AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Psikolojide yatkinlik prensibi nedir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
119.108
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Psikolojide yatkınlık prensibi nedir?​

1. bir nesne, durum veya kişiyi tercih etme, bir davranışı yapmaya eğilimli olma durumu.

Sosyal bilis terimi hangi tarihte?​

Sosyal bilis terimi hangi tarihte?
Sosyal biliş 1960’lı yılların sonu ve 1970’lerin başlarında bilişsel psikoloji alanındaki gelişmelere bağlı olarak önem kazanmaya başlamıştır.

Çalışma Psikolojisi alanında yapılan ilk çalışmalar hangi döneme aittir?​

Çalışma Psikolojisi alanında yapılan ilk çalışmalar hangi döneme aittir?
Çalışma psikolojisinin yakın tarihte ortaya çıktığı düşünülmektedir, ancak bazı Avrupa ülkelerinde bu alanda 1920’den önce yapılmış bazı çalışmalar vardır. Örneğin L.O Patrizi Modena, İtalya’da 1889’da bir çalışma psikolojisi laboratuarı kurmuştur.

Dış çevre kaynaklı uyarıcılar nelerdir?​

dış çevreden gelen uyarıcılar: ikiye ayrılır: fiziksel dış çevreden gelen uyarıcılar: duyu organlarımızla algıladığımız, gürültü, ışıklandırma, hava kirliliği, sıcaklık vb.

Psikoloji denince aklımıza ne gelir?​

Psikoloji denince aklımıza ne gelir?
davranışı ve davranışın altında yatan süreçleri bilimsel olarak inceleyen bilim dalı. normal zeka düzeyine sahip her vatandaşın hem kendisinin hem çevresinin içine mıçmayı başardığı, hayatı normal algılama, vasat mutluluk üretebilme mekanizmasıdır.

Etkin dikkat nedir?​

Etkin dikkat nedir?
Etkin (aktif) Dikkat Fiziksel ve psikolojik bir çabayla gerçekleştirdiğimiz dikkattir. Televizyonda bir filmi izlerken, ders çalışırken veya bir kalabalık içinde tanıdığımız birini ararken kullandığımız dikkat gibi.
Sosyal biliş teorisi nedir?​
Sosyal biliş yaklaşımı, insanın çevresinden aldığı verileri zihninde gruplandırdığı, bunları belli bir şemaya oturttuğu ve böylece işleyip bir bilgi haline getirdiği, sonrasında da bu bilgiyi yorumlayıp bir davranış göstermesini ifade etmektedir.

Tutum terimi ne zaman ortaya çıktı?​

Tutum terimi ne zaman ortaya çıktı?
Tutumlar ilk defa Rosenberg ve Hovland tarafından 1960 yılında incelenmeye başlamış ve sınıflandırılmıştır. Bilimsel olarak incelenmesi 19 yy’da başlayan tutum, Latince olan kökeninde “harekete hazır” anlamına gelmektedir (Arkonac 2001:158).

Psikoteknik bir bilim dalı olarak hangi dönemde gelişip yaygınlaşmıştır?​

Psikoteknik bir bilim dalı olarak hangi dönemde gelişip yaygınlaşmıştır?
Trafik psikolojisinin başlangıcı, 1900’lerin başında Avrupa’da sürücü adaylarının değerlendirilmesine duyulan gereksinim sonucu uygulamalı psikolojinin bilgilerine dayanarak psikoteknik değerlendirmenin kuramsal ve uygulamalı olarak yaşama geçirilmesine dayanıyor.

Kapalı tepkiler nelerdir?​

Kapalı tepkiler ise, uyaran karşısında yüzünü kızarması, kaşların çatılması, sevinme, kıskanma, ağrı çekme gibi belirli eylem ve hareketi gerektirmeyen ancak bazı belirtileri dışa vuran davranışlardır.

