AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Öğrenme Güçlüğü

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Ailelerin çocuklarına bilgi ve beceri öğretebilmeleri, ortaya çıkabilecek sorunlarla baş etmeleri, anne-baba-çocuk ilişkisini olumlu yönde geliştirebilmeleri, objektif değerlendirme yoluyla çocuğun potansiyelini ve sınırlılıklarını anlamaları için aile eğitimi önem kazanmaktadır.

Ailelerin çocuklarının gelişimindeki sorumluluklarını yerine getirmeleri ve verilen eğitime yardımcı olmaları eğitimde hedeflenen davranışların kazandırılmasında oldukça gereklidir. Özel öğrenme güçlüğü olan bireyin okul, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde verilen eğitiminin ev ortamında da devam etmesi, eğitimde süreklilik ilkesi açısından gereklidir. Öğrenilen kavramların ve kazandırılan becerilerin genellenebilmesi için okul, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi ve aile tutumları arasında tutarlılık olmalıdır.

Aileye yapılacak rehberlik çalışmaları planlanırken aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır:

1) Aileye özel öğrenme güçlüğünün tanımı, özellikleri, bu bireylerde öğrenmenin nasıl gerçekleştiği ve öğrenmelerini etkileyen süreçler basit bir dille anlatılmalıdır. Özellikle bu durumun bireyin zekâsı ile ilgili bir problemden kaynaklanmadığı, öğrencinin öğrenmek için biraz daha fazla zaman ve çabaya ihtiyaç duyduğu belirtilmelidir.

2) Ailenin çocuğunu anlaması, güçlüklerini kabul etmesi, beklentilerini çocuğunun özelliklerine göre düzenlemesi ve eğitim sürecine katılımlarının sağlanması çok önemlidir. Bu şekilde anne ve babalar hem kaygılanmaz hem de çocuklarına nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda bilgi, beceri ve deneyim kazanmış olurlar.

3) Bireyin öğrenme sürecinde aile desteği çok önemlidir. Bu nedenle günlük yaşamda yapılacak bazı etkinliklerin bireyin temel kavramları anlamasına yardımcı olacağını bunun da okuldaki öğrenmesini kolaylaştıracağını aileye anlatmak ve model olarak göstermek gerekir.

4) Bireyin çalışmasının sonucunda aldığı notlardan çok gösterdiği çabanın ödüllendirilmesi ve ilerleme hızına sabır gösterilmesi gerektiği de ailelere mutlaka anlatılmalıdır.

5) Bireyin güçlü olduğu alanların belirlenmesi ve bunlarla ilgili okul dışında da etkinlikler yapılması için aileye rehberlik edilmelidir.

6) Ailelere yönerge verirken aynı zamanda göz teması kurarak dikkat çekmeleri, kullanacakları yönergelerin kısa ve net olmasına özen göstermeleri konusunda bilgi verilmelidir.

7) Çocuğa organizasyon becerisi kazandırmak için ev ortamının, çalışma, yemek vb. zamanların düzenli olması gerektiği aileye nedenleri ile açıklanmalı gerekirse bununla ilgili takip çizelgeleri hazırlanmalıdır. Ayrıca ailedeki davranış kuralları birlikte belirlenmeli, kurallara uyulmadığında oluşabilecek sonuçlar konuşulmalı, yaptırımlar bireyin yaşına uygun, yerinde ve tutarlı olmalıdır.

Anne Babalara;

1) ÖÖG hakkında bilgi sahibi olmaya çalışın. Çocuğunuzun kardeşlerine, öğretmenine ve çevrenize bu konu hakkında bilgi verin.

2) Çocuğunuzun öğretmeni ile işbirliği içinde olun.

3) ÖÖG ve beraberinde gelişebilecek sorunlarla tek başına baş etmeye çalışmak sizi yoracaktır. Bu nedenle özel eğitim desteği aldırın. Öğrenme güçlüğüne eşlik eden başka problemleri varsa bunun için mutlaka önlem alın.

4) Çocuğunuz Özel Öğrenme Güçlüğü tanısı aldıysa bunun bireyin yapısıyla ilgili olduğu ve merkezi sinir sistemindeki işleyiş bozukluğuna bağlı olduğunu bilin.

5) Özel öğrenme güçlüğü, tembellik ya da zeka geriliği değildir. Çoğu zaman bu güçlüğe Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu da eşlik etse de DEHB, ayrı bir sorundur.

6) ÖÖG olan çocukların zekâları normal ya da normalin üzerindedir. Bu nedenle bazı derslerde başarısız olurken bazı derslerde de sınıfın çok çok altında performans sergileyebilirler.

7) ÖÖG olan çocukların bir kısmı, matematikte, bazıları ise okuma yazmada zorlanabilirler. Örneğin, henüz harfleri bile öğrenememişken matematikte oldukça iyi performans sergileyebilirler. Ya da okuma yazma öğrendiği halde hala sayıları ayırt etmekte güçlük çekebilirler.

