AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Mersinin içelin Tarihi Yerleri

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.184
Tepkime puanı
1
Puan
1
mersinin tarihi yerleri, mersinin tarihi eserleri ,içel tarihi mekanları,Mersinin tarihi yerleri nedir, mersinin tarihi eserleri nelerdir,mersinin turistik gezilecek yerleri
İçel İli Tarihi Yerleri
St Paul Kilisesi
Tarsus ilçe merkezinde Çarşıbaşı mevkiindeki St Paul Kilisesi'nin 1102 yılında St Paul Katedrali olarak yapıldığı söylenmektedir Kilise bahçesine batı yönde yer alan ve cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilir Yapı bu bahçe içerisinde takriben 460 m2lik bir alanı kapsamaktadır Kesme taşlarla inşa edilen yapının dış uzun cephelerinde âmâ kemerler bulunmaktadır Batıdaki asıl kapıdan girilen salonun genişliği 1930 m uzunluğu 1750 mdir Girişin sağında ve solunda birer yarım plaster sütun ve bu sütunların hizasında salonu üç sahına (nef) ayıran, ikişerli iki sıra halinde dört serbest sütun yer alır Kuzey ve güney duvarlarda da yeniden yarım sütunlar bulunmaktadır Gerçekte bu sütunlar gri renkli granit olup, antik devir yapılarına ait olmaları muhtemeldir Orta salonun genişliği 1260 m olup, üzeri tonozludur Tavanın merkezine rastlayan bölümde, apaçık Hz İsa olmak üzere doğuda Yohannes ve Mattaios, batıda Marcos ve Lucas'ın freskleri bulunmaktadır Yapının kuzeybatı köşesinde İse bir çan kulesi yer almaktadır Inşa ve çevresi sene içerisinde büyükçe bir yenileme görmüş, çevresi çevre düzenlemesi ve İstimlâk ile düzenlenmiştir
St Paul Kuyusu
Tarsus ilçe merkezinde, Kızılmurat Mahallesinde, Cumhuriyet Alanının takriben 300 m dek kuzeyinde, eski Tarsus evlerinin yoğun olduğu bölgede, öteden beri StPaulus'un evinin yeri olarak kabul edilen bir avluda bulunan kuyu, StPaul düşünce Kuyusu olarak bilinir Bu evin bahçesinde yakın zamana dek yapılan minik bir kazı çalışmasında bir takım duvarlar ortaya çıkarılmıştır St Paul fikir ’un Hıristiyanlık için önemine ast olarak, bu kalıntıların ve kuyunun bir zamanlar beri tanrısal sayılması, kentte yakın zamana değin yaşayan Hıristiyan cemaatinin inancının izleri olarak yorumlanmaktadır
Halen çevre düzenlemesi ve çevre istimlâkları üretilmiş olan kuyunun çapı 115 mdir Ağız taşının silindir şeklinde olmasına karşın, ana kuyu gövdesi kare biçimlidir ve dörtgen kesme taşlarla yapılmıştır Derinliği 38 m olan kuyunun suyu yazkış hiç eksilmez Kudüs'e hacı olmak için yöreden geçen Hıristiyanlarca kutsal sanılan bu kuyu suyundan içilir Bunun yanı sıra yapılan kazı çalışmalarında St Paul fikir ’un doğduğu konut olarak tahmin edilen evin taş duvarları St Paul Kuyusu'nun hemen yanına gün ışığına çıkarılmıştır
Makamı Şerif Camii Ve Danyal Peygamber Kabri
Makamı Şerif Camii şehir merkezinde 1857 yılında yapılmıştır Camiye yeni bir bölüm eklenmiştir Yeni yapıdan eski kısma üç kapı açılmakta ve üç basamakla başlıca makama inilmektedir Burası basık bir kubbe ile örtülüdür Mihrabı düz ve sadedir Doğusunda Danyal Peygamberin kabri yer almaktadır böylece camiye Makam Camii adı verilmiştir Danyal Peygamber 2 Babil Kralı Nebukadnesar (MÖ 605562) vaktinde yaşamış, Yahudileri Babil esaretinden ilmi ve kehanetleriyle kurtarmıştır Rivayete kadar Babil Kralı rüyasında İsrailoğullarından gelecek bir erkek çocuğun kendi tahtını sarsacağını bildirilmesi üstüne İsrailoğullarından doğacak erkek çocukların öldürülmesini emretmiştir bu nedenle Danyal Peygamber doğunca ailesi onu dağ başında bir mağaraya bırakmıştır Mağarada bir erkek ve bir kadınsı aslan himayesinde büyüyen Danyal, delikanlı olunca kavmi arasına karışmıştır
