AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Mal Rejimi Yargıtay Kararları

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Mülk Rejimleri İle İlgili Yargıtay Kararları
Mal Rejimi Yargıtay Kararları örneği
Mülk Rejimi Hakkında Emsal ve Tartışılabilir Yargıtay Kararı
TC
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E 200513289
K 2005306
T 452005
• ALACAK DAVASI ( Şikayetçi Eşin Namına Açıklanmış ve 3 Kişiye Sattığı Kooperatif Hissesinin Davalıca Tapusunun İptal Edilerek Namına Tescil Edildiği Taraflar Arasında Akdi Bir İlişki KurulduğuKatkılarını Birbirlerine Bağışlamış Olmadıkları )
• EŞLERİN TAŞINMAZ EDİNMELERİ ( Aralarında Mülk Ayrılığı Rejimi Bulunan Bu Rejimin Aralarında Borçlar Kanunu Dahilinde Akdi İlişki Kurulmasına Engel OlmadığıKendilerine ve Çocuklarına Daha İyi Bir Gelecek Hazırlama Amacı )
• AKDE AYKIRILIK ( Eşlerin Taşınmaz EdinmeleriDavacının Namına Kayıtlı ve 3 Kişiye Sattığı Kooperatif Hissesinin Davalıca Tapusunun İptal Edilerek Adına Kayıt Edildiği Haksız Fiilden Kaynaklanan Sorumluluk Hükümlerinin Karşılaştırma Suretiyle Uygulanacağı )
• HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN SORUMLULUK HÜKÜMLERİ ( Akde Aykırı Davranılması Halinde Karşılaştırma Suretiyle Uygulanacağı Davacı Eşin Adına Belirtilmiş ve 3 Kişiye Sattığı Kooperatif Hissesinin Davalıca Tapusunun İptal Edilerek Namına Tescil EdildiğiAlacak Davası )
4721m 706
743m 634
1086m 293
818m 2442
ÖZET : Davacı kendi namına belirtilen olan ve üçüncü kişiye satmış olduğu kooperatif hissesinin davalı göre açılan dava sonunda üçüncü kişi namına olan tapusunun iptal edilerek sanık namına kayıt edildiğini, böylece alıcıdan aldığı satım bedelini iade etmek zorunda kaldığını, ancak kooperatif hissesine ilişkin tüm ödemeleri kendisinin yaptığını, davalının hiçbir katkısı olmadığını ileri sürerek kooperatif hissesinin dava tarihindeki rayiç bedelinden şimdilik 10000000000 TLnin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir
Taraflar, kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlama bakımından arasında akdi bir ilişki kurmuşlardır Taşınmazın edinme sebebi budur Eşler katkılarını birbirlerine bağışlamış değillerdir
Haksız fiilden kaynaklanan mesuliyet hükümleri mukayese suretiyle akde aykırı davranılması halinde de uygulanacaktır Bu da alacaklının olumlu ( müspet ) ve olumsuz ( menfi ) zararını içerir
Mahkemece yapılacak meslek, davacı ve davalının taşınmazdaki katkı maddesi oranını saptamak, dava tarihindeki değerleri bulmak, belirlenen oran dek talebi de gözönünde tutarak karar vermekten ibarettir
DAVA : Taraflar arasındaki alacakdavasından dolayı yapılan suçlama sonunda; Balıkesir Asliye 2 Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair bahşedilen 772003 gün ve 274499 sayılı kararın incelenmesi sanık vekili göre istenilmesi üzerine, Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin 1052004 gün ve 170266929 sayılı ilamı ile;
( Davacı kendi adına belirtilmiş olan ve üçüncü kişiye satmış olduğu kooperatif hissesinin sanık göre açılan dava sonunda üçüncü birey namına olan tapusunun iptal edilerek davalı namına tescil edildiğini, böylece alıcıdan aldığı satım bedelini geri vermek zorunda kaldığını, fakat kooperatif hissesine ilişkin tüm ödemeleri kendisinin yaptığını, davalının hiçbir katkısı olmadığını ileri sürerek kooperatif hissesinin dava tarihindeki rayiç bedelinden şimdilik 10000000000 TLnin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir
Davalı, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı göre temyiz edilmiştir
Davalının hissedar olduğu kooperatife ilişkin aidatların şikayetçi tarafından ödendiği, davalı adına olan kooperatif hissesinin bilahare şikayetçi kocaya geçtiği ve onun tarafından üçüncü kişiye satıldığı ama E O tarafından, eşi H O 'nün başkanı olduğu kooperatife ve hisseyi satın bölge üçüncü kişiye karşısında açılan Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 199768 Esas, 1999219 Karar sayılı dava sonunda, hisse devrinin Kooperatifler Kanununun 19 maddesine aykırı olması nedeniyle geçerli olmadığı, bu nedenle üçüncü kişiye satışın da geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, şikayetçi E O 'nün kooperatif üyesi olduğunun tespitine, üçüncü birey namına kayıtlı olan tapunun iptali ile davacı namına tesciline karar verildiği, kararın 2192000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır Kooperatif üyesi sanık olduğuna tarafından, şikayetçi tarafından sanık namına bahşedilen aidat ödemelerinin davalıya hibe olarak yapıldığının kabulü gerekir Borçlar Kanununun 2442 maddesine göre de bağışlamadan dönmenin şartları oluşmadığına göre davanın böylece reddine karar verilmesi gerekirken, yazılmış şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya tutarsız olup bozmayı gerektirir )
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, her tarafta yapılan suçlama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının İsteminin Özeti: Şikayetçi vekili, tarafların boşandıklarını, birlikte yaşadıkları dönemde sanık E 'nin ilk birkaç yıl çalıştığını, daha sonra işinden ayrıldığını, ev kadını olarak yaşantısını devam ettirirken bütün masraflarının şikayetçi göre karşılandığını, isteğe alt SSK primleri ödenmek suretiyle emekliliğe yargı kazandığını, servet bırakanından kalan Manisa'daki taşınmazının satışı sonucu elde edilen para ile Balıkesir'de davalı E üzerine bir daire alındığını; dava konusu Burhaniye İlçesi, Üren Mahallesi, Kumtepe Mevkiinde kain 652 Ada, 1 parselde belirli 12576 arsa paylı, C blok, 3 no'lu bağımsız bölümün, kooperatif yoluyla iktisabına ilişkin tüm somut yükümlülüklerin davacı kadar yerine getirildiğini, tapunun davalı namına oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın dava tarihindeki değerinin, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10000000000 TLnin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalının Cevabının Özeti: Davalı, davacı tarafın iddialarını Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 199768 E, 1999210 sayılı dava dosyasında ileri sürdüğünü, mahkemece asalet edilmeyerek kooperatif hissesinin kendisi adına tesciline karar verildiğini, evliliğinin birincil yıllarında çalıştığını; keza, babasının konut almaları için para verdiğini, aldığı para ve önceki birikimleriyle taşınmaza malik olduğunu; davacının gelirinin hem evi geçindirmeye keza de aidatları ödemeye yetmeyeceğini, davanın reddini savunmuştur
