıyordu.
O evrendeki her şeyin anası sayılabilir.
Onun adını bilmiyorum.
Ona Tao demekle yetiniyorum.
Yukarıdaki ilk iki satıra kendimce bir açıklama getirmek istiyorum: Dikkat edilirse "boşluğun varolması" diye bir şeyden bahsediliyor. Burada bir paradoks vardır.Boşluğun var olması orada hiçbir şeyin var olmadığı anlamına gelir.Oysaki orada boşluk dediğimiz bir şey var. "Tao kavramlarla açıklanamaz" derken kastedilen işte budur. Üzerine düşünmeye başladığınızda böylesine kafa karıştırıcı bir ortama düşeriz.Zaten bu yüzden Taoculuk "düşünüp durmayı bırakmamızı çünkü düşüncenin gerçeği kavramakta yetersiz olduğunu" söyler (wu-hsin)..
Chao Chou sorar: " Tao nedir?"
Üstat Nan Ch'an cevap verir: " Tao senin her günkü bilincindir."
Chao Chou: " Kişi onunla nasıl uyumlu hale gelir."
Nan Ch'an: " Onunla uyumlu olmaya niyetlendiğin anda ondan saparsın"
Chao Chou: "Ama niyet olmadan nasıl bilinebilir Tao?"
Nan Ch'an: " Tao ne bilmeye aittir ne de bilmemeye. Bilmek yanlış anlayıştır bilmemek kör cehalet. Eğer tüm kuşkuların ötesinde Tao'yu anlarsan o boş gökyüzü gibidir.Neden doğru ve yanlışı işin içine karıştırıyorsun?"
Taoculuk ve Budizm
Budizm bu hayatta acıların var olduğunu söyler ve bu acılardan kurtulmak için bir yol önerir. Taoculuk ise doğa ve yaşam ile uyumlu olmayı amaçlar ve bu amaca uygun bir yol önerir. Budizm ve Taoculuk farklı kaynaklara dayanmalarına rağmen ilginç bir şekilde aynı yolu gösterirler.Aralarındaki fark ise öğretideki vurgudadır. Budistler yaşamın acı yönüne vurgu yaparken Taocular doğallıktan bahsederler. Aradaki benzerliğin büyük olması ve Buda ile Lao-Tzu'nun tahminen aynı çağda yaşamış oluşu birtakım araştırmacıları şüphelendirmiştir ve Buda ile Lao-Tzu'nun aynı kişi olabileceği düşünülmüştür.
MÖ 5 - 4 yy.larda yaşamış birtakım Çinli filozoflar doğayı ve yaşamı gözlemleyerek doğanın kanunlarını anlamaya çalışmış ve bu kanunlarla nasıl daha uyumlu bir yaşam sürülebileceğini araştırmışlardır. Hayvanları bitkileri ve doğa olaylarını incelemişlerdir. Bunları örnek alarak hayatlarını düzenlemeye çalışmışlar. Sonuçta Çin kültürünün üzerinde yükseldiği üç saç ayağından biri olan Taoculuk doğmuş ( diğer ikisi Konfüçyüsçülük ve Budizm'dir). Günümüzde Taoculuğun üç farklı kolu vardır:
1- Felsefi Taoculuk: Öğretinin ilk çağlarda ortaya çıktığı en saf şekli. Bütün amaç Tao'yu anlamak ve ona uygun bir hayat sürmektir. ( buradaki yazıların asıl konusunu oluşturan Taoculuk budur)
2- Dinsel Taoculuk: Felsefi Taoculuğun birtakım inançlarla karışmış şeklidir.
3- Sağıltıcı Taoculuk: Sağlık kazanmak amacı ile uygulanan Taocu yogadır.Akupunktur Chi-Kung Tai-Chi-Chuan Feng Shui gibi uygulamalar buradan gelir.
Taoculuğun belki de kurucusu olarak kabul edilebilecek kişi 2500 yıl önce yaşamış olan Lao-Tzu'dur. Lao-Tzu Tao-Te-Ching'in yani "Yol ve Erdem Kitabı"nın yazarıdır.Bu kitap halen Taoculuk konusundaki en değerli kaynaktır.Bir nevi Tacoluğun kutsal kitabı denilebilir. Lao-Tzu'nun ardından Chuang-Tzu gelir. Bu kişi de "Meseller ve Diyaloklar" adındaki yine eski bir Taocu kitabın yazarıdır.
