SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Leyla binti Ebi Hasme,hanım sahabeler,Leyla binti Ebi Hasme kimdir,Leyla binti Ebi Hasme hakkında bilgi,Leyla binti Ebi Hasme (ra) hayatı
Leyla Binti Ebi Hasme (ra)
Leyla binti Ebi Hasme radıyallahu anha, kocası Amir İbni Rebia radıyallahu anh ile birlikte İslam’ın ilk gunlerinde Mekke’de musluman olan kahramanlardan
Muşriklerin işkencelerinden kacan ve Habeş ulkesine iki defa hicret eden cilekeş muhacirlerden Medinei Munevvere’ye hevdec icinde hicret eden ilk hanım sahabi
O, kocası Amir İbni Rebia ile ilk İslam’a koşanlardandır Kocası Amir, Hz Omer (ra)’ın babası Hattab’ın evlatlığı idi Musluman olunca eza ve cefalara maruz kaldı
Muşriklerin baskıları artıp işkenceye donuşunce RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize muracat ettiler Sabahakşam muşrikler tarafından rahatsız edildiklerini, her gordukleri yerde hakarete uğradıklarını hatta ağır işkencelere maruz kaldıklarını şikayet ederek:“
– Ya RasUlallah! Kavmimiz bize en ağır işkenceyi yapıyor dediler Zor durumda kaldıklarını, sabır ve tahammullerinin kalmadığını soylediler
İki Cihan Guneşi Efendimiz cevap vermeyip sustu Bir muddet sonra mahzun bir şekilde sabır tavsiyesinde bulundu Ashabından bu tur şikayetler coğalmaya başlayınca hicrete izin verildi peşinden de:
“Kim dinini kurtarmak icin bir yerden başka bir yere goc ederse cennet ona vacip olur Siz şimdi yeryuzune dağılın Yuce Allah sizi yine bir araya toplar buyurdu
Amir İbni Rebia ve Leyla binti Ebi Hasme (r anhum) inanclarını yaşayabilecekleri bir yere hicret etmek istediklerini bildirdiler ve:
“– Ya RasUlallah! Nereye gidelim? diye sordular
Fahri Kainat (sa) Efendimiz, eliyle işaret ederek:
“İşte oraya! Habeş ulkesine buyurdu
Sonra şu acıklamada bulundu:
“Cunku orada halkını seven, etrafındakilerin hic birine zulmetmeyen bir kral var Hem orası bir doğruluk ulkesidir buyurarak o ulkeyi methu sena etti Oranın kralına, hukumdarına iltifat etti Sonra ashabına:
“Yuce Allah icinde bulunduğunuz sıkıntılardan bir cıkış ve kurtuluş yolu acıncaya kadar, siz orada oturun tavsiyesinde bulundu
Nubuvvetin beşinci yılında Recep ayında oniki erkek ile beş kadından oluşan, onyedi kişilik bir kafile hicret icin yola cıktı Bu İslam’da Habeş ulkesine yapılan ilk hicret idi
Hicret edeceği esnada Leyla binti Ebi Hasme (ranha), Omer İbni Hattab ilk karşılaştı Aralarında karşılıklı bir konuşma gecti Bu hadiseyi Leyla Hatun kendisi şoyle anlatır:
“– Habeş ulkesine doğru gitmeye hazırlandığımız sırada, kocam Amir, bazı ihtiyaclarımızı almak uzere carşıya gitmişti
Omer İbni Hattab beni gordu ve başıma dikildi Kendisi o zaman musluman olmamıştı Bize karşı cok sert ve katı davranırdı Ondan hep eza ve cefa gormuştuk Bana doğru yaklaştı ve:
“– Ey ummu Abdullah! Demek buradan gidiş var ha? dedi Ben de:
“– Evet! Vallahi, Allah’ın arzından bir yere cıkıp gideceğiz Siz bizi işkencelere uğrattınız Allah bize bir kurtuluş ve cıkış yolu acıncaya kadar, oralarda kalacağız dedim Bana:
“– Allah yardımcınız olsun dedi