Bir kıtlık senesinde Tarsus'a misafir etme edilen Danyal Peygamber'in Tarsus'a gelmesiyle birlikte bolluk olmuştur bu nedenle Danyal Peygamber Babil'e geri gönderilmemiş, ölünce Tarsus'da şimdiki Makam Camiinin bulunduğu yere gömülmüştür “İS 630640 yıllarında Hz Ömer vaktinde Tarsus İSlam Kuvvetleri kadar fethedilir Şehrin imarı esnasında İslam Kuvvetleri komutanı Ebul Musa Benzer Arı göre, kapısı mühürlü bir odanın içerisinde bir sanduka bulunur Ebul Musa göre açılan sandukada kefeni altın işlemeli olan ve parmağında bir yüzük yer alan devasal büyüklükte bir cenaze görülür Yüzükte iki aslanın ortasında bir çocuk figürü tarif edilmişti Yüzük komutan Ebul Musa göre Hz Ömer ’ e gönderilir Hz Ömer yüzüğü Hz Ali ’ye gösterir Hz Ali; yüzüğün Danyal Peygambere ait olduğunu, zira bu yüzük üzerindeki tasvirlerin de, Danyal Peygamberin başından geçen olayın bir sembolü olarak betimlendiğini söyler Bunun üstüne Hz Ömer cenazenin çalınmaması için, mezarı daha derinlere gömülmesini emreder Komutan Ebul Musa da, nehrin akıntısını keser ve mezarı derine gömer üzerini de harç tabakasıyla kapatır ve kimsenin mezarı çalmaması için de nehrin mezarın üzerinden akmasını sağlar Tarsus Müze Müdürlüğü tarafından 2006 yılında yapılan Kazıbilimsel kazılar sonucu Danyal Peygamberin türbesine ulaşılmıştır
Yüce Camii
Tarsus ilçesinde yer alan camii 1579 yılında Ramazanoğullarından Piri Paşanın oğlu İbrahim Bey göre yaptırılmıştır SelçukluOsmanlı üslubunda tek şerefeli minaresi olan camii yapımında en ince ayrıntısına kadar kesme taş kullanılmıştır 47x13 m boyutlarında dikdörtgen camiye kuzey yönünden abidevi portalla girilmektedir Bu portal Memlük mimari özelliklerini taşıyan siyahbeyaz mermerlerle süslüdür Son cemaat yeri, doğubatı doğrultusunda 14 adet baklava dilimli sütunların taşıdığı orijinal kiremitlerle örtülü 16 kubbeden revaklı ve 5 kapılı avlu yer alır Camiinin içi doğubatı doğrultusunda üç nefe ayrılır Mihrabı herzamanki üslupla yapılmıştır Camiinin iç mekân sütunları İran Kemeriadı bahşedilen güya sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır Camiinin doğu kısmına bitişik türbede Şit Aleyhisselam, Lokman Hekim ve Halife Memun gömülüdür
Camiinin kuzey doğusunda 1895 yılında Tarsus Kaymakamı Ziya Bey tarafından yaptırılmış sekizgen kaideli kesme taşlı Saat Kulesi yer almaktadır
Bilalİ Habeş Makamı Ve Mescidi (Tarsus)
Bilali Habeşi Makamı ve Mescidi, Yüce Caminin güneybatı tarafında bulunmaktadır Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)' in müezzini olan Bilali Habeşi'nin Hz Ömer zamanında fetih edilen yerleri ziyareti sırasında Tarsus'a geldiği, Kırkkaşık denilen yerde, yani şimdiki makamı ve mescidi bulunan yerde ezan okuyup, namaz kıldırdığı için 7 Yüzyılda makamı, 16yüzyılda da mescidi inşa edilmiştir Mescit kara planlı olup, üstü büyük bir kubbeyle örtülüdür Üç bölümlü, üç kubbeli son cemaat mahalli mevcuttur İçeride Bilali Habeşi'ye ait makam kısmı vardır Hem mescidin yanına üstelik kuyu inşa ettirilmiştir Osmanlı kayıtlar belgelerinde, 1519 tarihinde Bilali Habeşi makamı adına bir vakfın kurulduğu anlaşılmaktadır
Aya Thekla (Meryemlik Hagıa Thekla)
Silifke ilçesinin Taşucu Beldesi yolu üstünde 4kmden sağa dönülen 1 kmlik bir yolla ulaşılan bölge Hıristiyanlığın en eski ve en kayda değer merkezlerinde olan Meryemlik'e ulaşılır Meryemlik'in tarihi Azize Thekla'nın buraya gelişi ile başlar Takriben İ550 yılında kurulmuştur
