AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Süredurum (Eylemsizlik) Ne Demek

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Süredurum (Eylemsizlik) Ne Çağrıda Bulunmak
(Os Atâlet, Durağanlık, Sükût, İng Inertia)
Cisimlerin durgunluk ve devimlerini kendiliklerinden değiştirmeme özelliği
Metafizikçilerin ve idealistlerin, kimi bilgisizlikten ve kimi de mahsus, Aristotelesçi bir hoşgörüyle yorumladıkları bu bedensel olgu, gerçekten, Aristoteles fiziğini temelden yıkmış bulunmaktadır Aristoteles cisimlerin doğal durumlarının dinginlik (sükûnet) olduğunu sanıyor ve onları devindirmek için bir dış etkinin gerektiğini düşünüyordu (Kendisi devinmeyen bir ilk devindirici, eş deyişle tanrı düşüncesine de böylelikle varmıştı) İtalyan fizikçisi büyük öke Galileo Galilei (15641642) ’ye gelinceye dek fizik alanındaAristoteles anlayışı egemendi Galile parlak bir sezişle, cisimlerin doğal durumlarının sakinlik olmayıp devim olduğunu anlamıştı Cisimlerin devimli veya atıl görünüşleri sürat farkından doğuyordu Dinginlik, sıfır hızda bir devimden diğer bir şey değildi Fakat Aristoteles, sıfır sayısını yoksulluk sayıyor ve onun bir nicelik yok, bir özellik olduğunu ileri sürüyordu Yine De Aristoteles ’in bu anlayışına Galile ’den önce de aleyhinde çıkanlar olmuştu Mesela 6 yüzyılda İskenderiye ’li Philoponos, havayla engellenmezse, atılan bir okun yoluna devam edeceğini söylemişti12 yüzyıl düşünürleri cisimlerin devim değişikliğine karşı gösterdikleri dirence inclinatio violenta adını verdiler 14 yüzyılda daParis Üniversitesi Profesörü Buridanus bu güce impetus adını taktı) Ne var ki Galile, eğik düzeyler üzerinde minik toplarla yaptığı deneylerde, diyelim dağın tepesinden kopan bir kaya parçasının, eğer sürtünme etkileriyle yavaşlayıp bir engelle karşılaşmazsa (eş deyişle, bir dış etkiyle durdurulmazsa) sonsuza dek yuvarlanacağını tanıtlıyordu Bunun gibi, diyelim odamızın bir köşesinde duran masa da, eğer biz onu itip çekmezsek, kendiliğinden odanın değişik köşesine gidemezdi Galile ’nin ileri sürdüğü durgunluk veya dinginlik bu anlamdadır (Durgunluk veya dinginliğin göreli olduğu ve bir cismin durumunu oysa diğer bir cisme kadar dile getirdiği unutulmamalıdır, örneğin masa odaya tarafından dingindir, doğrusu her ikisi de devimseldir, her lahza yıpranır ve zamanla çöküp toz olarak doğaya karışırlar) Durgunluk veya sakinlik, kesin bir hızda dengede kalmaktan ibarettir Süredurum yasası, cisimlerin, devim değişikliğine aleyhinde dirençlerini dile getirir ve genellikle ‘ ’dış bir kuvvet kadar zorlanmadıkça her cisim olduğu yerde durur veya dürüst bir çizgi üzerinde devimini sürdürür ’ ’ formülüyle dile getirilir ( NSüredurumun bu tanımı mekanik tanımdır; madde yalnızca dış güçle değil iç güçle de devinir, iç şiddet, yer değişikliğine de neden olur, gökcisimlerinde devimi ve yer değiştirmeyi sağlayan iç güçtür Hem uzayda tek bir vücut olmadığından ve cisimlerin uzayı eğrilttiklerinden devimini doğru bir çizgi üstünde değil kendisini çeken çekim güçlerine göre eğri bir çizgi üzerinde sürdürür N) Kullandığımız otomobil bir dönemeci tez dönerse bu yasanın gerçekliğini kendi bedenimizde de duyarız Sola dönmüşsek sağa, sağa dönmüşsek sola yıkılırız Çünkü gövdemiz içten bir çizgi üstünde devimini devam etmek ister, otomobil köşeyi dönerken (bedenimizin doğru gitmek istemesine N) karşısında bir etkide bulunur, bedenimizse bu aleyhinde etkiye süredurum direnci gösterir
İlkin Newton, sonra Einstein, Galile ’nin bu buluşundan fazla önemli sonuçlar çıkarmışlardır Süredurum gücünün ivme, geri tepme, merkezkaç vb gibi farklı alanlara yönlendirilmiş biçimleri vardır Fiilen Newton ’un yerçekimi adını verdiği vaka da süredurumun bir biçiminden başka bir şey değildir Mesela çabucak dönen bir atlıkarıncadaki adam, gövdesinin, atlıkarıncanın merkezinden dışarıya çekildiğini duyar Fakat bu duygu, dürüst bir çizgi üstünde gitmek isteyen gövdenin bir merkez çevresinde dönme etkisine karşı gösterdiği süredurum tepkisidir Einstein bu olgulardan yola çıkarak, yerçekiminin gerçekten, cisimlerin birbirlerini çekmeleri olayı değil, bir alan üzerinde cisimlerin izledikleri yollar olayı olduğunu göstermiştir *
 
Süredurum, bir cismimizin durgunluk ve devimini değiştirmeme özelliği olarak tanımlanabilir. Bu kavram, fizikte önemli bir yer tutmaktadır çünkü cisimlerin doğal olarak devimsiz kalmaya eğilimli olduklarını belirtir. Aristoteles'in fizik anlayışına göre cisimlerin doğal durumları sakinlik (dinginlik) olarak kabul edilirken, Galileo Galilei'nin çalışmalarıyla cisimlerin doğal durumlarının aslında devim olduğu anlaşılmıştır.

Galileo'nun deneyleri ve düşünceleri, cisimlerin devimli olduğunu ve dinginliğin aslında sıfır hızda bir devim olduğunu göstermiştir. Galileo'nun çalışmaları, Aristoteles'in düşüncesini temelden sarsmış ve süredurum konseptinin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Galileo'nun teorileri, bir cismin durgun kalması için dış bir etkiye ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.

Newton ve Einstein gibi bilim insanları da Galileo'nun bulgularını ileri taşıyarak süredurum kavramının farklı alanlara etkilerini açıklamışlardır. Bu bağlamda, süredurum gücü, ivme, geri tepme, merkezkaç gibi çeşitli alanlarda etkili olabilir. Newton'un yerçekimi yasası da süredurumun bir türü olarak kabul edilebilir.

Einstein'ın çalışmaları ise, yerçekiminin aslında cisimler arasındaki çekim olgusu değil, cisimlerin bir alan üzerinde izledikleri yolların bir sonucu olduğunu göstermiştir. Bu açıdan, süredurum kavramı fizikte önemli bir role sahiptir ve doğal dünyanın çalışma prensiplerini anlamamıza yardımcı olmaktadır.
 
Geri
Üst