Kuranda Hak Hakkında Ayetler

zeberus

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2024
Mesajlar
74.060
Tepkime puanı
2
Puan
38
Yaş
36
Yargı Hakkındaki Ayetler


Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin (Kaldı oysa) siz (gerçeği) biliyorsunuz (242)

Allah´ın kullarından, dilediğine kendi fazlından (peygamberliği) indirmesini ´kıskanarak ve hakka baş kaldırarak´ Allah´ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kötü şeye karşılık sattılar Bu Vesile Ile gazab üstüne gazaba uğradılar Kafirler için onur kırıcı bir azab vardır (290)

Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine hakiki (yargı) açıkça muhakkak olduktan daha sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular Lakin, Allah´ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin Hiç kuşkusuz Allah, her şeye güç yetirendir (2109)

Kuşkusuz biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, adalet (Kur´an) ile gönderdik Sen cehennemin halkından sorumluluk sahibi tutulmayacaksın (2119)

Biz, senin yüzünü çok kez göğe dürüst çevirip durduğunu görüyoruz Derhal kesinlikle seni hoşnud olacağın kıbleye çevireceğiz Artık yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir Her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir reel (adalet) olduğunu elbette bilirler Allah, yaptıklarınızdan tedbirsiz değildir (2144)

Hakiki (yargı) Rabbinden (gelen)dir Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma (2147)

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir Şüphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır Allah, yaptıklarınızdan tedbirsiz değildir (2149)

Bu, Allah´ın Kitabı şüphesiz hak olarak indirmesindendir Kitap konusunda anlaşmazlığa düşenler ise uzakta bir ayrılık içindedirler (2176)

Sizden birinize ölüm gelip çattığı süre, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya aşina (yerinde, yasal) bir tarzda vasiyette bulunması Allah´a aleyhinde gelmekten sakınanlara bir hak olarak size yazıldı (farz kılındı) (2180)

Ramazan ayı Ahali için hidayet olan ve dürüst yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran anlaşılır biçimde belgeleri (kapsayan) Kur´lahza onda indirilmiştir Öyleyse sizden kim bu avuç içi şahid olursa artık onu tutsun Kim hasta veya yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca öteki günlerde (tutsun) Allah, size refah diler, zorluk dilemez (Bu rahatlık) sayıyı tamamlamanız ve sizi dürüst yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah´ı büyük tanımanız içindir Umulur ama şükredersiniz (2185)

Halk tek bir ümmetti Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler yolladı ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında karara varmak üzere adalet kitaplar indirdi Ama kendilerine açık açık ayetler geldikten sonradan, birbirlerine karşısında olan ´azgınlık ve kıskançlıkları´ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (Kitap) verilenlerden başka biri değildir Bu Nedenle Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir (2213)

Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ´ay hali ve temizlenme süresi´ beklerler Eğer Allah´a ve öbür dünya gününe inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu zaman içinde barışmak isterlerse, onları geri almada (başkalarından) daha çok adalet sahibidirler Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka eşit bir adalet vardırYalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz´dir Başat´dir (2228)

Kadınları boşadığınızda, umma sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın Ama haklarını ihlal edip kırmak için onları (yanınızda) tutmayın Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur Allah´ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah´ın size verdiği nimeti ve size tavsiye olarak indirdiği Kitab´ı ve hikmeti anın Allah´tan korkupsakının ve bilin fakat, Allah her şeyi bilendir (2231)

Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf (meşru ve örfe uygun) bir şekilde yararlandırsın (Bu,) iyilik edenler üzerinde bir haktır (2236)

(Kocası göre) Boşanan (bayan)ların maruf (meşru) bir tarzda faydalanma (ve geçim pay)ları vardır Bu, sakınanlar üzerinde bir hak (borç) tır (2241)

Onlara peygamberleri dedi oysa: Allah size Talut´u (melik olarak) yolladıOnlar: Biz hükümdarlığa, ona göre daha fazla yargı sahibiyken ve ona bir mülk (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (idare etmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?dediler O (şöyle) demişti: Doğrusu Allah size onu seçti ve onun veri ve bedenî gücünü arttırdı Allah, kime dilerse mülkünü verir; Allah (rahmeti ve gücü) geniş olandır, bilendir(2247)