8) ÖÖG olan çocukların çoğu durumlarının farkında olup bunun neden kaynaklandığını bilememektedirler. Bunun için kendilerini kötü hissetmekte ve özgüvenleri düşmektedir. Çocuğunuzun özgüven ve motivasyon sahibi olmasını sağlayın. Çocuğunuzda mutlaka takdir edebileceğiniz bir özellik vardır. Bunu bulmaya çalışın ve bunu çocuğunuzu motive etmede kullanın.

9) ÖÖG olan her çocuğun güçlük yaşadığı alanlar farklıdır. Çocuğun güçlü yanları ve desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar belirlenip buna göre öğretme teknikleri ile desteklenmesi gereklidir.

10) Kendi başına yapabileceklerini, onun yerine siz yapmayın. Aşırı koruyucu olmayın.

Çocuğunuzun diğer çocuklarla aynı yeteneklere sahip, ancak biraz daha fazla zamana, tolerans ve anlayışa ihtiyacı olduğunu unutmayın.

11) Öğrenme güçlüğü olan çocuklar, yaşadıkları başarısızlıklardan dolayı, genellikle öğrenmeye pek hevesli olmazlar. Bu çoğunlukla okuma-yazma içeren ödevlerle uğraşmaktan kaynaklanır. Anne-babalar, her gün sıkıntı yaşamak yerine programlı çalışmalarla daha iyi sonuçlara ulaşabilirler.

Çocuğunuza Evde Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

a) Çocuğunuzun günlük ödevlerini yaptırırken ders çalışma ortamının iyi konsantre olabileceği sessiz ve düzenli bir ortam olmasına dikkat edin. Dikkati dağıldığında, kısa molalar vererek tekrar çalışma masasına dönün. Sıkıldığında ve sık sık mola vermek istediğinde ona yardımcı olun, ancak onun yerine ödevleri siz yapmayın.

b) ÖÖG olan çocuk için okumaktan zevk almak zordur. Evde yapılacak düzenli egzersizlerle çocuğunuza yardımcı olabilirsiniz.

ÖRNEK: Kelimeleri, seslere ayırmak; okuma yazma bilmeyen bir çocuk, kelimelerin farklı seslerden oluştuğunu bilmez. Örneğin, "kedi" kelimesinin 'k' - 'e' - 'd' - 'i' seslerinden oluştuğunu bilmez. Kelimeleri seslerine bölme şöyle bir egzersizle öğrenilebilir:

Bunları Sorun:

— "KÖPEK" kelimesi hangi sesle başlar?

— "KAZ" kelimesiyle hangisi kafiyelidir? "SAZ" mı, "SÖZ" mü?

— "BEZ" ve "YAZ" kelimelerini oluşturan sesler hangileridir?

— Hangi kelimede "B-E-Z" ve "Y-A-Z" sesleri vardır?

— Okumayı öğrenmeye başladığında da harfleri isimleri ile değil sesleri ile ifade edin.

c) Eğer çocuk okurken yanlış okursa sinirlenmeyin, kızmayın ve cezalandırmayın. Çocuk okurken hata yapmanın normal olduğunu bilmeli, yanlış okuduğunda bunu fark etmesini sağlayın, yanlışlarını düzeltmesi için yardım edin. Yanlış okuduğunda "dikkat" deyin yanlış okuduğu kelimeyi gösterin. Çocuğun yanlış okuduğu kelimeyi hecelerine ve seslerine ayırarak doğrusunu okuması için uğraşın. Hala okuyamıyorsa, o zaman doğrusunu siz söyleyin.

d) Çocuğunuzun, onu mazur gördüğünüzü bilmesi ve üzerinde baskı hissetmemesi önemlidir. Bu yüzden her yanlış okuduğu kelime üzerinde de durmamak gerekir. Aksi halde o sıkılmaya başlayacak ve motivasyonu düşecektir.

e) Okuyacağı kitabı ona seçtirirseniz okumaya daha istekli olur. Kitabın konusunu ve resimlerini sevmesi önemlidir. Bütün bir cümlenin aynı satırda olması faydalıdır.

f) Evde sesli ve sessiz okuma alıştırmaları yapın. Okuma alışkanlığını geliştirmek için, evde herkesin katıldığı okuma saatleri düzenleyin. Dikkat becerilerini geliştirmek için, yine evde herkesin katıldığı kelime türetme oyunu, isim-şehir-hayvan, scrabble ve adam asmaca gibi oyunlar oynanabilir.

g) Yazı yazmak da ÖÖG olan çocuklar için stresli ve zordur. Bu yüzden, alıştırma yapmak için ayrılan süre gereğinden fazla olmamalıdır.

h) Yazma konusunda; kelimeleri yüksek sesle okuyup hecelerine ayırın. Metinleri dikte edip yanlış yazdıklarını birkaç kez daha yazdırarak düzeltmesini sağlayın. Öncelikle kısa kelimeler üzerinde çalışın.

ı) Çocuğunuza evde ders çalıştırma konusunda yaşadığınız güçlükler ilişkinizi yıpratmaya başladıysa günlük ödevleri yaptırma konusunda özel ders aldırmayı deneyin.
 
Geri
Üst