SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
peygamberimizin mucizeleri nelerdir
Cevap: peygamberimizin mucizeleri
Muhammed aleyhisselamın hak Peygamber olduğunu gösteren şahitler öyle çoktur Ümmetinin Evliyasında hâsıl olan kerametler, daima Onun mucizeleridir; çünkü kerametler, Ona tâbi olanlarda, Onun izinde gidenlerde hâsıl olmaktadır
Muhammed aleyhisselamın mucizeleri, zaman bakımından üçe ayrılmıştır:
Birincisi, mübarek ruhu yaratıldığından başlayarak, Peygamberliğinin bildirildiği (biset) zamanına dek olanlardır
İkincisi, bisetten vefatına dek olan zaman içindekilerdir
Üçüncüsü, vefatından kıyamete değin olmuş ve olacak şeylerdir
Bunlardan birincilere, (İrhas) yani, başlangıçlar denir herkes de keza görerek veya görmeyip fikir ile görünen o ki mucizeler edinmek üzere ikiye ayrılırlar Tüm bu mucizeler öyle çoktur fakat, saymak olası olmamıştır
1 Muhammed aleyhisselamın mucizelerinin en büyüğü Kuranı kerimdir
2 En büyük mucizelerinden birisi de, Mirac mucizesidir
3 Meşhur mucizelerinin en büyüklerinden birisi de, Ayı ikiye ayırmasıdır Bu mucize, diğer hiçbir Peygambere nasip olmamıştır Muhammed aleyhisselam elli iki yaşında iken, Mekkede Kureyş kâfirlerinin elebaşıları yanına gelip, (Peygamber isen Ayı ikiye ayır) dediler Muhammed aleyhisselam, herkesin ve hele tanıdıklarının, akrabasının iman etmelerini çok istiyordu Mübarek ellerini kaldırıp dua etti
Bu mucize ile ilgili âyeti kerimenin meali şöyle:
(Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı Onlar bir mucize görür görmez hemen yüz çevirirler ve Eskiden beri devam ede gelen bir büyü derler
Muhammed aleyhisselam, bir takım gazalarında, susamış kalındığı süre, kutsal elini bir kaptaki suya sokmuş, parmakları arasından su akarak, suyun bulunduğu kap sürekli taşmıştır
Hayber gazasında, önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında, (Ya Resulallah, beni yeme, ben zehirliyim) sesi işitildi
Medinede, mescidi nebevide dikili bir hurma kütüğü vardı Resulullah hutbe okurken, bu direğe dayanırdı Buna Hannane denirdi Minber yapılınca, Hannanenin yanına gitmedi Ondan matem seslerini, bütün cemaat işittiler Minberden inip, Hannaneye sarıldı Sesi kesildi (Eğer sarılmasaydım, benim ayrılığımdan kıyamete değin ağlardı) buyurdu
Mübarek eline aldığı çakıl taşlarının ve tuttuğu yemek yemek parçalarının arı sesi gibi, Allahü teâlâyı tesbih ettikleri fazla görülmüştür
Bir gün, bir köylüyü imana gösteri etti Müslüman bir komşumun ölüm etmiş kızını diriltirsen, iman ederim dedi Mezarına gittiler İsmini söyleyerek kızı çağırdı Kabir içinden ses işitildi ve dışarı çıktı
Dünyaya varmak ister misin?) buyurdu Ya Resulallah! Dünyaya gelmek istemem Burada babamın evindekinden daha rahatım Müslümanın ahireti, dünyasından daha iyi) dedi Köylü bunu görür görmez, derhal imana geldi
Tirmizi ve Nesainin (Sünen) kitaplarında diyor ama, iki gözü ama bir kimse gelip, ya Resulallah, Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın dedi (Hatasız bir abdest al! Sonra Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum
Ey fazla sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!) duasını okumasını buyurdu Adam, abdest alıp dua etti Anında gözleri açıldı Bu duayı Müslümanlar, tekrar tekrar okumuşlar ve maksatlarına kavuşmuşlardır
Medinede, minberde hutbe okurken, bir kimse, ya Resulallah! Susuzluktan çocuklarımız, hayvanlarımız, tarlalarımız helak oluyor İmdadımıza yetiş dedi Ellerini kaldırıp, dua eyledi Gökte hiç bulut yokken, kutsal ellerini yüzüne sürmeden, bulutlar toplandı
Hemen yağmur başladı Birkaç gün devam etti Yine minberde okurken, o kimse, ya Resulallah! Yağmurdan helak olacağız deyince, Resul aleyhisselam, gülüş etti ve (Ya Rabbi! Rahmetini diğer kullarına da ihsan eyle!) buyurdu Bulutlar açılıp, güneş göründü
Cabir bin Abdullah diyor ancak, fazla borcum vardı Resulullaha haber verdim Bahçeme gelip, hurma yığınının etrafında üç defa dolaştı (Alacaklılarını çağır, gelsinler!) buyurdu her birine hakları verildi Yığından bir şey eksilmedi
Bir kadın, hediye olarak bal yolladı Balı kabul edip, anlamsız kabı geri yolladı Kap bal ile batmış olarak geri geldi Kadın gelerek, (ya Resulallah! Hediyemi niçin kabul etmediniz?
