SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Her bakımdan insanların en ustunu olan Muhammed aleyhisselam, daha gencliği sırasında Mekke halkı arasında diğerlerinden farklı olarak cok sevilmiştir Guzel ahlakı, insanlara gorulmemiş bir şekilde iyi davranması, sakinliği, yumuşaklığı ve diğer ustun halleriyle insanlar arasında fevkalade farklılığı ile herkes O'na hayran olmuştur Mekke halkı, O'nda gordukleri şaşılacak derecedeki doğru sozluluk ve guvenilirlikten dolayı da O'na Elemin (Guvenilir)dediler ve gencliğinde bu isimle meşhur oldu
Muhammed aleyhisselam yirmi yaşlarında bulunduğu sıralarda, Mekke'de asayiş tamamen bozularak zulum son derece yaygınlaşıp mal, can ve namus emniyeti kalmamıştı Mekke'nin yerli halkı, ticaret icin ve Ka'be'yi ziyaret maksadıyla gelen yabancılar haksızlığa ve zulme uğruyorlar, haklarını almak icin muracaat edecek bir merci de bulamıyorlardı Bu sırada ticaret maksadıyla Mekke'ye gelen Yemenli bir tuccarın malları, As bin Vail adında bir Mekkeli tarafından zorla elinden alınıp gasp edilmişti Bu hadise uzerine Yemenli,EbU Kubeysdağına cıkıp feryat ederek hakkının alınması icin kabilelerden yardım istemişti Artık zulmun had safhaya ulaştığını dile getiren bu tip hadiseler uzerine Haşim ve Zuhre oğulları ve diğer kabilelerin ileri gelenleri Abdullah bin Cedan'ın evinde toplandılar Yerli, yabancı hic kimseye zulum ve haksızlık yapılmamasına, zulme mani olmaya ve haksızlığa uğramış olanların haklarını almaya karar verdiler ve bu maksatla bir adalet cemiyeti kurdular Muhammed aleyhisselamın genc yaşta katıldığı ve kuruluşunda da cok tesirli olduğu bu cemiyete, daha onceden de Fadl adındaki iki kişi ile Fudayl adında biri tarafından kurulup zamanla unutulan boyle bir cemiyeti de hatırlatmak bakımından Fadılların yemini manasında Hılful FudulCemiyeti denildi Bu cemiyet, zulmu onleyip Mekke'de bozulmuş olan asayişi yeniden kurdu Tesiri uzun muddet devam etti
Muhammed aleyhisselama peygamberlik bildirildikten sonra Eshabı kirama anlatıp: (Abdullah bin Ced'anın evinde yapılan yeminleşmede ben de bulundum Bence o yeminleşme kırmızı tuylu develere (servete) sahip olmaktan daha sevimlidir Şimdi de boyle bir meclise cağrılsam icabet ederim) buyurdu Mekkeliler oteden beri, ticaretle uğraşarak gecimlerini sağlarlardı Muhammed aleyhisselamın amcası EbU Talib de ticaretle uğraşıyordu Muhammed aleyhisselam yirmibeş yaşında bulunduğu sıralarda Mekke'de gecim sıkıntısının iyice artması uzerine Mekkeliler Şam'a gitmek uzere buyuk bir ticaret kervanı hazırlamıştı EbU Talib, yeğeni Muhammed aleyhisselama bu kervana katılmasını tavsiye etti Amcası EbU Talib'in bu tavsiyesi uzerine Mekke'de ustun ahlakı ve meziyetleriyle tanınan ve Tahire (cok temiz)lakabıyla anılan hazreti Hatice'nin mallarını goturup satmak uzere bu ticaret kafilesine katıldı Bu işe buyuk bir memnuniyet gosteren hazreti Hatice, kolesi Meysereyi de O'nun yanına yardımcı olarak vermişti Uc ay suren bu ticaret seferi sırasında kervanda bulunanlar Muhammed aleyhisselamın uzerinde O'nu golgeleyen bir bulutun ve kuş şekline giren iki meleğin O'nunla birlikte sefer bitinceye kadar hareket etmesi, yolda yuruyemeyecek derecede