Soyu tükenmekte olan hayvanlar ve nedenleri nedir?

zeberus

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2024
Mesajlar
74.060
Tepkime puanı
2
Puan
38
Yaş
36
soyu tükenmekte olan hayvanlar ve nedenleri

Canlıların neden nesli tükeniyor?

Eski çağlarda insanlar, beslenmek ve korunmak için hayvanları öldürüyorlardı. Ama yüzyıllar içinde insanın hayvanları öldürme nedenleri çok çeşitlendi ve giderek bir katliama dönüştü. Bugün var olan türlerin yüzde yirmisinin 21. yüzyılda yok olacağı tahmin ediliyor.

Yanlış İnançlar

Hayvanlar konusunda insanlar, birçok yanlış ve boş inanca sahipler. Kendileri için yararlı pek çok hayvanı bu yanlış inançlar nedeniyle yok yere öldürüyorlar. Örneğin tarlaları, köyleri farelerden temizleyen baykuş, "uğursuz" olduğu yolundaki yanlış inanç nedeniyle öldürülüyor. Leşleri yiyerek hastalık ve mikropların çoğalmasını engelleyen sırtlanlar, "çirkin" oldukları gerekçesiyle yok ediliyor. Aynı biçimde kurt, karga, yılan, örümcek ve daha pek çok tür, yanlış inançlar nedeniyle öldürülüyor.

Korunmak için

Çok eski çağlardan beri insanlar korunmak amacıyla hayvanları yok ediyorlar. O günlerde insan, korkak ve korunmasız bir yaratıktı. Silahları ilkeldi ama zekası sayesinde kendisini tehdit eden hayvanları tuzağa düşürüp yok ediyordu. Tarih öncesi çağlardan kalma mağara resimlerinde, ilk insanların vahşi hayvanlara karşı düzenledikleri avlar sahnelenir.

Oyun ve eğlence için

İnsanlar, basit ve acımasız zevkler için yüzyıllardan beri hayvanlara doğalarına aykırı olarak davranıyor. Onlara ya işkence ediyor ya da öldürüyorlar. Roma İmparatorluğu döneminde aslan ve leoparlar arenalarda öldürülürdü. Günümüzde, horoz ve köpekler vahşice dövüştürülüyor. İspanya ve Meksika'daki boğa güreşlerinde yüzlerce boğa, acı çeke çeke yaşamını yitiriyor

Beslenmek için

Hayvanlar, insanların en önemli besin kaynaklarından biri. Bir başka deyişle, insan yaşamak için hayvanlara muhtaç. Eski çağlarda sürek avına çıkarak yabankoyunu, yabanöküzü, yabankeçisi, geyik gibi hayvanlardan yiyeceğini sağlayan insan, bu alışkanlığını günümüzde de sürdürüyor. Bugün en önemli besin kaynaklarımızı evcil hayvanlar ve deniz canlıları oluşturuyor. Tüm dünyada her gün beslenmek için milyonlarca ineği, koyunu, tavuğu, balığı, hindiyi, yılanı öldürüyoruz

Savaşlar

Savaşlarda atılan bombalar, kimyasal silahlar, hareket halindeki binlerce zırhlı araç ve asker, vahşi doğaya büyük zarar veriyor; buralarda yaşayan canlıların yaşam ortamlarını yakıp yıkıyor.

Havayı kirlettiğimiz için

Kirli hava yalnız insanların değil, hayvanların da zehirlenip ölmelerinin nedeni.
Asit yağmurlarına neden oluyor, asit yağmurları da yeryüzündeki ormanların ölümüne...
Ormanlar ise yaban hayvanların evi...

Moda ve aksesuar için

Kürkü için birçok türden binlerce hayvan öldürülüyor. Çanta, şapka, kemer ya da biblo yapmak için fillerden timsahlara, yılanlardan ceylanlara kadar birçok hayvan acımasızca yok ediliyor. Hem de yasadışı yollarla ve son derece acımasız yöntemler kullanılarak. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de, kürkleri nedeniyle birçok tilki, doğaya bırakılan zehirli yemlerle öldürüldü. Soyları tükenme noktasına gelen, günümüzde koruma altına alınan karacalardan bir çoğu, ayaklarından baston yapmak için katledildi. Gösteriş için de yüzbinlerce hayvanın ölümüne neden oluyoruz. Yalnızca gösteriş için, soyu tükenme noktasına gelmiş olan kaplan, geyik, leopar gibi hayvanlar öldürülüyor. Bu hayvanların post, boynuz, diş gibi organlarıyla bazı insanlar evlerini süslüyor.


