Hoş Geldin!

Bize kaydolarak topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

Şimdi Kaydolun!

kur'an hangi konulardan bahsediyor?

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Kur'an Hangi Konulardan Bahsediyor?

Kur'an-ı Kerim nelerden bahsediyor, hangi konuları ele alıyor? Hayata getirdiği prensipler nelerdir?

Kuran’ın bütününe baktığımızda onun bütün sure ve ayetlerine kadar nüfuz eden dört ana gayesi bulunduğunu görürüz. Kuran bahsettiği her şeyi bu dört gayeyi kuvvetlendirmek için ifade eder.

Bunlardan birincisi zatında, sıfatlarında, fiillerinde, eserlerinde ve mülkünde hiçbir ortağı, benzeri, dengi bulunmayan Allahu Teala’ya iman etmek manasına gelen tevhid esasıdır.

İkincisi, Alemlerin rabbinin emirlerini bize ulaştıran, peygamberlik müessesesini ifade eden nübüvvettir.

Üçüncüsü, haşir, yani öldükten sonra yeniden diriltilerek ebedi bir hayata kavuşmaktır.

Dördüncü esas ise adalettir. Kur’an’da insanların dünyada huzurlu bir hayat yaşamaları için gerekli olan adalet emredilir İnsanların hayatlarına bu prensipler çerçevesinde bir düzen vermek hedeflenir Alemlerin Rabbi olan Allah’ın adaletinin bütün kainatı kuşattığı, haşirde de tam olarak tecelli ederek herkese iyilik ve kötülüğünün karşılığını vereceği bildirilir.

Kur’an’ın mesajlarını ihtiva eden bir çok tanımı vardır. Bu tanımlar aynı zamanda onun konularını da özetlemektedir:

Kuran: Allah tarafından vahiy edilen, Hz. Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Hz. Muhammed(a.s.m)’e indirilen, tilavetiyle taabbud olunan/okunması ibadet sayılan semavi bir kitab-ı mukaddestir.

Kur’an: Allah’ın birliğini/tevhit akidesini gönüllere nakşeden, başta Hz. Muhammed(a.s.m)’in peygamberliği olmak üzere peygamberlik müessesesini akılların dikkatine sunan, öldükten sonra insanların yeniden dirilip hesaba çekileceklerini, önceki hayatlarında bağlı bulundukları hayat felsefesi ve dünya görüşü doğrultusunda mükafat veya ceza alacakları ahiret yurdunun varlığını vicdanın derinliklerine kazıyan, insanların Allah ile olan ilişkilerinde ibadetin, kullar ile olan ilişkilerinde ise adaletin, kulluğun olmazsa olmaz şartı olduğunu ders veren yanılmaz ve yanıltmaz bir hidayet kılavuzuzdur.

Kur’an: İlk emri “oku” olan, okuma-yazmayı, ilim- irfanı teşvik eden, kalem kullanmayı Allah’ın büyük bir ikramı olarak değerlendiren, Allah’ın sonsuz ilminin parıltılarını gösteren semavi bir ders kitabıdır.

Kur’an: Hakkı batılın üzerine salarak onun beynini dağıtan, Hak’tan gelen, Hak ismine dayanan, gücünü haktan alan, hak ve hakikati ders veren, Allah’ın en son hak kitabıdır.

Kur’an: Hak ve hakikatin paslanmaz bir elmas olduğunu ders veren, batılın yüzündeki peçeyi kaldırıp basiret sahiplerine çirkin simasını gösteren, gerçek ile yanlışı ayıran ilahi bir Furkandır.

Kur’an: Allah’a hamdu sena ile başlayan, mesajı bulunduğu Rabbul-aleminin Rahman, Rahim ve din/hesap gününün sahibi olduğunu nazara vererek kullarına ümit bahşeden, yalnız Allah’a kul olmayı, sadece ondan yardım dilemeyi, dosdoğru yolda/sırat-ı müstakimde yürümek için peygamberlerin yoluna uymayı öğreten şaşmaz, şaşırtmaz bir semavi rehberdir.

