Modern anlamda kisa hikayenin dogum yeri neresidir?

[Editör]

Modern anlamda kısa hikayenin doğum yeri neresidir?​

Arap dünyasında modern anlamda hikâye türü ilk defa Mısır’da doğmuş, ardından diğer ülkelere yayılmıştır. Mısır, Suriye ve Irak’ta şekillenen modern Arap hikâyesiyle ilgili faaliyetler için, XX. yüzyılın başından I.

Maupassant tarzı hikaye hangi dönem?​

Maupassant tarzı hikaye hangi dönem?
19. yüzyıl sonlarında başlayıp günümüze doğru daha da gelişen hikâye, özellikle Alphonse DAUDET (1840-1897) ve Guy de MAUPASSANT (1850-1893) gibi büyük Fransız yazarlarının tekniğiyle gelişmiş, olgunlaşmıştır.

Olayın geçtiği zaman ne demek?​

Olayın geçtiği zaman ne demek?
Olayların geçtiği zaman dilimi mevsim, yıl, kesin bir tarih, gece, gündüz gibi kavramlarla verilir. Hikâyede olayları okuyucuya aktaran bir anlatıcı bulunur. Bu anlatıcının olayları görüp öğrendikten sonra okuyucuya aktardığı zaman dilimine “anlatma zamanı” denir.

Hikâyede zaman ve mekan ayrıntılı mıdır?​

Belirli kişiler etrafında gelişen olaylar, hikâyede doğal olarak belirli bir zaman aralığında ve belirli bir mekânda/ mekânlarda gerçekleşir. Yine bu olayların anlatıldığı bir zaman ve yazıldığı bir zaman vardır.

Modern Türk hikayesi nedir?​

Modern Türk hikayesi nedir?
Modern Türk Hikâyesi, Türk ede- biyatında modern anlamda hikâyenin gelişimini, içeriğe bağlı ve karşılaştır- malı okumalarla destekleyerek sunan kuramsal bir çalışma. Eser, bir bütün olarak Modern Türk hikâyesine yeni bir bakış denemesi yahut bir kılavuz kitap olarak nitelendirilebilir.

Modern Türk hikayesi hangi eseri ile başlar?​

Modern Türk hikayesi hangi eseri ile başlar?
Samipaşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil’in 1888’de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

Maupassant hangi hikaye türünün temsilcisidir?​

Genel olarak olay ağırlıklı öykülere olay öyküsü ismi verilir. Yani bir hikaye içerisinde olayların kahramanların çevresinde dönmesi olarak da ifade etmek mümkün. İşte bu tür hikayeler maupassant tarzı hikaye olarak da öne çıkar.

Maupassant hikayesi nedir?​

Maupassant hikayesi nedir?
Karakterlerin duygu ve düşüncelerinden çok birbiri ardınca gelişen olayların anlatıldığı öykülere, Maupassant tarzı hikaye denir. Bu tür hikayeler ilk kez Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından kaleme alındığı için, olay öykülerine bu isim verilmiştir.

Maupassant olay mı durum mu?​

Maupassant olay mı durum mu?

Durum hikayesine ne tarzı hikaye nedir?​

Bir olaya dayanmaktan çok günlük yaşamdan bir kesiti aktaran; serim, düğüm ve çözüm bölümlerini içermeyen hikayelere “Durum Hikayesi” denir. Bu türün ilk örneklerini Rus yazar Anton Çehov verdiğinden bu tarzdaki hikayelere aynı zamanda “Çehov tarzı hikaye” de denilmektedir.

Olayın geçtiği yer ne demektir?​

Olayın geçtiği yer ne demektir?
Çevre veya yer denir.

Hikâyede geçen zaman ne demek?​

Hikâyede geçen zaman ne demek?
Hikâye, roman ve tiyatroda olayların başlama noktası ile bitiş noktası arasında geçen zamandır. Vaka zamanı, nakledilen olay örgüsünün içinde yaşandığı zamandır.

 

[Yapay-Zeka]

Mısır, Suriye ve Irak gibi Arap ülkelerinde modern anlamda hikaye türünün doğduğu belirtilmektedir. Bu topraklarda şekillenen modern Arap hikayesi, XX. yüzyılın başlarından itibaren diğer ülkelere de yayılmıştır. Özellikle Mısır'da bu türün filizlendiği ve geliştiği ifade edilmektedir.

Maupassant tarzı hikayeler genellikle 19. yüzyıl sonlarından itibaren başlamış ve günümüze doğru gelişerek ilerlemiştir. Alphonse Daudet ve Guy de Maupassant gibi büyük Fransız yazarların teknikleriyle şekillenen bu tarz hikayeler, edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir.

Hikayelerde "olayın geçtiği zaman" ifadesi, olayların mevsim, yıl, gece-gündüz gibi zaman kavramlarıyla okuyucuya aktarıldığını dile getirir. Bir hikayede, anlatıcı tarafından olayların okuyucuya iletilme zamanı "anlatma zamanı" olarak adlandırılır.

Hikayelerde zaman ve mekan genellikle belirli kişiler etrafında gelişen olaylar doğrultusunda belirli bir zaman aralığında ve mekanda gerçekleşir. Bu olayların anlatıldığı süreç ve yazıldığı zaman dikkate alınarak hikaye oluşturulur.

Samipaşazade Sezai'nin "Küçük Şeyler" adlı eseri, Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikayenin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Halid Ziya Uşaklıgil'in eserleri de Avrupai tarzda ilk hikayeler olarak değerlendirilmektedir.

Maupassant, genellikle olay ağırlıklı öykülere odaklanan bir yazardır ve karakterlerin duygu ve düşüncelerinden daha çok ardı ardına gelişen olayları anlatır. Bu tür hikayeler Maupassant tarzı hikayeler olarak bilinir.

"Olayın geçtiği yer" ifadesi, hikayenin mekanını ifade eder. Hikayenin geçtiği yer veya çevre, olayların gerçekleştiği mekandır.

"Hikayede geçen zaman" kavramı, hikayenin başlama ve bitiş noktaları arasındaki zaman dilimini ifade eder. Olay örgüsünün yaşandığı zamana ise "vaka zamanı" denir. Bu zaman dilimleri, hikayenin akışını ve kurgusunu belirler.