AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Nuh Tufanı'nın Arkeolojik Delilleri Hakkında Bilgi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Nuh Tufanının Tarihi,
Nuh Tufanı Hakkında Bilgi
Nuh Tufanı'nın Arkeolojik Delilleri
Kuran'ın oldukca buyuk bir bolumunu oluşturan gecmiş kavimlerin haberleri kuşkusuz uzerinde duşunulmesi gereken konulardan biridir Bu kavimlerin coğu, kendilerine gonderilen peygamberleri yalanlamış, hatta onlara duşmanlık gostermişlerdir Yaptıkları taşkınlıklardan dolayı da Allah'ın azabıyla karşılaşmışlar ve yeryuzunden silinmişlerdir Kuran ayetlerinde, bu helak olaylarının sonraki insanlara da birer ibret olması gerektiği bildirilir
MO 3000 yılları civarında gercekleştiği duşunulen Tufan, tum bir uygarlığı bir anda yok etmiş; bunun yerine tamamen yeni bir uygarlık kurulmasına vesile olmuştur Boylece Tufan'ın acık delilleri, insanların ibret alması icin binlerce yıl boyunca korunmuştur
Mezopotamya ovasını etkisi altına alan Tufan'ı araştırmak icin yapılmış bircok kazı vardır Bolgede yapılan kazılarda başlıca dort şehiri icine alan buyuk bir sel felaketinin izlerine rastlanmıştır
Bu şehirler Mezopotamya Ovası'nın onemli şehirleri Ur, Uruk, Kiş ve Şuruppak'tır
Arkeolojik Calışmalarda Nuh Tufanı
Bu şehirlerde yapılan kazılar, bunların tumunun MO 3000'li yıllar civarında bir sele maruz kaldıklarını gostermektedir
Ur: Bu bolgede kazı yapan ilk kişi, British Museum'dan Leonard Woolley'dir Sir Woolley'in 1922'den 1934 yılına kadar suren kazı calışmaları Bağdat ile Basra Korfezi arasındaki colun ortalarında gercekleşmiştir Reader's Digest dergisinde Woolley'in kazıları şoyle anlatılmıştır:
Kazı yapılan bolgede, derine inildikce cok onemli bir buluntu ortaya cıkarılmıştı Bu, Ur şehrinin krallar mezarlığıydı Woolley kazıya devam ederek camurun icinden canak comlek cıkarmaya başladı Ve sonra birdenbire herşey durduWoolley boyle yazıyordu Artık ne canak, ne comlek, ne kul vardı, yalnız suyun getirdiği temiz camur
Woolley kazıya tekrar devam etti Camur iyice temizlenince altında kalmış bir medeniyet ortaya cıktı Bu durum, bolgede buyuk bir su baskınının meydana geldiğini gosteriyordu Ayrıca mikroskobik analiz, temiz kilden kalın bir katmanın, eski Sumer uygarlığını yok edecek kadar buyuk bir tufan tarafından buraya yığılmış olduğunu ortaya koyuyordu
Bu veriler, Tufan'ın etkilediği yerlerden birinin Ur şehri olduğunu gosteriyordu
Kiş: Tufan'ın izlerini taşıyan bir başka Mezopotamya şehri ise gunumuzde Tel ElUhaymer olarak isimlendirilen, Sumerlilerin Kiş şehridir Eski Sumer kayıtlarında, bu şehir Buyuk Tufan'dan sonra başa gecen ilk hanedanlığın başkentiolarak nitelelendirilmektedir
Şuruppak: Gunumuzde Tel ElFara olarak adlandırılan Guney Mezopotamya'daki Şuruppak kenti de Tufan'ın acık izlerini taşımaktadır Bu şehirde de MO 29003000 yılları civarında buyuk bir sel felaketinin gercekleştiği anlaşılmıştır Bu bolgede kazı yapan Pennsylvania Universitesi'nden Schmidt'in calışmalarını anlatan Max Mallowan şoyle diyor:
Schmidt 45 metre derinlikte kil ve kum karışımı sarı topraktan bir tabakaya erişti (bu tabaka selle beraber oluşmuştu) Bu tabaka, hoyuk kesitine gore ova seviyesine yakın bir duzeyde yer alıyordu ve hoyuğun her yerinde izlenebiliyorduCemdet Nasr donemini Eski Krallık doneminden ayıran kil ve kum karışımı tabakayı Schmidt tamamen nehir kokenli bir kumolarak tanımlayarak Nuh Tufanı ile ilişkilendirdi
Kısacası Şuruppak kentinde yapılan kazılarda da yaklaşık MO 29003000 yıllarına rastgelen bir selin kalıntıları ortaya cıkartılmıştı Diğer şehirlerle beraber Şuruppak kenti de muhtemelen Tufan'dan etkilenmiş şehirlerden biriydi
Uruk: Tufan'dan etkilendiğine dair elde kanıtlar olan son yerleşim birimi, gunumuzde Tel ElVarka olarak isimlendirilen Uruk kentidir Bu kentte de diğerleri gibi bir sel tabakasına rastlanmıştır Bu sel tabakası da, MO 29003000'li yıllarla tarihlendirilmektedir
Bilindiği gibi Dicle ve Fırat nehirleri Mezopotamya'yı boydan boya kesmektedir Anlaşılan odur ki, olay anında, bu iki nehir ve irili ufaklı butun su kaynakları taşmış, bunlar yağmur sularıyla birleşerek buyuk bir su baskını oluşturmuşlardır
Aslında felaketin gercekleşmesine neden olan oğeler tek tek ele alındığında hepsi gayet doğal olaylardır Tum bu olayların aynı anda olması ve Hz Nuh'un da kavmini boyle bir felaket icin uyarması, olayın mucizevi yonunu oluşturur
