- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 265.137
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
- Konu Yazar
- #1
Peygamber efendimizin şakaları nelerdir?
“Ben de şaka yaparım, ancak sadece doğru olanı söylerim” buyuran Allah Resûlü’nün şakalarının mutlaka gerçek bir yönü bulunurdu. Şaka amaçlı da olsa yalanı kullanmamış ve incitici, alaycı, küçültücü şakaları benimsememiştir. Allah Resûlü’nün çölde yaşayan Zâhir adında, çiçek gibi bir dostu vardı.Nasıl kurtardım seni kızgın adamın elinden?
Fakat Peygamberimiz bırakmadı. Ebû Bekir kızgın olarak ayrıldı, çıktı. “Ebû Bekir çıktıktan sonra Peygamber Efendimiz Aişe’ ye: “Gördün mü, seni nasıl kurtardım adamın elinden…’ dedi.Peygamberlerin günah işlemekten uzak olmalarına ne ad verilir?
İsmet kavramı peygamberlerin günahtan korunmuş ve günahsız olduğunu ifade eden bir sıfattır. Bu bağlamda, onların açıktan ya da gizli bir şekilde günah işlemediği vurgulanmaktadır. Fetanet sıfatı ile peygamberlerin zeki ve kavrayışlı kimseler olduğu işaret edilmektedir.
1 Nisan Şakası Nereden Gelmiştir?
1 Nisan’a “aptallar günü” adını verdiler. Bu günde herkese sürpriz hediyeler verdiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kültürlerinin bir parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya bir şaka günü olarak yayıldı.Nisan aptallar günü ne zaman?
1 Nisan’a “aptallar günü” adını verdiler. Bu günde herkese sürpriz hediyeler verdiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Fransızlar bu güne Poisson d’avril (Nisan Balığı) adını verdiler.3 Nisan hangi özel gün?
İlk olarak 3 Nisan 1996’da kutlanmaya başlanan Dünya Parti Günü’nün kökenleri bilinmiyor. Parti vermek için bir neden arayan topluluk tarafından ortaya çıkarıldığı düşünülüyor. Parti Günü, daha iyi bir dünya ve istenilen geleceğin yaratılması için tüm dünya tarafından her yıl 3 Nisan’da kutlanmaya devam edilmektedir.
Resûl-i Ekrem’in genellikle “yavrucuğum” diye hitap ettiği, bazan “iki kulaklı” (zü’l-üzüneyn) diye takıldığı Enes iyi bildiği sünnete uygun şekilde yaşamaya çalışırdı. Ebû Hüreyre, onun kıldığı namazın Resûlullah’ın namazına çok benzediğini ifade ederdi.