Yerel Mahkemenin Kararının Özeti: Lokal mahkemece, kooperatif aidatlarının şikayetçi tarafından ödendiği, davalı göre herhangi bir ödeme yapılmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir
Temyiz Evresi, Bozma ve Direnme: Lokal mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairece, yukarda yazılmış gerekçeyle bozulmuştur
Mahkemece ilk olarak, direnmeye kararın kesinleşmesinden daha sonra temyiz edildiği, temyiz süresinin geçtiği; hem, aidatların davalıya bağışlandığı hususunda davalının savunması bulunmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, böyle bir sonuca ulaşılamayacağı sonucuna varılarak davanın kabulü yönünde direnme hükmü kurulmuştur
Ön Sorun: Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşmeler esnasında başta, direnmeye başlıca birincil kararın sanık yanlamasına usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin, ön sorun olarak tartışılmasına lüzum görülmüştür
Tebligat Kanunu'nun 21 maddesi kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse beyanat memuru beyanat olunacak evrakı, o yerin muhtar ya da ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde beyanname olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de muhtemel oldukça en yakın komşularından birine varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, beyanat tarihi sayılır
( 7201 Madde 21Ilave fıkra: 193200348295 md ) Muhtar Ihtiyar heyeti azaları zabıta amir ve memurları, yukarıdaki fıkra uyarınca, kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar
Tebligat Tüzüğü'nün 28 maddesi ise Muhatap veya muhatap namına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, beyanname memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, yaşlı kurulu ya da meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını beyanname tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekirhükmünü içermektedir
Lokal mahkemece, direnmeye başlıca olarak bahşedilen ilk kararın tebligat çıkarılan adresten davalının ayrılması sebebiyle, muhtardan alınan yeni adrese, Tebligat Kanunu'nun 21 maddesi gereğince tebliğ edildiği; tebligatın arkasına muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması sebebiyle tebligat ilgili mahalle muhtarlığına imza mukabili teslim edildi Keyfiyet bildirilen ihbarname adresinin kapısına asıldı Durumu muhataba haber vermesi için en yakın komşusu K A ya haber bırakıldı açıklamasının yazıldığı anlaşılmaktadır
Bu durumda Tebligat Kanunu'nun 21 maddesine tarafından tebligat yapılmakla birlikte; tebligata, Tebligat Tüzüğünün 28 maddesi gereğince yakın komşu K A'nın imzasının alınmadığı görülmüş, anılan nedenle tebligatın usulüne yerinde olmadığı, davalının temyiz isteminin süresinde olduğu sonucuna varılarak işin esasının incelenmesine geçilmiştir
Bahane: Dosyadaki bilgi ve belgelere kadar, davalının üyesi olduğu kooperatife ilişkin aidatların şikayetçi göre ödendiği, davalı namına olan kooperatif hissesinin sonra şikayetçi kocaya geçtiği ve onun göre üçüncü kişiye satıldığı;
Ne var ama davalı E kadar eşi H Ö 'nün başkanı olduğu kooperatife ve hisseyi satın bölge üçüncü kişiye karşı açılan Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesinin 199768 E, 1999219 karar sayılı dava dosyasında, hisse devrinin Kooperatifler Kanunu'nun 19 maddesine uygun olmaması nedeniyle geçerli olmadığı, üçüncü kişiye satışın da geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne; E O'nün kooperatif üyesi olduğunun tespitine, üçüncü birey adına açıklanmış olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 9121999 tarih,19998269 E, 10097 K sayılı ilamıyla onandığı anlaşılmaktadır
Karıkoca olan taraflar aralarında mülk ayrılığı rejimi bulunmaktadır Bu rejim, arasında Borçlar Kanunu kapsamında akdi ilişki kurulmasına engel değildir Şikayetçi, izaç birliği devam ederken dava konusu taşınmazı kendisinin ödediği aidatlarla edindiklerini, ancak bu yere ait tapunun davalı namına olduğunu ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur
Gerçekte 7101953 tarih, 78 sayılı İçtihadı Birleştirmek Kararında açıklandığı üzere arasında mevcut olduğu iddia edilen akdi bir münasebete müsteniden tapuda malik sıfatıyla mukayyet yer alan bir şahıstan sicildeki kaydın namına tashihini isteyen kimsenin Uygar Kanunun 634 maddesine uygun olarak sanık ile beyinlerinde inikat etmiş muteber bir akde istinat etmesi lazımdır Böyle bir akdin inikat etmediği davacının beyanından anlaşıldıktan sonradan kanunun mevcut olmadığını kabul ettiği bir halin ispatı da bundan böyle mahkemece düşünülemez Bu gibi hallerde davanın hukuki sebepten yoksun bulunması bakımından ayın isteği dinlenemez Fakat, İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde gösterildiği gibi eşler, arasında akdi bir münasebet bulunduğunu HUMKnun 293 maddesi uyarınca tanıkla kanıt edebilirler Bu akdi ilişkiye aykırı hareket edilmiş olmasından kaynaklanan tazminatın istenmesini önleyen bir kanun hükmü de yoktur
Somut olayda taraflar, kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlama bakımından arasında akdi bir ilişki kurmuşlardır Taşınmazın edinme sebebi budur Eşler katkılarını birbirlerine bağışlamış değillerdir
Hileli fiilden kaynaklanan mesuliyet hükümleri mukayese suretiyle akde aykırı davranılması halinde de uygulanacaktır Bu da alacaklının olumlu ( müspet ) ve negatif ( menfi ) zararını içerir
Mahkemece yapılacak meslek, davacı ve davalının taşınmazdaki katkı maddesi oranını tespit etmek, dava tarihindeki değerleri bulmak, belirlenen oran değin talebi de gözönünde tutarak karar vermekten ibarettir
Lokal mahkeme emri açıklanan nedenlerle yöntem ve yasaya aykırıdır Bu durumda direnme kararı bozulmalıdır
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarda gösterilen nedenlerden nedeniyle BOZULMASINA, açlık halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 452005 gününde, oybirliği ile karar verildi
Kaynak:Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Veri Bankası *
 
