AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Ruhun Ölmezliği Ne Demek Hakkında Kısa Bilgi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Ruhun Ölmezliği Ne Demek Hakkında Kısa Data
Bedenin ölümünden daha sonra ruhun sonsuzca yaşayacağı inancı
Ruhun ölmezliği ya da ölümsüzlüğü inancı tanrıbilimin esas inaklarından (dogmalarından N) biridir Ruh, tanrıyla özdeş ya da kutsal bir varlık sayılınca onu ölmezlikle nitelemek dinsel açıdan zorunludur Çünkü ruh sonluysa onun özdeşi veya kaynağı olan tanrının da sonlu olması gerekir Buysa tanrı düşüncesiyle çelişiktir Oysa ruh, bedenin düşünsel ya da duyusal yanıdır Bedenden öbür ve egemen bir ruh tasarımı baştan sona bilimdışıdır, bir manâsız inançtır Skolastik Hıristiyan felsefesi, tanrı varlığının tanıtlanmasında olduğu gibi, ruhun ölmezliğinin tanıtlanması için de çeşitli kanıtlar ileri sürmüştür Bu kanıtların hepsi bilim ve mantıkdışı uslamlamalardan ibarettir Mesela, skolastik felsefenin ruhun varlığı ve ölmezliği yolunda ileri sürdüğü sekiz büyük kanıttan biri şöyledir (4 delil): halbu ki tüm dinler ruhun ölmezliğini kabul ve onaylama etmişlerdir, ruh ölümlüyse tüm dünya aldanmış demektir fakat olanaksızdır Rönesans Aristotelesçilerinin en büyüğü olan Padua okulu profesörü Pietro Pomponazzi (14621524) şöyle der: Din adamları insanları iki sınıfa ayırarak bir sınıfı ceza ve armağanla içten yola sürüklemek zorundaydılar Öteki sınıfsa bunlarla elde tutulamayacak dek akıllı ve yetenekliydi Onlar için de ruhun ölmezliğini ileri sürmek zorunluydu Ruhun ölmezliği ilkesi, siyasal ve yönetimsel bir amacı yerine getirmek için ileri sürülen bir varsayımdan başka bir şey değildir *
 
Ruhun ölmezliği inancı, bedenin ölümünden sonra ruhun sonsuza dek yaşayacağı inancını ifade eder. Bu inanç, genellikle dinlerin temel prensiplerinden biri olarak kabul edilir. Ruh, tanrı ile özdeş veya kutsal bir varlık olarak kabul edildiğinde ölümsüz kabul edilir. Çünkü ruhun sonlu olması durumunda, onun tanrı ile özdeş veya kaynağı olanın da sonlu olması gerektiği görüşü dini açıdan çelişkilidir.

Ruh genellikle bedenin düşünsel veya duyusal yanı olarak kabul edilir ve bedenden ayrılmış ve egemen bir ruh fikri, bilimsel olmayan, anlamsız bir inanç olarak görülür. Hıristiyan skolastik felsefesi, tanrının varlığının kanıtlandığı gibi, ruhun ölmezliğinin kanıtlanması için de çeşitli argümanlar sunmuştur. Ancak bu argümanlar genellikle bilimsel ve mantıksal temele dayanmayan spekülatif düşüncelerdir.

Genel olarak, ruhun ölmezliği ilkesi, toplumsal veya yönetimsel amaçlara hizmet etmek amacıyla ortaya atılmış bir varsayım olarak değerlendirilir. Din adamlarının insanları motive etmek için kullanabileceği bir karrot gibi düşünülebilir. Bu inanç, ölümlü bir varlık olarak insanları cezalandırmak veya ödüllendirmek için kullanılabilecek bir propaganda aracı olarak görülebilir.
 
Geri
Üst