İşte bunlar, Allah´ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz Sen de gönderilen elçilerdensin (2252)

Ey iman edenler, belirtilen bir zaman için borçlandığınız vakit onu yazınız Aranızdan bir katip dürüst olarak yazsın, katip Allah´ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah´tan sakınsın, ondan hiç bir şeyi eksiltmesin Eğer üzerinde yargı olan (borçlu), düşük akıllı ya da za´f sahibi veya kendisi yazmaya zorlama yetiremeyecekse, velisi doğrudan doğruya yazdırsın Erkeklerinizden de iki şahid tutun; eğer iki erkek yahut, şahidlerden rıza göstereceğiniz bir erkek ve biri şaşırdığında öbürü ona hatırlatacak iki bayan (da olur) Şahidler çağırıldıkları zaman kaçınmasınlar Onu (borcu) az olsun, fazla olsun, süresiyle birlikte yazmaya üşenmeyin Bu, Allah katında en adil, tanıklık için en sağlam, şüphelenmemeniz için de en yakın olandır Ama aranızda devredip durduğunuz ve peşin olarak yaptığınız ticaret diğer, bunu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur Alışveriş ettiğinizde de şahid tutun Yazana da, şahide de zarar verilmesin (Aksini) Yaparsanız, o, kendiniz için fısk (gaddarlık ve günah)tır Allah´tan sakının Allah size öğretiyor Allah her şeyi bilendir (2282)

O, sana Kitabı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi O, Tevrat´ı ve İncil´i de indirmişti (33)

Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz? (371)

Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine Kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara: Allah´ı bırakıp bana kulluk edindeme (hakkı ve yetki)si yoktur Lakin o, Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz Kitaba göre Rabbaniler olunuz(deme görevindedir) (379)

Kendilerine açıkça belgeler geldiği ve elçinin yargı olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından daha sonra küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez (386)

Orada anlaşılır biçimde ayetler (ve) İbrahim´in makamı vardır Kim oraya girerse o güvenliktedir Ona bir yol bulup zor yetirenlerin Konut´i haccetmesi Allah´ın millet üzerindeki hakkıdır Kim de inkar ederse, kuşkusuz, Allah alemlere aleyhinde fakir olmayandır (397)

Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Allah´ın ayetleridir Allah, alemlere acımasızlık isteyen değildir (3108)

Kadınlara mehirlerini gönülden isteyerek (ve bir hak olarak) verin, ama onlar, gönül hoşluğuyla size ondan bir şeyi bağışlarlarsa, onu da afiyetle, iç huzuruyla yiyin (44)

Şüphesiz, Allah´ın sana gösterdiği gibi halk müziği arasında hükmetmen için biz sana Kitabı yargı olarak indirdik (Sakın) Hainlerin savunucusu olma (4105)

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın Yargı yapın O, takvaya daha yakındır Allah´tan korkupsakının Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır (58)

Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ´bir şahidgözetleyici´ olarak Kitab´ı (Kur´lahza´ı) indirdik Öyleyse aralarında Allah´ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (özlem ve tutku)larına adaptasyon Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yolusul kıldık Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; fakat (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir Bundan Böyle hayırlarda yarışınız Tümünüzün dönüşü Allah´adır Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir (548)

Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından nedeniyle gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün Derler fakat: Rabbimiz inandık; öyleyse bizi şahidlerle birlikte yaz(583)

Hem Rabbimizin bizi salihler topluluğuna katmasını umarken ne diye Allah´a ve bize haktan gelene inanmayalım?(584)

Eğer o ikisi aleyhinde kesinkes günahı hak ettiklerine ilişkin bilgi sahibi olunursa, bu durumda haksızlığa uğrayanlardan iki kişi ama bunlar buna daha adalet sahibidirler öbürlerinin yerine geçerler ve: Bizim şehadetimiz o ikisinin şehadetinden şüphesiz daha doğrudur Biz haddi aşmadık, yoksa fiilen zulmedenlerden oluruzdiye Allah´a yemin ederler (5107)

