AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Sensizliğin Kum Saati

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
imagessensizliginkumsaati5b06a8c6c0528
SENSİZLİĞİN KUM SAATİ
Sensizlik bir vehim olsaydı dedim,
Sensizdim, aklımın onune kalbimi serdim
Bir gul, bir dal, bin uğraş ve bir sevda…
Hayat denizinin kıyılarından şaibeli adımlar ile devşirdiğim bir sevda suruncemesi kadar yaşamak Bir duygu birikintisi kadar muğlak iken soluk almak, o birikintiye duşen ve suyu bulandıran bir celişki kadar aşk kokuyor her nefesim Mavilerden geciyorum gezindiğim kanatlar arasında… Siyahbeyaz bir ayyUkadan haykırıyorum ben yaşanmışlıklarıma Elimde kırık bir ayna… Aynada kuruttuğum gullerin murai cehreleri vuruyor yuzume… Bir suzinak gecmiş alazlarımda, haykırıyor aşk ’a ve ayrılığa Donupte bakamadığım canhıraş ozlemlerin faili olduğum bir filmin ortasından gecmeye calışıyorum Film benden gecebiliyor ancak, icimin ta icinden Ben bir şimşek kadar an ’lık duşler kuruyorum, failine muessir hasretler dokuduğum bu filmde Ve giderken adımlarımdan kalan bir gul, bir dal, bin uğraş ve bir sevda turkusu dudaklarımda…
Sensizlik bir hulya olsaydı dedim,
Sensizdim, gozlerime bir duğum daha ekledim
Bir soz, bir ses, bin oyku ve bir sevda…
Şimdi uzerime coken, gul ve diken arası dokunan bir gergefin yorgunluğu Goğune dokunamadığım nice vakitlerin terennumuyle bir yağmuru ıslatıyor şehrim Yağmuruna eyvallah, lakin bu vakitsiz sonbaharlara alışamadı henuz ruhum Bilirsin baharlar hep aldatır Bende aldanırım ya! Artık huznumu giyinmeden cıkmıyorum sokağa… Biliyor musun, hic gunduzum olmadı benim Gune bakanlarım acmadı penceremde… Gececil kuşların anlattığı masallarla uyuttum yokluğunu Şiirlerimle, turkulerimle, surgunlere cıktım Kah dalgalar carptı yuzumun sahillerine, kah kasırgalara matem oldum, sevda dehlizimle… Ey gozunu sevdiğim kor sevgili! Aşkın senden munezzeh sayhasıyla cıkıyorum artık yola… Dağlar ardı esen bir yalnızlık doluyor heybeme Lakin azığımı aşktan devşirdiğim her yolculuğun sonu sana cıkıyor Ve karar veriyorum Bu yolu kalpsiz devam etmeye…
Sensizlik bir sır olsaydı dedim,
Sensizdim, bildiğim tum harflere ihanet ettim
Bir gidiş, bir varış, bin yol ve bir sevda…
Bir cehennem vardiyasındayım Şimdi kirletilmiş tum aşkları aklayacak kadar ateşli, kullerini gozlerime basacak kadar berguzarım aşkına… Goremediği yar ’i neylesin bu sahra… Ruzgarsız fırtınalara saldım ben kuşlarımı Gunahlarımı dokecek kadar bahar yolu gozluyorum En soğuk gunlerim sensizlikle buz kesiyor Onu eritecek guneş yine sensizlikle doluyor odama Gecelerini de alda oyle git lutfen! Yoksa karanlığı kor edecek gozlerim Her gun batımında bir cocuk geciyor yaralarımın ustunden Yorgun elleriyle karanfiller ekiyor yarama Karanfiller ki, aşkın kanayan cehresidir bahtıma… Şimdi git! Ama hep acmak istediğin kapının misafiri olarak… Dalgalar gozlerinde, duşlerin ellerinde ve heybende bir ruzgar taşı hep O ruzgar ki, aşıksız şehirlerin tum aşklarını aklayacak kadar harlı essin ardından Gunahlarını dokecek kadar hazan ol, sevaplarını yeşertecek kadar yağmur… Unutma! Ben ardında muzdarip bir guneştim, sabahtan yuz bulduğuma bakma Gel sen karanlığında bir yuzumu yokla…
Sensizlik bir ben olsaydı dedim,
Sensizdim, yureğimle aklımı zehirledim
Bir susuş, bir duruş, bin ah ve bir sevda…
Dun akşam yağmurlardaydım ya yine! Ağlamaklı bir ummandayım Korkularımı konuşturuyorum sokaklarda… Ciseleyen alır hep yalnızlığımı Surekli sukUta kacan bir tayfayı yukleniyorum omuzlarıma… Zamansız şehire kuruyorum adımlarımı belli ki… Bir boşluğa duşuyor bakışlarım her adımda… Ve her adını anışımda sesimin değdiği yer taş kesiliyor Cemrelerin duşmeli artık diyorum taşlaşmış yeryuzume Sozlerim erimeli Toprağa yar olmalı her yaprağım Seviyorsevmiyor ’lara kurban gitmemeden bu aşk! Sahici bir yangına tutuşuyor gozlerim Ama ben gul olmayı bilmiyorum Tutacak mısın diye bekleyip duruyorum Af buyur ben bu bahtın yorgunuyum Failim bir mechule cıkıyor tahtında… Alacaklın oluyorum yarim saklında… O yuzdendir kanatlarımı vurdurdum ya… Nereye cıkarsa sensiz yakarışlarım, uzat ellerini korkma hadi bulutlarıma RUhi aşiyan ’ım saklımdasın unutma!
Artık sil gozunun yalnızlıklarını, şarkılar bile sustu bak!
Şimdi,
Kuyudan oteye gecemeyen bir Yusuf var icimde…
Ve Yusuf ’tan oteye gecemeyen bir ben…
 
Bu metin duygusal bir içeriğe sahip ve aşk, ayrılık, hüzün gibi temaları işliyor. Yazarın anlatımında yoğun bir duygusallık ve içsel çatışma hissediliyor. Sensizlik kavramı, bir hülya, bir sır, bir vehim ve bir ben olarak ele alınmış ve her birinde farklı duygular ve yaşantılar anlatılmış.

Yazının dil ve anlatımı oldukça yoğun ve edebi. Metaforlar, benzetmeler ve içsel çatışmalar güçlü bir şekilde işlenmiş. Ayrıca, doğa imgeleri ve duygu yüklü sözcüklerle metnin duygusal atmosferi güçlendirilmiş.

Yazarın yoğun duyguları ve içsel çatışmaları bir aşk hikayesi üzerinden anlatması, metne derinlik kazandırmış. Sensizlik kavramı, bireyin iç dünyasında çözülmesi gereken bir gizem olarak sunulmuş. Metinde geçen aşk, hüzün ve özlem dolu anlatımlar, okuru duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.

Bu metin, içsel bir yolculuğu ve duygusal karmaşayı anlatan derinlikli bir edebi eser olarak değerlendirilebilir. Yazarın duygularını ve düşüncelerini imgelerle işlemesi, metni etkileyici kılıyor ve okurda derin izler bırakabiliyor.
 
Geri
Üst