Ku’ran: Yeryüzünün tek bir sayfası olduğu kainat kitabının ezeli bir tercümesi, çeşit çeşit dillerle meramını ifade eden bu mücessem kitabın ihtiva ettiği tekvini/kozmik ayetlerinin ebedi bir tercümanıdır.

Kur’an: Görünen ve görünmeyen varlıkları aynı şekilde gören, her şeyi kuşatan bir ilmin izlerini taşıyan, gaiplerin yanında hazır bulunduğu, Allamu’l-ğuyub olan Allah’ın yerde ve göklerde tecelli eden güzel isimlerinin hikmet dolu yansımalarını açıklayıp ortaya koyan, ilahi hakikatlerin ezeli bir tefsiridir.

Kur’an: Kainat çapında sürekli meydana gelen kozmik ve sosyolojik hadiselerin altında yatan gizli gerçeklerin kapılarını açan büyüleyici bir anahtar, şahadet aleminin görünen yüzünün arka planında yer alan gerçekleri beyan eden mucizevi bir lisandır.

Kur’an: Şu görünen şahadet aleminin perdesi arkasında yer alan o görünmez/gaip aleminin güzergahını takip ederek -Rahman ve Rahim olan Allah’ın ebediyete kadar uzanan bir iltifatı ve ezeli bir hitabı olarak- bize gelen semavi lütuflar hazinesidir.

Kur’an: İslam aleminin manevi şahsiyetinin güneşi, temeli, hendesesi, ahiret ülkesinin mukaddes haritası, Allah’ın Zat, isim, sıfat ve şuunatı hakkında açıklamalarda bulunan, onların kusursuzluğunu ve kutsallığını beyan eden kuvvetli bir şerhi, açıklayıcı bir tefsiri, kesin bir burhanı ve parlak bir tercümanıdır.

Kur’an: İnsanlık camiasını eğiten, terbiye eden bir muallim, gerçek ve en büyük insanlık olan İslam’ın hakikat çekirdeklerinin suyu ve ışığıdır. İnsanların dünya ve ahiret saadetinin yolunu gösteren gerçek bir hikmet, bir irşat ve bir hidayet rehberidir.

Kur’an: Sosyal hayatın ahlaki ve hukuki prensiplerini vazeden bir şeriat kitabı, insanların Rablerine nasıl yalvarıp yakaracağını öğreten bir dua kitabı, hayatın hayatı olan dinin hikmet dolu talimatlarını ders veren bir hikmet kitabı, Allah’a karşı kulluğun nasıl yapılacağını belirten bir ubudiyet/kulluk kitabı, Allah’ın emir ve tavsiyelerini ihtiva eden bir çağrı/bir davet kitabıdır.

Kur’an: Allah’ı dille, gönülle, akılla, zikr etmeyi, fikr etmeyi emreden, her şeyde onun marifetine baktıran bir pencere açan, onun huzuruna çıkaran bir manevi asansör tesis eden, mahlukatın nefis ve nefesleri sayısınca onun dergahına giden yolları keşfeden bir zikir ve fikir kitabıdır.

Kur’an: İnsanların bütün kesimlerine hitap eden, herkese kabiliyetine, meslek ve meşrebine göre ders verip akıl, kalp ve hissiyatını tatmin eden, manevi bütün ihtiyaçlarına cevap veren, kusurdan azade, noksanlıktan beri, her türlü yanlışlık şaibesinden uzak pek çok kitapları ihtiva eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitab-ı semavidir.

Kur’an: Nur isminin cilvelerini yansıtan, kevni ayetleriyle yer ve göklerin üstünde parlayan İlahi hikmetleri açıklayarak evreni aydınlatan, ders verdiği iman güneşinin ışıklarıyla insanların akıl ve gönüllerini nurlandıran, basiret gözü kör olmayanlara enfusi ve afaki delillerle donattığı manevi projektörle berzah aleminin öteki yamacında inşa edilen cennet saraylarını aydınlatan, içi nur, dışı nur, özü nur nurani bir kitab-ı mukaddestir.

