- Konu Yazar
- #1
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir? Kronik kaygı bozukluğu, sürekli endişe, korku ve gerginlik hissiyle karakterize edilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Bu bozukluk, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve kişinin iş, ilişkiler ve sosyal aktiviteler gibi alanlarda sorunlar yaşamasına neden olabilir. Kronik kaygı bozukluğu, beyindeki kimyasal dengesizlikler, genetik faktörler ve çevresel etkenler gibi birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Belirtileri arasında aşırı endişe, sürekli gerginlik, uyku sorunları, konsantrasyon güçlüğü ve fiziksel belirtiler yer alır. Tedavi edilebilir bir rahatsızlık olmasına rağmen, erken teşhis ve uygun tedavi önemlidir. Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemlerle kronik kaygı bozukluğu yönetilebilir.
İçindekiler
Kronik kaygı bozukluğu, sürekli ve aşırı bir endişe, korku ve gerginlik durumu olarak tanımlanır. Bu bozukluk, kişinin günlük yaşamını etkileyen ve işlevselliğini azaltan bir durumdur. Kronik kaygı bozukluğu olan kişiler, genellikle gerçekçi olmayan veya aşırı endişeler yaşarlar ve bu endişeleri kontrol etmekte zorlanırlar.
Kronik kaygı bozukluğu belirtileri arasında sürekli endişe ve gerginlik hissi, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, huzursuzluk, kas gerginliği, yorgunluk, mide bulantısı, baş ağrısı ve terleme yer alabilir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.
Kronik kaygı bozukluğunun tam nedeni bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, beyin kimyasındaki dengesizlikler, travmatik olaylar, çocukluk döneminde yaşanan stresli olaylar, ailede kaygı bozukluğu öyküsü gibi etmenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca, kişilik özellikleri, çevresel faktörler ve beyin yapısı da kaygı bozukluğunun gelişiminde etkili olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu teşhisi koymak için genellikle bir psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılan değerlendirme ve görüşmeler önemlidir. Bu değerlendirmelerde kişinin belirtileri, yaşam öyküsü ve diğer tıbbi durumları göz önünde bulundurulur. Ayrıca, kişinin belirtilerinin başka bir tıbbi veya psikiyatrik durumdan kaynaklanmadığından emin olmak için bazı tıbbi testler de yapılabilir.
Kronik kaygı bozukluğunun tedavisinde genellikle bir kombinasyon tedavi yaklaşımı kullanılır. Bu yaklaşım, psikoterapi (terapi), ilaç tedavisi veya her ikisini içerebilir. Psikoterapi, bireyin kaygı düzeyini azaltmaya, endişeyle başa çıkmayı öğrenmeye ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye odaklanır. İlaç tedavisi ise belirtileri hafifletmek ve kişinin günlük yaşamını kolaylaştırmak için kullanılabilir. Tedavi planı, bireye özgü olarak belirlenir ve düzenli takip gerektirebilir.
Kronik kaygı bozukluğunun tedavisinde genellikle antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılır. Antidepresanlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek kaygı düzeyini azaltmaya yardımcı olabilir. Anksiyolitikler ise kısa süreli kullanımda kaygıyı hafifletmek için kullanılabilir. İlaç tedavisi, bir uzman tarafından reçete edilmeli ve düzenli olarak takip edilmelidir.
Kronik kaygı bozukluğu olan kişilerin başa çıkmak için bazı yöntemler denemeleri önerilir. Bunlar arasında stres yönetimi teknikleri, düzenli egzersiz yapma, sağlıklı beslenme, uyku düzenine dikkat etme, rahatlama tekniklerini kullanma (derin nefes alma, meditasyon, yoga), destek gruplarına katılma ve hobilerle uğraşma yer alabilir. Ayrıca, profesyonel yardım almak da başa çıkmada yardımcı olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu tedavi edilmezse, kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkilenebilir. Endişe ve korkular, kişinin günlük yaşamını ve işlevselliğini zorlaştırabilir. Ayrıca, kronik kaygı bozukluğu olan kişilerde depresyon, panik atak, uyku sorunları, sosyal ilişkilerde zorluklar ve diğer psikiyatrik sorunların gelişme riski de artabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Kronik kaygı bozukluğu herkesi etkileyebilir, ancak kadınlarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Ayrıca, genellikle genç yetişkinlik döneminde başlar, ancak çocukluk veya ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kronik kaygı bozukluğu olan kişilerde ailede kaygı bozukluğu öyküsü, stresli yaşam olayları veya travmalar gibi risk faktörleri daha yaygın olarak bulunabilir.
