Münâcât, Arapça kökenli bir kelime olup dilek, niyaz etmek anlamına gelir. Genellikle İslamî literatürde dua anlamında kullanılan bir terimdir. Münâcât, Allah'a yönelik yapılan samimi bir iletişim şeklidir ve müminin kalbini Allah'a açarak O'na yakarması, dilek ve niyazda bulunması anlamına gelir.
Münâcât, genellikle bireysel olarak yapılır, yani kişi kendi iç dünyasında Allah'a yönelik konuşur veya meditasyon yapar gibi Allah'a yönelir. Münâcât esnasında insan, Allah'a olan bağlılığını ifade eder, O'na hamd ve şükürde bulunur, günahlarını itiraf eder ve mağfiret diler, O'ndan isteklerde bulunur veya sadece O'nunla kalbi bir bağlantı kurar.
Münâcâtın birçok farklı türü bulunmaktadır. Bazıları sadece Allah'a hamd ve şükrü içerirken, bazıları dualar ve isteklerle doludur. Ayrıca, tasavvuf geleneğinde de önemli bir yeri vardır. Tasavvufi münâcât, kişinin Allah'a olan aşk ve özlemiyle dolu olan dualardır. Bu tür münâcât, şairane bir dille yazılır ve manevi bir hâl içinde Allah'a yönelik bir aşkın ifadesi olarak kabul edilir.
Sonuç olarak, münâcât Allah'a olan bağlılığın, samimiyetin ve isteğin ifadesidir. İslam inancında dua etmek önemli bir ibadettir ve kişinin Allah'a yönelik iletişiminin bir parçasıdır. Münâcât, kalbi ve dili bir araya getiren bir dualama şeklidir ve müminin Allah ile olan bağını güçlendirir.