SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Peygamberimizin (sav) Habeşistan'a Hicreti
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ilk muslumanların ağır işkencelere ve zulum altında zor duruma duşmeleri uzerine “Siz Habeş ulkesine gidiniz, Allah sizi orada ferahlığa kavuşturur ve sizi yine toplar buyurdu Bi’setin beşinci yılında Eshabı kiramdan 10’u erkek, 5’i kadın olmak uzere 15 kişilik bir kafile Mekke’den ayrılarak Habeşistan’a hicret ettiler Muşrikler bu hicrete de mani olmak icin harekete gectiler Fakat hicret edenler suratle uzaklaştıkları icin engelleyemediler Bi’setin altıncı yılında Hz Hamza’nın, sonra da Hz Omer’in musluman olması uzerine muslumanların durumu kuvvetleniyor ve İslamiyet gunden gune yayılıyordu Habeşistan’a hicret eden ilk kafilenin hukumdar Necaşi tarafından iyi karşılanması uzerine, Peygamberimiz muşriklerin baskı ve işkencelerine maruz kalan muslumanlardan ikinci bir kafileyi de Bi’setin yedinci yılında Habeşistan’a gonderdi 80’i erkek, 10’u kadından meydana gelen bu kafile de Habeşistan’a hicret etti Muşrikler bu hicrete hic tahammul edemedi Hicret eden muslumanların peşinden adamlarını gonderdiler Muşriklerin gonderdikleri kişiler Habeş hukumdarı Necaşi’nin yanına varıp Muslumanları kendilerine teslim etmesini istediler Necaşi sebebini sorunca yalan soylediler Bunun uzerine Necaşi muslumanları cağırdı Onlara sebebini sordu Cafer bin EbU Talib şoyle cevap verdi “Ey hukumdar! Biz cahil bir millettik Putlara tapardık Akrabamızla munasebeti keser, komşularımıza kotuluk yapardık Kuvvetli olanlarımız, zayıf olanlarımızı ezerdi Her turlu kotuluğu işlerdik Allahu teala bize, aramızdan en ustun ve en emin ve en şerefli olan Muhammed aleyhisselamı peygamber olarak gonderdi O peygamber Allahu tealaya iman etmeye ve ona ibadete cağırıyor Şimdiye kadar taptığımız putları, taşları terk etmemizi soyluyor Doğru sozlu olmayı, emanetleri yerine getirmeyi, akrabalık haklarını gozetmeyi, komşularla iyi gecinmeyi, kan dokmekten ve gunahlardan sakınmayı emretti Biz de Onu tasdik ettik Ona iman ettik Tebliğ ettiği şeylere tabi olduk
İşte bu yuzden kavmimiz bize duşman kesildi Bizi Allahu tealaya ibadet etmekten vazgecirmeye kalkıştılar Bunun icin bize her ceşit işkenceyi yaparak zulmettiler, Biz de yurdumuzu bırakarak, senin himayene geldik Yardımını ummaktayız
Habeş hukumdarı Necaşi bunları dinledikten sonra kendini tutamayıp, “Vallahi bu aynı kandilden fışkıran bir nUrdur ki, Hz MUsa da, Hz İsa da bunu bildirmiştir dedi Sonra muşriklerin elcilerine donup, hadi cekip gidiniz, ben onları size asla teslim etmem dedi Necaşi Muslumanlara cok yardım etti Sonra kendisi de musluman oldu Habeşistan’a hicret eden muslumanlar orada yedi yıl kaldılar Daha sonra Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye hicret edince onlar da Medine’ye geldiler Bu arada İslamiyetin yayılmasına mani olmak icin her yola başvuran muşrikler, Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) ceşitli şeyler soruyorlar, nazil olan Ayetler okundukca aldıkları cevaplar ve gordukleri mu’cizeler karşısında şaşırıyorlardı Gunden gune muslumanların sayısı arttıkca bunu engellemek icin ceşitli yollar deneyen muşrikler, bu defasında muslumanları muhasara altına almaya, başta ticari ve diğer munasebetleri tamamen kesmek uzere karar aldılar Muslumanlara hicbir şey satmamaya ve onlardan hicbir şey satan almamaya yemin ettiler Bu anlaşmalarını bir kağıda da yazarak Ka’be icine astılar Muslumanlar ise Şı’bi Ebi Talib (EbU Talib mahallesi) denilen yerde toplanmışlardı Muşrikler bu mahalleye yiyecek, icecek hic bir şey sokmuyorlardı Oradan bir şey satın almak uzere cıkmak isteyene ve oraya yiyecek icecek satmak icin gitmek isteyen hicbir satıcıya fırsat vermiyorlardı Bu mahallede muhasara altına alınan muslumanlar ise dışardan