AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Peygamberimiz hz.muhammed ile ilgili hikayeler

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Peygamberimiz hzmuhammed ile ilgili kısa hikayeler
Rahmet Etmeyene Rahmolunmaz
Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (sav)ın huzurunda bulunuyorduk Bu arada Hazret durmadan henuz kucuk yaşta olan Hasan ve Huseyini opuyordu Hazretin bu hareketini goren Uyeyne: Ya Resulullah (sav), benim on cocuğum vardır Ben şimdiye kadar onların hicbirini asla opmemişim dedi Hazret bu sozu duyunca cok sinirlendi, oyle ki cehresinin rengi değişti ve: Kim rahmetmezse, ona rahmolunmaz; eğer Allah rahmeti kalbinden almışsa, benim sana yapacak bir şeyim yoktur; kim, kucuklerimize rahmetmez, buyuklerimizi de saymazsa, o bizden değildir buyurdu
Kotu Ahlak Kabir Azabına Sebep Olur
İmam Sadık (as) şoyle buyuruyor: Sad bin Muazın olum haberini Resulullah (sav)e verdiklerinde, Hazret kalkıp ashabıyla birlikte onun evine gittiler Resulullahın emri ile Sada gusul verdiler Gusul işlemi bitinceye kadar Hazret kapı onunde ayakta bekledi Gusul, henut ve kefenleme işleminden sonra onu bir tabuta bırakıp defnetmek icin kabristana goturduler Cenazeyi teşyi ederken Hz Resulullah (sav) ayak yalın ve abasız olarak hareket ediyordu, kabrin yakınına ulaşana dek bazen tabutun sağ bazen de sol tarafını tutuyordu Hz Resulullah (sav)ın bizzat kendisi kabrin icine girip cenazeyi kabre bıraktı; taş, tuğla ve diğer şeylerin getirilmesini emretti Bizzat kendisi iyice cenazenin uzerini kapatıyor ve: Ben onun yakında curuyeceğini biliyorum; ama Allah, kulu bir iş yaptığında onu sağlam yapmasını sever buyuruyordu Daha sonra mubarek elleriyle onun uzerine toprak dokup, guzelce mezarını duzlediler Bu esnada Sadın annesi kabrin kenarına gelerek: Ey Sad ! Cennet sana kutlu olsun dedi Hz Resulullah (sav) bu sozu ondan duyar duymaz şoyle buyurdular ki: Ey Sadın annesi! Sus! Allahtan taraf bu kadar kesin ve yakin ile konuşma Şimdi Sad kabir azabına ducar olmuştur ve bundan dolayı eziyet gormektedir Daha sonra Hazret orada bulunanlarla birlikte mezarlığı terkedip, geri donduler Bu arada halk Hazrete: Ya Resulullah ! Sad icin yaptığın işleri, şimdiye kadar hic kimseye yaptığını gormedik Ayak yalın, abasız onun cenazesini teşyi ettiniz; tabutun bazen sağ bazen de sol tarafından tutuyordunuz ! dediler Hz Resulullah (sav) onlara: de abasız ve ayakkabısız idiler; ben de onlara uydum cevabını verdi Halk: Bazen tabutun sağından, bazen de solundan tutuyordunuz dediler Hazret: Elim Cebrailin elinde olduğundan dolayı o tabutun neresinden tutuyorduysa, ben de o tarafından tutuyordum buyurdu Halk bu sozleri duyunca: Ya Resulullah ! Sadın cenazesine gusul verilmesini emrettiniz, bizzat kendiniz ona namaz kıldınız, mubarek ellerinizle onu kabre bıraktınız, kabri kendi elinizle duzelttiniz, butun bunlara rağmen, yine de: Kabir Sadı sıktı buyurdunuz Hz Resulullah (sav) cevaben: Evet, kabir azabına ducar oldu Cunku o, evinde kotu ahlaklı idi, kabir azabı bundan dolayı idi buyurdular
Bereketli On iki Dirhem
Hz Ali (as), Hz Peygamberi Ekrem (sav) tarafından bir gomlek almak icin pazara gitmekle gorevlendirilir Hz Ali (as) pazara gidip on iki dirheme bir gomlek alarak eve doner Bu arada Hz Resulullah (sav) ile Hz Ali (as) arasında şoyle bir diyalog gecer: Hz Resulullah (sav): Bu gomleği kaca aldın? Hz Ali: On iki dirheme Hz Resulullah (sav): Bu gomleği pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum Acaba satıcı bunu geri almaya hazır olur mu? Hz Ali (as) diyor; bunun uzerine, gomleği alıp carşıya dondum, Hz Peygamberin isteğini satıcıya ilettim, satıcı da kabul etti Parayı alıp Hz Peygamber (sav)in yanına dondum Bir gomlek almak icin Hz Resulullah (sav) ile birlikte pazara doğru hareket ettik Yolun yarısında Hz Resulullah (sav)ın gozu, ağlayan bir cariyeye ilişti Hz Resulullah (sav) onun yanına gidip: Neden ağlıyorsun? diye sordu Cariye: Ev sahibi bana dort dirhem verdi, bir şeyler almak icin beni carşıya gonderdi Fakat ben parayı nasıl kaybettiğimi bilemiyorum, şimdi eve donmekten korkuyorum dedi Hz Resulullah (sav) on iki dirhemden dort dirhemi cariyeye verdi ve: İstediğin şeyleri al ve eve don buyurdular Hz Resulullah (sav) da Allaha şukredip pazara doğru hareket etti; pazardan dort dirheme bir gomlek alıp giydi, Allaha hamdederek eve doğru yola koyuldu Bu arada yol uzerinde bir cıplağı gorunce, gomleğini cıkarıp ona verdi ve tekrar carşıya geri dondu, geriye kalan dort dirheme bir gomlek alıp giydi ve eve doğru hareket etti Yolun yarısında yine aynı cariyeyi uzuntulu ve şaşkın bir halde gordu Bunun uzerine: Neden evinize gitmedin? diye sordu Cariye: Ya Resulullah ! Gecikmişim, beni dovmelerinden korkuyorum dedi Resulullah: Gel birlikte gidelim, evinizi bana goster ben sucundan gecmeleri icin aracı olurum buyurdu Hz Resulullah (sav) o cariye ile birlikte yola koyuldu Evlerine yetiştiklerinde cariye: İşte bu bizim evdir dedi Hz Resulullah (sav) kapının arkasından yuksek bir sesle: Ey ev sahibi! Selamun aleykum diye seslendi; ama bir cevap gelmedi Hazret ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmadı Ucuncu kez bir daha selam verdiğinde, Aleykes selam ya Resulellah ve rahmetullahi ve berekatuh diye cevap verdiler Hz Resulullah (sav): Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymadınız mı? buyurdular Ev Sahibi: Hayır, ilk defasında duyduk, senin olduğunu bile anladık dedi Hz Resulullah (sav): Oyleyse neden gec cevap verdiniz? Ev sahibi: Senin sesini bir kac defa duymak istedik Hz Resulullah (sav): Sizin bu cariyeniz gecikmiştir, onu muahaza etmemeniz (cezalandırmamanız) icin size rica etmekten oturu buraya geldim Ev sahibi: Ya Resulullah! Sizin mubarek ayağınızın hurmetine bu cariye artık şimdiden azattır (hurdur) Daha sonra Hz Resulullah (sav) kendi kendisine: Allaha şukur, ne de bereketli on iki dirhemdi! İki cıplağı orttu, bir koleyi de azat etti buyurdular
 