yorulup kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını eliyle sığamasından sonra develerin birden suratlenmesi gibi nice harikulade hallerini gorunce, O'nu son derece sevip şanının cok yuce olacağını anlamışlardı Busra denilen yere vardıklarında, daha once amcası EbU Talib'le ticaret icin geldiklerinde konakladıkları manastırın yakınında bir yerde bu seferde de konaklamışlardı Gorduğu bir cok alametlerden O'nun son peygamber olacağını anlayıp soyleyen rahip Bahira olmuş, O'nun yerine Nastura adında başka bir rahip gecmişti
Manastırın yakınına gelip konan Kureyş kervanını seyreden rahip Nastura yakınında bulunan bir kuru ağacın altına birinin oturmasıyla birlikte yeşermesini gorerek koşup geldi Bir elinde bulunan sahifede yazılı olanlara, bir de Muhammed aleyhisselamın yuzune bakıyor ve baktıkca da hayrete duşuyordu Nastura bildiği, duyduğu ve okuduğu alametleri aynen gorup, Muhammed aleyhisselamı gostererek: (İsa aleyhisselama İncil'i indiren Allah hakkı icin bu zat son peygamber olacaktır Ne olaydı ben O'nun peygamber gonderilerek emrolunduğu zamana ulaşsaydım) dedi Muhammed aleyhisselam Busra pazarında Hatice Hatunun mallarını satarken de O'nunla pazarlık yapan bir Yahudi inanmadığı icin (Lat ve Uzzaya «iki put ismi» yemin et ki inanayım) deyince Muhammed aleyhisselamın (Ben o putlar adına asla yemin etmem! Onların yanından gecerken yuzumu başka tarafa cevirerek gecerim) cevabını alınca O'ndaki diğer alametleri de goren Yahudi: (Soz senin sozundur Vallahi bu zat peygamber olacak bir kimsedir ki, alimlerimiz kitaplarda bunun vasfını bulmuşlardır) diyerek hayranlığını acıkladı
Kureyş kervanı ticaretini tamamlayıp Mekke'ye donunce, kervanda bulunan ve Hatice hatunun akrabası olan Zubeyr ve kolesi Meysere Muhammed aleyhisselam hakkında işittiklerini ve gorduklerini Hatice hatuna bir bir anlattılar Hatice hatun mallarını satmak uzere teslim ettiği Muhammed aleyhisselamın bereketiyle iyi kar getirdiğini gorerek cok memnun olmuştu Fakat o bundan ziyade kervanı karşıladığı sırada Muhammed aleyhisselamı golgeleyen iki meleği gormesi ve ticaret seferi sırasında vuku bulan harikulade hallerin kolesi Meysere tarafından teker teker anlatılması uzerine hemen amcasının oğlu Varaka bin Nevfel'e gitti Varaka bin Nevfel, putlara tapmayan okumuş ve cok bilgili, yaşlı bir Hıristiyan idi Daha onceden de ruyasında gokten ayın inip koynuna girip, koltuğundan cıkarak butun alemi aydınlattığını gorduğunu Varaka bin Nevfel'e anlatan Hatice hatuna Varaka bin Nevfel: (Ahir zaman peygamberi doğmuştur Sen onun hanımı olursun Senin zamanında ona vahiy gelir Onun dini butun alemi doldurur Sen ona en once iman eden olursun O peygamber, Kureyş kabilesinin Haşim oğulları kolundan olacak) demişti
Hatice hatun bu defa kolesi Meysere'nin anlattığı şeyleri de Varaka bin Nevfel'e soyleyince, o da hayrete duşup: (Bu soylediklerinden anlaşılıyor ki, şuphesiz Muhammed aleyhisselam bu ummetin peygamberi olacak Ben zaten bu ummetten bir peygamberin cıkacağını biliyor ve onu bekliyordum Bu zaman onun tam zamanıdır) dedi Boylece hazreti Hatice'nin sevgisi ve itimadı daha da arttı