Kur’an: Altı ciheti de parlak ve şüphelerin şaibesinden uzaktır. Hiçbir yönden yanlış ve batıl kendisine yaklaşamamıştır: Çünkü Kur’an’ın arkası/istinat noktası kuvvetlidir; semavi bir vahiy olarak sırtını Allah’a dayamıştır. Önü açıktır, güçlü bir zırhla korunmuştur. Çünkü, hedefinde ebedi saadet vardır. Bu saadeti söz veren her şeye gücü yeten ve asla sözünü yemeye tenezzül etmeyen Allah’tır. İçinde barındırdığı mesajlar berrak birer hidayettir. Üstünde parıltıları görülen güneş ise, imandır. Altında delil ve burhan sütunları vardır. Sağ tarafında durup kendisine boyun eğen kalp ve vicdandır. Solunda el pençe duran akıl ve izandır. Meyvesi ise, Allah’ın sonsuz rahmeti ve cennettir.

Kur'an: Bütün alemlerin Rabbi itibarıyla Allah'ın kelamıdır. Onun için yediden yetmişe herkesi kamet-i kıymeti nispetinde terbiye eden ilahi mesajları ihtiva etmektedir.

Hem bütün mevcudatın İlahı unvanıyla Allah'ın fermanıdır. Bu sebepledir ki, bu ferman-ı azimüşşanda Allah’ın ibadete layık yegane ilah, yegane mabud olduğu, insanların –diğer bütün varlıklar gibi- Allah’a ibadet etmek için yaratıldığı vurgulanmış, kainat çapında tarrakalarıyla Allah’a tesbih ve tahmidde bulunduklarını ilan eden varlıkların bu muhteşem manevi armonisine katılmaları emredilmiştir.

Hem bütün semavat ve arzın yaratıcısı adına gönderilen bir kitaptır. Bu sebepledir ki, Kur’an’da –sık, sık- göklerde ve yerde görünen harika sanat levhaları aklın nazarına sunulmuş, sonsuz ilim ve kudrete sahip bir yaratıcının edasıyla konulara yaklaşan bir üslup takip edilmiştir.

Kur’an: Tarih sahnelerinde meydana gelen olayları harika bir tasvir metoduyla canlandırarak gözler önüne seren büyüleyici bir üslupla değerlendiren, bu cümleden olarak maddi güç bakımından genellikle zayıf bir konumda olmalarına rağmen peygamberler ve onlara uyan müminlerin -Allah’ın yardımıyla- elde ettikleri galibiyetleri, maddi güç açısından çok kuvvetli olmalarına rağmen inkarcıların -Allah’ın kahrıyla- uğradıkları hezimetleri dikkatlere sunan, tarihin tekerrür eden sosyolojik bir vakıa olduğu gerçeğinden hareketle, gelecek nesillere eskiden olmuş zafer ve hezimetlerin gerekçelerini hatırlatarak, Allah’a itaat eden iyi insanları kuvvetle müjdeleyen, ona isyan eden kötü insanları şiddetle uyaran semavi bir inzar ve tebşir kitabıdır.

Hulasa: Allah’a kul, Hz. Peygamber(a.s.m)’e ümmet olmak isteyen kimselerin aldanmaz ve aldatmaz mürşidi Kur’andır.

Sosyolojik olarak ferdi, ailevi ve içtimai hayatta huzurlu, psikolojik olarak -ikilemden uzak- uyumlu bir kişiliğe sahip olmak, bozguncu aşırılıklardan uzak, sırat-ı müstakim denilen orta yolda yürümek isteyenlerin şaşmaz ve şaşırtmaz yegane rehberi Kur’an’dır.

Nefs-i emarenin ve firavunlaşmış nefislerin şerrinden, şeytanın sinsi tuzaklarından korunmak isteyenlerin en güçlü kalesi ve en kuvvetli sığınağı Kur’an’dır ve Kur’an’ın hakiki tefsiri olan Hz. Peygamber(a.s.m)’in sünnet-i seniyyesidir.

Allah’ım! Kur’an’ı -bizim için- dünyada arkadaş, kabirde yoldaş, kıyamet gününde şefaatçi, sırat köprüsünde nur, cennet yolunda refakatçi, ateşten koruyan zırh ve bütün hayır işlerinde rehber ve imam kıl! Bunu o sonsuz rahmetinle bize lütfet! Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz!
 
Geri
Üst