Göl ve bataklıkları kuruttuğumuz için

Devlet Su İşleri gibi bazı kurumlar, tarım arazisi kazanmak ve su rezervi elde etmek için göl ve bataklıkları kurutarak yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden oluyor. Yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla yok oldu. Göl ve bataklık kurutma işlemi günümüzde de sürüyor.

Tarım ilaçlarıyla

Bitkilere zarar veren böcek, fare gibi canlılarla mücadele etmek için tarlalara atılan yapay gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da ölüm nedeni. Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel örnek, kelaynaklar. Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı. 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten fazla kelaynak görülüyordu. Ama yine o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da yok etti. Çünkü kelaynakların yiyeceğini bu zararlı böcekler oluşturuyordu. 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düşmüştü. Koruma altına alındılar ama, artık her şey için çok geçti. Bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar.

Avcılık

İnsan yüzyıllardır avlanıyor. Ama avcılık hiçbir çağda 20. yüzyıldaki kadar katliam boyutlarına ulaşmadı. Günümüzde, Türkiye'de 4 milyon kayıtlı avcı olduğu sanılıyor. Hayvanların sayısı ise bu rakamın çok altında. Örneğin soyu tehlikede olan dikkuyrukların sayısı 15 bini geçmiyor. Ayı sayısı ise 2 bin civarında...

Ormanları yakıp yıktığımız için

Ormanlar doğal yaşamın en önemli alanları. Ama yakarak, keserek ormanları yok ediyor, dolayısıyla burada yaşayan böcekten ayıya, kelebekten kuşa kadar birçok hayvanın soyunun tükenmesine neden oluyoruz. Özellikle yaz mevsiminde Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan yangınlar hayvanlara büyük zarar veriyor. Bu yangınlarda belki de hiç keşfedilmemiş türlerin son üyeleri de yanıp kül oluyor.

Bilimsel deneyler

Kobay sözcüğü, çoğu kişi için "laboratuvarda deney amacıyla kullanılan canlı" anlamına gelir. Ama bu sözcük, laboratuvarlarda deney amacıyla en çok kullanılan hayvan olan "kobay"dan kaynaklanır. Yaklaşık 30 santimetre boyundaki kobaylar çok kolay evcilleşirler. Güney Amerika kökenli bu hayvanların yaşamı laboratuvarda başlayıp, laboratuvarda biter. Kobayların yanı sıra, insanın fizyolojik yapısıyla benzer özellikler gösterdikleri için beyaz fareler, maymunlar, köpekler de çeşitli deneyler amacıyla laboratuvarlarda işkence görüyor ve öldürülüyor. Tropikal bölgelerde yaşayan birçok yılan, zehirleri alınmak üzere doğal ortamlarından koparılıp yok ediliyor.

Otoyol kazaları

Gelişen ulaşım sektörü, bütün doğal alanlardan otoyol geçmesine neden oldu. Hızlı giden taşıtlar bu yollarda birçok yaban hayvanın ölümüne neden oluyor. Otoyollarda yaptığınız gezilerde çevrenize dikkat edin! Aracınızın camına, özellikle yazın pek çok böcek çarparak ölecek. Yol kenarlarında araçların çarpması sonucu yaşamını yitirmiş birçok kedi, köpek, kirpi, yılan, kaplumbağa, kuş cesedi göreceksiniz. Uçakların pervaneleri ve jet motorları da yüzlerce kuşu öldürüyor

Nüfus artışı

İnsan nüfusunun hızlı artışı, hem insan hem hayvan hem de bitkiler açısından büyük tehlike. Çünkü artan insan nüfusu, doğa ve orman alanlarının tahrip edilmesine neden oluyor. Yeni kentler kuruluyor, yeni yollar yapılıyor, yeni tarlalar açılıyor. Orman alanları, sanayi tesisleri yapılmak için kesilip biçiliyor. Dolayısıyla hayvanlara
yaşayacak yer kalmıyor. Örneğin "caretta caretta" türü denizkaplumbağaları, Fethiye ve Akdeniz koylarımızdaki kumsallara yumurtalarını gömerek çoğalırlar. Ama son 20 yıldır hızla gelişen turizm sektörü, Türkiye'nin bütün ıssız koylarının otellerle, güneşlenen insanlarla dolmasına neden oldu...

