AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Nisa 15-16. ayetlerde hangi suçun cezası verilmektedir?

zeberus

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2024
Mesajlar
74.060
Tepkime puanı
2
Puan
38
Yaş
36
Kuran’da zina, eşcinsellik, fuhuş suçlarının cezaları :
Nisa 15-16. ayetlerde anlatılan eşcinsellik suçumu? Genel anlamda ahlaksızlık mı?

Nisa 15:‘’Kadınlarınızdan ahlaksızlık (fâhişete) yapanların aleyhinde olmak üzere içinizden dört şahid tutun. Eğer şehadet ederlerse, onları, ölüm alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde alıkoyun.’’

Nisa 16: ‘’Sizlerden bunu yapanların, her ikisine de eziyet edin. Eğer tevbe ederler ve ıslah olurlarsa artık onlardan vazgeçin. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.’’

Bu ayetlere çoğu kişi tarafından eşcinsel ilişki manası verilmektedir. Halbuki ayetlerde eşcinsellik ile ilgili hiç bir kelime bulunmamaktadır. Bu ayetlerde geçen kelime genel ahlaksızlık anlamında daha pek çok ayette kullanılan ”fâhişet” kelimesidir. Bu ayetteki konu eşcinsellik değilse ve zina ile ilgili olarak Nur 2. Ayette ”Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun” şeklinde bir hüküm zaten olduğuna göre ayetler hangi suç ile ilgilidir?

Eşcinsel ilişki gibi insanların genelinde tiksinme uyandıran ve lut kavmiyle ilgili ayetlerde de iğrenç bir iş olduğu belirtilen sapıklığın cezası bu kadar hafif olabilir mi? Bir kadın ve bir erkeğin zinası ile iki erkeğin bu tarz faaliyeti karşılaştırıldığında hangisi daha garip ve tiksindirici gelir insanlara? Kadın ve erkeğin cinsel ilişkisine 100 sopa ceza verilirken bundan çok daha iğrenç olan erkekler arası cinsel ilişkiye sadece kınama gibi bir ceza verilmesi mümkün olabilir mi? Bu adeta yaralama suçuna idam, cinayete hapis cezası vermek gibi akıl dışı bir işlem olmaz mı?

Bu konunun anlaşılması için Nisa 15. Ayette geçen ”fâhişet” kelimesininde doğru şekilde yani Kuran’daki gerçek manası ile analiz edilmesi gerekiyor. Hem Kuran’daki kullanımı hemde sözlük anlamı itibariyle ”fâhişet” kelimesi doğrudan eşcinsellik yada zina anlamında değildir. Bu kelime içine zina ve eşcinselliğinde dahil olduğu toplumca hoş görülmeyen her türlü kötü tutum ve davranışları kapsamaktadır yani manası ”Ahlaksızlıktır”.

Mesela toplumsal anlamda düşündüğümüzde Zina, Eşcinsellik gibi fiziksel cinsel fiillerden başka müstehcen konuşmalar, küfür, açık-saçık giyinmek, avret bölglerini teşhir etmek gibi pek çok kötü fiil içinde ”ahlaksızlık” tabirini kullanırız. İşte ‘’fâhişete’’ kelimesinin Kuran’daki kullanımıda aynen böyledir. Her zina ahlaksızlıktır ama her ahlaksızlık zina değildir. Örneğin toplum içinde müstehcen, cinsel içerikli sözler sarf etmek, açık saçık giyinmek, küfürlü konuşmak ahlaksızlıktır ama zina değildir. Fahışet (ahlaksızlık) ile zina tabirleri Kuran’da ayrı ayrı zikredilmektedir. Bunun en somut örneklerinden birisini İsra 32. ayette görmekteyiz:

İsra 32: ‘Ve lâ takrebûz zinâ innehu kâne fâhışeh(fâhışeten), ve sâe sebîlâ(sebîlen).’’
”Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, ahlaksızlıktır (fâhışeten) ve kötü bir yoldur.”

İsra 32. Ayette zina ve fahışet kelimeleri ayrı kullanılarak zinanında fahışet (ahlaksızlık) kapsamında olduğu belirtiliyor yani zina bir ahlaksızlıktır ama her ahlaksızlık zina değildir. Aynı kelime eşcinsellik içinde kullanılmaktadır:

Araf 80: Hani Lut da kavmine şöyle demişti: “Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı ahlaksızlığımı (fâhışet) yapıyorsunuz?”