fazla bir şey satın alamadıkları icin şiddetli kıtlıkla karşı karşıya kalmışlardı Sadece hac mevsiminde dışarı cıkabiliyorlar, ancak Mekke’ye gelen tuccarlardan bir şey satın almak istediklerinde muşrikler, tuccarlardan fiyatlarını cok yuksek tutmalarını istiyorlardı Bu sebeple muslumanlar fazla bir şey satın alamıyorlardı Oyle ki bazıları yiyecek bulamadıkları icin ağac yapraklarını yiyerek aclıklarını gideriyordu Kucuk cocuklar aclıktan feryat ediyordu Muslumanlar icinde zengin olanlar sıkıntıya duşenlerin ihtiyacını karşılamak icin butun mallarını harcamışlardı Ancak bu da kafi gelmemişti Uc sene suren bu hadise uzerine umitlenen muşrikler, İslamın hızla yayıldığını gorerek iyice cıldırmışlardı Allahu teala, muşriklerin anlaşmalarını yazarak Ka’be icine astıkları sahifeye bir guve kurdu musallat etti O sahifede “Bismike Allahumme ibaresi haric diğer kısmını tamamen yiyip bitirdi Bu husus Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) vahiyle bildirildi Muhammed aleyhisselam bu durumu amcası EbU Tatib’e bildirince, EbU Talib muşriklere gidip (Kardeşimin oğlunun bana haber verdiğine gore Allah sizin Ka’be’de astığınız sahifeye bir kurt musallat etmiş ve (Allah) lafzı haric o sahifede zulum, akrabalarla munasebeti kesme ve iftira olarak yazılı diğer kısmı yiyip bitirmiştir Ka’be’ye gidip bakınız Bu zulum ve kotu davranışınızdan vazgeciniz) dedi Ka’be’ye gidip astıkları sahifeyi, gercekten bir guve kurdunun yiyip bitirdiğini gorduler Bu hadise karşısında şaşıran muşrikler bazı ileri gelen kimselerin de boyle bir uygulamadan vaz gectiklerini bildirmeleri uzerine Bi’setin onuncu yılında bundan tamamen vazgecmek zorunda kaldılar Fakat duşmanlıklarını gun gectikce şiddetlendirip İslamiyetin yayılmasına mani olmak icin her turlu yola başvurdular Halbuki İslamiyet suratle yayılıyor, sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam cahiliyye devrinin zulmetinde bunalan insanları kurtarmaya calışıyor ve hakiki se’adete kavuşturuyordu Bu se’adet ile şereflenen insanlar da kavuştukları buyuk nimete şukrediyorlar, muşriklerin hakaretleri ve işkenceleri karşısında asla yılmıyorlardı Muhammed aleyhisselamın mu’cizelerini ve muslumanların dinlerindeki sebatını goren nice gonuller İslam nUru ile aydınlanıyordu Muşriklerin muslumanlara uyguladıkları uc senelik ablukanın sona ermesinden sonra Habeşistan’dan yirmi kişi kadar Hıristiyan Ruhban Mekke’ye gelmişti Bunlar daha once Habeşistan’a hicret eden muslumanlardan İslamiyet ile ilgili duydukları şeyleri bizzat mahallinde gormek ve araştırmak uzere Mekke’ye gelmişlerdi Ka’be yanında Peygamberimizle goruşen bu Hıristiyan kafilesi, Kur’an ayetlerini dinlediler ve o kadar ağlaştılar ki, sakalları gozyaşları ile ıslandı Sorduktan her soruya verilen cevaplar karşısında son derece memnun kalıp, Peygamberimizin kendilerini İslama davet etmesi uzerine buyuk bir şevkle sevinc gozyaşları dokerek musluman oldular Bu hallerini gorerek kendilerine ceşitli hakarette bulunan EbU Cehile ve diğer muşriklere asla aldırış etmediler (Bize yaptığımız cahilliği biz size yapamayız ve bize nasip olan hak dinden asla donmeyiz) dediler Muhammed aleyhisselamın peygamberliğinin onuncu yılında buyuk oğlu Kasım ve bir muddet sonra da diğer oğlu Abdullah kucuk yaşta iken vefat ettiler Yine Bi’setin onuncu yılında Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) amcası EbU Talib ve ondan birkac gun sonra da hanımı Hz Hatice vefat etti Ard arda vuku bulan bu olum hadiselerinden dolayı bu seneye Senetul huzun (Huzun yılı) denildi Bu vefat hadiselerine cok sevinen muşrikler, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve muslumanlara karşı oncekinden daha şiddetli davranmaya başladılar EbU Talib hayatta iken, onun himayesinden cekinen muşrikler, o vefat edince, Muhammed aleyhisselama ve muslumanlara yaptıkları tecavuzleri kat kat arttırdılar