Kronik kaygı bozukluğu genellikle uzun süreli bir durumdur. Ancak, erken teşhis ve uygun tedavi ile belirtiler kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi iyileştirilebilir. Tedavi edilmeyen kaygı bozuklukları genellikle kronikleşebilir ve tekrarlayabilir. Bu nedenle, belirtilerle başa çıkmak için profesyonel yardım almak önemlidir.
Kronik kaygı bozukluğu ve depresyon sıklıkla birlikte görülen durumlardır. Bir kişide kronik kaygı bozukluğu olduğunda, depresyon riski de artar ve aynı şekilde depresyon durumunda da kaygı bozukluğu gelişebilir. Bu iki durum birbirini etkileyebilir ve belirtiler benzerlik gösterebilir. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi için uzman yardımı önemlidir.
Kronik kaygı bozukluğu ve panik atak farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğu, sürekli ve aşırı endişe durumu iken panik atak, beklenmedik ve yoğun bir korku veya endişe nöbetidir. Panik ataklar genellikle belirli bir tetikleyici olmadan ortaya çıkar ve ani bir şekilde başlar. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişe sürekli ve genellikle belirli bir tetikleyiciye bağlı değildir.
Kronik kaygı bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, OKB’de kişi obsesyonlar denilen tekrarlayan düşünceler, takıntılar ve kompulsiyonlar denilen tekrarlayan davranışlar yaşar. OKB, kişinin zihinsel ve davranışsal olarak takıntılarıyla mücadele etmeyi gerektirirken, kronik kaygı bozukluğunda endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve sosyal fobi arasında farklar bulunur. Kronik kaygı bozukluğunda kişi genel olarak herhangi bir sosyal durumda endişe ve gerginlik yaşarken, sosyal fobide kişi belirli sosyal durumlarda yoğun korku veya utanma hissi yaşar. Sosyal fobi genellikle belirli durumlarla sınırlıdır, örneğin toplum önünde konuşma yapma, topluluk önünde yemek yeme gibi durumlar. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, TSSB’de kişi travmatik bir olayın etkilerini uzun süre boyunca yaşar. TSSB, travmatik bir olaya maruz kalan kişilerde ortaya çıkabilir ve belirtiler arasında kabuslar, flashbacks, hiperaktivite, uykusuzluk ve duygusal uyuşukluk yer alabilir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve bipolar bozukluk farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, bipolar bozuklukta kişinin ruh hali değişkenlik gösterir. Bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemlerinin tekrarlayan bir şekilde yaşandığı bir durumdur. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve hipokondriyazis (hastalık korkusu) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, hipokondriyaziste kişi sürekli bir hastalık korkusu yaşar ve sağlığıyla ilgili aşırı endişeler taşır. Hipokondriyazis, kişinin sürekli olarak sağlık durumuyla ilgili belirtiler araması ve sağlıkla ilgili endişelerle meşgul olması durumudur. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve agorafobi farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, agorafobide kişi belirli durum veya mekanlarda yoğun korku veya panik hissi yaşar. Agorafobi, kalabalık ortamlar, açık alanlar veya belirli yerler gibi durumlar veya mekanlardan kaçınma eğilimiyle karakterizedir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik kaygı bozukluğu ve anksiyete bozukluğu farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, anksiyete bozukluğunda kişi belirli durumlar veya nesneler karşısında yoğun korku veya endişe hissi yaşar. Anksiyete bozukluğu, belirli bir tetikleyiciye bağlı olarak ortaya çıkar ve panik ataklar, fobiler veya obsesyon-kompulsiyonlar gibi belirtilerle karakterizedir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir? Kronik bir rahatsızlık olan kaygı bozukluğu sürekli endişe, korku ve gerginlik hissiyle karakterizedir.
Belirtileri Nelerdir? Uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, kas gerginliği ve panik atak gibi belirtiler görülebilir.
Tanısı Nasıl Konulur? Psikiyatrik değerlendirme ve semptomların süresi ile ilgili bilgiler temel alınır.
Tedavisi Nasıl Yapılır? Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri tedavi seçenekleri arasındadır.
Kimler Risk Altındadır? Ailede kaygı bozukluğu olanlar, travmatik olaylar yaşayanlar ve stresli bir yaşam sürenler risk altındadır.
İçindekiler
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu, sürekli ve aşırı bir endişe, korku ve gerginlik durumu olarak tanımlanır. Bu bozukluk, kişinin günlük yaşamını etkileyen ve işlevselliğini azaltan bir durumdur. Kronik kaygı bozukluğu olan kişiler, genellikle gerçekçi olmayan veya aşırı endişeler yaşarlar ve bu endişeleri kontrol etmekte zorlanırlar.