Yapılan calışmalar sonucu elde edilen ipucları değerlendirildiğinde Tufan'ın oluştuğu alanın boyutlarının yaklaşık olarak doğudan batıya (genişlik) 160 km, kuzeyden guneye (boy) 600 km olduğu ortaya cıkmaktadır Bu tespit de, Tufan'ın tum Mezopotamya ovasını kapladığını gostermektedir Tufan'ın izlerini taşıyan Ur, Uruk, Şuruppak ve Kiş şehirleri dizilimini incelediğimiz zaman bunların bir hat uzerinde yer aldığını goruruz Oyleyse Tufan, bu dort şehri ve cevresini etkilemiş olmalıdır Ayrıca MO 3000'li yıllarda Mezopotamya ovasının coğrafi yapısının gunumuzdekinden daha farklı olduğunu soylemek gerekir O devirlerde Fırat nehrinin yatağı, bugunkune gore daha doğuda bulunmaktaydı; bu akış rotası da Ur, Uruk, Şuruppak ve Kiş'ten gecen bir hatta denk geliyordu Kuran'da belirtilen yeryuzu ve gokyuzu pınarlarının acılmasıyla, anlaşıldığına gore, Fırat nehri taşmış ve yukarıda belirtilen bu dort şehri yerle bir ederek yayılmıştı
Sular Ne Kadar Yukseldi?
Kuran'da, geminin Tufan sonrası Cudiye oturduğu bildirilmektedir Cudikelimesi kimi zaman ozel bir dağ ismi olarak alınır, oysa CUDİ Arapca'da yuksekce yertepeanla mına gelmektedir Dolayısıyla Kuran'da Cudinin, ozel bir dağ ismi olarak değil, sadece geminin yuksekce bir mekana oturduğunu anlatmak icin kullanılmış olabileceği gozardı edilmemelidir
Ayrıca cudi kelimesinin yuksekce yertepe anlamından, suların belirli bir yuksekliğe eriştiği, ancak buyuk dağların seviyesine ulaşacak kadar yukselmemiş olduğu da anlaşılmaktadır Tufan, bazı kaynaklarda anlatıldığı gibi dunyadaki tum dağları yutmamış yani tum yeryuzunu sular altında bırakmamış, sadece belirli bir bolgeyi kaplamıştır
Gemiye Butun Hayvanlar Alındı Mı?
Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: 'Her birinden ikişer cift (hayvan) ile aleyhlerinde soz gecmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yukle' Zaten onunla birlikte cok azından başkası iman etmemişti (Hud Suresi, 40)
Konu hakkında yorumda bulunan bircok kaynak, Tufan'ın tum dunyayı kapladığından yola cıkarak, Hz Nuh'un yeryuzundeki tum hayvan turlerini gemiye aldığını ve hayvan neslinin Hz Nuh sayesinde yok olmaktan kurtulduğuna inanmaktadır Bu inanışa gore Tufan'dan once yeryuzundeki tum kara hayvanları toplanmış ve Hz Nuh'un gemisine yerleştirilmiştir
Bu iddia bircok soruyu cevapsız bırakmaktadır Oncelikle gemiye alınan farklı kıtalara has hayvanların nasıl toplandığı merak konusudur; kutuplardaki memeliler, Avustralya'daki kangurular veya Amerika'ya has bizonlar gibi Ayrıca insan icin son derece tehlikeli olan yılan, akrep, vs gibi zehirli olanların ve vahşi hayvanların nasıl yakalandığı, yakalandıkları duşunulse dahi bu kadar canlının gemiye nasıl sığdığı da yine cevapsız kalmaktadır
Kuran'da ise, yeryuzundeki tum hayvan turlerinin gemiye alındığına dair bir ifade bulunmamaktadır Tufan belirli bir bolgede gercekleşmiştir Bu nedenle gemiye alınan hayvanlar, Nuh kavminin bulunduğu bolgede yaşayanlar olmalıdır
İbret Gozuyle Bakmak
Ancak sadece o bolgede yaşayan tum hayvan turlerinin bile biraraya getirilmesinin mumkun olmadığı acıktır Hz Nuh'un ve cok az sayıda oldukları belirtilen muminlerin dunyanın (Hud Suresi, 40) dort bir yanına dağıldıklarını ve cevrelerindeki yuzlerce hayvan turunden ciftler toplamaya koyulduklarını duşunmek de zordur Bu nedenle toplanan hayvanların rahatlıkla yakalanıp himaye edilebilecek ve ozellikle de insanlara yarar sağlayacak evcil hayvanlar olduğu duşunulebilir Buna gore, Hz Nuh, muhtemelen, inek, koyun, at, tavuk, horoz, deve ve benzeri hayvanları gemiye almış olabilir
Burada onemli olan nokta şudur: Allah'ın Hz Nuh'a verdiği, hayvanları toplama emrindeki hikmet, hayvanların neslini korumaktan cok, Tufan sonrasında kurulacak yeni yaşama gerekli olan hayvanların toplanması olmalıdır Cunku Tufan yerel olduğu icin tum hayvanların soylarının tukenmesi sozkonusu olamaz Nasıl olsa Tufan'dan sonra zamanla diğer bolgelerden hayvanlar bu bolgeye goc edip bolgeyi eski canlılığına getireceklerdir Onemli olan Tufan'dan hemen sonra bolgede kurulacak yaşamdır ve hayvanlar temelde bu amacla toplanmış olmalıdırlar
Tarihsel ve arkeolojik bulgular Nuh Tufanı'nın Kuran'da anlatıldığı bicimde olduğunu ve inkarcı kavmin helak edildiğini ispatlamaktadır
İnsana duşen, bu olaydan ibret alarak en buyuk ve en ustun olanın her zaman icin Allah olduğunu ve sadece O'na kulluk etmekle kurtuluşa erişebileceğini bilmektir
makale harun yahya
 