Acaba günahım nedir?) dedi (Senin hediyeni kabul ettik Gördüğün bal, Allahü teâlânın hediyene verdiği berekettir) buyurdu Bayan çocukları ile aylarca yediler Hiç eksilmedi Bir gün yanılarak balı diğer bir barbar koydular Oradan yiyerek bitirdiler Bunu, Resulullaha haber verdiler (Gönderdiğim kapta kalsaydı, dünya durdukça yerlerdi, hiç eksilmezdi) buyurdu *
Cevap: peygamberimizin mucizeleri
Muhammed aleyhisselamın hak Peygamber olduğunu gösteren şahitler öyle çoktur Ümmetinin Evliyasında hâsıl olan kerametler, daima Onun mucizeleridir; çünkü kerametler, Ona tâbi olanlarda, Onun izinde gidenlerde hâsıl olmaktadır
Muhammed aleyhisselamın mucizeleri, zaman bakımından üçe ayrılmıştır:
Birincisi, mübarek ruhu yaratıldığından başlayarak, Peygamberliğinin bildirildiği (biset) zamanına dek olanlardır
İkincisi, bisetten vefatına dek olan zaman içindekilerdir
Üçüncüsü, vefatından kıyamete değin olmuş ve olacak şeylerdir
Bunlardan birincilere, (İrhas) yani, başlangıçlar denir herkes de keza görerek veya görmeyip fikir ile görünen o ki mucizeler edinmek üzere ikiye ayrılırlar Tüm bu mucizeler öyle çoktur fakat, saymak olası olmamıştır
1 Muhammed aleyhisselamın mucizelerinin en büyüğü Kuranı kerimdir
2 En büyük mucizelerinden birisi de, Mirac mucizesidir
3 Meşhur mucizelerinin en büyüklerinden birisi de, Ayı ikiye ayırmasıdır Bu mucize, diğer hiçbir Peygambere nasip olmamıştır Muhammed aleyhisselam elli iki yaşında iken, Mekkede Kureyş kâfirlerinin elebaşıları yanına gelip, (Peygamber isen Ayı ikiye ayır) dediler Muhammed aleyhisselam, herkesin ve hele tanıdıklarının, akrabasının iman etmelerini çok istiyordu Mübarek ellerini kaldırıp dua etti
Bu mucize ile ilgili âyeti kerimenin meali şöyle:
(Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı Onlar bir mucize görür görmez hemen yüz çevirirler ve Eskiden beri devam ede gelen bir büyü derler
Muhammed aleyhisselam, bir takım gazalarında, susamış kalındığı süre, kutsal elini bir kaptaki suya sokmuş, parmakları arasından su akarak, suyun bulunduğu kap sürekli taşmıştır
Hayber gazasında, önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında, (Ya Resulallah, beni yeme, ben zehirliyim) sesi işitildi
Medinede, mescidi nebevide dikili bir hurma kütüğü vardı Resulullah hutbe okurken, bu direğe dayanırdı Buna Hannane denirdi Minber yapılınca, Hannanenin yanına gitmedi Ondan matem seslerini, bütün cemaat işittiler Minberden inip, Hannaneye sarıldı Sesi kesildi (Eğer sarılmasaydım, benim ayrılığımdan kıyamete değin ağlardı) buyurdu
Mübarek eline aldığı çakıl taşlarının ve tuttuğu yemek yemek parçalarının arı sesi gibi, Allahü teâlâyı tesbih ettikleri fazla görülmüştür
Bir gün, bir köylüyü imana gösteri etti Müslüman bir komşumun ölüm etmiş kızını diriltirsen, iman ederim dedi Mezarına gittiler İsmini söyleyerek kızı çağırdı Kabir içinden ses işitildi ve dışarı çıktı
Dünyaya varmak ister misin?) buyurdu Ya Resulallah! Dünyaya gelmek istemem Burada babamın evindekinden daha rahatım Müslümanın ahireti, dünyasından daha iyi) dedi Köylü bunu görür görmez, derhal imana geldi
Tirmizi ve Nesainin (Sünen) kitaplarında diyor ama, iki gözü ama bir kimse gelip, ya Resulallah, Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın dedi (Hatasız bir abdest al! Sonra Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum
Ey fazla sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!) duasını okumasını buyurdu Adam, abdest alıp dua etti Anında gözleri açıldı Bu duayı Müslümanlar, tekrar tekrar okumuşlar ve maksatlarına kavuşmuşlardır
Medinede, minberde hutbe okurken, bir kimse, ya Resulallah! Susuzluktan çocuklarımız, hayvanlarımız, tarlalarımız helak oluyor İmdadımıza yetiş dedi Ellerini kaldırıp, dua eyledi Gökte hiç bulut yokken, kutsal ellerini yüzüne sürmeden, bulutlar toplandı
Hemen yağmur başladı Birkaç gün devam etti Yine minberde okurken, o kimse, ya Resulallah! Yağmurdan helak olacağız deyince, Resul aleyhisselam, gülüş etti ve (Ya Rabbi! Rahmetini diğer kullarına da ihsan eyle!) buyurdu Bulutlar açılıp, güneş göründü
Cabir bin Abdullah diyor ancak, fazla borcum vardı Resulullaha haber verdim Bahçeme gelip, hurma yığınının etrafında üç defa dolaştı (Alacaklılarını çağır, gelsinler!) buyurdu her birine hakları verildi Yığından bir şey eksilmedi
Bir kadın, hediye olarak bal yolladı Balı kabul edip, anlamsız kabı geri yolladı Kap bal ile batmış olarak geri geldi Kadın gelerek, (ya Resulallah! Hediyemi niçin kabul etmediniz?
Acaba günahım nedir?) dedi (Senin hediyeni kabul ettik Gördüğün bal, Allahü teâlânın hediyene verdiği berekettir) buyurdu Bayan çocukları ile aylarca yediler Hiç eksilmedi Bir gün yanılarak balı diğer bir barbar koydular Oradan yiyerek bitirdiler Bunu, Resulullaha haber verdiler (Gönderdiğim kapta kalsaydı, dünya durdukça yerlerdi, hiç eksilmezdi) buyurdu *