Kendisinden o gune kadar hic gormediğim bir yumuşaklık ve yufka yureklilik gordum
Sonra donup gitti Sanırım ki, bizim gidişimiz ona uzuntu vermişti O sırada Amir işini bitirip yanıma geldi Kendisine olan biten hadiseyi naklettim ve:
“– Ey Abdullah’ın babası! Biraz once Omer’in bize karşı gosterdiği yumuşaklığı ve yufka yurekliliği, gideceğimize duyduğu uzuntuyu bir gormeliydin! dedim
Omer’in yaptıklarını bilen Amir:
“– Evet! Umuyorum, Allah Teala her şeye kadir dedim
Omer hakkındaki kanaatini değiştirmeyen Amir İbni Rebia sert bir ifade ile şoyle cevap verdi:
“– Şunu iyi bil ki; sen Hattab’ın eşeğinin musluman olduğunu gorunceye kadar, o kişi musluman olmaz! dedi
O zamana kadar Omer’den hep sertlik gorule gelmişti Muslumanlara karşı uyguladığı şiddet, sanki kendisinden umit kestirmişti Onun korkusuz yiğitliği, kaskatı yureği, işi en vahim durumlara kadar goturmuştu O, İki Cihan Guneşi Efendimiz’i oldurmeğe yeltenecek kadar cılgınlaşmıştı Ama Allah celle ve ala hazretleri her şeye kadirdi O murad edince işler anında değişebilirdi Zira gonullere sahib olan Allah’tı Nitekim kısa bir muddet sonra Allah Teala’nın lutfuyla Omer musluman olmuştu
Muşriklerin baskı ve zulumlerinden dolayı Mekke’den gizlice ayrılan bu ilk muhacir kafilesi Cidde’de Şuaybe limanına ulaştığında, yuce Allah’ın lutfu olacak ki; ticaret icin gelmiş iki gemi limanda beklemekteydi Muhacirleri yarım altın karşılığında gemiye alıp, Habeş ulkesine doğru denize acıldı
Necaşi’nin ulkesine gelen muhacir muslumanlar emniyet ve guven icerisinde hayatlarını surdurmeye başladılar Rahat bir şekilde dinlerini yaşadılar Kimseden ne baskı ne zulum ne de hakaret hicbir karşı hareket gormeden ibadet ve taatlarını yerine getirdiler Herkes inancında serbest idi Rahat bir ortam vardı Fakat kalbleri devamlı Mekke’ye bağlı idi Doğup buyudukleri şehirden ve Allah RasUlunden uzak kalmanın hasreti onların gonullerinden hic cıkmıyordu Kim bilir hangi gun ve ne zaman doneriz umidiyle gunlerini geciriyorlardı
Bir muddet sonra Mekke’de Hz Omer (ra)’ın musluman olduğu, muşriklerin eza ve cefalara son verdiği, işkencelerin bittiği ve anlaşma yapıldığına dair haberler duyan muhacirler memleketlerine donmeyi denediler Mekke yakınlarına kadar geldiler Fakat iceri alınmadılar Duyduklarının doğru olmadığını anladılar Mekke’ye girebilmek icin bir muşrikin himayesine girmek zorunda kaldılar Mekke’ye girdikten sonra muşrik himayesine tahammul edemeyip Allah RasUlunden izin alarak tekrar Habeş ulkesine ikinci defa hicret ettiler Leyla binti Ebi Hasme (r anha) ve kocası Amir İbni Rebia (ra)’da hicret edenler arasında tekrar Habeşistana donduler
Gunler, aylar, yıllar gecmekteydi Muhacirlerin gozu, gonlu hep Allah RasUlunun yanına gidebilmekteydi Mekke’den gelen tacirlerden devamlı haberler sormaktaydılar Onlardan alacakları sağlıklı haberlere gore hareket edeceklerdi Mekke’ye tekrar doneceklerdi
Birgun RasUlullah (sav) Efendimizin Medine’ye hicret ettiğinin haberini almışlardı Bircok muhacir gibi Amir ibni Rebia (ra) ile hanımı Leyla binti Ebi Hasme (r anha)’da Habeş ulkesinden derhal Mekke’ye donduler Kısa zamanda hazırlıklarını yapıp sonra Medine’ye hareket ettiler Amr İbni Rebia (ra) bir deve aldı Hanımını hevdec icinde Kureyş’in haberi olmadan Mekke’den cıkardı