Kronik Kaygı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Kronik kaygı bozukluğu belirtileri arasında sürekli endişe ve gerginlik hissi, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, huzursuzluk, kas gerginliği, yorgunluk, mide bulantısı, baş ağrısı ve terleme yer alabilir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Kronik kaygı bozukluğunun tam nedeni bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, beyin kimyasındaki dengesizlikler, travmatik olaylar, çocukluk döneminde yaşanan stresli olaylar, ailede kaygı bozukluğu öyküsü gibi etmenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Ayrıca, kişilik özellikleri, çevresel faktörler ve beyin yapısı da kaygı bozukluğunun gelişiminde etkili olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir?
Kronik kaygı bozukluğu teşhisi koymak için genellikle bir psikiyatrist veya psikolog tarafından yapılan değerlendirme ve görüşmeler önemlidir. Bu değerlendirmelerde kişinin belirtileri, yaşam öyküsü ve diğer tıbbi durumları göz önünde bulundurulur. Ayrıca, kişinin belirtilerinin başka bir tıbbi veya psikiyatrik durumdan kaynaklanmadığından emin olmak için bazı tıbbi testler de yapılabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Kronik kaygı bozukluğunun tedavisinde genellikle bir kombinasyon tedavi yaklaşımı kullanılır. Bu yaklaşım, psikoterapi (terapi), ilaç tedavisi veya her ikisini içerebilir. Psikoterapi, bireyin kaygı düzeyini azaltmaya, endişeyle başa çıkmayı öğrenmeye ve olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye odaklanır. İlaç tedavisi ise belirtileri hafifletmek ve kişinin günlük yaşamını kolaylaştırmak için kullanılabilir. Tedavi planı, bireye özgü olarak belirlenir ve düzenli takip gerektirebilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Tedavisinde Hangi İlaçlar Kullanılır?
Kronik kaygı bozukluğunun tedavisinde genellikle antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılır. Antidepresanlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzenleyerek kaygı düzeyini azaltmaya yardımcı olabilir. Anksiyolitikler ise kısa süreli kullanımda kaygıyı hafifletmek için kullanılabilir. İlaç tedavisi, bir uzman tarafından reçete edilmeli ve düzenli olarak takip edilmelidir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nasıl Başa Çıkılır?
Kronik kaygı bozukluğu olan kişilerin başa çıkmak için bazı yöntemler denemeleri önerilir. Bunlar arasında stres yönetimi teknikleri, düzenli egzersiz yapma, sağlıklı beslenme, uyku düzenine dikkat etme, rahatlama tekniklerini kullanma (derin nefes alma, meditasyon, yoga), destek gruplarına katılma ve hobilerle uğraşma yer alabilir. Ayrıca, profesyonel yardım almak da başa çıkmada yardımcı olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Kronik kaygı bozukluğu tedavi edilmezse, kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkilenebilir. Endişe ve korkular, kişinin günlük yaşamını ve işlevselliğini zorlaştırabilir. Ayrıca, kronik kaygı bozukluğu olan kişilerde depresyon, panik atak, uyku sorunları, sosyal ilişkilerde zorluklar ve diğer psikiyatrik sorunların gelişme riski de artabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Kimlerde Daha Sık Görülür?
Kronik kaygı bozukluğu herkesi etkileyebilir, ancak kadınlarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Ayrıca, genellikle genç yetişkinlik döneminde başlar, ancak çocukluk veya ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kronik kaygı bozukluğu olan kişilerde ailede kaygı bozukluğu öyküsü, stresli yaşam olayları veya travmalar gibi risk faktörleri daha yaygın olarak bulunabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Geçici mi Yoksa Kalıcı mıdır?
