Osmanlıca da D harfi ile başlayan kelimeler ve anlamları

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
D Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

DAB: 1 Adalet, doğruluk, 2 İhsan, vergi

DABBE: Yuk ve binek hayvanı

DABBETU’LARZ: Kıyamet alametlerinden olup topraktan cıkan varlık

DADI HAKK: 1 Allah vergisi 2 Veriş, satış

DAFİ’: 1 Def’ eden, savan, savuşturan, iten 2 Cenabı Hak

DAĞDAR: 1 Kızgın demirle nişanlanmış, dağlanmış 2 Pek muteessir, cok uzgun

DAİN (DAYİN): Borc veren, alacaklı

DAKİK: 1 İnce, ufak, nazik 2 Toz haline getirilmiş şey, un 3 Dikkatli olculu davranan titiz kimse

DALALATI BEŞERİYYE: İnsanlığın sapıklığı, beşeri sapıklık

DALALET: Hak yoldan sapma, sapıklık, azgınlık

DALALİ MUBÎN: Apacık sapıklık

DALL Bİ’LİŞARE: İşaretle delalet etme Sozun işaretle manaya delalet etmesi

DALL U MUDILLE : Doğru yoldan cıkanlar ve cıkaranlar, sapanlar ve saptıranlar

DALLÎN GURUHU: Sapıklar, azgınlar topluluğu

DALLİN: Doğru yoldan sapmış olanlar, azgınlar

DAR: Ev, yer, yurt, dunya

DARBEİ AZAB: Azap darbesi, azap verici vuruş

DARBI MESEL: Ata sozu

DAREYN: İki dunya: Dunya ve ahiret

DARI DUNYA: Dunya

DARI HARP: Muslumanlarla savaş halinde olan gayri muslim ulke

DARI İSLAM: İslam ulkesi

DARI KUFUR: Gayri muslimlerin ulkesi

DARI SAADET: Mutluluk yeri

DARI UHRA: Ahiret yurdu

DARÎRU’LBASAR: Kor, ama

DARU’NNEDVE: Mekke şehir meclisi

DARU’SSELAM: 1Selamet yurdu, cennet 2 Bağdat şehrinin unvanı

DARU’LHİLAFET: İstanbul

DE’Bİ KADÎM: Eski gelenek, eski usUl, eski adet

DEBUR: Batı ruzgarı, batı taraftan esen yel

DECCAL: Kıyametten az once cıkacak, insanlardan bir kısmını sapıtacak ve daha sonra Hz İsa tarafından oldurulecek olan şahıs

DEF’: Oteye itme, savma, savulma

DEFİ İHTİYAC: İhtiyacın giderilmesi, ihtiyacın karşılanması

DEFİ MAZARRAT: Zararı giderme

DEFİ MEFSEDET: Fesadı ortadan kaldırma

DEFTERİ A’MAL: Amel defteri, insanların dunyadaki hayır ve kotuluklerin kaydedildiği defter

DEHA: 1 Olağanustu zeka ve anlayış kabiliyeti 2 Olağanustu zeka sahibi kimse

DEHLİZ: Hol, koridor

DEHRİ: Dunyanın sonsuzluğuna inanıp ahireti inkar eden kimse Materyalist

DELALET: Yol gosterme, kılavuzluk etme

DELALETİ AKLİYYE VE MANTIKIYYE: Akıl ve mantık yardımıyla, akıl ve mantığın yola gostermesiyle

DELİL: 1 Kılavuz, yol gosterme 2 Kanıt

DELİLİ NAKLÎ: Nakli delil, Kitabi delil Kur’anı Kerim ve Hadisi şeriflere istinad eden delil

DELÎLİ ŞUUDÎ: Gorguye dayanan delil

DEM: 1 Kan, 2 Soluk, nefes 3 Zaman, an

DEM’: Goz yaşı, goz yaşı dokme, ağlama

DEMİ MESFUH: Dokulmuş kan

DENANET: Alcaklık, zillet

DENÎ: Alcak

DERMİYAN: Ortada

DERPİŞ: Goz onunde, en onde

DERSİ İNTİBAH: Uyandırma dersi

DERUN: İc taraf, dahil, kalp

DEVRİ CAHİLİYYE: Cahiliyye devri, İslam’dan onceki devir

DEVRİ SABAVET: Cocukluk cağı

DEYN: Borc

DEYYAN: Mukafatlandıran veya cezalandıran, hakim Allah

DEYYAR: 1 Manastır sahibi 2 Biri, bir kimse, fert

DÎBACE: Başlangıc, onsoz, mukaddime

DİĞERGAM: Başkalarını duşunen, bencil olmayan

DİLAVÎZ: Gonul ceken, cazip

DİLNİŞÎN: Hoşa giden, kalpte yerleşen

DÎN U DİYANET: Din dindarlık, din ve din duygusu

DÎNAR: Bir altın liranın dortte bir değerinde olan eski bir para

DÎNİ HAK: Hak din İslamiyet

DİRAYET: Zeka, iktidar, beceriklilik Akıl ve ilim yoluyla yapılan cozum

DİRHEM: 1 Okkanın dortyuzde biri olan eski ağırlık olcusu 2 Gumuş para

DİVAN: Arap şiiri, Divanı Arab, Arab’ın şiir kulliyatı

DUN: 1 Alcak, aşağılık 2 Aşağı 3 Altta

DUBBİ ASGAR: Kucuk ayı (yedili yıldız grubu)

DUBBİ EKBER: Buyuk ayı (yedili yıldız grubu)

DULDUL: Hz Muhammed (sav)’in Hz Ali’ye verdiği beyaz at

DUSTUR: Kanun, kaide, kural, esas
 
Geri
Üst