RasUlullah (sa) Efendimize kavuşmanın hasretiyle, buyuk bir heyecan icerisinde, yorgunluk nedir bilmeden yollarına devam edip Medine’ye ulaştılar
Amir İbni Rebia (ra), EbU Seleme MahzUni (ra)’dan sonra ilk hicret den Habeş muhaciri oldu Leyla binti Ebi Hasme (r anha) da hevdec icinde Medine’ye gelen ilk hanım sahabi oldu
ResUli Ekrem (sa) efendimiz bu cilekeş ashabını karşısında gorunce pek sevindi Onlara iltifatlarda bulundu Yer bulup yerleştirdi Sık sık evlerine gidip ziyaret etti Bir ziyaretinde Leyla binti Ebi Hasme (r anha)’nın bir davranışına şahid oldu Onun cocuğuna şoyle seslendiğini duydu:
“– Gel! Bak sana ne vereceğim diyordu
Sevgili Peygamberimiz Leyla Hatuna sordu:
“– Cocuk yanına gelince ne vereceksin? dedi
Leyla Hatun da:
“– Ona hurma vereceğim diye cevap verdi
Bunun uzerine İki Cihan Guneşi Efendimiz Leyla Hatun’a şoyle soyledi:
“– Eğer cocuğa bir şey vermeseydin bu soz defterine bir yalan olarak yazılacaktı buyurdu (EbU Davut, Edeb, 79 Ahmed b Hanbel, Musned III, 447)
Fahri Kainat (sa) Efendimiz ashabını boylesine titiz yetiştirdi Devamlı onları eğitti İslam’ın guzel ahlakını onlara oğretti
Kimse aldatılmamalıydı Aldatılan bir cocuk, hatta kendi cocuğumuz bile olsa boyle yanlış bir hareket yapılmamalıydı Yavrumuzun bu ahlaksızlığı oğrenmesine dahi fırsat verilmemeliydi Zira; “Bizi aldatan, bizden değildir buyurulmuştu (Muslim, İman, 164)
Allah onlardan razı olsun Rabbımız cumlemizi şefaatlerine nail eylesin Amin
Leyla Binti Ebi Hasme (ra)
Leyla binti Ebi Hasme radıyallahu anha, kocası Amir İbni Rebia radıyallahu anh ile birlikte İslam’ın ilk gunlerinde Mekke’de musluman olan kahramanlardan
Muşriklerin işkencelerinden kacan ve Habeş ulkesine iki defa hicret eden cilekeş muhacirlerden Medinei Munevvere’ye hevdec icinde hicret eden ilk hanım sahabi
O, kocası Amir İbni Rebia ile ilk İslam’a koşanlardandır Kocası Amir, Hz Omer (ra)’ın babası Hattab’ın evlatlığı idi Musluman olunca eza ve cefalara maruz kaldı
Muşriklerin baskıları artıp işkenceye donuşunce RasUlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize muracat ettiler Sabahakşam muşrikler tarafından rahatsız edildiklerini, her gordukleri yerde hakarete uğradıklarını hatta ağır işkencelere maruz kaldıklarını şikayet ederek:“
– Ya RasUlallah! Kavmimiz bize en ağır işkenceyi yapıyor dediler Zor durumda kaldıklarını, sabır ve tahammullerinin kalmadığını soylediler
İki Cihan Guneşi Efendimiz cevap vermeyip sustu Bir muddet sonra mahzun bir şekilde sabır tavsiyesinde bulundu Ashabından bu tur şikayetler coğalmaya başlayınca hicrete izin verildi peşinden de:
“Kim dinini kurtarmak icin bir yerden başka bir yere goc ederse cennet ona vacip olur Siz şimdi yeryuzune dağılın Yuce Allah sizi yine bir araya toplar buyurdu
Amir İbni Rebia ve Leyla binti Ebi Hasme (r anhum) inanclarını yaşayabilecekleri bir yere hicret etmek istediklerini bildirdiler ve:
“– Ya RasUlallah! Nereye gidelim? diye sordular
Fahri Kainat (sa) Efendimiz, eliyle işaret ederek:
“İşte oraya! Habeş ulkesine buyurdu
Sonra şu acıklamada bulundu:
“Cunku orada halkını seven, etrafındakilerin hic birine zulmetmeyen bir kral var Hem orası bir doğruluk ulkesidir buyurarak o ulkeyi methu sena etti Oranın kralına, hukumdarına iltifat etti Sonra ashabına:
“Yuce Allah icinde bulunduğunuz sıkıntılardan bir cıkış ve kurtuluş yolu acıncaya kadar, siz orada oturun tavsiyesinde bulundu
Nubuvvetin beşinci yılında Recep ayında oniki erkek ile beş kadından oluşan, onyedi kişilik bir kafile hicret icin yola cıktı Bu İslam’da Habeş ulkesine yapılan ilk hicret idi
Hicret edeceği esnada Leyla binti Ebi Hasme (ranha), Omer İbni Hattab ilk karşılaştı Aralarında karşılıklı bir konuşma gecti Bu hadiseyi Leyla Hatun kendisi şoyle anlatır:
“– Habeş ulkesine doğru gitmeye hazırlandığımız sırada, kocam Amir, bazı ihtiyaclarımızı almak uzere carşıya gitmişti
Omer İbni Hattab beni gordu ve başıma dikildi Kendisi o zaman musluman olmamıştı Bize karşı cok sert ve katı davranırdı Ondan hep eza ve cefa gormuştuk Bana doğru yaklaştı ve:
“– Ey ummu Abdullah! Demek buradan gidiş var ha? dedi Ben de:
“– Evet! Vallahi, Allah’ın arzından bir yere cıkıp gideceğiz Siz bizi işkencelere uğrattınız Allah bize bir kurtuluş ve cıkış yolu acıncaya kadar, oralarda kalacağız dedim Bana:
“– Allah yardımcınız olsun dedi
Kendisinden o gune kadar hic gormediğim bir yumuşaklık ve yufka yureklilik gordum
Sonra donup gitti Sanırım ki, bizim gidişimiz ona uzuntu vermişti O sırada Amir işini bitirip yanıma geldi Kendisine olan biten hadiseyi naklettim ve:
“– Ey Abdullah’ın babası! Biraz once Omer’in bize karşı gosterdiği yumuşaklığı ve yufka yurekliliği, gideceğimize duyduğu uzuntuyu bir gormeliydin! dedim
Omer’in yaptıklarını bilen Amir:
“– Evet! Umuyorum, Allah Teala her şeye kadir dedim
Omer hakkındaki kanaatini değiştirmeyen Amir İbni Rebia sert bir ifade ile şoyle cevap verdi:
“– Şunu iyi bil ki; sen Hattab’ın eşeğinin musluman olduğunu gorunceye kadar, o kişi musluman olmaz! dedi
O zamana kadar Omer’den hep sertlik gorule gelmişti Muslumanlara karşı uyguladığı şiddet, sanki kendisinden umit kestirmişti Onun korkusuz yiğitliği, kaskatı yureği, işi en vahim durumlara kadar goturmuştu O, İki Cihan Guneşi Efendimiz’i oldurmeğe yeltenecek kadar cılgınlaşmıştı Ama Allah celle ve ala hazretleri her şeye kadirdi O murad edince işler anında değişebilirdi Zira gonullere sahib olan Allah’tı Nitekim kısa bir muddet sonra Allah Teala’nın lutfuyla Omer musluman olmuştu
Muşriklerin baskı ve zulumlerinden dolayı Mekke’den gizlice ayrılan bu ilk muhacir kafilesi Cidde’de Şuaybe limanına ulaştığında, yuce Allah’ın lutfu olacak ki; ticaret icin gelmiş iki gemi limanda beklemekteydi Muhacirleri yarım altın karşılığında gemiye alıp, Habeş ulkesine doğru denize acıldı