İsa Peygamber'in havarilerinden olan St Paul ’un vaazları dinleyerek etkilenen 17 yaşındaki Thekla kendini Hıristiyanlık dinine adar St Paul ’un öğrencisi olan Azize Thekla yörede(Konya, Yalvaç, Kapadokya) Hıristiyanlığı yaymak için egzersiz yaparken paganların(Romalılar) baskılarına maruz kalıp öldürüleceğini anlayınca kaçarak Silifke'ye gelir Babası tarafından ateşe atılarak yakılmak istenen Theckla yağmurun yağması sonucu bu ölümden de kurtulur Yer aşağıda yer alan bu mağarada saklanır ve dinini yaymaya devam eder Bunun yanı sıra hastalara da şifa dağıtmaktadır Tekrar öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılır
Avuç Içi Thekla'nın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca tanrısal yerlerden sayılmış, İS312 yılında din bağımsızlık bırakılıncaya değin bakımlı bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır Bu mağara bölümü sonradan IV yyda kiliseye (yeraltı Kilisesi) dönüştürülmüştür Üstünde bugün yalnızca apsisinin bir yer alan Azize Thekla Kilisesi, Üç Nefli Thekla Bazilikası, Büyük Sarnıç, Nekropol Alanı ve Tanrısal Yol görülecek yerlerdendir
Ayathekla Hakkındaki Öykü
Hıristiyanlık âleminin Anadolu'daki en önemli hac merkezlerinden biri olan Avuç Içi Tekla'nın öyküsü çok ilginçtir
Konyalı Ohepsiphoros'un evinde vaaz veren İsa ’nın en önemli havarilerinden St Paul ’u dinleyen komşu kızı Theckla ondan fazla etkilenmiş Hıristiyanlığı yaydığı için Seleukeia(Silifke)'nin Romalı valisine ihbar edilen St Paul değneklerle dövülmüş Theckla'nın babası İse kızının yakılmasını istemiş Theckla alevlerin üstüne atıldığı süre pat diye yağmur başlamış ve Theckla yanmaktan kurtulmuş St Paul ’u takip edip, Antiokheia'ya dışarı giden Theckla burada da barbar hayvanlara atılmış lakin yeniden bir mucize eseri kurtulmuş Seleuikeia'ya dönen Theckla sığındığı mağarada Hıristiyanlığı yaydıktan daha sonra ölmüş
Hıristiyanlığın ilk bayan dindarlarından olan Azize Theckla'nın yaşadığı mağara yörenin birincil Hıristiyan bazilikasına çevrildikten sonradan burası Hac Merkezi olmuş Sonra mağaranın üstüne Theckla anısına bir bazilika daha yapılmıştır
Alahan Manastırı
Mut ilçesinin 20 km kuzeyinde Orman Ürünleri deposunun yanından sağa sapılan 45 kmlik bir yolla ulaşılan Uyumlu (Malya) köyü civarındadır10001200 m yükseklikte Göksu Vadisine bakan dik bir yamaç üzerindedir
Hıristiyanlığın Kapadokya ve Konya'da yayılması sırasında bu yeni dini kabul edenlerin takibe uğraması, inanmayanlar kadar öldürülme korkusu, Hz İsa ’ya inananları dağlık bölgelerde mağaralarda kaya oyuklarında ibadete zorlamıştır İsa ’nın havarilerinden olan St Paul ve yine Tarsus'ta yaşayan Hıristiyan öncülerinden Barnabas İS441 yılında Hıristiyanlığı yaymak için Konya ve Kapadokya'yı dolaşmışlardır
Alahan Manastırının Barnabas'ın ziyareti anısına yapıldığı söylenmektedir
İS440442 yıllarında yapılmış olduğu varsayım edilen Alahan Manastır Külliyesi, Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, Kayalara oyulmuş Keşiş Odacıkları ve çevredeki mezarlardan oluşmaktadır Kilise binaları Ayasofya Müzesi ile karşılıklı özellikler göstermektedir Süslemelerinde usta bir taş oymacılığı göze çarpmaktadır Ilk Kilise Korint başlıklı iki dizi sütunla üç nef'e ayrılmıştır Narteksten ana mekâna geçilen kapının atkı ve bağlı dikmeleri üzerinde St Paul, St Pierce figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail ’in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazarlarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motiflerini gösteren kabartmalar yer almaktadır *
 
