- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 265.099
- Çözümler
- 3
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
Ege Denizi’nde 4 gündür devam eden deprem fırtınası endişeye neden oldu. Prof. Dr. Naci Görür, 400’ün üzerinde meydana gelen ve tedirginlik yaratan depremlere ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Hürriyet’ten Fulya Soybaş’a konuşan Görür, Ege Denizi’ndeki neler olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Dünyanın litosferi, kabuk ya da üst manto da denir, levhalara ayrılmıştır. Bu levhalar hareket eder, sınırlarında hareket edince ise deprem olur. Türkiye’deki levhalar; Kuzeyde Avrasya-Anadolu, güneyde Afrika ve Doğu-Güneydoğu’da da Arap levhasıdır. Bunların sınırı da faylardır. Avrasya ile Anadolu’nun sınırında Kuzey Anadolu fayı, Arap-Afrika-Anadolu levhası arasındaki sınırsa, 50-60 bin kişinin hayatını kaybettiği, Doğu Anadolu fayıdır. Afrika levhası kuzeye doğru gelir ve Türkiye’nin altına dalar. Daldığı yere de Helen-Kıbrıs yayı, dalma/batma zonu deriz.
Bu sıra da üstünde kalan Anadolu levhası ise bu dalma/batma sebebiyle gerilir ve bazen de üzerinde magmatik yay oluşur. Şimdi bu depremlerin olduğu yer, böyle magmatik yayın, gerilmenin oluştuğu yerdir. Bitmedi! Bizim Marmara civarında, Avrasya ile Anadolu levhası arasındaki Kuzey Anadolu fayı, hafif, saat yönünde döner, bu depremlerin olduğu yere kadar uzanır. Toplayayım. Afrika’nın, Anadolu levhası altına dalması, üstteki Anadolu levhasının gerilmesi, Kuzey Anadolu fayının güney kolunun da buraya kadar varan hareketi ile karmaşık görünen bu deprem fırtınası yaşanmaktadır.
Santorini Adası'nın kuzey doğusunda oluyor bu hareketler. İstanbul buraya birazcık uzak, Aydın ve Muğla civarı daha yakın. Her 15-20 dakikada bir sallanan bir bölge, görünürde yıkım olmasa bile mikro deformasyona uğrar. Bu Türkiye'den de hissedilebilir. Eğer Türkiye'ye yakın ve büyük bir kırılma olursa, olabilecek depremden biz de etkilenebilir, yıkım yaşayabiliriz.
Tsunami oluşması da muhtemeldir. Çünkü tsunami yaratabilecek bir fay sistemi var burada. Eğim atımlı hareketler var. Eğer deprem fırtınası bu şekilde devam eder ve kırılma yönüne bağlı olarak büyüklükleri de yüksek olursa tsunami bizim kıyılarımızı da etkiler. Ama bak, 'olacak' demiyorum, ‘olabilir.' Olmaya da bilir. Deprem fırtınaları, yaşanabilen yer olaylarıdır. Bazen aylarca sürer. Ne zaman duracağını kestirmek mümkün değildir. Fakat önlem almak mümkündür."
“ADADAKİ ÖNLEMLERİ GÖRÜNCE ‘İŞTE BUDUR’ DEDİM”
“ADADAKİ ÖNLEMLERİ GÖRÜNCE ‘İŞTE BUDUR’ DEDİM”
Görür, Santorini Adası’nın boşaltılmasıyla ilgili de şunları kaydetti:
“Adayı boşalttılar, okulları tatil ettiler, çadırlar kurdular, ordu geldi. Ve dikkat! Olup olmayacağı belli olmayan bir deprem için bunu yaptılar. Belki 5-10 gün sonra her şey normale dönecek. O zaman bizimkilerden bazıları, ‘Adamlara bak, olmayacak şey için ne de panik yaptılar’ diye kendi çapında eğlenecek. Ama önlem dediğimiz şey tam da budur. Bir insanın canı her şeye bedeldir.
Devlet bunun için vardır. ‘Evini güçlendirene 5-10 lira destek olurum’ demek, önlem değildir. Yıkılan evleri, hızlıca yeniden dikmek, depreme hazırlanmak demek değildir. Önlem demek; deprem bölgelerini belirlemek, levha sınırlarının nereler olduğunun farkına varmak ve de buralarda özel mimari, mühendislik, müteahhitlik hizmeti vermek ve hatta zemin etüdü yaparak, yerine göre özel malzeme kullanmak, zemin uygun değilse de vatandaşın zemini uygun bölgelere göç etmesini sağlamak, bu yönde tedbirler almak demektir. Öteki türlüsü önlem almak değil, yara sarmaktır.”
Haber Kaynağı :12punto