Necaşi’nin ulkesine gelen muhacir muslumanlar emniyet ve guven icerisinde hayatlarını surdurmeye başladılar Rahat bir şekilde dinlerini yaşadılar Kimseden ne baskı ne zulum ne de hakaret hicbir karşı hareket gormeden ibadet ve taatlarını yerine getirdiler Herkes inancında serbest idi Rahat bir ortam vardı Fakat kalbleri devamlı Mekke’ye bağlı idi Doğup buyudukleri şehirden ve Allah RasUlunden uzak kalmanın hasreti onların gonullerinden hic cıkmıyordu Kim bilir hangi gun ve ne zaman doneriz umidiyle gunlerini geciriyorlardı
Bir muddet sonra Mekke’de Hz Omer (ra)’ın musluman olduğu, muşriklerin eza ve cefalara son verdiği, işkencelerin bittiği ve anlaşma yapıldığına dair haberler duyan muhacirler memleketlerine donmeyi denediler Mekke yakınlarına kadar geldiler Fakat iceri alınmadılar Duyduklarının doğru olmadığını anladılar Mekke’ye girebilmek icin bir muşrikin himayesine girmek zorunda kaldılar Mekke’ye girdikten sonra muşrik himayesine tahammul edemeyip Allah RasUlunden izin alarak tekrar Habeş ulkesine ikinci defa hicret ettiler Leyla binti Ebi Hasme (r anha) ve kocası Amir İbni Rebia (ra)’da hicret edenler arasında tekrar Habeşistana donduler
Gunler, aylar, yıllar gecmekteydi Muhacirlerin gozu, gonlu hep Allah RasUlunun yanına gidebilmekteydi Mekke’den gelen tacirlerden devamlı haberler sormaktaydılar Onlardan alacakları sağlıklı haberlere gore hareket edeceklerdi Mekke’ye tekrar doneceklerdi
Birgun RasUlullah (sav) Efendimizin Medine’ye hicret ettiğinin haberini almışlardı Bircok muhacir gibi Amir ibni Rebia (ra) ile hanımı Leyla binti Ebi Hasme (r anha)’da Habeş ulkesinden derhal Mekke’ye donduler Kısa zamanda hazırlıklarını yapıp sonra Medine’ye hareket ettiler Amr İbni Rebia (ra) bir deve aldı Hanımını hevdec icinde Kureyş’in haberi olmadan Mekke’den cıkardı
RasUlullah (sa) Efendimize kavuşmanın hasretiyle, buyuk bir heyecan icerisinde, yorgunluk nedir bilmeden yollarına devam edip Medine’ye ulaştılar
Amir İbni Rebia (ra), EbU Seleme MahzUni (ra)’dan sonra ilk hicret den Habeş muhaciri oldu Leyla binti Ebi Hasme (r anha) da hevdec icinde Medine’ye gelen ilk hanım sahabi oldu
ResUli Ekrem (sa) efendimiz bu cilekeş ashabını karşısında gorunce pek sevindi Onlara iltifatlarda bulundu Yer bulup yerleştirdi Sık sık evlerine gidip ziyaret etti Bir ziyaretinde Leyla binti Ebi Hasme (r anha)’nın bir davranışına şahid oldu Onun cocuğuna şoyle seslendiğini duydu:
“– Gel! Bak sana ne vereceğim diyordu
Sevgili Peygamberimiz Leyla Hatuna sordu:
“– Cocuk yanına gelince ne vereceksin? dedi
Leyla Hatun da:
“– Ona hurma vereceğim diye cevap verdi
Bunun uzerine İki Cihan Guneşi Efendimiz Leyla Hatun’a şoyle soyledi:
“– Eğer cocuğa bir şey vermeseydin bu soz defterine bir yalan olarak yazılacaktı buyurdu (EbU Davut, Edeb, 79 Ahmed b Hanbel, Musned III, 447)
Fahri Kainat (sa) Efendimiz ashabını boylesine titiz yetiştirdi Devamlı onları eğitti İslam’ın guzel ahlakını onlara oğretti
Kimse aldatılmamalıydı Aldatılan bir cocuk, hatta kendi cocuğumuz bile olsa boyle yanlış bir hareket yapılmamalıydı Yavrumuzun bu ahlaksızlığı oğrenmesine dahi fırsat verilmemeliydi Zira; “Bizi aldatan, bizden değildir buyurulmuştu (Muslim, İman, 164)
Allah onlardan razı olsun Rabbımız cumlemizi şefaatlerine nail eylesin Amin