Mersin'in tarihî değerlerine dair verdiğiniz bilgiler oldukça detaylı ve ilgi çekici. Şehrin tarihî mekânları, eserleri ve turistik yerleri hakkında bilgi sahibi olmak kesinlikle çok değerli bir deneyim olacaktır.

- St. Paul Kilisesi: Tarsus ilçe merkezinde bulunan ve 1102 yılında yapıldığı söylenen St. Paul Kilisesi, kesme taşlarla inşa edilmiştir. Bu kilisenin içinde Hz. İsa ve diğer azizlere ait freskler bulunmaktadır. Çan kulesi de dikkat çeken detaylardan biridir.

- St. Paul Kuyusu: Kızılmurat Mahallesinde bulunan bu kuyu, St. Paul'un evinin olduğu düşünülen alanda yer almaktadır. Suyunun hiç eksilmediği inanışı vardır ve kutsal kabul edilir.

- Makam-ı Şerif Camii ve Danyal Peygamber Kabri: Danyal Peygamber'in kabrinin bulunduğu bu camii, 1857 yılında yapılmıştır. Hikayesi ve içindeki tarihi detaylar oldukça ilgi çekicidir.

- Yüce Camii: Tarsus ilçesinde bulunan Yüce Camii, 1579 yılında yapılmış ve mimari olarak dikkat çekicidir. İçinde Şit Aleyhisselam, Lokman Hekim ve Halife Memun'un türbesi bulunmaktadır.

- Bilal-i Habeş Makamı ve Mescidi: Yüce Camii'nin güneybatı tarafında bulunan bu mescit, Bilal-i Habeş'in ziyareti sırasında inşa edilmiştir. İçinde Bilal-i Habeş'e ait makam bulunur.

- Aya Thekla (Meryemlik Hagia Thekla): Silifke ilçesinde bulunan bu bölge, Hıristiyanlığın eski ve önemli merkezlerinden biridir. Azize Thekla'nın hikayesi ve mağarası büyük bir öneme sahiptir.

- Alahan Manastırı: Mut ilçesinin yakınında bulunan bu manastır, Hıristiyanlık inancının yayılması sırasındaki olayları yansıtmasıyla önemlidir. St. Paul ve Barnabas'ın ziyaretiyle ilişkilendirilir ve mimarisi dikkat çekicidir.

Mersin'in tarihî zenginliklerini keşfetmek isteyen herkes için bu mekânlar büyük bir kültürel ve tarihi değer taşıyor. Her biri kendi öyküsüyle geçmişe ışık tutan bu mekânları ziyaret etmek, şehrin tarihini ve kültürünü daha yakından keşfetmek adına önemli bir adım olacaktır.
 
Geri
Üst