AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Lütfen Rahatsız Etmeyin!

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
"Yoğunuz.. Bir arkadaşımızın derdini dinleyemeyecek kadar yoğun. Oturupkendimizi düşünemeyecek kadar.. Yolumuzun üstünde gözümüze çarpançiçeklerle ilgilenemeyecek kadar.. Bir kere bile tefekkür edemeyecek kadar.. Bir sabah kalkıp güneşin doğuşunu izleyemeden öleceğiz.Birbirimizi tanımadan öleceğiz.".


Lütfen Rahatsız Etmeyin!


Yoğunuz, hem de çok yoğun. Ve üstelik yorgunuz. Göz kapaklarımız kapanıncaya dek meşgulüz.
Hepbir şeylerin peşinde tüketmekteyiz zamanı. Kadınlar ev temizliği veortalığı toplamak dedikleri şeyleri yaparken, erkekler yolda, trafikte eritmekte zamanı.

Kimi zaman otobüste, kimi zaman televizyon ya da bilgisayar başında, kimi zaman da derslerimizle yaşamaktayız hayatı.


Kimerastlasam yoğun ve yorgun bu aralar. Kimi dersler diyor: “Onlarca dersvar çalışmam gereken.” Kimi ev işleri diyor: “Çocuklarla uğraşıyoruzakşama kadar.” Kimi işler diyor: “Bilirsin para kazanmak kolay değil.”

* * *

Yorgunkalabalıkların arasında akşama kadar gezip iyice dinlendikten sonra evedönüş yolunda birkaç şey almak için bakkala uğruyorum. Neden insanlarbu kadar yoğun diyorum, nedir bu koşuşturmaca?
“Hayata tutunmalı” diyor.
Bakkal hayatı yağ markası sanıyor.


Ama hayatın tutamaçları yok ki diyorum kendi kendime. Bir bakkala bunu nasıl anlatmalı?

Hayat,kremalı bir bisküvi gibidir, bazen kremanın içinde gibi rahathissedersin kendini, bazen de kremayla birbirine tutturulan yer ve gökarasında sıkışmış gibi.
Bazensıcakkanlı olasın gelir, fırından yeni çıkmış gibi; bazen de dermanınyoktur, akşama dolapta kalmış yaşlı ve bayat ekmek gibi.


Ardındanbenzer birkaç şey daha sorunca, her uğradığımda benle uzunca muhabbeteden bakkal ilk defa bir an önce yok olup gitmemi istiyor. Hayırlıişler dileyip çıkıyorum ama birazdan geri dönüp aldıklarımın ücretiniödeyip ödemediğimi soruyorum. Kusura bakmayın bu aralar biraz dalgınımdiyorum. Rafların birinde bir kremalı bisküvi alay edercesinesırıtıyor.

* * *

Yoğunuz..
Birarkadaşımızın derdini dinleyemeyecek kadar yoğun. Oturup kendimizidüşünemeyecek kadar.. Yolumuzun üstünde gözümüze çarpan çiçeklerleilgilenemeyecek kadar.. Bir kere bile tefekkür edemeyecek kadar..

Bir sabah kalkıp güneşin doğuşunu izleyemeden öleceğiz. Birbirimizi tanımadan öleceğiz..
 
Geri
Üst