AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Ortacagda cocuk nasil ele alinmaktadir?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Admin

Yönetici
Site Sorumlusu
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
265.352
Çözümler
5
Tepkime puanı
1
Puan
38

Ortaçağda çocuk nasıl ele alınmaktadır?​

Orta Çağ döneminde ise çocuklar beklediği değeri görememiş ve “eksik yetişkinler” olarak görülmüşlerdir (Özcan, 2017). Doğumundan yetişkinliğine değin geçen sürede çocuk bir nevi yetişkin gibi büyütülerek, bugünkü toplumsal rolünden çok farklı ve ağır bir toplumsal rol oynamak zorunda bırakılmıştır.

Orta Çağ döneminin karanlık çağlar olarak adlandırılmasının sebebi nedir?​

Bazı tarihçiler ise toplam 1100 yıl süren Orta Çağ’ın tamamını karanlık çağ olarak nitelendirmektir. Bunun en büyük nedeni, bu yıllarda birçok salgının ortaya çıkması ve Avrupa ülkelerinin hem ekonomik hem de kültür alanında gerilemesidir.

Orta çağda bilimin gelişmemesinin nedenleri nelerdir?​

Orta çağda bilimin gelişmemesinin nedenleri nelerdir?
Orta çağda bilim gelişememiştir çünkü din ve din yönetiminin baskısı araştırmaların azalmasına sebep olmuştur. Din unsurları, kendinden başka hiçbir araştırmayı kabul etmemiş, kabul etmemenin yanında araştırma yapanları cezalandırmaya başlamıştı.

Ortaçağ düşünürü ve din adamları çocukları nasıl tanımlar?​

Ortaçağ’da ailenin çocuğa bir an önce büyümesi beklenen yetersiz varlık gözüyle baktığını belirten Elbirlik yine bu dönemin Hristiyanlık anlayışına göre çocuğun ”günahkar” bir varlık olarak görüldüğünü ifade etti.

Ortaçağ Avrupa’sında bilimin gerçekleşmesinin nedenleri nelerdir?​

Cevap: Ortaçağ düşüncesinin belirgin özelliklerinden birisi, dinî öğretilere dayanan dinsel bakışın ön plana çıkmasıdır. Bilimsel düşünceden aydınlanmadan çok kilisenin kuralları dışına çıkılmamış teknolojik gelişme bilimden çok doğru kabul edilen yanlışlara inanılmıştır.

Çocuk kavramı ilk ne zaman kullanıldı?​

Çocuk kavramı ilk ne zaman kullanıldı?
Çocukluk kavramına ilişkin düşüncelerin Batı’da 16. yüzyıldan itibaren somut bir biçimde gelişmeye başladığı, 17. yüzyılla birlikte çocuğun masumiyeti ve zayıflığının vurgulandığı, ancak başlangıçta çocukluk kavramına dahil edilmedikleri belirtilmektedir (Taşkın, 2006).

Çocuk edebiyatı öznesi çocuk olan bir edebiyattır ne demek?​

Öznenin edebiyatında aslolan çocuğa göre’lik, çocuk gerçekliği, çocuk bakışı, çocuk duyarlılığı ve edebiyattır. Çocuğa göre yazılmış bir edebiyatın öznesinin çocuk olması ise okurunun yalnızca çocuk olacağı anlamına gelmez.
 
Ortaçağ döneminde çocuklar, genellikle bekledikleri değeri görememiş ve yetişkinler gibi ağır toplumsal roller oynamak zorunda bırakılmışlardır. Çocuklar, "eksik yetişkinler" olarak görülmüş ve büyütülürken bugünkü toplumsal rollerinden farklı muamele görmüşlerdir. Ayrıca, Ortaçağ'ın karanlık çağlar olarak adlandırılmasının nedeni, 1100 yıl boyunca pek çok salgının ortaya çıkması ve Avrupa ülkelerinin ekonomik ve kültürel anlamda gerilemesidir.

Ortaçağda bilimin gelişmemesinin nedenleri arasında din ve din yönetiminin baskısının bulunması önemli bir etkendir. Din unsurlarının araştırmalara karşı baskı uygulaması, bilimsel gelişmeyi engellemiştir. Bilim yerine dinin öne çıkması ve araştırmacıların cezalandırılması, bilimsel ilerlemeyi olumsuz etkilemiştir.

Ortaçağ düşünürleri ve din adamları genellikle çocukları yetersiz varlıklar olarak görmüşler ve çocukları büyümeye zorlayan bir anlayışı benimsemişlerdir. Hristiyanlık anlayışı çerçevesinde, çocuklar günahkar varlıklar olarak kabul edilmiş ve bu dönem boyunca çocuklara sorumluluk yüklenmiştir.

Ortaçağ Avrupa'sında bilimin gerçekleşmemesinin nedenleri arasında dinî öğretilere dayalı bakış açısının öne çıkması ve kilisenin egemenliğinin bilimsel düşüncenin önüne geçmesi önemli bir etkendir. Kilisenin belirlediği kurallar dışına çıkılmaması ve teknolojik gelişme yerine doğru kabul edilen yanlış inançlar, bilimsel ilerlemeyi engellemiştir.

Çocuk kavramının Batı'da 16. yüzyıldan itibaren somut bir biçimde gelişmeye başladığı ve 17. yüzyılda çocuğun masumiyeti ve zayıflığının vurgulandığı belirtilmektedir. Ancak başlangıçta çocukluk kavramına tam olarak dahil edilmedikleri ifade edilmektedir.

Öznenin çocuk olan edebiyat, çocuk gerçekliği, bakış açısı ve duyarlılığı üzerine odaklanan bir edebiyat türüdür. Yani, çocuğa göre yazılmış olan bir edebiyatta öznenin çocuk olması, okurunun da çocuk olması gerektiği anlamına gelmez. Bu tür edebiyat eserleri genellikle çocukların dünyasını ve duygularını içeren eserlerdir.
 
Geri
Üst