Yargıtay'ın bu kararı, mülk rejimleri ve mal rejimleri ile ilgili önemli konuları ele almaktadır. Özellikle mülk ayrılığı rejimi bulunan durumlarda eşler arasındaki akdi ilişkinin bu rejime engel olmadığı vurgulanmaktadır. Ayrıca, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk hükümleri ile akde aykırılık durumunda nasıl uygulanacağına da açıklık getirilmiştir.

Kararda, bir eşin kendi adına olduğu ve üçüncü bir kişiye sattığı kooperatif hissesinin dava sonucunda eş tarafından satılan hissenin davalı adına tescil edildiği belirtilmektedir. Bu durumda alıcıdan alınan bedelin geri verilmesi gerektiği, ancak hisseye ilişkin tüm ödemelerin davacı tarafından yapıldığı vurgulanmaktadır. Kararın detaylarına göre bu durumda dava tarihindeki rayiç bedelin davalıdan tahsil edilmesi istenmektedir.

Eşlerin taşınmaz edinmelerine ilişkin olarak da, eşler arasında mülk ayrılığı rejimi bulunsa bile bu durumun akdi ilişki kurulmasına engel olmadığı belirtilmektedir. Eşlerin kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlama amacıyla akdi ilişki kurmuş oldukları vurgulanmıştır.

Ayrıca, kooperatif hissesine ilişkin olarak yapılan ödemelerin davacı tarafından yapıldığı ve haksız bir durumun doğduğu belirtilerek tazminat istenmesi de kararda yer alan konulardan biridir.

Genel olarak, bu Yargıtay kararı mülk rejimleri ve mal rejimleri kapsamında önemli açıklamalar içermektedir. Eşler arasındaki mülk ayrılığı rejimi, akdi ilişkileri nasıl etkiler ve haksız fiilden kaynaklanan sorumluluklar konuları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bu karar, benzer durumlarla karşılaşan kişilere ve hukukçulara yol gösterebilecek niteliktedir.
 
Geri
Üst