Uyaran tepki modeli kimin?​

Uyaran tepki modeli kimin?
Temelleri 1913 yılında Amerikalı ruhbilimci Watson (1878–1958) tarafından “içe bakış psikolojisi” ne bir tepki olarak atılan Davranışçı kuram, Aristo tarafından temsil edilmiş olan çağrışım kuramını temele alıyor; algılama ve bilinci tümden reddederek ruhbilimsel nesneyi, hareket, söz ve salgı gibi gözlemlenebilir …
 
Psikolojide yatkınlık prensibi dediğimiz kavram, bir nesne, durum veya kişiyi tercih etme, bir davranışı yapmaya eğilimli olma durumunu ifade eder. Yani kişilerin belirli şeyleri tercih etme veya belirli davranışları sergileme eğilimleri vardır ve bu durum psikolojide yatkınlık prensibi olarak adlandırılır.

Sosyal biliş terimi ise 1960'lı yılların sonu ve 1970'lerin başlarında bilişsel psikoloji alanındaki gelişmelerle birlikte önem kazanmaya başlamıştır. Sosyal biliş, insanların çevrelerinden aldıkları bilgileri zihinlerinde gruplandırıp bu bilgileri yorumlayarak davranış sergilemelerini açıklayan bir yaklaşımı ifade eder.

Çalışma psikolojisi alanında yapılan ilk çalışmaların tarihi konusunda ise yakın tarihte çalışma psikolojisinin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ancak bazı Avrupa ülkelerinde 1920'lerden önce bu alanda bazı çalışmaların yapıldığı bilinmektedir. Örneğin, İtalya'da L.O Patrizi Modena'nın 1889'da bir çalışma psikolojisi laboratuvarı kurduğu bilinmektedir.

Psikoloji denildiğinde aklımıza davranışı ve davranışın altında yatan süreçleri bilimsel olarak inceleyen bir bilim dalı gelir. Psikoloji, normal zeka düzeyine sahip bireylerin kendileri ve çevreleriyle etkileşimini başarıyla yönetebildikleri, hayatı anlayabilen ve mutluluk üretebilen bir mekanizma olarak da tanımlanabilir.

Dış çevreden gelen uyarıcılar ise fiziksel ve duygusal olmak üzere ikiye ayrılır. Fiziksel dış çevreden gelen uyaranlar, duyu organlarımızla algıladığımız ses, ışık, hava kirliliği, sıcaklık gibi çevresel etkilerdir.

Etkin dikkat kavramı ise fiziksel ve psikolojik bir çabayla gerçekleştirdiğimiz dikkati ifade eder. Örneğin, televizyonda bir film izlerken, ders çalışırken veya kalabalık bir ortamda tanıdık birini ararken kullandığımız dikkat etkin dikkat olarak adlandırılır.

Sosyal biliş teorisi ise insanların çevresinden aldıkları verileri zihinlerinde gruplandırıp işleyerek bir davranışa dönüştürmelerini açıklayan bir yaklaşımı ifade eder.

Tutum terimi ise ilk olarak Rosenberg ve Hovland tarafından 1960 yılında incelenmeye başlanmış ve sınıflandırılmıştır. Tutum, Latince kökenli olup "harekete hazır" anlamına gelmektedir.

Psikoteknik bir bilim dalı olan trafik psikolojisinin gelişip yaygınlaşması ise 1900'lerin başında Avrupa'da sürücü adaylarının değerlendirilmesi gerekliliğinden kaynaklanmıştır. Psikoteknik değerlendirmeler, uygulamalı psikolojinin bilgileri ile hayata geçirilmiş ve trafik psikolojisi bu dönemde daha yaygın hale gelmiştir.

Kapalı tepkiler ise uyaran karşısında belirli eylem ve hareket gerektirmeyen ancak dışa vuran davranış biçimleridir. Örneğin, yüzün kızarması, kaşların çatılması, sevinme, kıskanma gibi tepkiler kapalı tepkilerdir.

Uyaran-tepki modeli ise temelleri 1913 yılında Amerikalı ruhbilimci Watson tarafından atılan bir tepkidir. Davranışçı kuramın temel aldığı bu model, Aristo'nun çağrışım kuramını temel alır ve algılama ile bilinci reddederek gözlemlenebilir davranışları merkeze alır.
 
Geri
Üst