Muhammed aleyhisselam 12 yaşında iken amcası Ebu Talib ile ticaret icin Busra'ya kadar, 17 yasında iken amcası Zubeyr ile Yemen'e, 20 yaşında hazreti EbU Bekir ile Şam'a ve 25 yaşında iken hazreti Haticenin mallarını satmak uzere Şam'a olmak uzere dort defa seyahate cıktı Bu seyahatlerinden başka hic bir yere seyahat yapmadı
alıntı
Muhammed aleyhisselam yirmi yaşlarında bulunduğu sıralarda, Mekke'de asayiş tamamen bozularak zulum son derece yaygınlaşıp mal, can ve namus emniyeti kalmamıştı Mekke'nin yerli halkı, ticaret icin ve Ka'be'yi ziyaret maksadıyla gelen yabancılar haksızlığa ve zulme uğruyorlar, haklarını almak icin muracaat edecek bir merci de bulamıyorlardı Bu sırada ticaret maksadıyla Mekke'ye gelen Yemenli bir tuccarın malları, As bin Vail adında bir Mekkeli tarafından zorla elinden alınıp gasp edilmişti Bu hadise uzerine Yemenli,EbU Kubeysdağına cıkıp feryat ederek hakkının alınması icin kabilelerden yardım istemişti Artık zulmun had safhaya ulaştığını dile getiren bu tip hadiseler uzerine Haşim ve Zuhre oğulları ve diğer kabilelerin ileri gelenleri Abdullah bin Cedan'ın evinde toplandılar Yerli, yabancı hic kimseye zulum ve haksızlık yapılmamasına, zulme mani olmaya ve haksızlığa uğramış olanların haklarını almaya karar verdiler ve bu maksatla bir adalet cemiyeti kurdular Muhammed aleyhisselamın genc yaşta katıldığı ve kuruluşunda da cok tesirli olduğu bu cemiyete, daha onceden de Fadl adındaki iki kişi ile Fudayl adında biri tarafından kurulup zamanla unutulan boyle bir cemiyeti de hatırlatmak bakımından Fadılların yemini manasında Hılful FudulCemiyeti denildi Bu cemiyet, zulmu onleyip Mekke'de bozulmuş olan asayişi yeniden kurdu Tesiri uzun muddet devam etti
Muhammed aleyhisselama peygamberlik bildirildikten sonra Eshabı kirama anlatıp: (Abdullah bin Ced'anın evinde yapılan yeminleşmede ben de bulundum Bence o yeminleşme kırmızı tuylu develere (servete) sahip olmaktan daha sevimlidir Şimdi de boyle bir meclise cağrılsam icabet ederim) buyurdu Mekkeliler oteden beri, ticaretle uğraşarak gecimlerini sağlarlardı Muhammed aleyhisselamın amcası EbU Talib de ticaretle uğraşıyordu Muhammed aleyhisselam yirmibeş yaşında bulunduğu sıralarda Mekke'de gecim sıkıntısının iyice artması uzerine Mekkeliler Şam'a gitmek uzere buyuk bir ticaret kervanı hazırlamıştı EbU Talib, yeğeni Muhammed aleyhisselama bu kervana katılmasını tavsiye etti Amcası EbU Talib'in bu tavsiyesi uzerine Mekke'de ustun ahlakı ve meziyetleriyle tanınan ve Tahire (cok temiz)lakabıyla anılan hazreti Hatice'nin mallarını goturup satmak uzere bu ticaret kafilesine katıldı Bu işe buyuk bir memnuniyet gosteren hazreti Hatice, kolesi Meysereyi de O'nun yanına yardımcı olarak vermişti Uc ay suren bu ticaret seferi sırasında kervanda bulunanlar Muhammed aleyhisselamın uzerinde O'nu golgeleyen bir bulutun ve kuş şekline giren iki meleğin O'nunla birlikte sefer bitinceye kadar hareket etmesi, yolda yuruyemeyecek derecede yorulup kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını eliyle sığamasından sonra develerin birden suratlenmesi gibi nice harikulade hallerini gorunce, O'nu son derece sevip şanının cok yuce olacağını anlamışlardı Busra denilen yere vardıklarında, daha once amcası EbU Talib'le ticaret icin geldiklerinde konakladıkları manastırın yakınında bir yerde bu seferde de konaklamışlardı Gorduğu bir cok alametlerden O'nun son peygamber olacağını anlayıp soyleyen rahip Bahira olmuş, O'nun yerine Nastura adında başka bir rahip gecmişti