Tao Nedir?
Tao'nun birçok kelime anlamı vardır.Bu yüzden çok farklı manalarda kullanıldığı olur. Yol patika yöntem doğa doğallık doğa kanunu yaratıcı güç veya sistem vs.
Aslında Tao'nun ne olduğunu Taocular da bilmez. Şöyle bir söz vardır: "Bilmek yanlış anlamaktır bilmemekse kör cehalet." Tao'yu mantıki olarak anladığını düşünen kişi muhtemelen yanlış veya eksik anlamıştır.Tao-Te-Ching şu sözle başlar; "Sözü edilebilen Tao gerçek Tao değildir." Bunun nedeni Tao'nun bizim koşullandırılmış ve bu yüzden de sınırlandırılmış kavramlarımızla açıklanamamasıdır. Yani her türlü kavramın dışındadır. Hatta var olma kavramı bile Tao konusunda bizi yanıltabilir. Ne "Tao vardır" denilebilir ne de "Tao yoktur". Tao olmak veya olmamanın ötesindedir. Dolayısıyla Tao'yu anlayabilmek için kişinin bu tür ikici düşünce yapısının ötesine geçmesi gerekir. Aksi taktirde Tao bize son derece karmaşık ve akıl almaz gibi görünecektir. Tao-Te-Ching'den bir alıntı:
Yer ile gök var olmadan önce de belirsiz bir şey vardı.
Ne kadar sakin ne kadar boştu o şey.
Bir başına varlığını sürdürüyor
Değişmeden etkinliğini yitirmeden.
Her yeri kaplıyordu.
O evrendeki her şeyin anası sayılabilir.
Onun adını bilmiyorum.
Ona Tao demekle yetiniyorum.
Yukarıdaki ilk iki satıra kendimce bir açıklama getirmek istiyorum: Dikkat edilirse "boşluğun varolması" diye bir şeyden bahsediliyor. Burada bir paradoks vardır.Boşluğun var olması orada hiçbir şeyin var olmadığı anlamına gelir.Oysaki orada boşluk dediğimiz bir şey var. "Tao kavramlarla açıklanamaz" derken kastedilen işte budur. Üzerine düşünmeye başladığınızda böylesine kafa karıştırıcı bir ortama düşeriz.Zaten bu yüzden Taoculuk "düşünüp durmayı bırakmamızı çünkü düşüncenin gerçeği kavramakta yetersiz olduğunu" söyler (wu-hsin)..
Chao Chou sorar: " Tao nedir?"
Üstat Nan Ch'an cevap verir: " Tao senin her günkü bilincindir."
Chao Chou: " Kişi onunla nasıl uyumlu hale gelir."
Nan Ch'an: " Onunla uyumlu olmaya niyetlendiğin anda ondan saparsın"
Chao Chou: "Ama niyet olmadan nasıl bilinebilir Tao?"
Nan Ch'an: " Tao ne bilmeye aittir ne de bilmemeye. Bilmek yanlış anlayıştır bilmemek kör cehalet. Eğer tüm kuşkuların ötesinde Tao'yu anlarsan o boş gökyüzü gibidir.Neden doğru ve yanlışı işin içine karıştırıyorsun?"
Taoculuk ve Budizm
Budizm bu hayatta acıların var olduğunu söyler ve bu acılardan kurtulmak için bir yol önerir. Taoculuk ise doğa ve yaşam ile uyumlu olmayı amaçlar ve bu amaca uygun bir yol önerir. Budizm ve Taoculuk farklı kaynaklara dayanmalarına rağmen ilginç bir şekilde aynı yolu gösterirler.Aralarındaki fark ise öğretideki vurgudadır. Budistler yaşamın acı yönüne vurgu yaparken Taocular doğallıktan bahsederler. Aradaki benzerliğin büyük olması ve Buda ile Lao-Tzu'nun tahminen aynı çağda yaşamış oluşu birtakım araştırmacıları şüphelendirmiştir ve Buda ile Lao-Tzu'nun aynı kişi olabileceği düşünülmüştür.