AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Pasarofca Antlaşması'nın Maddeleri ve Onemi

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
PASAFORCA ANTLAŞMASI

Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya (Almanya) İmparatorluğu ve muttefiki Venedik Cumhuriyeti arasında 21 Temmuz 1718'de imzalanan antlaşma

Damad Ali Paşa'nın (Şehid) Aralık 1714'de Venedik'e karşı actığı seferin sonunda Avusturya İmparatorluğu'nun da savaşa katılması ve Osmanlı Ordusu'nun Varadin'de bozguna uğrayarak sadrazamın şehit duşmesi, Osmanlı orduları lehinde gelişen harekatın tersine donmesine sebep olmuştu Tamışvar Kalesi'nin duşmesiyle Banat bolgesi elden cıktığı gibi Korfu Adası uzerine gonderilen kara ve deniz kuvvetleri de bir başarı gosterememişlerdi Bu gelişme karşısında, rikabı humayunkaymakamlığına getirilen ve Sultan III Ahmed'in itimadını kazanmış bulunan miri ahuri evvel İbrahim Ağa (Damad İbrahim Paşa) ordudaki disiplinsizliği ve başıboşluğu goz ozunde tutarak savaşa devam etmenin daha buyuk kayıplara yol acacağı duşuncesiyle barışa yonelmeyi uygun gormuştur Bu fikrini padişaha kabul ettirince de harekete gecmiştir Sabık defterdar Hacı Mustafa Paşa'yı Avusturyalılarla temas sağlamak uzere Belgrad muhafızlığına gonderdiği gibi, kendisi de İstanbul'daki İngiltere, Fransa ve Hollanda elcileri ile goruşmeler yaparak, Avusturya ile barış imkanlarını araştırmaya girişmiştir Ancak başta sadrazam Halil Paşa olmak uzere ordu erkanı, intikam alınmadan ve Tamışvar kurtarılmadan barışa razı olmadılar Onların savaşcı goruşleri ustun geldiğinden, İbrahim Paşa'nın sulh teşebbusu bir sure icin sonucsuz kaldı Fakat ertesi yıl Halil Paşa'nın Belgrat onunde feci bozguna uğraması ve bu kalenin de az sonra duşmesi, İbrahim Paşa'nın endişelerinde haklı olduğunu ispat etti

Yeni sadrazam Nişancı Mehmed Paşa bozguna uğrayan ordunun başında caresiz halde iken, İstanbul'da İbrahim Paşa, Hollanda elcisi Colyer ve İngiltere elcisi Monteagu'nun aracılığını sağlamıştı Hacı Mustafa Paşa ise Avusturya başbakanına yazdığı bir mektupla Osmanlı hukumetinin ilk tekliflerini bildirmiş bulunuyordu Buna gore iki devlet arasında sınır, Morova ırmağının Tuna'ya dokulduğu yerden Morova Koprusu'ne kadar, Morova ve Tuna'nın sağ yanı Avusturya'ya bırakılıyor Drina suyu ile Sava'nın sol tarafı da Osmanlı Devleti 'ne ait sayılıyordu Buna karşılık Avusturya İmparatoru adına yapılan teklif de barış icin ala halihi(Uti possidetis) prensibi şart koşulduğu, yani silah gucu ile ele gecirilen Belgrad ve Tamışvar'dan fedakarlık edilemeyeceği gibi tazminatı ve Hıristiyan Avrupa'nın guvenliği icin butun Bosna Eyaleti ile Tuna'nın sağ yakasında kalan Sırbistan topraklan, sol yakasında bulunan Kucuk Eflak ve Boğdan'ın terki de isteniyordu

Bu istekler Osmanlı Devleti 'nde cok sert tepkilerle karşılandı Hatta elciler aracılığı ile yurutulen on calışmalar bile tehlikeye girdi Ancak Hollanda ve İngiltere elcilerinin ikna edici gayretleri sonunda muzakerelerin ala halihiprensibi uzerinden acılması uygun goruldu Osmanlı hukumetinin Venedik Cumhuriyeti ile barış goruşmelerini kabul etmesi de anlaşma imkanlarını kolaylaştırdı Muhtelif tekliflerden, delegelerin Pasarofca ve cevresine yerleştirilmeleri, muzakere cadırının ise Pasarofca ile Ram arasında Costalisa koyunde kurulması kabul edildi Bu muzakereler arasında delegelerin rutbe ve eşitliği de anlaşmaya bağlanmış, teşrifat zorlukları ortadan kaldırılmıştı

Goruşmelerde Osmanlı hukumetini şıkkı sani defterdarı payesiyle Silahdar İbrahim Ağa, sıkkı salispayesiyle darbhane nazırı Yirmisekiz Mehmed Celebi; ucuncu delege ve tercuman olarak da Eflak voyvodası Yenaki Bey temsil ediyorlardı