Hz. Muhammed'in hayatından ilginç ve öğretici üç hikaye paylaşmak istiyorum:

1. "Rahmet Etmeyene Rahmet Olunmaz": Ebu Hureyre'nin anlattığına göre, Hz. Muhammed bir gün genç yaşta olan Hasan ve Hüseyin'i sürekli öpüyordu. Bunun üzerine bir kişi, onun çocuklarını hiç öpmediğini söyleyince, Hz. Muhammed çok sinirlendi. O kişiye yönelerek, kim rahmet etmezse kendisine rahmet edilmeyeceğini belirtti. Bu durumda, eğer kişiye Allah'ın rahmetini gönlünden çekmişse, Hz. Muhammed'in yardım edemeyeceğini vurguladı. Bu hikaye bize, sevgi ve şefkat göstermenin önemini anlatıyor.

2. "Kötü Ahlak Kabir Azabına Sebep Olur": İmam Sadık'ın anlattığına göre, Hz. Muhammed'in vefat haberini aldıktan sonra Sad'ın evine gidip cenazeyi hazırladılar. Hz. Muhammed, Sad'ın evinde kötü ahlaklı olduğunu söyleyerek onun kabir azabına uğradığını ifade etti. Bu hikaye bize, iyi ahlakın önemini ve kötü davranışların sonuçlarını anlatıyor.

3. "Bereketli On İki Dirhem": Hz. Ali, Hz. Muhammed'in kendisinden bir gömlek almasını istediği için pazara gitti. Ancak fazla para vermemesi konusunda uyarılınca, daha ucuz bir gömlek bulmaya karar verdi. Yolda bir cariyenin üzgün olduğunu gören Hz. Muhammed, cariyeye parasını vererek alışveriş yapmasını sağladı. Sonuç olarak, Hz. Muhammed'in parasıyla iki kişiye yardım etmesi ve bereketli bir şekilde harcaması, gösterdiği cömertliği ve merhameti vurguluyor.

Bu hikayelerde Hz. Muhammed'in sabrı, merhameti, adaleti ve cömertliği gibi örnek davranışları ön plana çıkıyor. Hz. Muhammed'in hayatı bize insan ilişkilerindeki önemli noktaları ve güzel ahlakı anlatırken, toplumda yaşanan olaylara karşı duyarlı olmanın gerekliliğini vurguluyor.
 
Geri
Üst