Sehavet ve kerem

zeberus

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2024
Mesajlar
74.060
Tepkime puanı
2
Puan
38
Yaş
36
2149 Hz Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Sehâvet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır Pinti ise AIlahtan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır Câhil sehâvet sahibini AIIah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever

Tirmizî, Birr 40, (1962)

2150 Yeniden Ebü Hüreyre hazretleri (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir hadisi kudsîde, Allah Teala hazretlerinin şöyle söylediğini haber verdi: Sen infak et, ben de sana infak edeyimEfendimiz devamla dedi ama: Allah'ın eli (yedullah) doludur Gece ve gündüz (boyu yapılan) arkası kesilmez infaklar onu azaltmaz Talep ve semâvâtın yaratılaşından beri Allah'ın infak ettiklerini düşünün! Bunlar, O'nun elindekinden hiçbir şey eksiltmemiştir O'nun Arş'ı suyun üzerindeydi Elinde mîzan da var, alçaltır, yükseltir

Buhârî, Tevhîd 22, 35, Tefsir, Hüd 2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 37, (993); Tirmizî, Tefsîr, (3048)

2151 Hz Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) yarın için hiçbir şey biriktirmezdi

Tirmizî, Zühd 38, (2363)

2152 Cübeyr İbnu Mut'im (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) Huneyn dönüşü yol alırken bedevîler ısrarla (ganimetin taksimini) taleb ediyorlardı Pek oysa bir ara, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı bir semure ağacına içten sıkıştırdılar ve ridasını kaptılar Bunun üstüne durup şunu söyledi: Ridâmı verin, şu taşlar sayısınca koyun olsa, ben gerçi onu aranızda taksim ederdim Ve daha sonra görürdünüz fakat, ben ne cimriyim, ne yalancıyım, ne de korkağım

Buhârî, Cihâd 24, Humus 19

2153 Ukbe İbnu'lHaris (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize ikindi namazı kıldırmış idi (Selam verince) acele ile cemaati yarıp evine girdi Irk onun bu telaşesinde hayrete düşmüştü Fakat geri dönmesi gecikmedi Gelince, (halkın merakını yüzlerinden anlayan Hz Peygamber şu açıklamayı yaptı): Yanımda kalan birkısım altın vardı (namazda) onu hatırladım Beni alıkoyacağından korktum ve hemen gidip dağıttım

Buhârî, Ezân 155, Amel fi'sSalât 18, Zekât 20, İsti'zân 36; Nesâî, 104 (3, 84)

2154 Hz Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: Muhâcirler Medîne'ye geldikleri zaman ellerinde hiçbir şey yoktu Ensar ise arazi ve akar sahibi kimselerdi Her yıl mallarını, ürünlerinin yarısını onlara atamak, bunlar da çalışma ve bakım işlerini üzerlerine olmak şartıyla anlaştılar Enes'in annesi kendine ait olan bir hurmalığı Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a verdi Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) Hayberlilerle savaşıp orayı fethettikten daha sonra muhâcirler, bağlarını ensar'a iade ettiler Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) da zikri geçen hurmalığı Enes'in annesine iade etti

Buhârî, Hibe 35; Müslim, Cihâd 70, (1771)

YOLA (SEFERE) ÇIKIŞ GÜNÜ

2155 Kâb İbnu Mâlik (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) daima perşembe günleri yola çıkardı Perşembe dıştan yola çıktığı nadirdi

Ebü Dâvud, Cihâd 84, (2605); Buhârî, Cihâd 103

2156 Sahr İbnu Vedâa elGâmidî (radıyallâhu anh) anlatıyor:

Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle dua ederdi: Allah'ım, ümmetime erkenciliği mübarek kılNitekim, Aleyhissalâtu Vesselâm Efendimiz bir seriyye ya da bir ordu göndereceği zaman, onu günün erken saatinde yola çıkarırdı Sahr tüccardı, o da ticarete günün ilk saatinde çıkardı Bu Nedenle varlıklı oldu ve malı arttı

Ebü Dâvud, Cihâd 85 (2606); Tirmizî, Büyü 6, (1212) *
 
Geri
Üst