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ilk muslumanların ağır işkencelere ve zulum altında zor duruma duşmeleri uzerine “Siz Habeş ulkesine gidiniz, Allah sizi orada ferahlığa kavuşturur ve sizi yine toplar buyurdu Bi’setin beşinci yılında Eshabı kiramdan 10’u erkek, 5’i kadın olmak uzere 15 kişilik bir kafile Mekke’den ayrılarak Habeşistan’a hicret ettiler Muşrikler bu hicrete de mani olmak icin harekete gectiler Fakat hicret edenler suratle uzaklaştıkları icin engelleyemediler Bi’setin altıncı yılında Hz Hamza’nın, sonra da Hz Omer’in musluman olması uzerine muslumanların durumu kuvvetleniyor ve İslamiyet gunden gune yayılıyordu Habeşistan’a hicret eden ilk kafilenin hukumdar Necaşi tarafından iyi karşılanması uzerine, Peygamberimiz muşriklerin baskı ve işkencelerine maruz kalan muslumanlardan ikinci bir kafileyi de Bi’setin yedinci yılında Habeşistan’a gonderdi 80’i erkek, 10’u kadından meydana gelen bu kafile de Habeşistan’a hicret etti Muşrikler bu hicrete hic tahammul edemedi Hicret eden muslumanların peşinden adamlarını gonderdiler Muşriklerin gonderdikleri kişiler Habeş hukumdarı Necaşi’nin yanına varıp Muslumanları kendilerine teslim etmesini istediler Necaşi sebebini sorunca yalan soylediler Bunun uzerine Necaşi muslumanları cağırdı Onlara sebebini sordu Cafer bin EbU Talib şoyle cevap verdi “Ey hukumdar! Biz cahil bir millettik Putlara tapardık Akrabamızla munasebeti keser, komşularımıza kotuluk yapardık Kuvvetli olanlarımız, zayıf olanlarımızı ezerdi Her turlu kotuluğu işlerdik Allahu teala bize, aramızdan en ustun ve en emin ve en şerefli olan Muhammed aleyhisselamı peygamber olarak gonderdi O peygamber Allahu tealaya iman etmeye ve ona ibadete cağırıyor Şimdiye kadar taptığımız putları, taşları terk etmemizi soyluyor Doğru sozlu olmayı, emanetleri yerine getirmeyi, akrabalık haklarını gozetmeyi, komşularla iyi gecinmeyi, kan dokmekten ve gunahlardan sakınmayı emretti Biz de Onu tasdik ettik Ona iman ettik Tebliğ ettiği şeylere tabi olduk
İşte bu yuzden kavmimiz bize duşman kesildi Bizi Allahu tealaya ibadet etmekten vazgecirmeye kalkıştılar Bunun icin bize her ceşit işkenceyi yaparak zulmettiler, Biz de yurdumuzu bırakarak, senin himayene geldik Yardımını ummaktayız
Habeş hukumdarı Necaşi bunları dinledikten sonra kendini tutamayıp, “Vallahi bu aynı kandilden fışkıran bir nUrdur ki, Hz MUsa da, Hz İsa da bunu bildirmiştir dedi Sonra muşriklerin elcilerine donup, hadi cekip gidiniz, ben onları size asla teslim etmem dedi Necaşi Muslumanlara cok yardım etti Sonra kendisi de musluman oldu Habeşistan’a hicret eden muslumanlar orada yedi yıl kaldılar Daha sonra Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’ye hicret edince onlar da Medine’ye geldiler Bu arada İslamiyetin yayılmasına mani olmak icin her yola başvuran muşrikler, Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) ceşitli şeyler soruyorlar, nazil olan Ayetler okundukca aldıkları cevaplar ve gordukleri mu’cizeler karşısında şaşırıyorlardı Gunden gune muslumanların sayısı arttıkca bunu engellemek icin ceşitli yollar deneyen muşrikler, bu defasında muslumanları muhasara altına almaya, başta ticari ve diğer munasebetleri tamamen kesmek uzere karar aldılar Muslumanlara hicbir şey satmamaya ve onlardan hicbir şey satan almamaya yemin ettiler Bu anlaşmalarını bir kağıda da yazarak Ka’be icine astılar Muslumanlar ise Şı’bi Ebi Talib (EbU Talib mahallesi) denilen yerde toplanmışlardı Muşrikler bu mahalleye yiyecek, icecek hic bir şey sokmuyorlardı Oradan bir şey satın almak uzere cıkmak isteyene ve oraya yiyecek icecek satmak icin gitmek isteyen hicbir satıcıya fırsat vermiyorlardı Bu mahallede muhasara altına alınan muslumanlar ise dışardan fazla bir şey satın alamadıkları icin şiddetli