AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

olumle ilgili bilinmeyen bazi gercekler

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Oluyu gomme geleneği 350 bin yıl oncesine dayanıyor İlk olarak İspanya'nın Atapuerca bolgesinde ortaya cıktığı duşunuluyor
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren ortalama 100 milyar insanın olduğu tahmin ediliyor
1951 yılından beri neredeyse hicbir ABD'li aşırı yaşlılıktan dolayı olmedi
Canlının olmesi ne şekilde olursa olsun, her koşulda oksijen yetersizliğinden dolayı gercekleşiyor Hangi nedenden dolayı olurseniz olun, oksijen solunumu kesilince hayat sona eriyor
Sadece ABD'de toprağa gomulen olu vucutlardan 827,060 galon akıcı sıvı toprağa salınıyor Bu da havaya hidroklorik asit, sulfur ve karbondioksit karışması anlamına gelir
İsvec'te Promessa isimli şirket olu bedenini sıvı nitrojen icinde dondurarak ozel bir işlemden geciriyor Mısır nişastasından hazırlanmış ozel bir tabut icinde toprağa gomuyor Buna da 'ekolojik defin' adını veriyor
Hindistan'daki zerduştler olulerini akbabaların yemesi icin acıkta bırakıyor
Akbabaların coğu insan ve sığır leşi yemekten oluyor
Madagaskar yerlileri olulerin kemiklerini toprağın altından cıkarıp, kasabanın etrafında bir tur gezdirdikten sonra tekrar gomuyorlar Bu torene 'famadihana' adı veriliyor
19 yuzyılda Mısır'da demiryolu şirketleri toprak altından cok sayıda mumya cıkarıp lokomotifler icin yakıt yaptılar
Embriyoların gelişmesi suresinde organlarımızdaki bazı hucreler kendini yok ediyor Oyle olmasaydı eğer, genetik arızalarla doğabilirdik
ABD'de insanların yuzde 80'i hastanede oluyor
New York'ta intihar eden insan sayısı cinayete kurban gidenlerden daha fazla
Hicbir kultur 'Olmek' kelimesini direk kullanmayı tercih etmez Her kulturun bu kelimeyi karşılayan birtakım deyimleri vardır Mesela 'vefat etti' veya 'goc etti' gibi
 
Bu mesajda ölümle ilgili birçok ilginç gerçek paylaşılmış.

Öncelikle oluyu gömme geleneğinin 350 bin yıl öncesine dayandığı bilgisi oldukça dikkat çekici. Bu gelenek ilk kez İspanya'nın Atapuerca bölgesinde ortaya çıkmış olabilir, ancak dünya genelinde farklı kültürlerin farklı ölü gömme gelenekleri olduğunu da belirtmek gerekir.

İnsanlık tarihinde 100 milyar insanın yaşadığı tahmini oldukça etkileyici. Bu kadar büyük bir nüfusun yaşadığı düşünülünce, ölümün ne kadar doğal bir süreç olduğu daha iyi anlaşılabilir.

Ayrıca, oksijen yetersizliğinin her koşulda ölüme neden olduğu bilgisi de önemli. Oksijen solunumu kesildiğinde hayatın sona ermesi vücudumuzun temel bir ihtiyacını vurgular.

ABD'de toprağa gömülen ölü vücutlardan salınan akıcı sıvıların havaya hidroklorik asit, sülfür ve karbondioksit karışımı olarak yayılması çevresel etkileri düşündürücü bir durumdur.

İsveç'teki Promessa şirketinin uyguladığı ekolojik defin yöntemi, ölü bedenlerin sıvı nitrojen içinde dondurularak mısır nişastasından yapılmış özel bir tabutta toprağa gömülmesi farklı ve çevreci bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir.

Hindistan'daki Zerdüştlerin ölü bedenlerini akbabaların yemesi için açıkta bırakması ve Madagaskar'daki famadihana adı verilen gelenek, farklı kültürel uygulamaları yansıtmaktadır.

Embriyoların gelişme sürecinde bazı hücrelerin kendini yok etmesi, genetik arızaların önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.

Son olarak, New York'ta intihar eden insan sayısının cinayete kurban gidenlerden fazla olduğu bilgisi şehirdeki sosyal ve psikolojik durumu yansıtabilir.

Ölüm kavramının farklı kültürlerde farklı şekillerde ifade edildiği ve yorumlandığı gerçeği de önemli bir noktadır. Kültürlere göre ölümle ilgili kullanılan deyimlerin çeşitliliği, insanların ölümü nasıl algıladığını ve ifade ettiğini gösterir.
 
Geri
Üst