Kendilerine yargı gelince, onu yalanladılar; fakat alaya aldıklarının haberleri onlara gelecektir (65)

Senin kavmin, O (Kur´lahza) hak iken onu yalanladı De oysa: Ben, üzerinize bir temsilci değilim(666)

O, gökleri ve yeri adalet olarak yaratandır O´nun oldediği gün (her şey) oluverir, O´nun sözü haktır Sur´a üfürüldüğü gün, mal O´nundur O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, farkında olan olandır (673)

Hem siz, Onun haklarında hiç bir kanıt indirmediği şeyleri Allah´a iki taraflı koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde ´emniyet içinde almak bakımından´ iki taraftan hangisi daha yargı sahibidir? Eğer bilebilirseniz(681)

Allah´tan başka bir hakem mi arıyayım? Fakat O, size Kitabı kayıtlı olarak indirmiştir Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun doğrusu Rabbinden yargı olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma (6114)

O gün önem haktır Kimin tartıları ağır basarsa, işte kurtulanlar onlardır (78)

Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı hak etti Çünkü bunlar, Allah´ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi Ve fiilen onları doğru yolda saymaktadırlar (730)

Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız Altlarından ırmaklar akar Derler ama: Bizi buna ulaştıran Allah´a hamd olsun Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik Andolsun, Rabbimizin elçileri hak ile geldilerOnlara: İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettirdiye seslenilecek (743)

Allah bizi ondan kurtardıktan daha sonra, bizim yeniden sizin dininize dönmemiz Allah´a karşısında yalan yere iftira düzmemiz olur Rabbimiz olan Allah´ın dilemesi haricen, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir Rabbimiz, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır Biz Allah´a tevekkül ettik ´Rabbimiz, bizimle kavmimiz aralarında ´Sen hak ile hüküm ver,´ Sen ´hüküm verenlerin´ en hayırlısısın(789)

Bu Nedenle adalet yerini buldu, onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı (7118)

Musa´nın kavminden hakka ileten ve onunla hak yapan bir topluluk vardır (7159)

Onların ardındaki yerlerine kitaba mirasçı olan bir takım ´fena kimseler´ geçti (Bunlar) Şu önemsiz olan (dünya)ın geçiciyararını alıyor ve: Yakında bağışlanacağızdiyorlar Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar Kendilerinden Allah´a karşısında hakkı söylemekten diğer bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Oysa içinde olanı okudular (Allah´tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır Hala düşünce erdirmeyecek misiniz? (7169)

Yarattıklarımızdan, hakka yöneltipileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır (7181)

Rabbin seni evinden yargı uğrunda (savaşa) çıkardığında mü´minlerden bir grup isteksizdi (85)

(Herşey) Dobra Dobra ortaya çıktıktan daha sonra bile, sanki kendileri, göz göre kadar ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle adalet konusunda tartışıp duruyorlardı (86)

Hani Allah, iki topluluktan birinin belirli sizin olacağını vadetmişti; siz de zayıf olanın sizin olmasını istiyordunuz Fakat Allah, sözleriyle hakkın ve red edenlerin arkasını kesmek (yok etmek) istiyordu (87)

O, suçlugünahkarlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu) (88)

Bilin fakat, ´ganimet olarak ele geçirdiğiniz´ şeylerin beşte biri, belirlenmiş Allah´ın, Resûlün, yakınların, yetimlerin, yoksulların ve yolcunundur Eğer Allah´a, yargı ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği günde (Bedir´de) kulumuza indirdiğimize iman ediyorsanız (ganimeti böyle bölüşün) Allah, her şeye güç yetirendir (841)

Şirk koşanların, kendi inkarlarına kanımca kendileri şahidler iken, Allah´ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur İşte bunlar, yaptıkları boşuna gitmiş olanlardır Ve bunlar ateşte belirsiz kalacak olanlardır (917)

