Mutezile mezhebi hakkında bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Mutezile kelimesi sözlük anlamı itibari ile “ayrılmak, bölünmek, uzaklaşmak” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelimenin doğru yazılışı ise “Mu’tezile” şeklindedir. İslam inancı içerisinde yer alan itikadi mezheplerinden birisi olan Mutezile mezhebinin kurucusu Vasıl İbn Ata’dır. Vasıl hocası Hasan Basri hazretleri ile büyük günah meselesinde aynı görüşü paylaşmamıştır. Bundan sonra kendine yakın arkadaşları ile birlikte Hasan Basri hazretlerinin çok değerli ilim meclisini terk etmişler. Ki bu nedenle tutmuş oldukları yol, “ayrılanlar ve uzaklaşanlar” anlamına gelen Mutezile ismi ile anılmıştır.

Muzelile mensupları ehl-i adl ve ehl-i tevhid isimleri ile ve kader, Allah’ın sıfatlarını reddettikleri için ise de Kaderiyye ve Muattıla isimleriyle İslam aleminde anılmıştır. Mutezile mezhebi hicri ikinci asrın başında İslam toplumunda itikadi, siyasi, felsefi, kültürel ve fikri hareketlerle adeta çalkalandığı bir zamanda ortaya çıkmış ve güç kazanmıştır. Mutezile mezhebi Yahudi, Hristiyan, İran, Hind dinleri ve Yunan felsefesi gibi inançlar ile temas etmiş ve bu inanç sistemlerine karşı İslam dini akaidini savunmuştur. Bütün Mu’tezile mezhebinin beş tane önemi yüksek ilkesi vardır ve onlar şöyledir.

Tevhid.


Adl.


Va’d ve vaîd.


El-menzile beyne’l-menzileteyn.


Emr-i bi’l-ma’rûf ve nehy-i ani’l-münker.
Mutezile mezhebi cedel metodunu kullanmaktadır. Bununla birlikte tefekkür ve muhakemeye önem veren, akıl ve nakle aynı oranda bir ölçü ile yaklaşan Mutezile mezhebi, çeşitli bilim adamları arasında tartışma yöntemlerini geliştirmek için çok çalışmışlardır. Mutezile mezhebi İslam aleminde oluşan Müşebbihe, Mücessime, Haşviyye ve Râfıza gibi sapıklığı çok açık cemaatlerin iddialarını çürütmüştür ve İslam dinine dışarıdan gelen Uluhiyyet ve Nübüvvet karşıtlarına karşı da kelam ilmi ile karşı durmuşlardır.


Özetle, Mutezile mezhebi İslam toplumuna bilim, akıl, mantık, felsefe ve kültür konularında önemli katkıları olmuştur. Fakat zaman içerisinde kendi içerisinde görüş ve fikir ayrılıklarına düşen Mutezile’nin sadece kendi düşüncelerini Müslümanlara ve diğer insanlara kabul ettirebilmek için devletin sert gücünü kullanması ve bu yanlış ile birlikte başka yanlışlara da sürüklenmesi Müslümanların Mutezileye karşı bir cephe almasını sağlamıştır. Tabi şuda bir gerçek ki zikrettiğimiz katı süreçte Mutezile görüşüne sahip olan kimselerin fıkıh ve hadis alimlerine fazla incitmesi, Mutezile’nin Ehli sünnet tarafından haklı olarak eleştirilmesine ve değer kaybetmesine sebep olmuştur.
 
Geri
Üst