AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Servet-i Fünun Şiiri

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Servet-i Fünun edebiyatında şiir - divan şiiri - Servet-i Fünun şairleri - Edebiyat-ı Cedide

1.Edebiyat-ı Cedide şiiri, gerek dil, gerek şekil, gerek şiir anlayışı bakımından Tanzimat şiirinden epey farklıdır. Servet-I Fünûn şiirinde her şeyden önce, bir musiki zevki ve kuvvetli bir musiki lisanı vardır. Bu lisan, dış musikisi, vezin ve şekil kusurluğu bakımından en ziyade Fikret'in nazmında gelişmiş; iç musikîsi, yani doyurucu şiir olabilmek özelliğini de en çok Cenab'ın şiirlerinde göstermiştir.

2. Edebiyat-ı Cedîde şairleri, açık ve kapalı hecelerden kurulu Türkçe’ye Divan edebiyatı yüzyıllarının kazandırdığı üçüncü heceyi, yani, uzun heceyi mısralarında Türkçe’nin tabiî bir sesi gibi kullanmışlardır.

3. Servet-i Fünûn şairleri, aruzun Türk dili musikisine en uygun kalıplarına zevkle ve ihtimamla seçerek kullanmış, Türkçe’yi bu vezinlere yerleştirmekte ustalık göstermişlerdir.

4. Edebiyat-ı Cedide şairlerinin nazım şekilleri bakımından yaptıkları değişiklik, Avrupa şiirinin klasik bir nazım şekli olan sonnet'yi kullanmaları ve yine aruz vezniyle bir serbest nazım hareketi yapmalarıdır.

5. Onların, Divan şiirindeki müstezat şeklini genişleterek yaptıkları bir serbest nazım cereyanı, bilhassa Fikret ve Cenab gibi şairler tarafından başarıyle yürütülmüştür.

6. Kafiye anlayışları da şekilden çok ses benzerliğine dayanır. Servet-i Fünûncular bu anlayışı, Recaîzade Ekrem'in, kafiye göz için değil, kulak içindir• cümlesiyle ifade ediyorlardı.

7. Divan şiirinde bir mısra, ya da bir beyitte tamamlanan manzum cümle anlayışı da, kesin olarak Servet-i Fünûncular tarafından değiştirilmiştir. Bir sözün bir beyitte başlayıp, diğer bir veya birkaç beyit boyunca devam ederek, bir başka beytin ortalarında bitmesi tarzındaki serbest söyleyişi, kesin olarak ve âdeta kendi şiirlerinin karakteristik vasfı halinde-tatbik eden şairler, Servet-i Fünûn şairleridir.

8. Edebiyat-ı Cedîdecilerin şiirde yaptıkları diğer bir yenilik de, onun mevzuunu genişletmiş olmalarıdır: Şiirimizde önce Hamid'in eserlerinde başlayan bu çeşitlilik, Servet-i Fünûncuların elinde hızla yayılmış ve Türk dilini hayatın iyi, kötü, çirkin, güzel, her hali, her duygusu, her düşüncesi, her sesi, her hadisesi için. şiir söylemek yolunda bir gelişmeye ulaştırmıştır. Ancak bu çeşitlilik, şiirleşen heyecanların yüceliğine engel olmamış, Servet-i Fünûncular, âdî duyguları, âdi sözlerle söyleyip, şiiri bayağılığa düşürmemişlerdir.

alıntı
 
Geri
Üst