Manastırın yakınına gelip konan Kureyş kervanını seyreden rahip Nastura yakınında bulunan bir kuru ağacın altına birinin oturmasıyla birlikte yeşermesini gorerek koşup geldi Bir elinde bulunan sahifede yazılı olanlara, bir de Muhammed aleyhisselamın yuzune bakıyor ve baktıkca da hayrete duşuyordu Nastura bildiği, duyduğu ve okuduğu alametleri aynen gorup, Muhammed aleyhisselamı gostererek: (İsa aleyhisselama İncil'i indiren Allah hakkı icin bu zat son peygamber olacaktır Ne olaydı ben O'nun peygamber gonderilerek emrolunduğu zamana ulaşsaydım) dedi Muhammed aleyhisselam Busra pazarında Hatice Hatunun mallarını satarken de O'nunla pazarlık yapan bir Yahudi inanmadığı icin (Lat ve Uzzaya «iki put ismi» yemin et ki inanayım) deyince Muhammed aleyhisselamın (Ben o putlar adına asla yemin etmem! Onların yanından gecerken yuzumu başka tarafa cevirerek gecerim) cevabını alınca O'ndaki diğer alametleri de goren Yahudi: (Soz senin sozundur Vallahi bu zat peygamber olacak bir kimsedir ki, alimlerimiz kitaplarda bunun vasfını bulmuşlardır) diyerek hayranlığını acıkladı
Kureyş kervanı ticaretini tamamlayıp Mekke'ye donunce, kervanda bulunan ve Hatice hatunun akrabası olan Zubeyr ve kolesi Meysere Muhammed aleyhisselam hakkında işittiklerini ve gorduklerini Hatice hatuna bir bir anlattılar Hatice hatun mallarını satmak uzere teslim ettiği Muhammed aleyhisselamın bereketiyle iyi kar getirdiğini gorerek cok memnun olmuştu Fakat o bundan ziyade kervanı karşıladığı sırada Muhammed aleyhisselamı golgeleyen iki meleği gormesi ve ticaret seferi sırasında vuku bulan harikulade hallerin kolesi Meysere tarafından teker teker anlatılması uzerine hemen amcasının oğlu Varaka bin Nevfel'e gitti Varaka bin Nevfel, putlara tapmayan okumuş ve cok bilgili, yaşlı bir Hıristiyan idi Daha onceden de ruyasında gokten ayın inip koynuna girip, koltuğundan cıkarak butun alemi aydınlattığını gorduğunu Varaka bin Nevfel'e anlatan Hatice hatuna Varaka bin Nevfel: (Ahir zaman peygamberi doğmuştur Sen onun hanımı olursun Senin zamanında ona vahiy gelir Onun dini butun alemi doldurur Sen ona en once iman eden olursun O peygamber, Kureyş kabilesinin Haşim oğulları kolundan olacak) demişti
Hatice hatun bu defa kolesi Meysere'nin anlattığı şeyleri de Varaka bin Nevfel'e soyleyince, o da hayrete duşup: (Bu soylediklerinden anlaşılıyor ki, şuphesiz Muhammed aleyhisselam bu ummetin peygamberi olacak Ben zaten bu ummetten bir peygamberin cıkacağını biliyor ve onu bekliyordum Bu zaman onun tam zamanıdır) dedi Boylece hazreti Hatice'nin sevgisi ve itimadı daha da arttı
Muhammed aleyhisselam 12 yaşında iken amcası Ebu Talib ile ticaret icin Busra'ya kadar, 17 yasında iken amcası Zubeyr ile Yemen'e, 20 yaşında hazreti EbU Bekir ile Şam'a ve 25 yaşında iken hazreti Haticenin mallarını satmak uzere Şam'a olmak uzere dort defa seyahate cıktı Bu seyahatlerinden başka hic bir yere seyahat yapmadı
alıntı