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, Allah´ın ve Resûlü´nün haram kıldığını haram tanımayan ve adalet dini (İslam´ı) din edinmeyenlerle, ufak düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye dek savaşın (929)

Müşrikler istemese de O dini (İslam´ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O´dur (933)

Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı Ve sana karşısında birtakım işler çevirmişlerdi Sonunda onlar, istemedikleri halde yargı geldi ve Allah´ın emri ortaya çıkıpavantaj sağladı (948)

Güneşi bir aydınlık, ayı bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tesbit eden O´dur Allah, bunları ama yargı ile yaratmıştır O, bilen bir kalabalık için ayetleri böyle birer birer açıklamaktadır (105)

İşte bu, sizin reel Rabbiniz olan Allah´tır Öyleyse haktan daha sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz? (1032)

De ki: Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı?De oysa: Hakka ulaştıracak Allah´tır Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha adalet sahibidir, yoksa içten yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?(1035)

Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz Doğrusu zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz Şühesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir (1036)

Haberin olsun, göktekilerin ve yerdekilerin tümü doğrusu Allah´ındır Haberin olsun; şüphesiz Allah´ın va´di haktır; oysa onların birçok bilmezler (1055)

Onlara katımızdan adalet geldiği zaman, dediler ancak: Bu, kuşkusuz anlaşılır biçimde bir büyüdür(1076)

Musa: Size yargı geldiğinde (böyle) mi söylersiniz? Bu bir sihir müdür? Fakat büyücüler, kurtuluşa ermezlerdedi (1077)

Allah, suçlugünahkarlar istemese de, hakkı (yargı olarak) kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir (1082)

Hakiki şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde yargı olanlar, onlar inanmazlar (1096)

Sonra biz, elçilerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü´minleri kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır (10103)

De ki: Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden yargı gelmiştir Kim hidayet bulursa, o ama kendi nefsi için hidayet bulmuştur Kim saparsa, o da, kendi aleyhine sapmıştır Ben sizin üzerinizde bir delege değilim(10108)

Haberiniz olsun; gerçekte onlar, ondan pusuya yatmak için göğüslerini büker (Yargı´tan kaçınıp bağlı çizer)ler (Yine) Haberiniz olsun; onlar, örtülerine büründükleri süre, O, dar tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bilir Çünkü O, sinelerin özünde gizli duranı bilendir (115)

Rabbinden açıkça bir kanıt üstünde bulunan, onu yeniden ondan bir şahid izleyen ve ondan önce bir önder ve rahmet olarak Musa´nın kitabı (kendisini doğrulamakta) yer alan kimse, (artık onlar) gibi midir? İşte onlar, buna (Kur´lahza´a) inanırlar Gruplardan biri onu inkar ederse, alev ona vaadedilen yerdir Öyleyse, bundan kuşkuda olma, çünkü o, Rabbinden olan bir haktır Ama insanların çoğunluğu inanmazlar (1117)

Bunlar, yeryüzünde (Allah´ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah´tan diğer velileri yoktur Azab onlar için kat kat arttırılır Bunlar (hakkı) işitmeye zor yetirmezlerdi ve görmezlerdi de (1120)

Nuh, Rabbine seslendi Dedi ki: Rabbim, kuşkusuz benim oğlum ailemdendir ve senin va´din de açık konuşmak gerekirse haktır Sen hakimlerin hakimisin(1145)

Dediler oysa: Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir Bizim ne istediğimizi doğrusu sen biliyorsun(1179)

Sana elçilerin haberlerinden kalbini sağlamlaştıracak içten haberler aktarıyoruz Bunda sana hak ve mü´minlere bir nasihat ve uyarı gelmiştir (11120)

Elif, Lam, Mim, Ra Bunlar Kitab´ın ayetleridir Ve sana Rabbinden indirilen haktır Fakat insanların çoğu iman etmezler (131)

Adalet olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O´na (olan)dır Onların Allah´tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevab veremezler (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşu boşuna beklemesi) gibidir Ancak ona gelmez Red edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir (1314) *
 
Geri
Üst