Nuh Tufanı hakkında detaylı bilgiler paylaştığınız için teşekkür ederim. Tufan olayı, çoğu kavmin helak edilmesi ve yeryüzünden silinmesi konusunda Kuran'da bahsedilen bir olaydır. Yaklaşık M.Ö. 3000 yıllarında gerçekleştiği düşünülen Tufan, Mezopotamya ovasını etkileyen büyük bir felakettir. Bu konuda yapılan arkeolojik çalışmalar, Ur, Uruk, Kiş ve Şuruppak gibi önemli şehirlerde büyük sel izlerine rastlanmıştır.

Özellikle Ur şehrinin kazılarında bulunan krallar mezarlığındaki buluntular, büyük bir su baskını yaşandığını göstermektedir. Benzer şekilde, Kiş ve Şuruppak gibi şehirlerde de yaklaşık M.Ö. 2900-3000 yıllarında sel felaketleri yaşandığı tespit edilmiştir. Uruk şehrinde de sel tabakaları bulunmuş ve bu şehirlerin Tufan'dan etkilendiği belirlenmiştir.

Tufanın etkilediği alanın boyutlarının yaklaşık olarak 160 km genişlik, 600 km boy olduğu ve Mezopotamya ovasını kapladığı düşünülmektedir. Sel felaketinin doğal olaylar sonucunda yaşandığı ancak aynı anda gerçekleşmesi ve Hz. Nuh'un uyarmasıyla olayın mucizevi bir boyut kazandığı belirtilmektedir.

Gemiye alınan hayvanlar konusunda ise farklı kaynaklardan bilgiler paylaşılmaktadır. Bazı inanışlara göre Hz. Nuh, dünya üzerindeki tüm hayvan türlerini gemiye almıştır. Ancak bu durumun pratikte nasıl gerçekleştiği ve gemideki tüm hayvanların barındırılmasının imkansızlığı konusu tartışma yaratmıştır. Bazı yorumcular, gemiye alınan hayvanların belirli bir bölgede yaşayan ve insanlar için yararlı evcil hayvanlar olduğunu düşünmektedir.

Sonuç olarak, arkeolojik ve tarihsel bulgular, Nuh Tufanı'nın Kuran'da bahsedilen şekilde gerçekleştiğini ve helak edilen kavimlerin yeryüzünden silindiğini doğrulamaktadır. İnsanlar için önemli bir ibret vesikası olan bu olay, Allah'a kulluk etmenin önemini vurgulamaktadır. Allah'ın yeryüzündeki tüm yaratıkları kontrol ettiği ve sadece O'na kulluk edilmesi gerektiği mesajı Nuh Tufanı'nın ardında da yeralmaktadır.
 
Geri
Üst