SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
sandalyede namaz kılmak hangi hallerde caiz, mazereti olanların sandalyede namaz kılması
Camilerde sandalye uzerinde namaz kılınıyor Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyor Hasta, ozurlu ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye uzerine oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız?
Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Muminlerin namazlarını gucleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da gucleri yetmiyorsa yanları uzerine yatarak ima ile kılmaları gerektiği hususu, hem ayet hem de hadislerle en başta ifade edilmiş, yakın tarihe gelinceye kadar da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da soz konusu olmamıştır Yani gecmiş devrin ozurluleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması uzerine, konuya bakan alimlerimiz farklı yorumlara yonelmişlerdir Bazı yorumcularımız diyorlar ki:
Gerek Resulullah zamanında, gerekse daha sonraları ashabı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk veya sandalye uzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve gormedik Boyle bir ornek de yoktur! Ozurluler hep yere oturarak kılmışlardır! Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar Bu bakışı da şoyle ozetleyebiliriz:
1 Allah kulunu gucunun yetmediği, ona zor gelen, eziyet veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık veya hayatını tehlikeye sokan… bir vazife ile yukumlu kılmamıştır Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu zaman acı ve ağrı ceken veya tekrar kalkamayan, bu yuzden de kıyam ve rukU vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah’ın muradını, dinin temel kurallarını tam anlamamış olurlar
2 Gecmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse tekrar binememekten veya hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı cekmekten korkanlar) hayvan uzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine gore, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya ağrı ve acı cekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) uzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır
Biz bu iki yorumu şoyle ozetleyebiliriz
1 Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rukuunu, kıyamını tam olarak yapmakta gucluk cekiyorlarsa sandalye uzerinde kılabilirler Cunku sandalyede acıları azalıyor, huzurları coğalıyor, namazın kıyamını, rukuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar…
2 Şayet boyle bir zorlukları yok da sandalye uzerinde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yonelmemelidirler! Durum boyle olunca denebilir ki: Her insan kendi mazeret ve mecburiyet derecesini kendisi başkasından iyi bilir Oyle ise bu olculer icerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli…
Soru: Seyahate cıkıyorduk Bindiğimiz vasıta henuz şehirden cıkmadan ezan okundu Biz şupheye duştuk Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yoksa şehirden ayrılmadığımız icin seferilik hukumleri henuz başlamadı diyerek tam mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden az olmayan uzaklıkta yola cıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını cıkınca başlar Geri donunce de aynı sınırda biter Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları icinde iseler seferilik henuz başlamadı diyerek tam kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını cıkmışlarsa başladı diyerek dort rekatlı farzları iki kılmayı tercih etmeliler
neten alıntı
Camilerde sandalye uzerinde namaz kılınıyor Bazıları buna caizdir, bazıları da değildir, diyor Hasta, ozurlu ve yaşlıların yere oturarak kılmaları ile sandalye uzerine oturarak kılmalarına nasıl bakmalıyız?
Sandalye hangi hallerde caiz olabilir?
Cevap: Muminlerin namazlarını gucleri yetiyorsa ayakta, yetmiyorsa oturarak, ona da gucleri yetmiyorsa yanları uzerine yatarak ima ile kılmaları gerektiği hususu, hem ayet hem de hadislerle en başta ifade edilmiş, yakın tarihe gelinceye kadar da bu tarif uygulanarak bir ihtilaf da soz konusu olmamıştır Yani gecmiş devrin ozurluleri de zemine oturarak ibadetlerini yapagelmişlerdir Ancak son devrelerde sandalyeye oturarak kılmanın yaygınlaşması uzerine, konuya bakan alimlerimiz farklı yorumlara yonelmişlerdir Bazı yorumcularımız diyorlar ki:
Gerek Resulullah zamanında, gerekse daha sonraları ashabı kiram devrinde sağlamların da, hastaların da koltuk veya sandalye uzerinde namaz kıldıklarına dair bir kayda rastlamadık ve gormedik Boyle bir ornek de yoktur! Ozurluler hep yere oturarak kılmışlardır! Hayrettin Karaman Hocaefendi gibi yorumcularımız ise konuya daha olumlu ve kolaylaştırıcı bakıyorlar Bu bakışı da şoyle ozetleyebiliriz:
1 Allah kulunu gucunun yetmediği, ona zor gelen, eziyet veren, canını acıtan, hasta eden, hastalığını artıran, sağlık veya hayatını tehlikeye sokan… bir vazife ile yukumlu kılmamıştır Bu sebeple yere oturamayan, oturduğu zaman acı ve ağrı ceken veya tekrar kalkamayan, bu yuzden de kıyam ve rukU vazifelerini yerine getiremeyecek olan kimseleri yere oturmaya mecbur edenler, Allah’ın muradını, dinin temel kurallarını tam anlamamış olurlar
2 Gecmişte mazeretleri sebebiyle hayvandan inemeyenler (inerlerse tekrar binememekten veya hastalıklarının artmasından, ağrı ve acı cekmekten korkanlar) hayvan uzerinde oturarak namazlarını kılabildiklerine gore, yere oturdukları takdirde hastalıklarının artması veya ağrı ve acı cekmeleri ihtimali ile karşılaşanların da, ya ayakta veya oturabildikleri bir şeyin (sandalyenin) uzerinde namaz kılmaları caiz olacaktır
Biz bu iki yorumu şoyle ozetleyebiliriz
1 Mazereti olanlar yere oturarak kılmakta zorlanıyorlarsa, yani acıları artıyor, huzurları bozuluyor, namazın rukuunu, kıyamını tam olarak yapmakta gucluk cekiyorlarsa sandalye uzerinde kılabilirler Cunku sandalyede acıları azalıyor, huzurları coğalıyor, namazın kıyamını, rukuunu daha sağlam olarak yapabiliyorlar…
2 Şayet boyle bir zorlukları yok da sandalye uzerinde oturmak daha rahat oluyor diyerek sandalyeyi tercih ediyorlarsa, bunlar zemine oturmayı tercih etmeli, mecburiyetleri olmadan sandalyeye yonelmemelidirler! Durum boyle olunca denebilir ki: Her insan kendi mazeret ve mecburiyet derecesini kendisi başkasından iyi bilir Oyle ise bu olculer icerisinde kendi mecburiyetini kendisi tespit etmeli…
Soru: Seyahate cıkıyorduk Bindiğimiz vasıta henuz şehirden cıkmadan ezan okundu Biz şupheye duştuk Namazımızı seferi olarak mı kılacağız? Yoksa şehirden ayrılmadığımız icin seferilik hukumleri henuz başlamadı diyerek tam mı kılacağız?
Cevap: Doksan kilometreden az olmayan uzaklıkta yola cıkanların seferilikleri kendi beldelerinin belediye sınırlarını cıkınca başlar Geri donunce de aynı sınırda biter Bu itibarla yolculukta kendi belediyesinin sınırları icinde iseler seferilik henuz başlamadı diyerek tam kılmalı, kendi oturdukları belde belediyesinin sınırlarını cıkmışlarsa başladı diyerek dort rekatlı farzları iki kılmayı tercih etmeliler
neten alıntı