Ayetlerde ”fahışet” kelimenin genel bir ahlaksızlık terimi olduğu açıkça görülmektedir. Hem zina hemde eşcinsellik için ”fahışet” denilmektedir. Bu deliller ışığında Nisa 15 ve 16. ayetlerde yer alan ’fâhişet’’ kelimesine eşcinsellik manası verilmesi doğru değildir, bu kelime genel bir tanımdır bütün ahlaksız fiilleri kapsamaktadır. Zina’nın cezasıda kadın-erkek ayırtedilmeksizin Nur 2’de 100 sopa olarak verildiğine göre bu ayetlerde geçen hükümler ”ahlaksız” davranışlarla ilgilidir. Buradaki tanım fiziki cinsel ilişki kapsamındaki suçlar dışındaki ahlaksızlıkları kapsamaktadır. Örneğin teşhircilik, röntgencilik, el hareketi, taciz, küfürlü konuşmak, cinsel içerikli sözler gibi.
Ceza olarak kadın eve kapatılırken erkeklerde bu mümkün olmadığı için onların tevbe edip kendilerini düzeltene kadar kınanmaları, toplumdan dışlanmaları emredilmektedir.
Kadınlar içinde aynı yol açıktır. Nisa 15. Ayette yer alan ‘’Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde alıkoyun.’’ Hükmündeki çıkış yolunun ne olduğunuda nisa 16’da görmekteyiz: ‘’Eğer tevbe ederler de ıslah olurlarsa artık onlardan vazgeçin. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.’’

Peki eşcinsel ilişkinin cezası nedir?

Kadınlar arasındaki eşcinsel ilişki fiziki farklılıklar sebebiyle en fazla bir ahlaksızlık olarak nitelendirilebilirken erkekler arasındaki çok daha ağır bir suçtur. Bu tarz ilişkiler toplumda ağır tahribat ve travmalara yol açması sebebiyle ”fesat çıkarma, bozgunculuk” kapsamına girmektedir. Bu tarz suçların cezası Maide 33. ayette anlatılmaktadır:

Maide 33: ”Allah’a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.”

Tabi çoğu suçta olduğu gibi faillerin tevbe etme hakları gözönünde bulunduralarak bireylerin samimiyetine ve durumuna göre ceza değil tedavi seçeneği her zaman bulunmaktadır. Lut Peygamberin kavmini uyarmasından anlaşılacağı gibi bu fiili yapanların sorgusuz sualsiz cezalandırılması gibi bir durum kesinlikle yok. Bahsedilen ceza ancak uyarılara aldırmayarak bu iğrenç fiili yaşam biçimi haline getiren, durumunu toplumda teşhir eden ve yaymaya çalışan şahıslar için geçerlidir.

Aşağıda ‘’fâhişet’’ ve ”zina” kelimelerinin geçtiği ayetler görülmektedir.

Fahişet ve Zina Kelimelerinin Geçtiği Ayetler:
İsra 32: ‘Ve lâ takrebûz zinâ innehu kâne fâhışeh(fâhışeten), ve sâe sebîlâ(sebîlen).’’ ‘Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, ‘çirkin bir hayasızlık’ (fâhışetin) ve kötü bir yoldur.’

Nisa 22: ‘Kadınlardan babalarınızın nikahladıklarını nikahlamayın. Ancak geçen geçmiştir. Çünkü bu, ‘ahlaksızlık'(fâhışetin) ve ‘öfke duyulan bir iğrençliktir.’ Ne kötü bir yoldur o!… (Bu ayetteki ifade dikkat çekici. Ortada bir nikah var yani zina değil konu üvey anne ile evlilik. Ortada yakın bir kanbağı ve zina olmadığı halde durum çok ağır bir dille kınanıyor, çünkü ahlaksız, müslümana yakışmayacak bir durum)

Nisa 25: ‘İçinizden özgür mümin kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, ahlaksızlık(fâhışetin)yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.’

Ali imran 135: ‘Ve onlar ‘ahlaksızlık’ (fâhışetin) işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları kim bağışlayabilir? Onlar yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.’

Araf 28: ‘Onlar bir ‘ahlaksızlık’ (fâhışetin) yaptıklarında: ‘Biz babalarımızı bu işler üzere bulduk, Allah da bize böyle emretti’ derler. De ki: ‘Allah ‘ahlaksızlığı’ (fâhışetin) emretmez. Siz Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?’

