Ebû Bekri'-Sıddîk -radıyallahu teâlâ anh-Hazretleri:
"-Yâ Resûlullah, namazın âhirinde okumak üzere bana bir duâ ta'lîm buyur,
dedikte Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri
buyurmuşlardır ki:
"Şöyle duâ et:
Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim.
Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak
sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf
u ihsanınla merhâmet eyle. Yani benim istihkakım olma***** mahza fazl u
kereminle cehennemden halâs edip cennet ve cemâline kavuştur."
Gıybetin keffâreti, gıybet etdiğin kimse için istiğfâr etmekliğindir
Duanın hayırlısı istiğfâr, ibâdetin hayırlısı da" kelime-i tevhîddir
"Günâhdan tevbe eden kimse günâh işlememiş gibi olur. Fakat bir taraftan
istiğfar, diğer tarafdan günâhda ısrar eden ise -el-iyâzü billah- Cenâb-ı Hakk
ile istihzâ eden kimse gibi olur."
"Bir kimse kalbi ve kalıbı ile istiğfâra devam ederse Cenâb-ı Hakk o kimsenin
gamlarını ferâha ve sıkıntılarını genişliğe tebdîl ederek hiç ummadığı bir
taraftan onu rızıklandırır.
"Kalbinde nedâmet olmadığı halde yalnız lisânen edilen istiğfar, yalancılar
tevbesidir."
"Ne mutlu o kimseye ki defter-i a'mâlinde çokça istiğfar bulur."
"-Yâ Resûlullah, namazın âhirinde okumak üzere bana bir duâ ta'lîm buyur,
dedikte Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri
buyurmuşlardır ki:
"Şöyle duâ et:
Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim.
Günahları ise ancak sen afv ü mağfiret edersin. Hakkıyle gafûr ve rahîm ancak
sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf
u ihsanınla merhâmet eyle. Yani benim istihkakım olma***** mahza fazl u
kereminle cehennemden halâs edip cennet ve cemâline kavuştur."
Gıybetin keffâreti, gıybet etdiğin kimse için istiğfâr etmekliğindir
Duanın hayırlısı istiğfâr, ibâdetin hayırlısı da" kelime-i tevhîddir
"Günâhdan tevbe eden kimse günâh işlememiş gibi olur. Fakat bir taraftan
istiğfar, diğer tarafdan günâhda ısrar eden ise -el-iyâzü billah- Cenâb-ı Hakk
ile istihzâ eden kimse gibi olur."
"Bir kimse kalbi ve kalıbı ile istiğfâra devam ederse Cenâb-ı Hakk o kimsenin
gamlarını ferâha ve sıkıntılarını genişliğe tebdîl ederek hiç ummadığı bir
taraftan onu rızıklandırır.
"Kalbinde nedâmet olmadığı halde yalnız lisânen edilen istiğfar, yalancılar
tevbesidir."
"Ne mutlu o kimseye ki defter-i a'mâlinde çokça istiğfar bulur."