Kronik kaygı bozukluğu genellikle uzun süreli bir durumdur. Ancak, erken teşhis ve uygun tedavi ile belirtiler kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi iyileştirilebilir. Tedavi edilmeyen kaygı bozuklukları genellikle kronikleşebilir ve tekrarlayabilir. Bu nedenle, belirtilerle başa çıkmak için profesyonel yardım almak önemlidir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Arasındaki İlişki Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve depresyon sıklıkla birlikte görülen durumlardır. Bir kişide kronik kaygı bozukluğu olduğunda, depresyon riski de artar ve aynı şekilde depresyon durumunda da kaygı bozukluğu gelişebilir. Bu iki durum birbirini etkileyebilir ve belirtiler benzerlik gösterebilir. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi için uzman yardımı önemlidir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Panik Atak Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve panik atak farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğu, sürekli ve aşırı endişe durumu iken panik atak, beklenmedik ve yoğun bir korku veya endişe nöbetidir. Panik ataklar genellikle belirli bir tetikleyici olmadan ortaya çıkar ve ani bir şekilde başlar. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişe sürekli ve genellikle belirli bir tetikleyiciye bağlı değildir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Obsesif Kompulsif Bozukluk Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, OKB’de kişi obsesyonlar denilen tekrarlayan düşünceler, takıntılar ve kompulsiyonlar denilen tekrarlayan davranışlar yaşar. OKB, kişinin zihinsel ve davranışsal olarak takıntılarıyla mücadele etmeyi gerektirirken, kronik kaygı bozukluğunda endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Sosyal Fobi Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve sosyal fobi arasında farklar bulunur. Kronik kaygı bozukluğunda kişi genel olarak herhangi bir sosyal durumda endişe ve gerginlik yaşarken, sosyal fobide kişi belirli sosyal durumlarda yoğun korku veya utanma hissi yaşar. Sosyal fobi genellikle belirli durumlarla sınırlıdır, örneğin toplum önünde konuşma yapma, topluluk önünde yemek yeme gibi durumlar. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, TSSB’de kişi travmatik bir olayın etkilerini uzun süre boyunca yaşar. TSSB, travmatik bir olaya maruz kalan kişilerde ortaya çıkabilir ve belirtiler arasında kabuslar, flashbacks, hiperaktivite, uykusuzluk ve duygusal uyuşukluk yer alabilir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Bipolar Bozukluk Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve bipolar bozukluk farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, bipolar bozuklukta kişinin ruh hali değişkenlik gösterir. Bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemlerinin tekrarlayan bir şekilde yaşandığı bir durumdur. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Hipokondriyazis Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve hipokondriyazis (hastalık korkusu) farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, hipokondriyaziste kişi sürekli bir hastalık korkusu yaşar ve sağlığıyla ilgili aşırı endişeler taşır. Hipokondriyazis, kişinin sürekli olarak sağlık durumuyla ilgili belirtiler araması ve sağlıkla ilgili endişelerle meşgul olması durumudur. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Agorafobi Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve agorafobi farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, agorafobide kişi belirli durum veya mekanlarda yoğun korku veya panik hissi yaşar. Agorafobi, kalabalık ortamlar, açık alanlar veya belirli yerler gibi durumlar veya mekanlardan kaçınma eğilimiyle karakterizedir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu ve Anksiyete Bozukluğu Arasındaki Fark Nedir?
Kronik kaygı bozukluğu ve anksiyete bozukluğu farklı durumlar olup birbirinden ayrılması önemlidir. Kronik kaygı bozukluğunda kişi sürekli endişe ve gerginlik yaşarken, anksiyete bozukluğunda kişi belirli durumlar veya nesneler karşısında yoğun korku veya endişe hissi yaşar. Anksiyete bozukluğu, belirli bir tetikleyiciye bağlı olarak ortaya çıkar ve panik ataklar, fobiler veya obsesyon-kompulsiyonlar gibi belirtilerle karakterizedir. Kronik kaygı bozukluğunda ise endişeler daha genel ve yaygın olabilir.
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir?
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir? Kronik bir rahatsızlık olan kaygı bozukluğu sürekli endişe, korku ve gerginlik hissiyle karakterizedir. |
Belirtileri Nelerdir? Uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, kas gerginliği ve panik atak gibi belirtiler görülebilir. |
Tanısı Nasıl Konulur? Psikiyatrik değerlendirme ve semptomların süresi ile ilgili bilgiler temel alınır. |
Tedavisi Nasıl Yapılır? Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri tedavi seçenekleri arasındadır. |
Kimler Risk Altındadır? Ailede kaygı bozukluğu olanlar, travmatik olaylar yaşayanlar ve stresli bir yaşam sürenler risk altındadır. |
Kronik Kaygı Bozukluğu Nedir? Kronik bir rahatsızlık olan kaygı bozukluğu sürekli endişe, korku ve gerginlik hissiyle karakterizedir.
Belirtileri Nelerdir? Uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, kas gerginliği ve panik atak gibi belirtiler görülebilir.
Tanısı Nasıl Konulur? Psikiyatrik değerlendirme ve semptomların süresi ile ilgili bilgiler temel alınır.
Tedavisi Nasıl Yapılır? Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri tedavi seçenekleri arasındadır.
Kimler Risk Altındadır? Ailede kaygı bozukluğu olanlar, travmatik olaylar yaşayanlar ve stresli bir yaşam sürenler risk altındadır.