Araf 33: ‘De ki: ‘Rabbim ancak, gizli olsun açık olsun bütün ‘ahlaksızlıkları’ (fâhışetin), günah işlemeyi, haksız yere taşkınlık etmeyi, hakkında bir delil indirmediği bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.’

Araf 80: Hani Lut da kavmine şöyle demişti: “Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı ahlaksızlığımı (fâhışetin) yapıyorsunuz?” (Aynı kelime İsra 32’de zina için kullanıldığı gibi bu ayette eşcinsellik içinde kullanılıyor.)

Şura 37: ‘Onlar ki, büyük günahlardan ve ahlaksızlıktan(fâhışetin) kaçınırlar. Öfkelendikleri zaman bağışlarlar.’

Nahl 90: ‘Şüphesiz Allah adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emreder, ahlaksızlıktan(fâhışetin) , kötülükten ve azgınlıktan (bagyi) da men eder. Umulur ki öğüt alırsınız diye size öğüt veriyor.’

Nur 19: ‘İman edenler arasında ahlaksızlığın (fâhışetin) yayılmasından hoşlananlar için dünyada da, âhirette de elim bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.’

Nur 21: ”Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, şüphesiz o ahlaksızlığı(fâhışetin) ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve rahmeti olmasaydı sizden hiçbir kimse ebediyyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediğini arındırır. Allah işitendir, bilendir.”

Nur 33: ”Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah’ın size verdiği maldan onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, eğer tehassun etmek [nikah koruması altına girmek] isterlerse , iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için [evlenmelerine engel olarak] fuhşa-isyana(bigai) zorlamayın. kim onları buna zorlarsa, bilsin ki, maruz kaldıkları bu zorlanmadan ötürü, Allah (onları) bağışlayacaktır! ”

Enam 151: De ki: “Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne babaya iyilik edin, yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- ahlaksızlığın (fâhışetin) açığına da ve gizli olanına da yaklaşmayın. Hakka dayalı olma dışında, Allah’ın (öldürülmesini) haram kıldığı nefsi öldürmeyin. İşte bunlarla size tavsiye etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.”

Yusuf 24: ‘Andolsun kadın onu arzu etmişti. Eğer Rabb’inin kesin kanıtını (burhanını) görmeseydi o da onu arzu etmişti. Böylece ondan, kötülüğü ve ahlaksızlığı (fâhışetin) uzak tutuyorduk. O bizim muhlis kullarımızdandı.’

Talak 1: ‘Ey Nebi, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık ahlaksızlık (fâhışetin) göstermeleri durumu başka. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur.’

ZİNA KELİMESİNİN GEÇTİĞİ AYETLER:

İsra 32: ‘Ve lâ takrebûz zinâ innehu kâne fâhışeh(fâhışeten), ve sâe sebîlâ(sebîlen).’’
‘Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, ahlaksızlık(fâhışetin) ve kötü bir yoldur.’
Nur 2: ‘Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun. Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara karşı Allah’ın dini konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya müminlerden bir grup da şahit bulunsun.’

Nur 3: ‘Zina eden erkek, zina eden ya da müşrik olan bir kadından başkasını nikahlayamaz; zina eden kadını da zina eden ya da müşrik olan bir erkekten başkası nikahlayamaz. Bu, müminlere haram kılınmıştır.’
Furkan 68: ‘Ve onlar, Allah ile beraber başka bir ilah’a tapmazlar. Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina (yeznûne) etmezler. Kim bunları yaparsa ceza ile karşılaşır.’

Mümtehine 12: ’Ey Nebi, mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina (yeznîne) etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak, maruf konusunda isyan etmemek üzere sana biat etmek için geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret iste! Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.’

GAYRA MUSÂFİHÎNE (korunmayan, evlilik dışı, metres)

Maide 5: Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü’minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, metres (gayra musâfihîne) ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı inkar ederse artık onun ameli boşa gitmiştir. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.’

Nisa 24: ‘Sağ ellerinizin malik olduğu dışındaki kadınlardan ‘evli ve özgür’ olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah’ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup metres (gayra musâfihîne) olmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle yararlandıysanız, onlara ecirlerini (mehir)tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı razı olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.’
 
Geri
Üst