Avusturya'yı Saray savaş muşaviri Kont von Wirmond ile Avusturya Devleti'nin İstanbul'daki eski elcilerinden Von Talmann, Venedik'i ise Carlo Ruzini temsil etmekte idiler Muzakerelerde aracılığı İngiltere fevkalade elcisi Sir Robert Sutton ile Sir Stanyan, Hollanda elcisi Baron Jacob Colyer surdureceklerdi Delegeler Pasarofca'da yerlerini aldıkları halde, muzakerelere başlamak bir takım usul ve şekil munakaşaları yuzunden 40 gun gecikme ile 5 Haziran 1718'de başlayabildi Fakat goruşmelerin daha ikinci oturumunda iki buyuk goruş farkı ortaya cıktı Avusturya delegeleri Turkiye'de bulunan Macar asi asilzadelerinden Rakoczi oğlu ile Bereseny, Esterhazy ve Forgac'ın kendilerine teslimini istediler Bu istekleri kabul edilmezse goruşmeleri bırakacakları tehdidinde bulundular Diğer taraftan da ala halihiilkesini pek geniş yorumlamakla Osmanlı Devleti 'nden Belgrad'a bağlı olan Niş, Vidin, Uskup, Yenipazar'a kadar uzanan butun toprakları, Tamışvar'a bağlı olarak da Kucuk Eflak, Eflak ve Boğdan'ı istemek gibi garip oneriler ileri surduler

Osmanlı delegeleri, bu onerileri goruşmenin dahi mumkun olmadığını belirterek oturumu bıraktılar Bu durumda toplantılara başkanlık eden Sir Sutton ile Hollanda'nın Viyana elcisi Bruninx hem Avusturya şansoylesi, hem de sadrazam İbrahim Paşa nezdinde yeniden temasa gectiler İbrahim Paşa barışa taraftar olduğu halde, bu olmayacak teklifler karşısında, savaşın kacınılmaz hale geldiğini acıkca bildirdi Orduyı humayunla anlaşmazlığı yuzunden İtalya'da yeniden bir savaşa girişmek zorunda olduğundan, biraz da sadrazamın kararlı tutumundan, bunlar uzerinde fazla ısrar etmedi Boylece ala halihiilkesi uzerinden 24 yıl gecerli olmak şartıyla 10 Temmuz 1718'de Avusturya ile anlaşmaya varıldı Venedik delegesi başlangıcta savaştan onceki sınırları esas kabul etmek konusunda direnmişse de, Osmanlı delegelerinin bu konuda Avusturya ile barış sağlanıncaya kadar sukut etmeleri, ondan sonra da Sutton ve Avusturya delegeleriyle birlikte konuları cozmeleri sonunda anlaşma ortamı bulundu

Pasarofca Antlaşması genel hatlarıyla Karlofca Antlaşması ornek alınarak hazırlanmıştır Onda da temel ilke ala halihiidi Antlaşmaların imza toreni ise goruşmelerin 70 gununde, 12 toplantı sonunda 21 Temmuz tarihinde yapıldı ve ilgili hukumetlerin onayına sunuldu 20 maddeden oluşan antlaşmada ilk 7 madde sınırların tespitine, tasarruf ve imtiyaz şekillerine ayrılmıştır Sınırlar doğuda Aluta Irmağı'nın Tuna'ya dokulduğu yerden başlıyor Orsova'ya kadar Tuna'yı takip ediyor, buradan Timok Suyu uzerinden gecerek Kucuk Morova ve Drina kıyısıyla Tuna Irmağı'na kadar uzanıyordu Bu hattın kuzeyinde kalan kale, hisar ve palangalar Avusturya'ya terkedilmiş oluyordu ki, bunların en onemlileri Tamışvar, Belgrad, Perakin, Novii Atik, Yasenovac ve Dubica idi

Venedik'le yapılan 26 maddelik antlaşma ise Adriyatik kıyılarında Venedik işgaline girmiş bulunan Butninto, Preveze ve Vosnica bu devlete bırakılmıştı

Antlaşmada bundan sonra esirlerin mubadelesi, sınırların guvenliği ve karşılıklı saldırıların durdurulması, Kırım Tatarlarının karadan, garp ocaklarının denizden saldırılarını engellemesi, Katolik kilisesine ait kutsal makamların ve Katolik rahiplerinin himayesi, ozel bir ticaret antlaşması yapılması gibi maddeler yer alıyordu Bu antlaşma ile Avusturya, Venedik'ten daha geniş yararlanma imkanları bulmuştu Osmanlı Devleti ise, Tamışvar'ı kaybetmekle Orta Avrupa'dan kesin olarak cıkartılmış bulunuyordu Ancak, Sırbistan sınırları 1736 1739 Turk Rus Avusturya Savaşı sonunda yeniden duzenlenmesi imkanı bulunmuş oldu
 
Geri
Üst