SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Oruc kimlere farz değildir
Oruc kimler tutmaz
Oruc kimlere farz değildir
Ergenlik cağına gelmeyen cocuklara,akıl sağlığı yerinde olmayanlara oruc tutmak farz değildir
Oruc tutmanın farz olmadığı haller şoyledir
Yolculuk: İslam, insanlara ustesinden gelemeyecekleri mukellefiyetleri yuklemez Emirler takat olcusundedir Yolculuk ise, zaman zaman meşakkat ve sıkıntıların olduğu bir durumdur Boyle bir durumdaki Musluman yolculuğun vereceği meşakkat karşısında oruc tutmada zorlanabilir Bundan dolayıdır ki Cenabı Hakk, Bakara suresinin 184 ayetinde bu durumdaki kimselere oruc tutmama noktasında ruhsat vermiştir Seferde iken oruc tutmayan daha sonra kaza eder Ancak dileyen kimseler, yolcu oldukları halde bu orucu tutabilirler
Hastalık: Yuce Yaratıcı, oruc tutamayacak kadar hasta olan kimselere de ruhsat vermiş, oruc mukellefiyetinden onları istisna etmiştir Bunlar iyileştikten sonra tutamadıkları orucu kaza ederler Burada hastalığı tam olarak tarif etmek gerekir Hastalık, insanın hayati fonksiyonlarının muntazam şekilde seyir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali olarak tarif edilebilir Hastalık, oldukca ciddi ve tedavi gerektiren bir durum olabileceği gibi basit bir rahatsızlık da olabilir Bu ayırımı yapmayı yani oruc tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslam, Tabibi Muslimi Hazıka, (musluman mutehassıs hekime) bırakmıştır Tabiatıyle rastgele bir kimseye danışarak oruc tutmamak Allah katında o şahsa manevi mesuliyet yukler
Gebelik ve cocuk emzirmek: Gebe olan ya da cocuğunu emzirme durumunda olan kadınlar, gerek kendilerine, gerekse cocuklarına bir zarar gelmemesi icin, oruc tutmama noktasındaki ruhsata dahildirler ve daha sonra musait olduklarında kaza ederler (Bkz: İbn Mace, Sıyam 3)
Yaşlılık: İslam, oruc tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gun icin bir fakir doyurmak suretiyle bu onları bu ibadetten muaf tutmuştur
Aşırı aclık ve susuzluk: Oruclu olan bir kimse, aşırı aclık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutmaması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oructan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tutamadığı gunler kadar tutmak suretiyle bu ibadeti yerine getirmiş olur
İkrah: Yani zorla oruc tutturulmamak halidir Birisi oruc tutana, Orucunu bozmazsan seni oldururum veya bir uzvunu keserim diye tehdit etmişse, dediğini yapmaya gucu yetiyorsa, oruclunun orucunu bozması mubah olur
Oruc kimler tutmaz
Oruc kimlere farz değildir
Ergenlik cağına gelmeyen cocuklara,akıl sağlığı yerinde olmayanlara oruc tutmak farz değildir
Oruc tutmanın farz olmadığı haller şoyledir
Yolculuk: İslam, insanlara ustesinden gelemeyecekleri mukellefiyetleri yuklemez Emirler takat olcusundedir Yolculuk ise, zaman zaman meşakkat ve sıkıntıların olduğu bir durumdur Boyle bir durumdaki Musluman yolculuğun vereceği meşakkat karşısında oruc tutmada zorlanabilir Bundan dolayıdır ki Cenabı Hakk, Bakara suresinin 184 ayetinde bu durumdaki kimselere oruc tutmama noktasında ruhsat vermiştir Seferde iken oruc tutmayan daha sonra kaza eder Ancak dileyen kimseler, yolcu oldukları halde bu orucu tutabilirler
Hastalık: Yuce Yaratıcı, oruc tutamayacak kadar hasta olan kimselere de ruhsat vermiş, oruc mukellefiyetinden onları istisna etmiştir Bunlar iyileştikten sonra tutamadıkları orucu kaza ederler Burada hastalığı tam olarak tarif etmek gerekir Hastalık, insanın hayati fonksiyonlarının muntazam şekilde seyir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali olarak tarif edilebilir Hastalık, oldukca ciddi ve tedavi gerektiren bir durum olabileceği gibi basit bir rahatsızlık da olabilir Bu ayırımı yapmayı yani oruc tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslam, Tabibi Muslimi Hazıka, (musluman mutehassıs hekime) bırakmıştır Tabiatıyle rastgele bir kimseye danışarak oruc tutmamak Allah katında o şahsa manevi mesuliyet yukler
Gebelik ve cocuk emzirmek: Gebe olan ya da cocuğunu emzirme durumunda olan kadınlar, gerek kendilerine, gerekse cocuklarına bir zarar gelmemesi icin, oruc tutmama noktasındaki ruhsata dahildirler ve daha sonra musait olduklarında kaza ederler (Bkz: İbn Mace, Sıyam 3)
Yaşlılık: İslam, oruc tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gun icin bir fakir doyurmak suretiyle bu onları bu ibadetten muaf tutmuştur
Aşırı aclık ve susuzluk: Oruclu olan bir kimse, aşırı aclık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutmaması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oructan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tutamadığı gunler kadar tutmak suretiyle bu ibadeti yerine getirmiş olur
İkrah: Yani zorla oruc tutturulmamak halidir Birisi oruc tutana, Orucunu bozmazsan seni oldururum veya bir uzvunu keserim diye tehdit etmişse, dediğini yapmaya gucu yetiyorsa, oruclunun orucunu bozması mubah olur