- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 265.229
- Çözümler
- 4
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
- Konu Yazar
- #1
Kütlenin Korunumu Kanunu hangi bilim adamının buluşudur?
Kütlenin korunumu kanunu ilk kez net bir şekilde tanımlanması 1789 tarihinde Lavoisier tarafından başarılabilmiştir. Nitekim bu sebepten ötürü bazen kendisinin modern kimyanın babası olduğu da söylenir.Bir kimyasal tepkime denk olduğunda kesinlikle eşit olması gereken nitelikler nelerdir?
Böylece, kapalı bir sistem dahilindeki her türlü kimyasal tepkime ve proseste tepkenlerin (yani reaktantların) kütlesi, ürünlerin kütlesine eşit olmalıdır. Kimyasal tepkimelerde kütle enerjiye dönüşmez. Çekirdek reaksiyonlarında ise kütle E=mc² ye göre enerjiye dönüşebilir.Kimyasal tepkimelerde kütle dışında neler korunur?
Kimyasal tepkimelerde kütle dışında neler korunur?Ancak tüm bu kimyasal değişimler sırasında atom sayısı korunur. Yani tepkimeye giren kaç tane karbon, hidrojen ve oksijen atomu varsa, tepkime sonunda da o kadar sayıda ve çeşitte atom bulunur. Bu yüzden toplam kütle değişmez.
A Lavoisier kimdir?
Antoine Lavoisier tam adıyla Antoine-Laurent de Lavoisier Fransız kimyagerdir. Modern kimyanın babası olarak bilinen Lavoiser kütlenin korunumu kanunu ortaya koymuş ve kimya biliminin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 26 Ağustos 1743’da Paris’te doğmuş ve 8 Mayıs 1795 tarihinde yine Paris’te ölmüştür.Bir kimyasal tepkimede neler korunmaz?
Kimyasal tepkimelerde korunan özellikler:- Atom sayısı ve türü
- Toplam kütle.
- Toplam proton sayısı
- Toplam nötron sayısı
- Toplam elektron sayısı
- Çekirdek yükü
- Toplam yük.
- Çekirdeğin yapısı
Kütlenin korunumu kanunu nedir konu anlatımı?
Kütlenin korunumu kanunu nedir konu anlatımı?Kütlenin Korunumu Yasası, Antoine Lavoisier’in 1789’da kimyasal reaksiyonlarda kütlenin yaratılmadığını veya yok edilmediğini keşfetmesine dayanır. Diğer yandan, reaksiyonun başlangıcında bir elementin kütlesi, reaksiyonun sonunda o elementin kütlesine eşit olacak demektir.
Kütlenin Korunumu Yasası’nın ortaya konması (1787) Lavoisier teraziyi yaygın biçimde kullanmıştır. 18. yüzyılın sonunda, terazilerle oldukça doğru ölçümler yapılabiliyordu.