Ticaret için

Vahşi ve egzotik hayvan ticareti tüm dünyada olağanüstü boyutlarda.
Bunun yanı sıra derisi, dişi, kürkü, kemikleri ve kabukları için, fillerden timsahlara, deniz kabuklularından tilkilere kadar, birçok türde hayvan acımasızca öldürülüyor. Örneğin tropik ülkelerde tuzaklarla yakalanan papağan, maymun gibi birçok tür, Türkiye'nin büyük illerindeki hayvan mağazalarında rahatlıkla satılıyor.

Nesli Tükenmekte Olan Hayvanlar


Javan Gergedanı:

Hayatta kalanların sayısı: 60'dan az
Doğal ortamı: Endonezya ve Vietnam
Durumu: Bu gergedanlar, belki de dünyanın en nadir bulunan memelileridir. Kaçak avcılar boynuzuna değer verirken, müteahhitler ise gergedanların yaşadığı ormanları yok ediyorlar. Her ikisi de türler için ölüm hükmünü veriyor.






V**uita (Meksika yunusu):

Hayatta kalanların sayısı: 200 ile 300 arası
Doğal ortamı: California Körfezi
Durumu: Dünyada nadir görülen memeli deniz hayvanlarından biri olan Meksika yunusunun nesli sınırlı alanda bulunması ve balıkçı ağlarına çok kolay takılmaları nedeniyle tükeniyor.






Siyah Ayaklı Dağ Gelinciği:

Hayatta kalanların sayısı: Yaklaşık 1000 tane
Doğal ortamı: Kuzey Amerika
Durumu: Kıtanın tek yerli gelincikleri ve nesli tükenmekte olan memelilerden biridir. 1986 yılında, yalnızca 18 dağ gelinciği kalmışken, şimdi soyu tekrar geri kazanılmaya çalışılıyor.






Pigme Borneo Fili:

Hayatta kalanların sayısı: Yaklaşık bin 500
Doğal ortamı: Kuzey Borneo
Durumu: Asya fillerinden yaklaşık 50 cm daha kısa olan fil, aynı zamanda daha uysal. Palmiye ekimi fillerin otlaklarını azaltıyor, bu nedenle fillerin yaşama alanları daralıyor.






Cross River Gorili:

Hayatta kalanların sayısı: 300'den daha az
Doğal ortamı: Nijerya ve Kamerun
Durumu: 1980'lerde soyu tükenme tehlikesiyle karşılaştığı düşünülen gorilin soyu şimdilik yok olmaya karşı direniyor. Bol eti nedeniyle avlanan ve geliştirme için toplanan gorillerin soyu yakında tükenecek.






Sumatra Kaplanı:

Hayatta kalanların sayısı: 600'den daha az
Doğal ortamı: Endonezya'daki Sumatra adası
Durumu: Kaplanın milyonlarca yıldır sadece Sumatra adasında yaşaması, insanoğlundan kaçmasını zorlaştırıyor. Hayatta kalanların çoğu koruma altına alındı, ancak yaklaşık 100 tanesi doğal ortamında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.






Altın Başlı Langur:

Hayatta kalanların sayısı: 70'den daha az
Doğal ortamı: Vietnam
Durumu: 10 yıldır koruma altında olan bu langurlar bir türlü çoğalamıyor. Halen soyları ciddi tehdit altında olan langurların sayısı, on yılda ilk kez 2003 yılında artmıştı.






Büyük Panda:

Hayatta kalanların sayısı: 2000'den daha az
Doğal ortamı: Çin, Burma ve Vietnam
Durumu: Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi ve parçalanması pandaların türünün yok olmasına neden oluyor. Kapalı alanlarda üretilmeleri ve türünün korunmasıyla neslinin zar zor hayatta kalmasına yardımcı oluyor.






Kutup ayısı:

Hayatta kalanların sayısı: 25 binden daha az
Doğal ortamı: Kutup dolayları
Durumu: İnsanoğlunun gelişimi ve izinsiz avlanma kutup ayılarının yaşamını tehdit ediyor, ancak iklim değişikliği ve buzların erimesi nedeniyle kutup ayıları da nesli tükenen hayvanlar listesine dahil oldu.






Dev Mekong Yayın Balığı:

Hayatta kalanların sayısı: Yüzler
Doğal ortamı: Güneydoğu Asya'nın Mekong bölgesi
Durumu: Çok büyük olması (yaklaşık 293 kg) nedeniyle oldukça değerli olan yayın balığı, şu anda Tayland, Laos ve Kamboçya'da koruma altına alındı.
 

Benzer Konular

Geri
Üst