kıtlıkla karşı karşıya kalmışlardı Sadece hac mevsiminde dışarı cıkabiliyorlar, ancak Mekke’ye gelen tuccarlardan bir şey satın almak istediklerinde muşrikler, tuccarlardan fiyatlarını cok yuksek tutmalarını istiyorlardı Bu sebeple muslumanlar fazla bir şey satın alamıyorlardı Oyle ki bazıları yiyecek bulamadıkları icin ağac yapraklarını yiyerek aclıklarını gideriyordu Kucuk cocuklar aclıktan feryat ediyordu Muslumanlar icinde zengin olanlar sıkıntıya duşenlerin ihtiyacını karşılamak icin butun mallarını harcamışlardı Ancak bu da kafi gelmemişti Uc sene suren bu hadise uzerine umitlenen muşrikler, İslamın hızla yayıldığını gorerek iyice cıldırmışlardı Allahu teala, muşriklerin anlaşmalarını yazarak Ka’be icine astıkları sahifeye bir guve kurdu musallat etti O sahifede “Bismike Allahumme ibaresi haric diğer kısmını tamamen yiyip bitirdi Bu husus Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) vahiyle bildirildi Muhammed aleyhisselam bu durumu amcası EbU Tatib’e bildirince, EbU Talib muşriklere gidip (Kardeşimin oğlunun bana haber verdiğine gore Allah sizin Ka’be’de astığınız sahifeye bir kurt musallat etmiş ve (Allah) lafzı haric o sahifede zulum, akrabalarla munasebeti kesme ve iftira olarak yazılı diğer kısmı yiyip bitirmiştir Ka’be’ye gidip bakınız Bu zulum ve kotu davranışınızdan vazgeciniz) dedi Ka’be’ye gidip astıkları sahifeyi, gercekten bir guve kurdunun yiyip bitirdiğini gorduler Bu hadise karşısında şaşıran muşrikler bazı ileri gelen kimselerin de boyle bir uygulamadan vaz gectiklerini bildirmeleri uzerine Bi’setin onuncu yılında bundan tamamen vazgecmek zorunda kaldılar Fakat duşmanlıklarını gun gectikce şiddetlendirip İslamiyetin yayılmasına mani olmak icin her turlu yola başvurdular Halbuki İslamiyet suratle yayılıyor, sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam cahiliyye devrinin zulmetinde bunalan insanları kurtarmaya calışıyor ve hakiki se’adete kavuşturuyordu Bu se’adet ile şereflenen insanlar da kavuştukları buyuk nimete şukrediyorlar, muşriklerin hakaretleri ve işkenceleri karşısında asla yılmıyorlardı Muhammed aleyhisselamın mu’cizelerini ve muslumanların dinlerindeki sebatını goren nice gonuller İslam nUru ile aydınlanıyordu Muşriklerin muslumanlara uyguladıkları uc senelik ablukanın sona ermesinden sonra Habeşistan’dan yirmi kişi kadar Hıristiyan Ruhban Mekke’ye gelmişti Bunlar daha once Habeşistan’a hicret eden muslumanlardan İslamiyet ile ilgili duydukları şeyleri bizzat mahallinde gormek ve araştırmak uzere Mekke’ye gelmişlerdi Ka’be yanında Peygamberimizle goruşen bu Hıristiyan kafilesi, Kur’an ayetlerini dinlediler ve o kadar ağlaştılar ki, sakalları gozyaşları ile ıslandı Sorduktan her soruya verilen cevaplar karşısında son derece memnun kalıp, Peygamberimizin kendilerini İslama davet etmesi uzerine buyuk bir şevkle sevinc gozyaşları dokerek musluman oldular Bu hallerini gorerek kendilerine ceşitli hakarette bulunan EbU Cehile ve diğer muşriklere asla aldırış etmediler (Bize yaptığımız cahilliği biz size yapamayız ve bize nasip olan hak dinden asla donmeyiz) dediler Muhammed aleyhisselamın peygamberliğinin onuncu yılında buyuk oğlu Kasım ve bir muddet sonra da diğer oğlu Abdullah kucuk yaşta iken vefat ettiler Yine Bi’setin onuncu yılında Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) amcası EbU Talib ve ondan birkac gun sonra da hanımı Hz Hatice vefat etti Ard arda vuku bulan bu olum hadiselerinden dolayı bu seneye Senetul huzun (Huzun yılı) denildi Bu vefat hadiselerine cok sevinen muşrikler, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve muslumanlara karşı oncekinden daha şiddetli davranmaya başladılar EbU Talib hayatta iken, onun himayesinden cekinen muşrikler, o vefat edince, Muhammed aleyhisselama ve muslumanlara yaptıkları tecavuzleri kat kat arttırdılar